03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 17 Aralık öncesi görev yapan alt kademe polisler de dahil kimse kalmadı 5 HHH Salt cemaatin bankası değil, tüm bankalar şaşkın... Dolar almış başını gidiyor! Bu arada Adana’da generale TIR soruşturması açılırken, hemen yafta yapıştırılıyor: “Bu general cemaatin koruması altındaydı!” Genelkurmay suç duyurusunda bulunuyor gazete ve muhabiri için... Ortalık toz duman vallahi! Okur telefonda soruyor: “Abi CHP yerel seçimlerde ne yapar, İstanbul’u ve Ankara’yı alır mı? Cemaat CHP adaylarını destekler mi?” Cemaat 40 yıl boyunca tüm siyasal iktidarların yanındaydı hep... Demirel, Özal, Ecevit, Çiller, Yılmaz, Bahçeli... Belki unuttuklarım da var! Şurası kesin: “Özal ve Demirel döneminde güçlenen ilişkiler, AKP’yle 2002’de başlayan hükümet ortaklığıyla zirve yaptı...” HHH Ortaklık “van münit”le bitmişti... 17 Aralık 2013’e dek uzatmaları oynadılar. İhaleye fesat karıştıranların, yolsuzluk yapanların, rüşvet veren ve alanların ülkesi oldu Türkiye... Tarikatların egemen olduğu bir rejim... Hukuk devleti sizlere ömür! Yargı bağımsızlığı, demokrasi, özgürlük, evrensel hukuk! Çeteler, baronlar, kumpaslar, faili meçhuller, katliamlar... Yarın Uğur Mumcu’nun 21. ölüm yıldönümü! Uğur Mumcu, tarikatçı yapılanmayı, çeteleri, mafyayı; cemaatlerin, şeyhlerin, siyasal iktidarlarla ilişkilerini, devletin duyarlı kurumlarında nasıl örgütlendiklerini yazmıştı... Umudunu tarikatların oylarına bağlayan, kendini “sosyal demokrat” olarak tanımlayan bir parti, emeksermaye çelişkisini savunmadan ne yerel seçim ne de genel seçimleri kazanabilir... Yüzde 26’larda kalır! O yüzden hiç kimse bana şu soruyu sormasın: “Abi 30 Mart yerel seçimlerinde CHP oyunu artırır mı, büyük kentlerde (İzmir, Antalya, Mersin dışında) oyunu artırır mı” diye... KOM’da deprem Haber Merkezi “Büyük rüşvet” operasyonunun ardından Emniyet’teki görevden alma ve yer değiştirme depremi İçişleri Bakanlığı’na Efkan Ala’nın gelişiyle de tüm hızıyla devam ediyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde emniyet müdür yardımcıları ve şube müdürleri görevden alındı veya görev yeri değiştirildi. Emniyet Müdürü Kadir Ay da son kararnameyle merkeze çekilmişti. Dün de çoğu Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ve Asayiş Şube’den olmak üzere 470 amir, komiser ve memurun da yeri değiştirildi. Ankara’ya şehir dışından müdür, amir ataması yapıldığı öğrenildi. Son yer değiştirme operasyonuyla birlikte 17 Aralık öncesi KOM’da görev yapan alt kademe dahil olmak üzere kimse kalmamış oldu. İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde iki AKP Hocaefendi’yle Barışır mı? Sürekli soruyorlar... Neyi mi? Vallahi her şeyi; kısaca memleketin hallerini, olup bitenleri, TIR’ları, AKPcemaat arasındaki kıyasıya çatışmayı. Kimi korkarak soruyor, “Acaba dinleniyor muyuz” diye, kimi korkusuz; “Dinleyen dinlesin istediği kadar, alnımız açık” diyor... “Abi nasılsın, iyi misin?” “İyiyim” diyorum. “Sen nasılsın?” Sesini biraz kısıp “Eh memleket gibi” yanıtını verip ekliyor: “Abi bir şey soracağım...” “Sor, dinliyorum.” “Abi sence yakalanan bu TIR’ların içinde ne vardı?” Gülüyor... “Abi doğru söylemiyorsun!” “O zaman sen söyle ne vardı!” “Devlet sırrı!” İşi dalgaya vuruyor... Ardından bir soru daha: “Abi Başbakan Erdoğan’la cemaat barışır mı?” “Sence barışır mı?” “Yok abi barışmaz, iş çığırından çıkmış... Cemaat iyice sıkıştı ama pes etmez...” HHH Cemaat elbet pes etmez... HSYK 1. Dairesi beş gün sonra ikinci kararnameyi çıkardı. 5’i başsavcı, 96 yargıçsavcı başka yerlere atandı. HSYK 16 Ocak’ta 20 savcının görev yerlerini değiştirmişti... Can sıkıcı, insanın içini acıtıcı bir süreçten geçiyoruz ülke olarak... Demokrasiyi ve özgürlükleri rafa kaldırdık, barış sürecini unuttuk bile... Bakıyorum herkes mutsuz... Soru şu: “Türkiye nereye koşuyor?” Başbakan sürekli “komplo”dan söz ediyor, medya patronları canlı yayın araçlarını hazır biçimde tutuyor. Polis, MİT, jandarma, savcı, durdurulan TIR’ların yanında birbirleriyle hesaplaşıyor... Bir Casusluk davası var ki İzmir’de görülen, tam bir kara mizah! Yahu bu kadar casus bir arada nasıl çalışır? AKYÜREK GÖREVE DÖNÜYOR Ankara Bölge İdare Mahkemesi, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası görevden alınan, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen dönemin İstihbarat Daire Başkanı, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Ramazan Akyürek’in görevinden alınmasıyla ilgili “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Akyürek’le ilgili verilen karar, uygulanması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Akyürek için alınan kararın, Emniyet’te görevden alınanlar için emsal oluşturabileceği belirtildi. Avcı’nın şikâyet ettiği müdür trafiğe Eskişehir Emniyet Müdürlüğü kadrosunda uzun zamandır emniyet müdür yardımcısı olarak görev yapan Mustafa Aygün ile Suat Kural görevlerinden alınarak trafik polislerinin eğitiminin yapıldığı Eskişehir Polis Eğitim Merkezi’ne atandılar. Bu merkeze atanan iki emniyet müdür yardımcısının öğretmenlik yapacakları öğrenildi. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü görevini yürütürken Devrimci Karargâh davası kapsamında tutuklanan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı 2011’de Aygün hakkında suç duyurusunda bulunarak odasında bulunan kasetlerin Aygün tarafından konulduğunu iddia etmişti. Sivas’ta 1.5 yıldır İstihbarat Şube Müdürlüğü görevini sürdüren Fatih Akpınar da görevinden alınarak Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’ne atandı. İstihbarat Şube Müdürlüğü görevine ise Gemerek İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Selman getirildi. emniyet müdür yardımcısı yer değiştirdi, 10 şube müdür ve müdür yardımcısı da başka görevlere atandı. İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde Personelden Sorumlu Müdür Yardımcısı Halil İbrahim Karazeybek, Ruhsatlar ve Pasaport Şube müdürlüklerine getirilirken yerine buradan sorumlu Ayhan Saygılı geldi. Atama yapılanlar arasında İzmir’deki Liman İşletmeleri’ne yönelik İmbat Dalgası operasyonunu gerçekleştiren Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Metin Tuncer de yer aldı. Tuncer, Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcılığı’na atandı. İstanbul Emniyeti’nde ise Asayiş, Narkotik ve Yabancılar Şube’de 8’i emniyet amiri 100 polisin görev yerleri değiştirildi. İNANDIRICI BULUNMADI Erdoğan eli boş döndü ERDİNÇ UTKU BRÜKSEL Tıkanan ABTürkiye ilişkilerine yeni bir ivme kazandırmak için 5 yıl sonra Brüksel’e bir çıkarma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan büyük umutlarla geldiği AB’nin başkenti Brüksel’den eli boş döndü. Brüksel’de Almanya, Hollanda ve Fransa başta olmak üzere otobüslerle Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden taşınan AKP’lilerin sayısının sadece 2000’de kalması ise gövde gösterisi olarak planlanan şovun bir fiyaskoya dönüşmesine neden oldu. Başbakan kendisine yakın TÜMSİAD’ın toplantısındaki coşkuyla yetinmek zorunda kaldı. Van Rompuy ve Barrosso ile yapılan görüşmelerde özellikle yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı konusunda sorguya çekilen Erdoğan’ın bu konularda yeniden güvence vermesi inandırıcı bulunmadı. AP Başkanlar Konseyi toplantısında ise ortamın daha da gerginleştiği ve eleştirilerin dozajının iyice arttığı öğrenildi. AP Başkanı Martin Shultz’un ortak basın toplantısında da belirttiği gibi tüyler ortalıkta uçuştu, yani görüşmeler çok gergin ve ateşli geçti. AB kaynakları gergin ve tartışmalı geçen Avrupa Parlamentosu Başkanlar Konseyi toplantısında siyasi grup başkanlarının Erdoğan’a özellikle son gelişmeleri hatırlatarak yargıya yapılan baskıların kabul edilemez oldugunu, güçlendirilmiş adalet bakanı ve diğer hamlelerle hukuk sisteminin zedelendiğini hatırlattılar. Kıbrıs konusunda da Erdoğan’ı Ankara protokolünü ve Kıbrıs’tan asker çekilmesi gibi konuları hatırlatarak sıkıştıran grup başkanlarına Başbakan’ın 2006 AB Dışişleri Konseyi kararını hatırlattığı ve AB’nin de doğrudan ticaret, AP’de Kuzey Kıbrıs’ın da temsil edilmesi gibi bazı kararları uygulamadığını söylediği belirtildi. Yüksek tansiyonda geçen görüşmede Erdoğan’ın eleştirilerden rahatsız olduğu öğrenildi. Gündemi değiştirmek amacıyla basına yansıyan Suriye’deki işkence resimlerini hatırlatarak Cenevre görüşmelerinde AB’nin tutumunu değiştirme çabası ise ciddiye alınmadı. AB kaynakları demokrasi, insan hakları ve yargı bağımsızlığı konusunda Türkiye’nin AB’den giderek uzaklaştığı, Gezi olayları öncesinde krize giren ilişkilerin Gezi Direnişi ile büyük hasar gördüğü ve 17 Aralık süreci ile yoğun bakıma girdiği yorumunu yaptılar. Erdoğan’ın ziyaretinin herhangi bir olumlu etki yaratmadığı edinilen bilgiler arasında. Askıya alınan 23. ve 24. başlıkların müzakerelerine başlanması ise yakın gelecekte çok zor görünüyor. Van’da gergin gün Van’da 2009’da düzenlenen El Kaide operasyonunda tutuklanarak 2 ay hapis yatan ve geçen günlerde 6 ilde düzenlenen El Kaide operasyonunda evi aranan AKP’nin Van Büyükşehir Belediyesi adayı Osman Nuri Gülaçar, esnaf ziyareti sırasında “El Kaideci katillere destek veriyorsun. Seni Van’da istemiyoruz” “Katil Gülaçar” diye protesto edildi. Gülaçar ve yanındakilerin kendilerini protesto eden esnafa “Rabia” işareti ile karşılık vermesi üzerine gerginlik büyüdü. Bu sırada Gülaçar’ın “Kimseden korkmuyoruz” diye seslenmesi üzerine iki grup birbirine taşlarla saldırdı. Gülaçar, AKP binasına kaçırılırken havaya ateş açıldı. BDP ve HDP il yöneticileri bölgeye giderek esnafı sakinleştirmeye çalıştı. (YUSUF ZİYA CANSEVER) Yolsuzluk kavgası MUSTAFA ÇAKIR DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu, Brüksel’de yolsuzlukları anlattı, Erdoğan’ı eleştirdi. Çalışma Bakanlığı çileden çıktı ANKARA Türkiye’den işçi ve memur konfederasyonları temsilcilerinin de katılımıyla Brüksel’de gerçekleştirilen sendikal hakların ele alındığı uluslararası toplantıda sendikacılar hükümete sert eleştiriler yöneltti. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi. Toplantıya katılan Çalışma Bakanlığı temsilcileri ise Çerkezoğlu’na tepki göstererek kınadı. Başbakan Erdoğan’ ın da Brüksel’de olduğu önceki gün, Türkiye’den işçi ve memur konfederasyonları, Çalışma Bakanlığı, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu, AB ve ILO temsilcilerinin katılımıyla “Avrupa Komisyonu Türkiye: Sendikal Haklar Mevzuatına Yönelik Üst Düzey Çalışma Grubu” toplantısı yapıldı. Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinde “Sosyal Politika ve İstihdam” başlıklı 19. faslın açılıp açılmaması konusunda görüşlerin dile getirildiği toplantıda konuşan Çerkezoğlu, Brüksel’de Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini, istihdam ve sosyal politika faslını ve sendikal yasaları konuşmak için bir araya geldiklerini, ancak Ankara’da, İstanbul’da veya Türkiye’nin sınır kentlerinde yolsuzluk, rüşvet ve silah kaçakçılığının konuşulduğunu söyledi. Bakanların istifa ettiklerini, polisler, hâkimler ve savcıların görevden alındıklarını, sokaklarda gösteriler düzenlendiğini belirten Çerkezoğlu, “Ankara’da hukukun üstünlü Yüksek tansiyon Sendikacıların konuşmasının ardından söz alan Çalışma Bakanlığı temsilcileri açıklamaların Türkiye’deki gerçekleri yansıtmadığını savunarak Çerkezoğlu’nu kınadı. Çerkezoğlu ise dün gazetemize yaptığı açıklamada, Çalışma Bakanlığı bürokratlarının hükümetin doğrudan temsilcileri olmaması gerektiğini söyledi. Çerkezoğlu, diğer katılımcıların da bakanlığın bu yaklamışını doğru bulmadıklarını belirtti. BAKANLIK KINADI getirilmesini böyle bir hükümet ile mi görüşeceğiz? Barışçıl gösterilere katılan gencecik işçiler sokak ortasında öldürülürken, katilleri ödüllendirilirken, yaslı ailelere davalar açılırken bu hükümet ve bu hükümetin kurumları meşru mudur?” dedi. AKP ve MİT’e suç duyurusu EMEP, Adana’da silah ve mühimmat taşıdığı iddiasıyla durdurulan ve MİT’e ait olduğu ortaya çıkan 7 TIR’ın aranmasını engelleyen AKP hükümeti ve MİT yetkilileri hakkında yargıya başvurdu. Adana Adliyesi önünde açıklama yapan EMEP İl Başkanı Sevil Aracı Bek, “Suriye’de çeteci grupların, insanlığa karşı işlediği suçlara, ortak olan AKP hükümeti ve MİT yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi. Sendikal haklarda iyileşme yok Hukuk askıda ğü ilkesini askıya alan bir hükümet var. Ankara’da uluslararası normları ihlal ederek Suriye’deki silahlı gruplara sevkıyat yapan bir hükümet var. Ankara’da çocukları yolsuzluktan tutuklu bulunan bakanlar var. Oğlu karakola ifade vermeye gitmeyen ve firari durumdayken resmi makam korumalarıyla gezen başbakan ise Brüksel’de” dedi. Yasama, yürütme, yargı, medya, ticaret ve hatta “dini inanca dayalı bütün güçleri” tek kişinin elinde toplamak isteyen bir hükümetin meşru olup olmadığını soran Çerkezoğlu, “AB üyelik sürecini ve yasaların AB normlarına uygun hale 1980 yılında darbeciler tarafından hazırlanan dünyada eşi benzeri görülmemiş yasaklarla ve engellemelerle dolu sendikalar yasasının aradan geçen on yıllara rağmen ILO Sözleşmeleri’ne uygun hale getirilmediğini dile getiren Çerkezoğlu, özellikle son 10 yılda hükümetin verdiği sözleri tutmadığını bildirdi. Çerkezoğlu, Avrupa kamuoyuna büyük bir demokratikleşme adımı olarak sunulan anayasa reformunun da sendikal haklar konusunda pratikte hiçbir iyileşmeye yol açmadığını kaydetti. İşyeri, işletme ve işkolu barajları, uzun süren davalar, işten atılmalar nedeniyle toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerin oranının yüzde 8 olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, en temel sendikal hak olan grev hakkının da büyük ölçüde yasaklandığını bildirdi. Çerkezoğlu, 19. faslın açılmasının olumsuz sonuçlara yol açabileceğini belirtti. Çerkezoğlu, “Hükümet, AB ile yeni bir fasıl başlatmayı, tüm hukuk sistemini altüst ederek, kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırarak, yolsuzluk iddialarını örtbas etmekle eleştirildiği bir ortamda iç politikada kullanabileceği bir fırsat olarak görmektedir” dedi. Aliağa’da ‘imar rantı’ suçlaması ŞAHAP AVCI ALİAĞA Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda polis, CHP’li Aliağa Belediyesi Başkanı Turgut Oğuz’un oğlu C.O, belediye başkan yardımcıları ve bürokratların da olduğu 13 kişiyi bazı sanayi kuruluşlarına ve kişilere imar değişikliği karşılığında rant sağladıkları iddiasıyla ifadeye çağırdı. Edinilen bilgiye göre savcılık, suç duyurularını ve belediye müfettiş raporlarını değerlendirerek Aliağa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Mücadele Gurup Amirliği’ne talimat verdi. Talimat doğrultusunda söz konusu üst düzey memur ve bazı meclis üyeleri teknik takibe alındı. Belediye başkanının oğlu C.O, belediye başkan yardımcıları M.N.B. ve U.E, Özel Kalem Müdürü Ö.K, belediye meclis üyeleri B.E, H.K. ve İ.K, belediye şirket müdürü U.K. ile belediye çalışanlarından T.G, M.G, Z.E, işadamı İ.A. ve belediye memuru O.Ç. dün sabah Aliağa Kaçakçılık ve Organize Suçlar Mücadele Bürosu’na telefonla ifade vermeleri için çağrıldı. Ruslar adliyeye sevk edildi HATAY (Cumhuriyet) Hatay’ın Altınözü ilçesine bağlı Hacıpaşa beldesinde pazartesi günü askeri yasak bölgede Suriye tarafından Türkiye’ye yürüyerek geçmeye çalışan Rus vatandaşı A.T. (22) ile R.Ş. (28) jandarma tarafından gözaltına alınmış ve Hatay İl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne teslim edilmişti. A.T. ve R.Ş’nin üzerinden “hayalet silah” diye bilinen Glock marka 1 tabanca, 3 mikro hafıza kartı ve 1 taşınabilir bellek çıkmıştı. A.T. ve R.Ş, dün sabah Altınözü İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince Altınözü Adliyesi’ne getirildi. Adliyeye elleri kelepçeli olarak getirilen ve sakallı oldukları dikkati çeken Ruslar savcıya ifade verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle