Katalog

11 OCAK 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 elini öpüp hayır duasını almıştı? Biatın ve itaatın egemen olduğu bir dönemin içinden geçen benim güzel yurdumun insanı bu olup bitenleri hiç ama hiç görmemişti. Baskıya boyun eğmek, tarikatçı bir kadro yapılanmasına göz yummak, kurunun yanında yaşı yakmak hangi hukuk devletinde görülmüştü! Giderek dinselleştirilen bir iç savaş, 2002 seçimlerinin ardından CHP’yle kurulan ittifak, ardından satış, Hrant Dink cinayeti, derin devlet ve onunla ilişkili istihbarat elemanları, Emniyetjandarma ve tetikçiler... Biraz eşelendiğinde Susurluk’a dek uzanacak bir yolculuk... Ergenekon adı konulan torba dava... Bakın Fatih Hilmioğlu, ölümcül bir hastalığın pençesinde ama sesini duyan yok! Ergenekon’un para kasası olduğu öne sürülen Kuddusi Okkır çoktan öldü... Beş kuruşu olmadığı için cenazesini arkadaşları kaldırmıştı. HHH Bakan oğlunun evinden çıkan çelik kasalar, kutular, kutucuklar, milyon dolarlar Kuddusi Okkır’ındı(!). Dink cinayetinde Trabzon polisinin başında olan müdür, daha sonra “Emniyet İstihbaratı”nın başına geçmişti ya! Unuttunuz değil mi? Anımsayın! Belki o bilir... O zaman henüz Yeni Türkiye yoktu, 2010 Anayasa oylaması yapılmamıştı, “yetmez ama evet” diyenlerle “al gülüm ver gülüm” takası sürüyordu... Yeni Türkiye, iktidarCemaat, hoşgörü, sevgi... Bitti bunlar! Başbakan ne demişti: “Ne istediler de vermedik!” Sanki haramiler sofrası! Koskoca Emniyet Genel Müdürlüğü’nün İstihbarat Daire Başkanlığı... Bugün yaşananları halkımız yakından izliyor izlemesine de yerel seçimlerde nasıl bir sonuç çıkacak şimdiden kestiremiyorum... Sorun sınıfsal... Ezen ve ezilen! 2002 2014 yılları, AKP’li yıllardır... Varsılın daha varsıl, yoksulun daha yoksul olduğu bir süreç. HHH Merkez medya teslim alınmıştır. Sancılı bir süreçten geçiyoruz! Eninde sonunda Türkiye’nin böyle bir sürece gireceğini bekliyorduk. İpler “van münit”le gerilmiş, Mavi Marmara’yla bir yol ayrımı görülmüştü. İktidar ve cemaat arasındaki ortaklık bozuldu! Düzelmesi olanaksız! Bir güç savaşı, bilek güreşi, muhafazakâr hesaplaşma... Ne derseniz deyin!.. ‘Dost modern darbe’ Haber Merkezi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin, “İçeride günahsız yatan çok kişi var” derken, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası gelişmeleriyle ilgili olarak ise “28 Şubat post modern ise günümüzdeki dost moderndir” dedi. Uzakdoğu gezisinin üçüncü ayağında Malezya’ya giden Başbakan Erdoğan’a Uluslararası İslam Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Burada öğrencilere hitap eden Erdoğan, “İbret almamızı gerektiren bir hikmet var. İlahi mesaj şunu söylüyor. ‘Sizin şer gördüklerinizde hayır, hayır gördüklerinizde şer vardır. ‘Yine ilahi mesaj ‘Her zorlukla birlikte kolaylık vardır’ diyor. Türkiye’de bizim genç üniversite öğrencilerimiz bunu iliklerine kadar yaşadılar. ÖyErdoğan’a le zamanlar oldu ki zulüm bütün renkleriyMalezya’daki le bütün boyutlarıyla üzerlerine çökerdi. Uluslararası İslam Ama Allah öyle bir çıkış kapısı açar, bulutÜniversitesi taraları öyle bir aralar, kalbinize öyle bir inşifından fahri doktorah sağlar ki eski halinizden daha da rahat koşullara evrilirsiniz. Hüzün, yeis, umutsuzluk bizim inananlar olarak kabul edeceğimiz, onaylayacağımız özellikle de teslim olacağımız duygular değildir” diye konuştu. Erdoğan, daha sonra Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da kaldığı otelde Uzakdoğu seyahatine eşlik eden gazete yazarlarına açıklamalarda bulundu. A Haber’in geçtiği bilgilere göre; Erdoğan 17 Aralık operasyonu sonrası gelişmelerle ilgili olarak ise “28 Şubat post modern ise günümüzdeki dost moderndir” derken, yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin “İçeride günahsız yatan çok kişi var” dedi. Erdoğan, yurda dönünce finans sektöründen bazı aktörleri ikaz edeceğini belirtti. Erdoğan’ın kullandığı, dost modern, tabiri aslında kısa bir süre önce gündeme geldi. MEB’in dershaneler üzerine yaptığı çalışmanın tartışıldığı günlerde sosyal medyada yer alan dost modern darbe iddiaları daha sonra birçok isim tarafından tartışıldı. Bu kavramı belki de ilk kez kullanan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi ve AKP MKYK üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı olmuştu. Yeni Akit Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya ve yazar Nazlı Ilıcak hükümet ile cemaat arasındaki kavgayı “dost modern darbe” olarak nitelendirmişti. Haramiler Sofrası... Kimi ebeni öperim, diyor, kimi dedeni... Öp bakalım öp! Kimi ananı da al git, demişti bir zamanlar... Anasını alıp gitti! Kimi “Bursa’ya gittik, görüştük ama o konuyu konuşmadık” diyor, kimi “Konuştular, Başbakan çok kızdı, mektup yaz, dediler” açıklamasını yapıyor. Dünya dönüyor! Halkımız ekmek derdine düşmüş, ev kiraları artmış, patatesin kilosu 4, kurufasulye 15 lira olmuş... Efsane Savcı’nın zırhlı aracı geri alınmış, altı korumayla gezerken, şimdi sayı 4’e düşmüş. Bir yanda çetemete, devlet içinde devlet varmış, öte tarafta soygun, talan, rüşvet... Milyonlarca insan üçbeş kuruş maaş zammı bekliyor, yüz binler öğretmen olmak için çırpınıyor... Ziraat mühendisleri haykırıyor: “İş istiyoruz!” Felsefe, edebiyat, ekonomi, mühendislik fakültesi mezunu genç yıllarca iş bulamamış, sonunda ya polis olmuş ya da güvenlik şirketine girmiş. Birileri ise malı götürmüş! Gel zaman git zaman hükümet ortaklığı bozuluvermiş... Nasıl olmuş? Dershanelere dokunulmuş, poliste ve yargıda güçlü olan cemaat, ortağının kirli çamaşırlarını ortalığa döküvermiş. Böylece savaş kızışmış! Kimin kazanacağı belli olmayan bir savaş ama olan yine halkımıza olmuş... Kâğıt üstünde yazılı yargı bağımsızlığı vardı ya hani, o bile yırtılıp atılıvermiş... İkiyüzlülük, siyasal etik bir kıyıya itilmiş, yalakalık alıp başını gitmiş, eski dostlar düşman olmuş... Amcam, ayağa kalkmış, çok sinirlenmiş “dürün defterlerini” demiş, darbecilere karşı çıkan, askeri vesayeti ortadan kaldırmak için birlikte hareket eden o ilahi güç, birbirini boğazlamaya başlamış... O pislik çukuruna bakıyoruz toplum olarak... O pislikten nasıl çıkacağımıza! HHH Daha düne dek Pensilvanya’ya gidip Hocaefendi’nin elini öpmek için sıraya giren, savcı Zekeriya Öz’e toz kondurmayan, görüşmek için aracılar koyan medyanın yalaka takımı neler yazıyor neler... Paralel devlet, devlet içinde devlet, hainler ordusu... Milletvekili seçildikten sonra bakan olmak için kaç AKP’li gitmişti Hocaefendi’nin yanına? Kaç kişi Fethullah Gülen’in Gazeteciler kullanmıştı ra unvanı verildi. HSYK düzenlemesinin görüşmelerinde yumruklu kavga yaşandı. Bozdağ’ın ‘Anayasa değişikliği’ önerisine CHP, ‘Tasarıyı çekin, işbirliğine hazırız’ dedi Anayasa manevrası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda, HSYK yasa önerisinin görüşmeleri kavga ve yumruklarla başladı. Muhalefet milletvekilleri “Her yer yolsuzluk, her yer rüşvet, faşizme geçit yok” sloganları attı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, siyasi partilere HSYK için anayasa değişikliği çağrısı yaptı. CHP de “yasa teklifi geri çekin, işbirliği yapalım” yanıtını verdi. CHP ve MHP teklifin Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesi için Meclis Başkanlığı’na başvurdu. HSYK ve Türkiye Adalet Akademisi’ni Adalet Bakanlığı’na bağlayan yasa önerisinin görüşmeleri dün Adalet Komisyonu’nda iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında sert tartışmalarla başladı. Yer darlığı nedeniyle komisyon salonu iki kez değiştirildi. Muhalefetin engelleme girişimlerine karşı AKP, milletvekillerini komisyona yığdı. Muhalefet, önerinin anayasa aykırılığı ve HSYK temsilcisinin komisyona çağrılması konusunda usul tartışması açtı. Yaşanan gerginlikler ve tartışmalar nedeniyle gece yarısına kadar önerinin esası üzerindeki görüşmelerine geçilemedi. MHP’li Oktay Vural, “Yolsuzluk ve rüşvetin üstünü örtüyorsunuz” demesi üzerine AKP’liler, “Sus be, hadi ordan” diyerek tepki gösterdi. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya’nın, Adalet Bakanı’nın HSYK’yi temsil ettiğini söylemesi tartışmalara neden oldu. CHP’li Mahmut Tanal, “Adalet Bakanı, bakan olmadan önce HSYK ile hasım olmuştur, temsil edemez, meşru değildir” dedi. İyimaya, HSYK üyelerinin çağırılıp çağrılmamasını oylamaya sunmak isteyince kavga çıktı. AKP’li ve CHP’li vekiller birbirlerini itip yumruklaştılar. CHP’li vekiller, “Faşizme geçit yok” ve “Her yer yolsuzluk, her yer rüşvet” sloganları eşliğinde masalara vurarak protesto etti. Muhalefet milletvekilleri, “HSYK’yi çağırmıyorsunuz, başbakanı çağırın. Yazıklar olsun. Bilal’i çağırın” diye bağırdı. CHP’li Engin Altay, can güvenlikleri olmadığını belirterek, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i göreve çağırdı. Altay, Çiçek’i telefonla da aradı ve müdahale etmeye çağırdı. Altay “4+4+4’te de aynı şeyi yaptınız. Ölürüm de içtüzüğü çiğnetmem” dedi. Altay, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile de görüşerek gelişmeleri aktardı. Önerinin anayasaya aykırı olup olmadığına ilişkin usul tartışmasında da gerginliker yaşandı. Bakan Bozdağ, partilere bugün yaşanan tartışmaların yeniden yaşanmaması için HSYK ile ilgili anayasa değişikliği yapılması çağrısında bulundu. CHP’li Altay, “Teklifi geri çekin, işbirliği yapalım. Bir masa oluşturulursa üye veririz” dedi. Bozdağ ise yasa teklifiyle ilgili sürecin ayrı olduğunu belirterek, eleştirilerin dikkate alınarak öneride bazı değişiklikler yapılacağını söyledi. Görüşmelere davet edilen Türkiye Adalet Akademisi ise temsilci göndermezken, komisyona bir yazı göndererek yasa önerisini sert bir dille eleştirdi. Yazıda, akademinin genel kurul ve yönetim kurulunun çoğulcu yapı ortadan kaldıralarak idari özerkliğinin sona erdirildiği kaydedilerek, hükümetin amacının akademiden HSYK’ye seçilecek 1 asıl ve 1 yedek üyeyi belirleme amacı güttüğü vurgulandı. Yazıda, öneriyle hakim ve savcı adaylarının mülakatı ile mesleki eğitimlerinde Adalet Bakanlığı’nın belirleyici olacağı belirtilerek, akademinin tüm personelinin görevine son verilmesi “olağanüstü dönemlerde bile karşılaşılmayacak bir durum” olduğuna dikkat çekildi. TBMM Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerde yer darlığı nedeniyle iki kez salon değiştirilirken, hükümet ve muhalefet milletvekilleri komisyona çıkarma yaptı. Oturulacak yer konusunda tartışmalar yaşandı. (DHA) Düzenlenen ankette yüzde 59’u ‘yargıya müdahale’ dedi Hukukçulardan ‘hayır’ MERT TAŞÇILAR ANKARA Hükümetin HSYK düzenlemesi konusunda hukukçular anketinden “Hayır” çıktı. Ankete katılanlara göre hukukçuların yüzde 59’u değişikliğe, “Bu tasarıya her şartta karşıyım. Amacı yargıyı etkisizleştirmek” derken yüzde 30 ise “HSYK’nin yönetimini beğenmediğini” belirtti. Yalnızca hâkim ve savcıların giriş yaparak kullanabildiği Adalet.org adlı internet sitesinde son günlerde yaşanan yargı krizine ilişkin iki anket yapıldı. İlk anket adliye önünde açıklama yapan Savcı Muammer Akkaş’a yönelik tepkilere yanıt veren HSYK açıklamasına ilişkin oldu. Yapılan ankette, “HSYK’nin yargı bağımsızlığını hatırlatan ve genelgenin kanuna aykırı olduğunu söyleyen bildiriaçıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Ankete 2 bin 831 hukukçu katılırken, katılanların yüzde 20’si, “Bu bildiriyle yargıya müdahale edilmiştir” seçeneğini tercih etti. Katılanların yüzde 80’i ise anketteki, “Bu bildiri yapılması gereken zamanda ve içerikte yapılmıştır. Yargıya müdahale olmayıp, yargıya müdahaleleri engellemek amacıyla yapılmıştır” şıkkını seçti. HSYK düzenlemesiyle ilgili ankette ise hukukçulara, “HSYK’nin yapısının, işleyişinin değiştirilmesine ilişkin tasarının içeriği ve amacı hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Ankete katılan 2 bin 371 hukukçunun yüzde 59.1’i, “Bu tasarıya her şartta karşıyım. Amacı yargıyı etkisiz kılmaktır” dedi. Ankette, “Bu tasarıyı destekliyorum. Amacı yargı bağımsızlığını sağlamaktır” diyenlerin oranı yüzde 1.29’da kalırken, “Var olan HSYK’nin yönetimini beğenmiyorum. Haksızlıklar yaptılar. Ama buna rağmen hükümet tasarısının yargı bağımsızlığına aykırı olduğunu düşünüyorum” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 30.3 oldu. Tasarıya ilişkin “Haberim yok” diyenlerin oranı da yüzde 4.18 olarak belirlendi. Sloganlı, yumruklu komisyon ‘Can güvenliğimiz yok’ TBMM Başkanı, Köşk’e çıktı Kılıçdaroğlu, Baykal’la buluştu Gül, HSYK için devrede ‘Anayasaya aykırı düzenleme’ Dışişleri Sözcüsü: Şeffaflık ve hukuku anımsattık Washington ‘taraflara’ Bozdağ’dan anayasa çıkışı Akademi de eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin HSYK’nin yapısını baştan aşağı değiştirecek planı ve yapılan açıklamalar gerilimi yükseltince Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devreye girdi. Önceki akşam Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile sürpriz bir görüşme yapan Gül, dün de TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ile görüştü. Gül, en uzun süre Adalet Bakanlığı yapmış isim olan Cemil Çiçek’e düzenlemeyle ilgili görüşlerini sordu. Köşk’teki randevu sabah saatlerinde iki ismin de günlük programlarında yer almıyordu. Ancak Çiçek, öğleden sonra sürpriz bir değişiklikle Köşk’e çıktı. Gül’ün Çiçek ile görüşmesi gün içinde Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer alan günlük programa eklendi. Son dakikada belli olan randevu Ankara’da heyecan uyandırdı. Edinilen bilgilere göre Çiçek, 27 Aralık’ta Gül’den randevu talep etti. Gündemdeki trafiğin yoğunlaşmasının ardından önceki gün bu kez Köşk’ten TBMM’ye telefon geldi. Gül, “gündemdeki konularla ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere” Çiçek’i Köşk’e davet etti. Kaynaklar, Gül’ün Çiçek’ten HSYK konusundaki görüşlerini dinlediğini ifade etti. Kaynaklar, ikilinin “devlet adamı” sıfatlarıyla gündemdeki tüm konularla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını anımsattı ve bu randevunun da onlardan biri olduğunu ifade etti. Dikkatler Çiçek’in Köşk randevusuna çevrilmişken Gül’ün “gündem dışı” bir görüşme daha yaptığı ortaya çıktı. Atalay ve Ala, öğle saatlerinde Köşk’e çıktı. Gül, iki bakanla üçlü bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal ile görüştü. Kılıçdaroğlu, HSYK düzenlemesi için “Aklı başında bütün hukukçular anayasaya aykırı olduğunu söyler” dedi. Baykal, yolsuzluk operasyonları ve “paralel operasyonlar” sonrası ortaya çıkan kriz gündeminde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile yaptığı görüşmelerin ardından dün Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Bu görüşmeleri gerçekleştirmeden önce de CHP lideri ile bir araya geldiğini aktaran Baykal, “Temasları tamamladık. Yaptığım görüşmelerle ilgili bilgi verdim, izlenimlerimi yansıttım. Bu vesile ile tabii karşı karşıya bulunduğumuz konuları, sorunları kapsamlı bir şekilde değerlendirme fırsatı da bulmuş olduk” diye konuştu. Kılıçdaroğlu da görüşmenin ardından Meclis’ten ayrılırken gazetecilerin HSYK düzenlemesine ilişkin sorusunu yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Aklı başında olan bütün hukukçulara sorun, bu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu söyler. Başka ne söyleyeyim?” dedi. önerilerde bulunmuş Dış Haberleri Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Türkiye’de yolsuzluk operasyonlarıyla başlayan “siyasi kriz” için “taraflara” hukuk, şeffaflık ve adaleti anımsattıklarını söyledi. Psaki, “Sayın Erdoğan’ı demokrasiye saygı gösteren bir lider olarak görüyor musunuz?” sorusunu “Onun eylemleri hakkında endişelerimiz olduğunda, bunları dile getiriyoruz” yanıtını verdi. Psaki, günlük basın toplantısında gazetecilerin yolsuzluk soruşturmaları ve polislerin görevden alınmalarına ilişkin sorularıyla karşılaştı. Psaki’nin bir soruyu yanıtlarken “taraflar” kelimesini kullanması dikkat çekerken şunları kaydetti: “Süregelen bir durum, her gün farklı gelişmeler olmakta. Türkiye’deki tüm ilgili taraflarla görüşmelerimizde, ABD’nin, Türk halkının hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığı ve kamusal şahıslara karşı suçlamaların tarafsızca soruşturulduğu, sivil ve cezai konularda adalet, zamanlılık ve şeffaflığın en yüksek standartlarını karşılayan bir hukuk sistemine yönelik arzusunu desteklediğini net şekilde dile getirmeye devam ediyoruz.” Bir başka soru üzerine Psaki, Türkiye’nin ABD’nin kilit bir müttefiki olmaya devam ettiğini belirterek “Sahada cereyan etmekte olan bazı gelişmeler hakkındaki endişelerimizi doğrudan, özelden ve alenen dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. Türkiye önemli bir müttefik olmayı sürdürüyor” dedi. Psaki, “Sayın Erdoğan’ı demokrasiye saygı gösteren bir lider olarak görüyor musunuz?” sorusunu da “Onun eylemleri hakkında endişelerimiz olduğunda, bunları dile getiriyoruz. Bugün de yaptığım şey bu” diye yanıtladı.