Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2014 CUMARTESİ 12 Paris ‘yasak aşk’ı konuşuyor Dış Haberler Servisi Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande’ın bir oyuncuyla ilişkisi olduğu öne sürüldü. Fransız Closer dergisinin haberi üzerine Hollande’ın özel hayatın ihlali suçlamasıyla dava açmaya hazırlandığı bildiriliyor. Closer dergisi, 41 yaşındaki oyuncu Julie Gayet’i, Paris’te bir apartmana gece vakti girip çıkarken gösteren fotoğraflara yedi sayfa yer ayırdı. Fotoğraflarda, Hollande’ın koruması olduğu iddia edilen bir kişi ile apartmana scooter’la gelen siyah kasklı bir kişi de görülüyor. Dergi, kasklı kişinin Hollande olduğunu ileri sürdü. Sabah çekildiği anlaşılan bazı fotoğraflarda da, gazetenin koruma olduğunu yazdığı kişi, kruasan paketiyle görülüyor, ardından kasklı kişi scooter’a binerek uzaklaşıyor, daha sonra da Gayet görünüyor. Hakkındaki iddiaları yalanlamadığı dikkat çeken Hollande, Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, özel hayatın gizliliğinin “her yurttaş gibi kendisinin de hakkı” olduğunu söyledi. Hollande ile ilişkisi olduğuna ilişkin daha önce de söylentiler çıkan Gayet, geçen mart ayında özel hayatın ihlali gerekçesiyle şikâyette bulunmuştu. Closer dergisi daha sonra bir açıklama yaparak Gayet’nin ricası üzerine haber ve fotoğrafları internet sitesinden kaldırdığını duyurdu. Derginin editörü Laurence Pieau, Gayet’nin avukatının kendileriyle temasa geçtiğini ve ricada bulunduğunu belirtti. Fransa’da 2012’de iktidara gelen Hollande son kamuoyu yok DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Hakkında aktris Gayet’le (sol üst) yeni bir aşk iddiası ortaya atılan Fransa Cumhurbaşkanı ve partneri Trierweiler, Elysee Sarayı’nda yaşıyor. (Fotoğraflar: AFP) İspanya’nın ‘Hukuk Devleti’ Farkı (2) Mehmet Gülsan adlı okurum iletisinde, aynı başlığı taşıyan ilk yazım için “Çok beğendiğiniz İspanya hukuk devletini örnek gösterdiniz ya; size araştırmanız için iki sözcük yazıyorum: Gürtel, Barcenas” demiş... Okurumuzun bahsettiği Gürtel ve Barcenas, kraliyet skandalıyla doğrudan bağlantısı olmayan ama iktidardaki “Partido PopularPP/Halk Partisi’ni” pisliğe ve çamura gömen büyük rüşvet skandallarının isimleri. Bu skandallardan ilki Gürtel 2009’da ünlü savcı Baltasar Garzon’un Francisco Correa isimli üçkâğıtçı bir işadamını, “kara para aklama, vergi kaçakçılığı, nüfuz ticareti, rüşvet, belgede sahtecilik” nedenleriyle soruşturmasıyla patlamıştı. Otellerde komilik yaparak hayata atılıp sosyal merdiveni hızla çıkan Correa; PP’nin güçlü lideri eski Başbakan Aznar’ın ailesiyle kanka olacak denli önemli iktidar ilişkileri kurmuştu. Special Events isimli organizasyon şirketiyle, PP için etkinlikler düzenliyor; bu yolla partiye aktardığı yasadışı fonlarla ihale kapatıyordu. Bu Gürtel yolsuzluğunun ortalığa saçılmasının yol açtığı şok ve öfke henüz dinmemişken geçen yılın başında üstüne bir de Barcenas skandalı patladı. Barcenas, Gürtel depreminin de merkez üssündeki, “PP defterdarı/kasasının” adıydı. 57 yaşındaki Luis Barcenas, yıllar boyu PP’nin mali işlerini yürütmüş; süreç içinde partinin tüm rüşvet hesapları için ayrı bir muhasebe tutmuştu. “Kravatsız” parti muhasebesinde kuşku yaratacak hiçbir iz bırakmamak için azami gayret sarf eden “ yetenekli defterdar Barcenas”; bu gayretini öyle bir noktaya vardırmıştı ki hesapları dijital ortam yerine, tamamıyla eski usul, elle tutmuştu. Ama Gürtel skandalını sorgulayan savcılar sonunda Barcenas’ın İsviçre hesaplarına yasadışı yollarla milyonlarca Avro aktarıldığını tespit etmiş, El Pais gazetesi de Barcenas’ın ayrıca parti namına tuttuğu “el yazması”(!) bu rüşvet hesaplarına ulaşmıştı. İspanya’nın amiral gazetesinin geçen yılın ocak ayında günlerce manşetten sürdürdüğü bu pervasız rüşvet tutanakları incelendiğinde, kirli operasyonun, ekonomik bunalımı yaratan “inşaat kriziyle” bire bir iç içe geçtiği görülmekteydi. “Barcenas’ın rüşvet defterleri”, inşaat şirketlerinin, liderlere yaptıkları ödemeler ve yasadışı finansman karşılığında; iktidar partisinden “ihsan” gibi dağıtılan ihaleleri kapıştıklarını gösteriyordu. Ülkeyi şantiyeye dönüştüren “inşaat balonu” şeklinde tanımlanan sektördeki alışverişler “al gülüm ver gülüm” üzerinden gelişen bu “gelsin rüşvetler, gitsin ihaleler!” paslaşmasında çok sayıda çılgın projeye yol açmış, muazzam kaynak israfıyla kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde kullanılmayan havaalanları yapılmıştı. Mali krizle gelen kredi daralması ve “balonun” sönmesi sonunda sonra “Pandora’nın kutusu” açılmış, sistemin hangi kirli yöntemlerle finanse edildiği ortaya çıkmıştı. İşyerlerinin kepenk indirdiği bir konjonktürde, sönen bu balonla birlikte dökülen pislikler İspanyolları can evlerinden vurdu. Barcenas skandalı patlak verdiğinde, ben İspanya’daydım. İspanya’daki krizi özetleyen bir yazı dizisi için gittiğim Madrid’de, tam PP karargâhının bulunduğu Calle Genova sokağına bakan bir evde kalmaktaydım. Parti binası önünde toplanan öfkeli kalabalıkların her gün attığı “satılmışlar!”, “hükümet istifa!” çığlıkları, kaldığım evin salonuna dek geliyordu… Aynı dönemde, kralın damadının karıştığı malum “rüşvet, kara para aklama, hortum, vergi kaçakçılığı” skandalının da dal budak sarmasıyla ile birlikte, İspanyol halkının hem hükümete ve hem monarşiye olan güveni mayınlanıyordu. Ülkedeki bu çok ağır “güven kaybını”; İspanya’da bulunduğum süre içinde konuştuğum ve görüştüğüm herkeste gözlemledim… lamalarına göre ülke tarihinin popülaritesi en düşük cumhurbaşkanı. Özellikle ekonomi politikalarındaki başarısızlığı eleştiri konusu olan Hollande, uzun zamandır eski gazeteci Valerie Trierweiler ile birlikte. Evli olmayan çift Elysee Sarayı’nda yaşıyor. Hollande’ın eski partneri ve dört çocuğunun annesi Segolene Royal, 2007’de Sosyalist Parti’den cumhurbaşkanı adayı olmuş ancak Nicolas Sarkozy karşısında seçimleri kaybetmişti. Closer dergisi 2012’de Prens William’ın eşi Cambridge Düşesi Kate Middleton’ın üstsüz fotoğraflarını yayınlamıştı. NEW JERSEY VALİSİ’NDEN ÖZÜR Skandal yaratan danışman atıldı Dış Haberler Servisi ABD’de bir belediye başkanını zor durumda bırakmak için trafik sıkışıklığı yarattığı anlaşılan New Jersey Valisi’nin danışmanı görevden alındı. Cumhuriyetçi Vali Chris Christie, işine son verdiğini açıkladığı üst düzey danışmanının “aptalca” davranışından ötürü halktan özür diledi. Daha önce danışmanı Bridget Anne Kelly’i savunan Christie, bazı yazışmaların ortaya çıkması üzerine Kelly’nin kendisine yalan söylediğini ve olayla hiçbir ilgisi olmadığını savunarak, yaşananlardan “derin üzüntü” duyduğunu söyledi. Vali, “Ekibimdeki bazılarının yaptıklarından ötürü kendimi aşağılanmış ve hakarete uğramış hissediyorum” diye konuştu. Danışman Kelly’nin geçen eylül ayında George Washington Köprüsü’nün kapatılması için emir verdiği, böylece Fort Lee kasabasında günlerce trafik sıkışıklığı yaşanmasına neden olduğu anVali Christie, skandaldan laşılmıştı. Kelly’nin amadolayı özür diledi. (AP) cı ise seçimler de Christie’yi desteklemeyen, Fort Lee kasabasının Demokrat Belediye Başkanı Barbara Buono’yu zor durumda bırakmaktı. Ortaya çıkan belgelere göre Kelly’nin, 13 Ağustos’ta George Washington Köprüsü’nden sorumlu David Wildstein’a gönderdiği epostada, “Fort Lee’de biraz trafik sorununun zamanıdır” dediği, Wildstein’ın ise “Anladım” yanıtını verdiği ortaya çıkmıştı. Olayın, 2016’daki başkanlık seçimlerinde aday olmak isteyen Christie’nin şansını azaltacağı söyleniyor. 4 yaşındaki çocuğu ‘yanlışlıkla’ vurdular Dış Haberler Servisi Afganistan’da Amerikan birlikleri “yanlışlıkla” 4 yaşındaki bir çocuğu vurarak öldürdü. Olayın meydana geldiği Helmand Vilayeti Valisi’nin sözcüsü, bölgedeki Amerikan askerlerinin çocuğu hava puslu olduğu için göremediklerini ve yanlışlıkla vurduklarını söyledi. Sözcü Ömer Zvak, askerlerin çocuğu düşman zannederek ateş açtıklarını savundu. NATO öncülüğündeki Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü’nün (ISAF) sözcüsü de geçen çarşamba günü meydana gelen olay hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin Sözcüsü Aimal Faizi ise “masum çocuk ve sivillerin öldürülmesinin önüne geçmek için ISAF ve NATO’nun evleri ve köylere düzenlediği operasyolara kesinlikle son verilmesi” çağrısında bulundu. Amerikan askerlerinin çoğunun bu yıl Afganistan’dan çekilmesi planlanıyor. Ancak ABD, Afganistan’daki askeri varlığını sürdürmek istiyor. Karzai ise Amerikan askeri varlığının devamını sağlayacak güvenlik anlaşmasını imzalamayı reddediyor. Bu yüzden iki ülke arasında gerginlik yaşanıyor. ‘Gelsin rüşvet, gitsin ihale!’ BD, Suriye’deki Amerikan A vatandaşlarının, ülkelerine döndüklerinde saldırmak üzere eğitildikleri haberlerinden kaygı duyarken, Endonezya, cihatın korkunç sonuçlarını yaşayan ülkelerden birisi. Endonezya’da bir yılı aşkın süredir, Suriye’de savaşacak cihatçılar toplanıyor. (Fotoğraf: AP) BAKAN TWITTER’I İŞARET ETTİ ‘Ehvenişer’e açıklama geldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’deki terör gruplarının “rejimi ‘ehvenişer’ denilecek noktaya getirdiğine” ilişkin sözlerine açıklık getirdi. Davutoğlu, “Benim söylediklerimde ‘ehveni şer görüyoruz’ ifadesi yok, ‘ehveni şer görüntüsü verdirtmek istiyorlar’ dedim” diye konuştu. Davutoğlu, Fransa’da yapılacak Suriye’nin Dostları Çekirdek Grubu toplantısına katılmak üzere Paris’e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtladı. Davutoğlu, önceki gün yaptığı açıklamalarda, Suriye’deki radikal unsurların uyguladıkları yanlış yöntemlerin rejimi “ehveni şer” denilecek noktaya getirdiğini belirtmişti. Sözlerine açıklık getiren Davutoğlu, “150 bin Suriyeli kardeşimizin ölümünden sorumlu bir rejimin baskısını örtbas etmek için El Kaide tehdidini IŞİD tehdidini gündemde tutarak ikisi arasında kıyaslarla bir ehvenişer görüntüsü vermeye çalışıyorlar” diye konuştu. “Benim söylediklerimde ehveni şer görüyoruz gibi diye bir ifade yok” diyen Davutoğlu, Türkiye’nin Esad politikasının değişmediğini vurgulayarak “Bu konuşmanın arkasından nasıl böyle bir şey çıkartılıyor anlamıyorum” dedi. Davutoğlu, “Muhtemeldir ki bu, tweet tekniğinde karakter sayıları sınırlı olduğu için belli bir karakterle bir haber geçtiğinde, önü ve arkası olmadan sonuç çıkartılıyor, doğru değil” diye konuştu. çatışmalarda 500 kişi öldü Dış Haberler Servisi Merkezi Cephesi’nin bir üssünü ele geçirdi gesindeki Gebelli kasabasına cuma Londra’da bulunan Suriye İnsan Hak ğini duyurdu. Örgüt, ülkede son bir namazı sırasında saldırı düzenlediları Gözlemevi, Suriye’nin kuzeyinde haftada meydana gelen çatışmalarda ğini belirtti. isyancılar arasındaki çatışmalarda ge 85’i sivil yaklaşık 500 kişinin hayaBI’yı ‘cihatçılar çen hafta yaklaşık 500 kişinin öldü tını kaybettiğini de bildirdi. Suriye Türkmen Kitlesi Yönetim dönerse’ paniği sardı ğünü bildirdi. Örgütten yapılan açıklamada daha ılımlı kabul edilen un Kurulu Üyesi Ayhan Urlu ise BeşSuriye’de El Kaide bağlantılı İssurlarla, El Kaide bağlantılı Irak ve şar Esad’a bağlı güçlerin, cuma na lamcı militanların, Suriye’ye savaşŞam İslam Devleti arasındaki çatış mazı sırasında Lazkiye’nin Bayırbu maya gelen Amerikalıları ve diğer malarda en az 482 kişinin öldüğünü cak Türkmen bölgesindeki bir cami Batılıları, evlerine döndükten sonaçıkladı. Gözlemevine göre ölenler ye varil bombası attığını, saldırıda 4 ra saldırı düzenlemek üzere eğittiği den 240’ı isyancı, 157’si İslam Dev kişinin öldüğünü, çok sayıda kişinin bildirildi. Amerikan istihbarat ve teleti militanı ve 85’i sivil. Çatışmalar de yaralandığını söyledi. Urlu, AA’ya rörle mücadele kaynaklarına göre heyaptığı açıklamada, rejime ait bir he nüz başlangıç aşamasında olan girigeçen cuma günü başlamıştı. Suriye’de Irak ve Şam İslam Devleti likopterin, Bayırbucak Türkmen böl şim, Suriye’nin Avrupa ve ABD için (IŞİD) militanlarının Rakyaratabileceği bir başka soka kentinde ilerleme sağlarunu daha ortaya koyuyor. dığı, Halep ve İdlib’de ise New York Times konuyla Özgür Suriye Ordusu’nun ilgili haberinde, iç savaşın (ÖSO) ilerlediği bildirilibaşlamasından beri 70 ABD yor. Bölgedeki kaynaklar, vatandaşının Suriye’ye gitRakka’da El Kaide bağtiğine ya da gitmeye çalışlantılı IŞİD militanlarıtığına dikkat çekti. nın Irak’la bağlantı yoFBI da Suriye’den dölu açık olduğu ve takvinen Amerikalıların takibiye alabildikleri için ilernin, büronun terörle müleyebildiklerini söyledicadele öncelikleri arasınler. Suriye İnsan Haklada yer aldığını vurguladı. rı Gözlemevi de IŞİD’in Suriye’ye giden Avrupalı Rakka’da yine El Kaide Müslüman sayısı 1200 olbağlantılı ama daha ılımduğundan, Avrupa’da kayEsma Esad, önceki gün Şam’da bir okulu ziyaret ederek öğrencilerle vakit geçirdi. (SANA) lı çizgide olan El Nusra gı çok daha büyük. Suriye’de isyancılar arası F ral ve başbakan meydan okumuyor Gelelim okurumuzun baştaki “Beğendiğiniz hukuk devleti bu mu?” itirazına... Bir ülkenin hukuk devleti olması, maalesef onu yolsuzluk skandallarından korumaya yetmiyor. Ancak hukuk devleti olan ülkelerle, olmayan ülkeleri ayırt eden fark; skandallar karşısında takınılan tavır oluyor: 1. Hukuk devletinde çabalar, skandalların üstünün örtülmesi değil; İspanya örneğinde gördüğümüz gibi deşifre edilmesi yönünde gelişiyor. 2. Muhafazakâr Başbakan Rajoy ve kral, İspanya’da halka açıkça meydan okumuyor. Skandallara aralarına belli mesafe koymaya çalışmakla birlikte “hatayı” kabul ediyorlar. 3. “Yürütme” İspanya’da, skandalları araştıran “yargı” ve “basını”; gelişigüzel baskı altına alma yönüne gitmiyor. Maç ortasında, kuralları değiştirmiyor. Amiral gazete El Pais misal!skandalları aydınlatmadaki rolü sebebiyle bilakis ödüllerle taltif ediliyor... 4. İktidar partisi PP’nin karargâhına henüz daha geçen ay skandalları araştırmak için baskın yapan polisler; bizdeki gibi dağıtılıp oraya buraya sürülmüyor... 5. Skandalların hiçbiri, “devlet içinde devlet” tabir edilen paralel yapıların karşılıklı tehdit ve şantajları sonunda ortaya çıkmıyor. Bağımsız yargı ve basının denetimi sonucunda ortaya dökülüyor. 6. Yolsuzlukları protesto etmek için yollara çıkan İspanyollar; plastik mermi, biber gazı ve TOMA’larla sindirilip bastırılmıyor. Başka söze gerek var mı? K