06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2014 CUMARTESİ 10 EKONOMİ [email protected] Borsa İstanbul Başkanı Turhan, işlemlerin 4.5 saat kapalı kalmasına yol açan sorunu teşhis etti: Sistem antikaymış! l Ocak 2012’de Borsa İstanbul’un başına getirilen İbrahim Turhan, İstanbul Finans Merkezi gibi iddialı bir projeye rağmen borsada yaşanan skandal arızalardan kendinden öncekileri İbrahim sorumlu Turhan tuttu. Ekonomi Servisi Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan “Borsada antika kabul edebileceğimiz bir sistem var” dedi. Bloomberg HT’ye konuşan Turhan, önceki gün borsada yaşanan işlemlerin yaklaşık 4.5 saat durmasına yol açan teknik arıza ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Ocak 2012’de mevcut görevine getirilen Turhan, borsaya en son teknoloji iyileştirme yatırımının 1998’de yapıldığına dikkat çekerek söz konusu arızaların geçmiş dönemlerden kaynaklı olduğunu öne sürdü. Turhan, “Tüm elektronik sistemlerde bazen arızalar olabiliyor. Antika kabul edebileceğimiz bir sistem var. İşletim sistemiyle yazılım arasındaki uyum sorunu nedeniyle sistem aniden yavaşladı ve kendiliğinden durdu” dedi. Ocak 2012’de Borsa İstan bul Başkanlığı’na atanan İbrahim Turhan’ın bu açıklaması, kendi döneminde borsaya herhangi bir teknoloji yatırımının yapılmadığını gösteriyor. Borsa İstanbul’da Turhan döneminde şu ana kadar 5 arıza yaşandı. Bunlardan ilki Turhan göreve geldikten 3 ay sonra 2 Mart 2012’de yaşanırken diğer arızalar sırasıyla 29 Haziran 2012, 10 Haziran 2013, 15 Kasım 2013 ve 9 Ocak 2014’te gerçekleşti. En son 31 Aralık’ta Nasdaq OMX ile yapılan anlaşma sırasında İstanbul’un 10 yıl içinde dünyanın önde gelen finans merkezlerinden biri olacağını iddia eden Turhan, “ABD borsası Nasdaq ile anlaşmamızın nedenlerinden biri yüzde 99.9 kesintisiz işlem performansı” dedi. Turhan, şu anda bilişim teknoloji biriminde 143 kişinin çalıştığını ve kesintisiz hizmet verme oranının yüzde 99.7 olduğunu savundu. Otoyol Satışındaki Tehlike: Tahkim Türkiye’yi ekonomide zor bir yıl bekliyor. Düşük büyüme ve yüksek enflasyon, iki sorunlu alan. 17 Aralık operasyonu başlamadan önce bile, bu iki sorunlu alandaki gelişmeler, temel göstergelere dair tahmin yapmayı güçleştiriyordu. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, soruşturma boyutundan taşıp hangi eşikte, nasıl sona ereceği meçhul bir rejim krizini tetikledi. Sonuç: Koyu bir belirsizlik tablosu. Peki bu tabloda net görünen hiçbir alan yok mu? Var: Hükümet nakde sıkışıyor. Öncü sinyal, yılın ilk günü otomotiv sektöründe soğuk duş etkisi yaratan ÖTV artışıyla geldi. İkinci sinyal ise torba kanundan çıktı: Otoyolların satışı... HHH Gelir endişesi büyük... AKP Çorum Milletvekili Cahit Bağcı’nın imzasını taşıyan kanun teklifindeki telaş, endişenin büyüklüğünü kanıtlıyor. Düşünün ki iktidar, Meclis’e üç gün önce bir tasarı göndermiş. Görüşülmesine henüz başlanmış. Bir bakıyorsunuz, “Bu kanunu değiştirin” diye teklif geliyor. Üstelik yine iktidar partisi milletvekilince. Üstelik alt komisyona. Fazla ses çıkmasın diye. Kuşkusuz ki sorunun büyüğü, torba kanunun “torba”lığında... Metnin üstüne “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kanunu” başlığı atıp; internet sansüründen Kamu İhale Kanunu’na, AA’yı Sayıştay denetiminden çıkarmaya kadar kapsamlı tartışmalar gerektiren pek çok yasa değişikliğini Bakanlar Kurulu imzalarıyla (KHK olarak) getirmekte. HHH Teklifin en can alıcı kısmı, otoyolların işletme hakkını imtiyaz olmaktan çıkarması: “İşletme hakkının verilmesi imtiyaz addedilmez” deniliyor. Satış yetkisi ve yöntem konularında çok geniş yetkiler verdiği anlaşılan ama hayli karmaşık biçimde kaleme alınmış kanun teklifi yasalaşırsa şunlar olacak: l Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 25 yıl süreli, 1 milyar TL sermayeli ve yedi üyeli bir veya birden fazla şirket kuracak. Yedi üyenin beşi Ulaştırma, ikisini de Maliye Bakanı’nın önerdiği adaylar arasından atanacak. l Karayolları Genel Müdürlüğü; otoyollar, onlarla birlikte bakımişletme tesisleri, hizmet tesisleri, mal ve hizmet üretim birimleri üstündeki işletme haklarını bu şirket veya şirketlere devredecek. Gelirleri şirketler toplayacak. Bakım ve onarım giderleri Karayolları’na ait olacak. Yasa teklifi, köprü otoyol gelirlerini Karayolları’nın toplayacağını öngören cümleyi metinden çıkarıyor. (Bu noktada not: Köprü ve otoyol gelirlerinin 11 aylık gelir toplamı: 725 milyon TL. KGM verilerine göre, 2012 geliri ise 542.3 milyon dolar.) HHH Tasarının görüşüldüğü TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nun üyelerinden biri, uzun yıllar KİGEM’de yöneticilik yapmış, sendikacı kökenli CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin. Çetin teklife tepkili. Bir kamu hizmetinin “Ben böyle yazıyorum” diyerek imtiyaz olmaktan çıkarılamayacağının altını çizerek şöyle diyor: “Evinizi kiraya verirken kiracıya evi satma hakkı verir misiniz? Bu teklif aynen öyle. Otoyol devrini böyle bir cümleyle özel hukuka tabi kılmak istiyorlar. Bunu da idari yargıdan kaçmak için yapmışlar ama anayasaya açıkça aykırı.” Çetin başka bir netameli konuya daha dikkat çekiyor: “Otoyolların işletme hakkı devrini özel hukuka tabi kılmak, bu sözleşmelerde tahkimin kabul edilebileceği anlamına gelir. Bu da al başına derdi demek. Uzanlar’da olduğu gibi yıllarca uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.” HHH Geçen yıl bu vakitler, KoçUEMÜlker ortaklığının, 25 yıllık işletmesini 5.7 milyar dolara kazandığı köprü ve otoyol özelleştirmesi iptal edilmişti. Başbakan Erdoğan iptal kararını o günlerde “Bu fiyatla verirsek, vatan haini oluruz” diye açıkladı. Bu iddialı sözlerin ardından bugün bünyesinde, “imtiyaz” ve “tahkim” gibi hukuken iki tartışmalı boyut içeren yeni yasal düzenleme Meclis’te. Diyelim ki, hukuki engel çıkmadan tasarı yasalaştı ve model hayata geçirildi. Ama sorun bitmiyor: Bu ortamda otoyollara kim talip olur, olanlar finansman konusunu nasıl çözer? Borsanın durması ‘utanç verici’ Ekonomi Servisi Aracı Kuruluşlar Birliği Başkanı Atilla Köksal, borsanın işlem yapamaz hale gelmiş olmasını “utanç verici bir durum” olarak niteledi. Borsada meydana gelen arızayla ilgili CNBCe’ye konuşan Köksal, “Bir borsanın durması gerçekten utanç verici bir durum. Başkan bey de, orada çalışan arkadaşlar da, yönetim kurulu üyesi olan bizler de bu utancın içindeyiz” dedi. Borsada yaşanan aksaklığın kesinlikle teknik bir sorundan kaynaklandığını ifade eden Köksal, eski yamama sisteme yeni ürünleri koydukça bu yamanın başka bir yerde bir sorunu tetiklediğini vurguladı. Bu durumun önümüzdeki dönemde de tekrar edebileceğini söyleyen Köksal, “Nasdaq’la stratejik anlaşma yapıldı ve büyük bir hızla çalışılıyor. Burada bir yıllık daha sıkıntılı bir dönem var ama ondan sonra çok iyi olacak. Yazılım, donanım, sistemin işleyişi değişecek. Bir yıl kadar sürede bu yapılacak. 2015 ve ardından dört dörtlük bir borsamız olacak” diye konuştu. Atilla Köksal faaliyete başladı Ekonomi Servisi Koza Altın İşletmeleri, Çukuralan madeninin faaliyetlerine başladığını duyurdu. Koza Altın’ın, İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararına ilişkin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, “İzmir İl Özel İdaresi durdurma işlemine ilişkin mührünü kaldırmış, Çukuralan işletmemiz faaliyetine başlamıştır” denildi. Koza Altın’ın ‘Çevre İzni veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi’ bulunmadığı için Dikili’deki altın madeninin faaliyeti durdurulmuştu. Silk & Cashmere’e isim şoku Ekonomi Servisi Dünyanın büyük metropollerinde de mağazaları ve satış noktaları olan Türk giyim firması Silk&Cashmere, ‘ismindeki yanlışlık’ sebebi ile Marka Destek Programı’ndan çıkartıldı. Bu teşviğe güvenerek Çin, Paris, Londra ve Zürih’te mağazalar açan firma, şimdi bu mağazalara karşılık alması gereken teşvikleri alamıyor. Konuyla ilgili olarak Ankara’ya giden marka yöneticilerine de, ‘Markanızın gerçek adı ‘Fabeks Silk & Cashmere’ fakat tanıtımlarınızda ‘Silk&Cashmere’ adını kullanıyorsunuz. Bu yüzden teşvikiniz artık geçerli değil’ cevabı verildi. Hürriyet’e açıklama yapan Silk&Cashmere’in kurucusu Ayşen Zamanpur, yaşananlar nedeniyle çok şaşkın ve üzgün olduğunu ifade etti. Cep telefoncuları taksit istiyor l Cep telefonu satışlarında kredi kartına taksit yapılabilmesi talebini içeren bir mektubu Başbakan Yardımcısı Babacan’a gönderen MOBİSAD Yönetim Kurulu üyeleri, konuyu BDDK yönetimine de iletti. Ekonomi Servisi Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dursun, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliği ile 1 Şubat’tan itibaren “kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon ilgili harcamalara taksit uygulanamayacağı” hükmü getirildiğini hatırlattı. Dursun, mobil telekomünikasyon cihazlarının 9 aya kadar taksitlendirme kapsamına alınması, kontör kart, benzeri ürün ve hizmetlerin taksitlendirme kapsamı dışında tutulmasının sağlanması gerektiği Murat Dursun, “Derneğimiz, tefeciliğin aracı olarak kullanılan kontör kartların taksitlendirme kapsamından çıkarılmasını ve sektörümüzü kirleten POS tefeciliğinin önüne geçilmesini sonuna kadar destekliyor. Ancak beraberinde mobil telekomüni kasyon cihazlarının da bu kapsama dahil edilmesini, son derece olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriyor ve düzenlemenin amacını aşan bir durum yaratacağını öngörüyor” diye konuştu. ne işaret ederek düzenlemenin bu şekilde uygulamaya konulması halinde sektörde binlerce mağazanın hızla kapanma noktasına geleceğini savundu. Taksite yönelik taleplerini içeren bir mektubu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a gönderen MOBİSAD Yönetim Kurulu üyeleri, konuyu dün de BDDK yönetimiyle görüştü. Bağdat ateş püskürdü Merkezi yönetim, Türkiye’ye petrol pompalamaya başlayan Kuzey Irak yönetimini “kaçakçılık”la suçladı Dış Haberler Servisi Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Türkiye’ye petrol pompalamaya başladıklarını duyurması üzerine Bağdat’taki merkezi yönetim sert tepki gösterdi. Petrol Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kuzey Irak yönetiminin anayasayı ihlal ettiği savunularak kendilerinden onay almadan yapılan petrol satışı “kaçakçılık” olarak nitelendirildi. Açıklamada, Devlet Petrol Pazarlama Örgütü’nün (SOMO), ülkenin petrol satışı anlaşmaları yapmaya yetkili tek resmi otoritesi olduğu, bunun dışındaki işlemlerin yasadışı sayılacağı vurgulanarak anlaşmanın tarafı Türkiye de eleştirildi. Irak hükümetinin “büyük üzüntü ve şaşkınlık” duyduğu belirtilen açıklamada, bunun merkezi hükümetle Kürt yönetimi arasında 25 Aralık’ta varılan anlaşmaya da aykırı olduğu kaydedildi. Anlaşma petrol ihracatını SOMO’nun düzenlemesini öngörüyor. Irak hükümeti, satış yapan firmalar hakkında yasal işlem yapılacağını da duyurdu. AnadoluJet’ten yeni hat Ekonomi Servisi Bu sene beşinci yılını kutlayan AnadoluJet, uçuş ağını genişletmeye devam ediyor. Şirket, 22 Ocak’ta Alanya Gazipaşa ile Ankara arasında karşılıklı uçak seferleri başlatacak. Karşılıklı seferlerin ilki açılış gününe özel bir tarife ile saat 09.00’da Ankara’dan; saat 18.00’te Gazipaşa’dan hareketle yapılacak. Seferler başlangıçta haftada 5 gün; Nisan 2014’ten itibaren ise haftada 7 gün olarak icra edilecek. üyor r ü s m e r dep i k e d ’ e y i Mal lık’ta su) 17 Ara dan ro ü B t e y ın ri nun ard (Cumhu ANKARA olsuzluk operasyonu tirilen atama ş y le n k a e y rç la baş a ge eklendi. kanlığı’nd Maliye Ba n almalara yenileri dün Resmi e rı ve görevd ki atama kararla n Bakanlıktayayınlandı. si Başka Gazete’de n a n G e li r İd a re aire BaşkaD lu A ç ık b u ı’na Gelir İdaresi aresi Daire ığ İd Yardımcıl len getirildi. Gelir anlık müşak e nı Rıza Ç mail Tekkoyun ba oşalan Gelir b İs n ı a n a ’d k n ş u a si B oy Gelir İdare lındı. Tekk virliğine a e Başkanlığı’na ise tandı. Gelir ir a İdaresi Da anı Zekayi Çenge tafa Güneş s k u ş a M ı B ıs p c ru G n Yardım alındı. Yerine ise a k ş a B i s i. İdare liğine uş getirild k müşavir de bakanlı üfettişi Semi Okum m Vergi Baş Milletvekiline yine kıyak! l “Gazetecilere yeniden yıpranma hakkı getirildi” diye sunulan yasa değişikliğinin yönetmeliği de yine gazetecilerin gününde yayımlandı. Ancak milletvekili ve dışarıdan atanan bakanlara yine ayrıcalık sağlandı. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Gazetecilerin fiili hizmet süresi zammı (yıpranma) haklarını 2008’de kaldıran, geçen yıl ise kamuoyuna “gazetecilere yeniden yıpranma hakkı getiriliyor” diyerek sunduğu yasal düzenleme ile milletvekilleri ve dışarıdan atanan bakanları da kapsama alan hükümet, uygulama yönetmeliğinde de bu tavrını sürdürdü. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne denk getirilen yönetmelik değişikliğine göre, yeraltı işlerinde çalışanlar hariç yıpranma kapsamındaki tüm sigortalıların bu haktan yararlanabilmesi için 3 bin 600 gün çalışması gerekiyor. Ancak milletvekilleri ile dışarıdan atanan bakanlar için böyle bir şart aranmıyor. Ayrıca milletvekili ve dışarıdan atanan bakanlar, fiili hizmet süresi zammının tamamından yararlanırken, diğer sigortalılar ancak yarısından yararlanabiliyor. Değişiklikle, basın kartı sahibi olan gazeteciler ile milletvekilleri ve dışarıdan atanan bakanlar kamuoyunda “yıpranma” olarak bilinen fiili hizmet süresi zammı kapsamına alındı. Bu mesleklerde görev yapanlara çalışma sürelerinin her 360 günü için 90 gün fiili hizmet süresi zammı eklenecek. Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında, milletvekilleri ve dışarıdan atanan bakanlar için 5 yıl fiili hizmet süresi zammı prim ödeme gün sayısına eklenecek. Yıpranma payının emeklilik yaşından düşülebilmesi için maden ocakları, kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer altında yapılan işlerden çalışanların bin 800 gün çalışmış olması yeterli olacak. Yıpranmadan Meclis dışından kabineye atanan bakanların da yararlanabilmesi olması nedeniyle İçişleri Bakanı Efkan Ala da yararlanacak. Ala şu anda kabinenin dışarıdan atanan tek bakanı konumunda bulunuyor. Kontör kartlar taksitlendirilmesin Koza, yeniden Ala da yararlanacak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle