15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Yılın ilk yarısında, sözleşmeli personele ağırlık verildi. Bu dönemde 22 bin 76 kişi sözleşmeli işe başladı Devlet kadrolu sevmiyor Kamu kuruluşlarında çalışan işçi sayısı 2013’ün ilk yarısında geriledi. 2012 sonunda 351 bin 960 olan kamu işçisi sayısı bu yılın ilk 6 ayında 5 bin 147 azaldı. Böylece kamudaki işçi sayısı 346 bin 813’e düştü. Ekonomi Servisi Yılın ilk yarısında 23 bin 764 kişi kamu kurum ve kuruluşlarında istihdama katıldı. Kamudaki toplam istihdam 3 milyon 239 bin 221 kişi oldu. AA’nın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, bu yılın ilk yarısında kamunun istihdama katkısı yüzde 0.7 artış ile neredeyse yerinde saydı. Yılın ilk yarısında istihdam türleri açısından kamuda en fazla artış sözleşmeli personel sayısında yaşandı. Bu dönemde 22 bin 76 kişi sözleşmeli personel olarak işe başladı. Kadrolu çalışanların sayısı yılın ilk yarısındaki 13 bin 558 ilave ile 2 milyon 541 bin 681’e ulaştı. Kamu kuruluşlarında çalışan işçi sayısı ise söz konusu dönemde geriledi. 2012 sonunda 351 bin 960 olan kamu işçisi sayısı bu yılın ilk 6 ayında 5 bin 147 azaldı. Böylece kamudaki işçi sayısı 346 bin 813’e düştü. Geçici işçi sayısı da yılın ilk yarısında arttı. Kamudaki geçici işçilere bu dönemde 6 bin 422 kişi katıldı. Yeni alımlarla geçici işçi sayısı 30 bin 104’e çıktı. Geçici personel sayısında küçük bir gerileme yaşandı. Yılın ilk yarısında 572 kişinin istihdamının sona ermesiyle kamudaki geçici personel 20 bin 325’e düştü. Kamuda sözleşmeli personel, kadrolu personel, sürekli işçi, geçici işçi ve geçici personel statülerinin dışında kalan personel sayısı ise 2013’ün ilk 6 ayında 12 bin 573 azaldı. Bu kapsamdaki istihdam 100 binle sınırlı kaldı. Kamudaki istihdam bütçe türleri açısından değerlendirildiğinde en yüksek istihdam rakamına genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ulaştı. Bu kapsamdaki kuruluşlarda istihdama yılın ilk yarısında 36 bin 207 kişinin katılmasıyla toplam çalışan sayısı 2 milyon 358 bin 335’e çıktı. Özelleştirmelerin de etkisiyle kamu iktisadi teşekküllerinde çalışanların sayısı yılın ilk yarısında azaldı. Bu kapsamdaki işyerlerinde çalışan sayısı 2013’ün ilk 6 ayında 22 bin 107 gerileyerek 117 bin 420 oldu. Belediyeler ve bağlı kuruluşlar ile mahalli idare birliklerinde çalışan sayısı ise yılın ilk yarısında azaldı. Bu kurum ve kuruluşlarda çalışan sayısında yaşanan 5 bin 947’lik gerilemeyle istihdam 214 bin 509’a çekildi. ArGe’de işbirliği Bursa Ticaret Odası (BTSO) ve Bursa Tekstil Konfeksiyon Merkezi (BUTEKOM), Kore Tekstil Geliştirme Enstitüsü ile araştırma ve geliştirme (ArGe) alanında işbirliği anlaşması imzaladı. BTSO ve BUTEKOM Başkanı İbrahim Burkay, “Anlaşmayla her iki kurumun çalışanları karşılıklı eğitim programlarına katılabilecek. Kurumlar, farklı projelerde birbirlerini ortak ve referans gösterebilecek. Her iki kurum, üçüncü bir kurum karşısında işbirliği yapabilecek” dedi. Barış Umudu; Gönülsüzler Ordusu Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı, Suriye’de akan kanın durdurulması gerekçesiyle Esad’ı götürecek bir silahlı operasyon için, BM, olmadı ABD önderliğinde oluşturulacak bir koalisyonla “gönüllüler orduları” için çağrı üzerine çağrıda çalınmadık kapı bırakmamışlarken... Kosova, olmadı Libya tipi bir operasyon için, “gönüllüler ordusu” yerine “gönülsüzler ordusu” adımları, gerek söz konusu ülkeler içi, gerekse ülkeler arası girişimlerde ağırlık kazanmakta... ABD’nin kırmızı çizgileri adına ilan edilmiş, “Esad’ı götürme, dahası stratejik başkaca bir amacı da olmadığının durmadan altı çizilen, sadece ve sadece kabul edilemez kimyasal gaz kullanımı ile bağlantılı uyarı, kırmızı çizgi kararlılığı..” olarak yapılacak, gemiden, havadan operasyonun açıklanması olarak beklenen Başkan Obama’nın bize göre cumartesi akşamı basın toplantısı ile durum netleşiyor derken, biraz daha karmaşık hal aldı... Basın toplantısında operasyonun başlamış olacağı beklentisi bile ağır basarken, Meclis iradesinin aranacağı açıklamasının siyaseten ipe un serme anlamına geldiği değerlendirmeleri dünyanın her yerinde dillendirilmeye başlanmışken de, dünün sıcak haberleri içinde savaş tantamlarını çalmakta usta Pentagon’dan bile savaş karşıtı seslerin geldiği, kamuoyunda hem ABD, hem de gönüllü bilinen İngiltere, Fransa’dan da giderek yükseldiği bilgileri dünyaya yayıldı. Özeti bizim İktidarları cephesinin beklentisi Esad’ı götürecek ölçekte bir operasyonu unutun, uyarı nitelikli askeri operasyon için bile gönüllüleri unutun, gönülsüzler ordusu oluşturmak giderek zorlaşıyor... Medya çağında çok etkin bir medya güdülemesinde göremediğimiz, bize gösterilmeyen çok çarpıcı gelişmeler bağlantılı, emperyal güç odaklarının güdümündeki dünya düzeninin akışında, insan hakları adına çok olumsuz çarkların işleyişinde umut verici kırılmalar da yaşanıyor... ABD’nin yalana oturtulmuş Irak işgalinin Irak halkına, bölgeye acımasız, kanlı bedellerinin örgütlü, bilinçli bir insan hakları duyarlılığı ile kırıldığını, barış bilinci, örgütlülüğünün belirleyici güç, duvar oluşturduğunu söyleyecek halimiz yok... Ancak düzenin çarklarının işleyişi, doğası içinde yaşanan kırılmaların gücünü, etkisini, sonuçlarını da biz yeterince göremiyoruz... HHH Çok çıplak olarak Bush’un apar topar götürülüşü, Obama’nın tersine siyasal vitrinle, kararlar için getirilişinin anlamını kavrayamadan farklı bir çarklar işleyişi akışı içinde kendimizi buluveriyoruz... Kanlı petrolün yükselişinin içinde Türkiye de olarak kimi ülkelere getirilerini, savaş ganimetlerini, paylaşımları kabaca bilsek, görsek de, ABD de içinde olarak zengin kuzey dünyasının kaçınılmaz ekonomik krize geçişini, nedenleri ile tam okuyamadık. “Okutmadılar” savunması yetmez, asıl yoksul güney dünyası içindeki ırklardinlermezhepler üzerinden, yüz yıllar öncesinde, karanlık çağlarda kaldığı varsayılan kanlı iç savaşların hortlatılmasını okumak çok daha yaşamsaldı... “Yoksul güney dünyasında yoksulluğu paylaşmamak, en altta kalmamak” tartışılamayacak bir sonuç veri olsa da, kaostan çıkamamak, hele de dünya enerji yataklarının yüzde 30’u üstünde oturmuş Ortadoğu, İslam dünyası karabasanından, bataklığından kurtuluş için bir anlam taşımıyordu... Doğrusu Irak’ta milyonlara varmış ölümlerde, ABD işgali, Türkiye siyasi erkinin sorumluluğunu sorgulamamak, Mısır’da, Suriye’de şimdi ilkeli insan hakları, barış, demokrasiden yana bir vitrin oluşturmanın gerçekliğini de kıyasla haklı sorgulamak bile bizi bir sonuca ulaştıramaz... Irak, Afganistan işgallerinin; ABD’nin, Obama’nın bugünkü açıklamasında söz konusu askeri operasyonlardan çekilişin, ABD çıkarları adına başarılı noktalama olarak ilan edilmiş olmaları önemli... Açıklaması çok yalın, “çıkarlardaki götürüsü getirisini aşmış..” olmalı... Şimdi de gündemdeki Suriye operasyonu için, çok kolay olacağı öngörülen gönüllüler koalisyonunun, olsa olsa zorlama vitrin bir gönülsüzler koalisyonu olabileceğini görmek, olabilirse barış umudumuz olmalı... Bizden, zengin kuzey dünyası halklarının bile bilinçlerinin dışında tutulmaya çalışılan, medyatik saklanan tek kaba gerçek var; yeni dünya sömürü düzeni çarklarının, giderek insana aykırı, zengin kuzey dünyası halkları için bile işsizlik, yoksulluk, insanca yaşam, demokrasi çarklarının işletilmesinde yeterli olamayan, dünyayı tüketen acımasız bir işleyiş var... Kanlı Irak işgali Iraklıları milyonlarla öldürmekle, akıl almaz bir yoksulluk, yoksunluk içinde yüzyıllar geriye, iç savaş kaosuna püskürtmekle kalmıyor... Savaşın ganimetlerinden pay, zengin kuzey dünyası halkları, ABD vatandaşlarının çoğunluğuna da düşmüyor. Öngörülemeyen düzenin krizinden onlar da ağır hak kayıplarına uğradıklarında, yeni savaş tamtamlarında kolay kolay oyuna düşmüyorlar. Son Libya bombardımanı sonrası Libya’da yaşananlar ABD vatandaşlarını medyatik güdülemeye karşın uyandırmış olmalı. Suriye’yi artık daha bir anlamlı sorguluyorlar... Kore Tekstil Geliştirme Enstitüsü Başkanı Husaeng Park İbrahim Burkay 6.2 milyar dolarlık G. Kore kapısı aralandı Ekonomi Servisi Bir süre önce Türkiye ile Güney Kore arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) meyve vermeye başladı. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) yılda 6.2 milyar dolarlık hazır giyim ithalatı yapan Güney Kore pazarı ile ilk temasını gerçekleştirdi. TGSD Başkanı Cem Neg rin ile G. Koreli Daegu Gyeongbuk Tekstil Sanayi Derneği (DGTIA) Başkanı Lee Dong Soo dün İstanbul’da düzenlenen bir törenle iki ülke arasındaki hazır giyim ticaretini artırmayı hedefleyen mutabakat anlaşmasını imzaladılar. Anlaşmaya göre iki ülke arasında ArGe çalışmaları da dahil bir dizi işbirliğinin önü açılacak. Aralarında Hyundai’nin tekstil bölümünü de kapsayan Güney Koreli 13 üretici ile birlikte Türkiye’ye gelen DGTIA üyeleri ilk etapta TGSD üyelerinin Türkiye’de üretilmediği için diğer ülkelerden sağladıkları suni ve sentetik kumaşları G. Kore’den temin edecekler. STA’nın da katkısıyla bu ürünlerin ithalatında yüzde 30 maliyet avantajı sağlanacak. Gelecek yılın ilk çeyreğinde G. Kore’ye gerçekleşecek seyahat sırasında da Türkiye’nin giyim ürünleri 6.2 milyar dolarlık pazarda tanıtılacak. DGTIA, Türk ürünlerinin pazarda yer alması için aktif rol üstlenerek destek verecek. İspanya’daki kuraklık bize yaradı Ekonomi Servisi İspanya’da yaşanan kuraklık sonucu zeytinyağı rekoltesinin gerilemesi Türkiye’ye yaradı. Zeytin ve zeytinyağı ihracatı ocakağustos döneminde yüzde 172.6 artarak 122 milyon 210 bin dolardan 333 milyon 97 bin dolara yükseldi. Bu konuda yazılı bir açıklama yapan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 1 Kasım 2012’de başlayan 20122013 üretim sezonunun Türk zeytin ve zeytinyağı sektörü için çok olumlu geçtiğini, daha sezon tamamlanmadığı halde, ocakağustos döneminde 333 milyon 97 bin dolarlık ihracata ulaşıldığını, ağustos itibarıyla son bir yıllık dönemdeki ihracatın bir önceki döneme göre yüzde 126.7 artarak 181 milyon 742 bin dolardan 412 milyon 38 bin dolara çıktığını belirtti. Bayraktar’a göre rakamlardaki gidişat, 31 Ekim 2013’te sona erecek 2012 2013 zeytinyağı ihracatının 400 milyon doları aşacağını gösteriyor ama İtalya’daki kuraklık nedeniyle yeni pazarlara giren ve ABD, Yeni Zelanda, Yemen gibi bazı pazarlara ihracatını 810 kat artıran zeytinyağı sektörünün buralarda kalıcı olmanın yollarını araması gerekiyor. Ekonomide toparlanma işaretleri var Endeksler Türkiye’de de Çin ve Avro bölgesinde de ağustos ayı içinde imalat sanayisinin toparlanmaya başladığını gösteriyor. Ekonomi Servisi İmalat sanayisi ağustosta hafif de olsa kıpırdama işareti verdi. Markit’in hazırladığı “İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticisi Endeksi (PMI)” ağustosta 50.9 değerini aldı. Bu, tekrar büyüme işareti olarak değerlendiriliyor. Endeksin 50’nin altında bir değer alması sektörde daralmaya, 50’nin üzerinde bir değer alması büyümeye işaret ediyor. Bu değer temmuz için 49.8’i yani daralmayı gösteriyordu. Şirketlerin aldıkları yeni siparişleri gösteren alt endeks temmuzda 48.2’lik daralmaya işaret ettikten sonra zayıf da olsa artış kaydetti. Dış pazarlardan alınan siparişler ağustos ayında mart ayından bu yana en sert artışı kaydetti. Şirketlerin aldığı ihracat siparişleri temmuzda 47.1’e geriledikten sonra ağustosta 52.1 değerini aldı. Öte yandan çeşitli ülkelerde ayrı ayrı açıklanan aynı endeks, Çin’de ve Avrupa’da da olumlu gelişmelere işaret etti. Çin’de 50.1 ile son dört aydır ilk kez artıya geçiş gözleniyor. Temmuzda 50.3 gelen Avro bölgesi PMI verisi ağustosta 51.4’e yükseldi. Bu, toparlanmanın artarak devam ettiğini gösteriyor. Zafer Alkaya Avrupalı turist Türkiye’de ekonomik tatil peşinde Ekonomi Servisi Avrupa’da bir süredir devam eden ekonomik krizin Avrupalı turistin tatil alışkanlıklarını değiştirdiğini açıklayan Cornelia Diamond Golf Resort & Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya, Avrupalı turistin önceden yılda 23 hafta yerine artık 1 hafta tatil yaptığını söyledi. Alkaya “Rus turist için de Antalya artık vazgeçilmez değil. Özellikle İspanya, dünya starları, futbol takımları, sanat etkinlikleri, sayısız ünlü turistik bölgeleri, spordaki dünya başarıları ile ne yazık ki bizden önde. Otel kalitesi ile çevre kalitesi örtüşüyor. Antalya’da lüks tüketim beklentisi ile çevre kalitesi örtüşmüyor. Avrupalı para harcayan turist, her şey dahile ilgi duymuyor. Türkiye’yi tercih eden Avrupalı turist daha ekonomik tatil peşinde olan turist. Lüks turizme Antalya’da daha çok Kazaklar, Özbekler, Azeriler, Romenler ilgi gösteriyor ve suitler, lüks villalar daha çok yüzde 80 oranında bu ülkeler tarafından talep ediliyor” dedi. Alkaya, 2012’nin ilk 7 ayında 5 milyon 882 bin 586 turist ağırlayan Antalya’nın, 2013’ün ilk 7 ayında yüzde 10 artış kaydederek 6 milyon 297 bin 887 misafir sayısına ulaştığını aktardı. Vodafone’den 130 milyar dolarlık satış Ekonomi Servisi İngiliz cep telefonu şirketi Vodafone, Amerikan Verizon Wireless şirketindeki yüzde 45 hissesini satmaya hazırlanıyor. Vodafone’den geçen pazar gü nü yapılan açıklamada, hisselerin şirketin ana hissedarı Verizon Communications’a 130 milyar dolara satılmasına ilişkin görüşmelerin ‘iyi gittiği’ belirtilmişti. Satışın resmileşmesi halinde bu, cep telefonu sektöründeki ikinci en büyük satış olarak kayda geçecek. En büyük alım rekoru Vodafone’ye ait. Şirket 2000’de Alman Mannesmann şirketini yaklaşık 203 milyar dolara satın almıştı. Vodafone ve Verizon yıllardır, Verizon Wireless’ın tam kontrolünü ele geçirmek için mücadele ediyordu. Ancak iki şirket fiyatta uzlaşamamıştı. Vodafone, Verizon Wireless’ın hisselerinin yüzde 45’ine ABD’de satın aldığı başka bir şirket üzerinden sahip oldu. Vodafone, 1999’da 61 milyar dolara AirTouch adlı bir şirketi satın almıştı. Bu şirketin cep telefonu bölümü daha sonra Bell Atlantic şirketiyle birleşmişti. Arda Turan’ın şirketine Alman ortak Ekonomi Servisi Atletico Madrid’de oynayan Arda Turan’ın da ortakları arasında olduğu Lidyana.com’a Ruslardan sonra şimdi de Almanlar ortak oldu. Alman Burda Grubu, şirketin yüzde 22 hissesini 12 milyon liraya satın aldı. Şirketin kurucu ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Baş, Alman Burda ile karşılıklı olarak imzaların atıldığını ve anlaşma sağlandığını söyledi. Baş, “Şirkette Rus şirket RuNet’in de yüzde 15.6 payı bulunuyor. Geriye kalan hissedarlar yine kurucu ortaklarımız. Bundan sonraki dönemde de hızlı bir şekilde büyümeye devam etmek istiyoruz. Amacımız önce Türkiye’de kendi kategorimizde liderliğimizi perçinlemek, arkasından da global pazara açılmak. Çünkü henüz sezon ürünleri kategorisinde dünyaya açılabilmiş bir Türk firması yok. Bu açılma döneminde, eğer gerekirse yeni bir ortaklık daha düşünebiliriz. Ancak 2015’ten önce herhangi bir yeni yatırım almayacağız” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle