Katalog

3 EYLÜL 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Edebiyatımızın büyük ustası, 2014’te yeni bulunan kitaplarıyla gündeme gelecek 15 Renkli Yalanlar, Yalanlı Renkler... Yıllar önce, o güçlü ülkede, başkanlık koltuğuna ilk kez siyah derili biri oturdu. Bazıları buna çok sevindiler. Siyah derili birinin dünyayı yönetme iddiasındaki o ülkeye başkan seçilmesi bir mucizeydi. Demek ki arkasından başka mucizeler de gelecekti. Sanki o, kendinden öncekiler gibi büyük sermayelerin menfaatını kollama uğruna tazıya kaç, tavşana tut demeyecekti. Denizaşırı topraklarda, birtakım oyunlarla başa getirdiği kukla liderlerin uçan halılarını hiç beklemedikleri bir anda altlarından çekmeyecekti. Sinsi bir tanrı gibi bir yandan savaşlar çıkarıp diğer yandan samimiyetsiz bir barış çığırtkanlığı yapmayacaktı. Sanki artık dünya tersine dönecekti. Sırf sarı benizli değil de siyah derili biri, emperyalizmin tahtına oturdu diye, emperyalizmin rengi de değişecekti. Sanki... Maalesef o güzel renkler bazen yalan söyler. O yüzden renklere değil, seslere kulak vermek lazım. Kulağımızı iyice açtığımızda, üst üste binse de farklılığını korumaya devam eden ses frekanslarını rahatça ayırt edebiliriz. Ama rengi bize gösteren ışık frekansları üst üste bindikçe ayırt edilemez olur. Mesela siyah... Siyahın içinde gökkuşağının tüm renkleri olabilir, ama gökkuşağı ortada yoktur. O yüzden siyaha baktığımızda renklerin duygusunu değil, karanlığın duygusunu tadarız. Ancak bilgisine sahipsek renklerin aslını anlarız; değilsek gördüğümüze kanarız. O yüzden renkler aldatıcıdır... Ama sesler... Şimdi merdivenler, sokaklar tatlı bir başkaldırı heyecanıyla rengârenk boyanıyor ya... O renklerin verdiği heyecan tamam da bir de seslerin, sözlerin işaret ettiği gerçekler var. Sesler hâlâ savaş diyor; intikam diyor; biz ve onlar diyor; bir sürü yalan söyleniyor. Biz, bir umut, renklerle yükselen kolektif itirazın gücüne sevineduralım. “Ne güzel, hatasını anlayanlar bu itiraz karşısında yenik düşüp hemen dize geldiler” diyelim. O merdivenleri bir gece yarısı tek bir renge, sonraki gece yarısı yeniden renklere boyayanlar nihayet bizimle aynı dili konuşmaktalar diye umutlanalım. Yine bir güzel aldanalım... Oysa o merdivenler artık gökkuşağı renginde değiller. Sadece renkliler. Renkli merdiven her halükârda güzel, ama gökkuşağını oluşturan renk tayfını ortadan yok etmek... Onu toptan söküp atmaktan bile tehlikeli. Şimdi sokaklardaki o pırıl pırıl “gökkuşağı”nı söndüren, sonra tepkiler karşısında yerine soluk ve alelade bir “renk kuşağı” iliştiren iktidarın sinsi diline odaklanma zamanı... Savaş, sadece “Savaşa hayır” demekle değil; iktidardan ve bizzat hayattan beklentileri değiştirmekle durdurulur. İktidarın dilindeki şifreleri doğru çözmez, farklı frekanslardaki sözlerini doğru ayrıştırmazsak yine oyuna geliriz. Amerika’nın ya da Beyoğlu Belediyesi’nin başına, bir gün rengârenk bir palyaço bile geçse, öyle hemen sevinmemek gerekir; çünkü önemli olan iktidarın üzerinde taşıdığı renk değil, dilinin altında sakladığı bakladır. Orhan Kemal’in 100. yaşına hazırlık ASLI ULUŞAHİN ŞORAY, GİRİK, AKIN VE KOÇYİĞİT AÇILIŞA KATILACAK yapmış. Ayrıca müstear isimle “İtiraflar” isimli bir bölümde, örneğin hayat kadınlarıyTürk edebiyatında toplumsal gerçekçiliğin la söyleşileri yayımlanmış. usta yazarlarından Orhan Kemal (191470), Öğütçü, roman ve söyleşilerden oluşacak önümüzdeki yıl doğumunun 100. yılı dolayı bu kitabın, büyük olasılıkla yazarın diğer sıyla bir dizi kitapla anılacak ve gündeme ta eserlerini de yayımlayan Everest Yayınları şınacak. tarafından basılacağını belirtiyor. Yayımlanacak kitapla2014 yılında çıkacak rın ilki, 1961 yılında “Bübir diğer kitapta ise Orhan yük Gazete” isimli dergiKemal’in daha önce yayımu Oğlu Işık Öğütçü, Orhan de tefrika edilmiş “Uçulanmamış öyküleri yer alaKemal’in 1960’larda tefrika rum” adlı roman. Rocak. Öğütçü, yazarın 1950’li edilmiş “Uçurum” adlı bir manı gün yüzüne çıkayıllarda neredeyse bütün garan Orhan Kemal’in oğromanının ortaya çıkarıldığını zetelere, Yeditepe, Varlık gilu Işık Öğütçü, bir araşbi edebiyat dergilerine, kensöyledi. 2014’te yazarların tırmacının Türker İnanoğdi adıyla ya da müstear isimyayımlanmış öyküleri de lu Vakfı’nın (TÜRVAK) lerle pek çok öykü yazdığını, müzesinde derginin nüsuzun süren bir çalışma sonrabasılacak ve Nâzım Hikmet, halarına rastlayıp haber sında bu öyküleri derlediğini Kemal Tahir, Yaşar Kemal vermesinin sonrasında ifade ediyor. gibi yazarlarla yazışmaları da esere ulaşmış. Ayrıca gelecek yıl usta yayayımlanacak. “Uçurum”un, üretzarın az bilinen fotoğaflarınken bir yazar olan Orhan dan oluşan bir albüm de yaKemal’in peşine düştüğü yımlanacak. kayıp eserlerinden biri olduğunu söyleyen Işık Öğütçü’nün üzerinde çalıştığı bir Öğütçü, ne var ki dergide 23 bölüm tefrikadiğer kitap ise Orhan Kemal’in mektuplanın yer aldığını, 21 Haziran 1961 tarihinderıyla ilgili. Yazarın Kemal Tahir, Yaşar ki sayı sonrasında derginin başka nüshalarıKemal, Nâzım Hikmet, Samim Kocana ulaşamadıklarını söylüyor. Derginin kagöz, Fikret Otyam ve Nevzat Üstün gipandığını düşündüklerini belirten Işık Öğütbi dönemin önemli yazarlarıyla mektupçü, eser yayına hazırlanırken hikâyenin solaşmaları bu kitapta bir araya getirilecek. nunu “birkaç cümle ile bağlamış”. “Mektuplar” kitabının ise 2014 sonrasınKitapta “Uçurum” dışında, yazarın yine da yayımlanması planlıyor. aynı dergide yayımlanmış söyleşileri de yer Orhan Kemal’in son olarak 2011 yıalacak. Orhan Kemal, o dönemde Ruhi Su, lında yine oğlu Işık Öğütçü tarafından Atıf Yılmaz, sinema ve seslendirme sanatbulunan “Yüzkarası” adlı kitabı yaçısı Ferdi Tayfur gibi isimlerle söyleşiler yımlanmıştı. Sinemanın unutulmaz dörtlüsü Altın Koza’da SAVAŞ KÜRKLÜ DİDİM’ D E A ÇILA N ‘ D İR EN GEZ İ’ K ON U LU SERGİDEKİ K A RİK A TÜ R LER P OLİS TA R A FIN D A N TOP LA N DI Mizaha katlanamıyorlar Kültür ServiCarlos Latuff si Didim’de düzenlenen 18. Barış Şenlikleri’nde Gezi Direnişi’ni konu alan uluslararası “DirenGezi” karikatürlerinden oluşan sergi savcılık emriyle toplatıldı. Aralarında “Don Kişot” mizah dergisinin düzenlediği “DirenGezi” karikatür yarışmasında Kişot” emizah dergisi geu Don Kişot emizah dergisi büyük ödülü kazanel yayın yönetmeni Ernan Kosovalı çizer Murat yayın yönetmeni Erdoğan doğan Karayel ise karikaAhmeti’nin çalışmasının Karayel, ülkemizin karikatürün tür sanatına karşı yapılan da yer aldığı sergi, Türk bir hiciv ve yergi sanatı bu baskıyı şaşkınlıkla karve dünya çizerlerinin on şıladığını belirterek “Karieserinden oluşuyordu. olduğunu kabul etmekte katürün bir hiciv ve yerKarikatürler 31 Ağuszorlanan bir zihniyetle gi sanatı olduğunu kabul tos 2013 günü sayönetildiğini söyledi. Karayel, etmekte zorlanan bir zihat 15.00’te cadde üze“Demokrasi ‘özgürlük, adalet ve niyetle yönetiliyor ülkerindeki reklam panolamiz. Üstelik bu sergi ulusrına asıldı. Ancak serhoşgörü’ kavramlarıyla anlam lararası bir sergi. Büyük gi Didim İlçe Emniyet kazanır” dedi. ödülü kazanan KosovaMüdürlüğü’nce birkaç lı çizer Murat Ahmeti’ye saat içinde indirildi. İlçebunu nasıl açıklayacağıde belediyenin düzenlediği 18. Didim Barış mı düşünüyorum. Aynı zamanda İtalyan Şenlikleri sürerken, savcılık talimatıyla sergiyi düzenleyenlerle ilgili soruşturma açıldı çizer Marco De Angelis’e ve Brezilya’da yaşayan Filistinli aktivist çizer Carlos ğı öğrenildi. Latuff’a...” dedi. Sergide Carlos Latuff (Brezilya), ErdoDünya Barış Günü’nde, “barış” resimleğan Karayel (Almanya), Marco De Anri yapan ressamların çalışmalarının da polisgelis (İtalya) ile Türkiye’den Köksal Çiftlerce ezildiğini anımsatan Karayel sözlerini çi, Kürşat Zaman, Mehmet Gölebatmaz, şöyle sürdürdü: Menekşe Çam, Muammer Olcay ve Sait “Karikatür doğası gereği özgür ve eleşMunzur’un çalışmaları yer alıyordu. tirel bir sanat dalıdır. Cumhuriyet tariAyrıca soruşturma nedeniyle serginin orhinde bu sanatın özellikle politik alanda ganizatörlüğünü de yapan çizer Mehmet Gölebatmaz’ın avukatı eşliğinde Didim Em özel bir yeri ve önemi vardır. Demokrasi ‘özgürlük, adalet ve hoşgörü’ kavramlaniyet Müdürlüğü’nde “devlet büyüklerirıyla anlam kazanır. Bugünkü eylemden ne hakaret” suçlamasıyla ifade verdiği öğdolayı dünya karikatürcülerinden ülkem renildi. adına özür diliyorum.” Konuyla ilgili açıklamada bulunan “Don ADANA Türk sinemasının unutulmaz dörtlüsü Altın Koza Film Festivali’nin açılışına katılacak. 16 Eylül’de başlayacak 20. Altın Koza Film Festivali’ne Türk sinemasının, “Dört Yapraklı Yoncası” olarak kabul edilen Türkan Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın’ın ilk kez birlikte katılacağını açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz, “Sinemamızın unutulmazları arasında ilk sırayı alan dört ünlümüzün festivalin açılışını onurlandırmaları Adana ve Altın Koza için bir onurdur” dedi. Aldırmaz, “2014 yılında 100. yılı kutlanacak Türk sinema tarihinde dört sanatçımızın önemli bir yeri olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Dört sanatçımız da, sadece belli karakterlere hayat veren profesyoneller değil, büründükleri her rol, sanki gerçek bir karaktermiş gibi bizimle birlikte, bizim içimizde yaşamaya devam ediyorlar. Onlar sadece sinemamıza değil, yaşamlarımıza da damga vurdular” şeklinde ko nuştu. 20. Altın Koza Film Festivali’nin açılışı 16 Eylül Pazartesi akşamı 20.30’da Merkez Park Amfi Tiyatro’da gerçekleşecek. Açılışta, Göksel de eski Türk filmlerinden bir seçki ile sahnede olacak. 22 Eylül’e dek devam edecek festivalde, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması ve Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması’nın yanı sıra Türkiye prömiyerleri ile atölyeler ve sergiler sanatseverlerle buluşacak. ‘YÜRÜYEN ŞATO’ VE ‘RUHLARIN KAÇIŞI’NIN YÖNETMENİ Miyazaki Opera’da ‘atama krizi’ tatlıya bağlandı emekliye ayrılıyor DOB’un açtığı sınavı kazanan sanatçı adayları aylardır resmi atama bekliyorlardı... SELDA GÜNEYSU ANKARA Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi’nce (DOB) geçen yıl aralık ayında açılan sınavda başarılı olan ancak aylardır bekleyen sanatçı memurların atamalarını resmen yaptı. Atamaları yapılan sanatçılar, yeni sezonda DOB sahnelerinde sanatseverlerle buluşacak. DOB Genel Müdürlüğü, kuruma yeni sanatkâr memur ve personel alımı için geçen yıl aralık ayında sınav açmıştı. Çok sayıda opera ve bale mezunu adayın başvuruda bulunduğu sınav, ocak ve şubat aylarında gerçekleştirilmişti. Sınav şartnamesinde adaylardan, stajyerlik süreleri de dahil 6 yıl süresince hiçbir şekilde naklen atama talebinde bulunmamaları da istenmişti. Söz konusu sınav sonucunda yüzün üzerinde aday, sınavı kazanmış ancak aradan aylar geçmesine karşın sınavı kazanan personelin ataması “resmen” gerçekleştirilmemişti. Genel Müdür Rengim Gökmen, bakanlıkla çok sayıda görüşme yapıp, söz konusu atamaların onayını istemişti. Söz konusu atamanın “resmi” olarak bir türlü gerçekleşmemiş olması, sınavı kazanan yeni sanatçılarda endişe yaratmış ve sınavın “kadük” olması gündeme gelmişti. Opera’daki atama krizi, aylar sonra tatlıya bağlandı. Sınavı kazanan adayların “resmi” olarak da ataması gerçekleştirildi. Görev yerleri belli olan adaylar, yeni sezonda izleyici karşısına çıkacak. DOB Genel Müdürlüğü de söz konusu atamaya ilişkin adaylara yaptığı açıklamada, “adayların işe giriş evraklarının 15 gün içerisinde genel müdürlüğe bildirmesi gerektiğini” vurguladı. Adayların atamasıyla birlikte yıllardır sanatkâr memur açığı ile çalışan DOB, bu yıl perdelerini eksiksiz açacak. Kültür Servisi Studio Ghibli adlı animasyon stüdyosunun kurucusu ve kariyerine 11 uzun metraj film sığdıran Hayao Miyazaki, emekliye ayrılıyor. Açıklama Venedik Film Festivali sırasında Miyazaki’nin kurucusu olduğu Studio Ghibli başkanı Koji Hoshino’dan geldi. Animasyon ustası Japon yönetmen Miyazaki, Türkiye’de de çok sevilen “Yürüyen Şato”, “Komşum Totoro”, “Küçük Cadı Kiki”, “Ruhların Kaçışı” gibi anime filmleriyle tanınıyor. Konunun detaylarıyla ilgili, Tokyo’da bir basın toplantısı düzenleneceği belirtildi. 72 yaşındaki yönetmen 2003 yılında “Ruhların Kaçışı” (Spirited Away) filmiyle Oscar ödülü, 2005 yılında ise ömür boyu başarı dalında Altın Aslan ödülü kazanmıştı.