Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2013 PAZAR 4 Türkiye’ye mutlu sonuçlar yaşattığı için hepimiz kendisine teşekkür borçluyuz. Kendisine her zaman güvendiğim Fatih Hoca konusunda hiç değilse benim duygularım böyle. Fatih Terim’e güç işleri başardığını gördüğüm için güveniyorum, mucize yaratmak yeteneğinden dolayı değil. Zaten, mucizeler “fani”lere özgü değil, Tanrı’nın işi. Ben Fatih Terim’e, mucizeden değil, futbol adamı değerlerinden dolayı güveniyorum. HHH Hiç unutmuyorum, 1996 yılında Fatih Terim Galatasaray’ın başına gelirken onu Federasyon’daki çalışmalarıyla yakından tanıyan Şenes Erzik şunları söylemişti: Göreceksin başarılı olacak! Çok çalışkandır, titizdir, ihtiraslıdır, kendini iyi yetiştirmiştir. Nitekim öyle de oldu. Bilmiyorum Şenes Erzik, onun UEFA Şampiyonluğu’na kadar uzanacağını da öngörmüş müydü? Ama şurası kesin ki, uluslararası bir futbol adamı olan dostum, bu sonucu hiçbir zaman “mucize”ye bağlamamış, Terim’in hasletleri yanında, o zamanki takımın gücünü de gözden uzak tutmamıştır. Fatih Terim’e “mucizelerin adamı” demek onu övmek değil. Övgü Şenes Erzik’in dikkati çektiği noktaları vurgulamak ki, o da zaten gerçekçilik. “Girişimbaşarı” sürecindeki nedensonuç bağlantısını görmeyip bunu doğaüstü mistik güçlere bağlamak bize geçmişimizden miras kalmış bir alışkanlık. Nitekim astrolojiye çok düşkün olan ve bu özelliği kimilerince daha sonra bilime önem verme olarak nitelenen III. Mustafa, zamanın başarılı hükümdarlarından, aydınlanmacı Prusya Kralı Büyük Frederick’e elçi göndererek, hayranı olduğu başarılarının sırrını sormuş ve bunu sağlamak için kendisine üç müneccim tavsiye etmesini istemiş. Prusya Kralı Büyük Frederick ise başarısının arkasında üç müneccim değil, üç neden bulunduğu yanıtını vermiş; onları da şöyle sıralamış: Güçlü maliye, dolu hazine, güçlü ordu, ordunun talimlerle sürekli istim üzerinde tutulması. Sevgili, mucize arayanlara Büyük Frederick’ten gelen bu yanıt hoş değil mi? HABERLER Sarıgül, yarıfinal maçına hazırlandığını, sonucu halkın belirleyeceğini söyledi Terim Mucizesi Sevgili, Son yıllarda hüsran yaratan Milli Takım, 10 Eylül Salı günü Dünya Kupası Eleme Maçı’nda Bükreş’in National Stadı’nda, beklenmedik şekilde Romanya’yı 20 yendi. Sonucun beklenmedik olduğunu söylemek biraz tartışma götürüyor. Evet, daha önce grupta yaptığı maçlar göz önünde bulundurulduğunda, Milli Takım’ın yenmekten daha çok yenildiği Romanya karşısında deplasmanda galip gelmesini beklemek hayalcilikti. Ama Türkler gerçekten çok hayali sever, olağanı değil de mucizeyi beklerler. Salı gecesi de öyle oldu. Mucize beklendi ve gerçekleşti. Basın genelde bunun nedenini Fatih Terim’e bağladı. Çarşamba ve perşembe günkü gazetelere bakarsan birçok “Fatih Terim Mucizesi” başlığı görürsün. Fatih ile mucize birbirleriyle çok bağdaşan, iki kavram olarak kabul ediliyor bizde. Daha önce Galatasaray’da da Milli Takım’da da “mucizeler!” göstermişti Fatih. Onun için salı akşamı zaferle biten Romanya maçını kimse yadırgamadı. “Romanya galibiyeti ne getirdi?” dersen yanıtı açık: Mucize beklentilerinin sürmesini sağladı. HHH Gerçekten de takımımızın gruptan çıkıp Brezilya’daki finallere gidebilmesi için kalan iki maçı da (biri grup lideri Hollanda ile) kazanması, Macaristan’ın da puan kaybetmesi gerek. Bunlar olursa finale gidecek miyiz? Hayır! İkinciler arasında oynanacak playof’tan da çıkmamız zorunlu. Görüyorsun ki, iş oldukça zor. Zoru başaran adam Fatih Terim takımın başına getirildiğine göre artık herkes yeni bir mucize yaşanacağına inanıyor. Ben de işin bu yönü üzerinde durmak istiyorum. Fatih Terim’in mesleğinde çok başarılı biri olduğunu kimse yadsıyamaz. Galatasaraylılara ve Milli Takım teknik direktörü olarak, bütün ‘Zamanı geldi İstanbul’ Sarıgül konvoyu Yerel seçimlerin kilidini İstanbul açacak. İktidar partisi AKP’nin karşısına CHP’nin kimi çıkaracağı merak konusu. Hem bağımsız anketlerde, hem de CHP’nin kendi yaptırdığı anketlerde Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül olası adayların karşısında açık ara önde. Sarıgül’ün yaptığı “Trakya gezisine” katılma daveti, CHP teşkilatlarında esen bu “rüzgâr”ın nedenlerini yerinde gözlemleme fırsatı verdi. Sarıgül bir süredir bölgesel festivalleri fırsat bilerek İstanbul’a göç veren Anadolu illerini dolaşıyordu. Bu ziyaretlerini tamamladıktan sonra dün ilk kez İstanbul’da “gövde gösterisi” yaptı. Sarıgül ilk kez “Zamanı geldi İstanbul” sloganının kulanılmasına izin verdi. Adı “Trakya gezisi” olmasına rağmen, liderliğini yaptığı Türkiye Değişim Hareketi’nin (TDH) yüzlerce araçlık konvoyunun Şişli’de belediyenin önünden İstanbul kent çıkışına varışı saatler aldı. Sarıgül yoğun ilgi nedeniyle konuşma yapacağı Keşan’a ancak 6 saatte ulaşabildi. İstanbul’un değişik semtlerinden gelen TDH’liler ŞişliKeşan güzergâhında her kavşakta karşılama yaptı. Yoldaki sohbetimiz sırasında dün ilk kez kullandığı “Zamanı geldi İstanbul” sloganını anımsattığımızda Sarıgül, hedefini şöyle açıkladı: “Yarıfinal maçına hazırlanıyoruz. İstanbul çok büyük bir demokratik buluşmaya gidiyor. Henüz ısınma aşamasındayız.” Yani İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını nihai hedef olarak değil, “yarıfinal” olarak görüyor. Peki, rakip kim? Dün ilk kez rakibini net biçimde işaret ederek “Tabii ki AK Parti” dedi. “Final nerede” sorusunu ise şimdilik duymazdan geliyor. Biz “CHP adaylığı tamam mı” sorusuna hazırlanırken yanıtı önceden veŞişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül dün Trakya’da gerçekleştirdiği mitinglere sabah saatlerinde yüzlerce araçlık konvoy ile uğurlandı. Konvoyun geçtiği Ayvansaray üst geçidine “İstanbul aşkına değişime inanan ve inandıran lider” yazılı pankart asıldı. Sarıgül’ün posterlerinin yapıştırıldığı bazı araçlarda bulunanların CHP bayrakları salladığı görüldü. Sarıgül’ün konvoyu nedeniyle İstanbulEdirne istikametinde trafik durma noktasına geldi. Henüz CHP adaylığı açıklanmasa da bazı ilçelerin girişlerinde kırmızı beyaz “altı ok” işareti taşıyan CHP flamaları dikkat çekiyor. Silivri’nin CHP’li Belediye Başkanı Özcan Işıklar da ilçeden geçişi sırasında Sarıgül’ün konvoyunu karşılayarak birlikte gazetecilere poz verdi. Henüz seçime hangi partide gireceği belli değil ama 9 seçim türküsü şimdiden hazır! Ağırlıklı olarak Anadolu ezgileri. Hangisiyle kürsüye çıkacak, hangisi eşliğinde konuşacak ve o ayrılırken hangi türkü çalacak önceden belli. Sarıgül’le selamlaşmak için konvoyunu durduranlar ağırlıklı olarak “Çare Sarıgül” ve eski Başbakanlardan Bülent Ecevit için kullanılan “Halkçı” sıfatından esinlenerek “Halkçı Sarıgül” sloganlarını tercih ediyor. Sarıgül ve ekibinin ilk dikkat çeken başarısı “organizasyon” konusunda. Hangi kavşaktaki karşılamayı hangi yöneticinin örgütleyeceğinden tutun da, Sarıgül’ün otobüsünde kimin nereye oturacağına kadar her şey önceden planlı. İlan edilen saatte yola çıkılıyor. Önde basın otobüsü. Kameraman ve foto muhabirlerinin hiçbir ayrıntıyı kaçırmaması için tüm ekip seferber. İlçe çıkışında o ilçedeki örgüte teşekkür yollanıyor. Hangi seçim şarkısının ne zaman çalınacağına bizzat Sarıgül karar veriyor. Davetli gazeteciler dışında yakın çalışma ekibinde şu isimler belli: TDH Genel Sekreteri Hasan Aydın. İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Oğuş. Anonsçusu Abdülkadir Sezgin. Eski Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen. Kurmayları arasında eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın yeğeni Sabri Erbakan da var. Sarıgül, yol boyu yanından geçtiği SP ve AKP binalarına selam veriyor, yol güvenliğini sağlayan emniyet görevlilerine özel olarak selam vermeyi ihmal etmiyor. Kendisi gibi anonsçusu da iktidar partisi için AKP değil “AK Parti” demeyi tercih ediyor. CHP’li başkan karşıladı Ecevit sloganları İstanbul’da ilk kez Organizasyon başarısı Rakip AKP riyor: “Maçın tarihi belli. Rakip belli. Nerede, nasıl oynayacağız, halkım karar verecek. Hangi sahada, hangi şart ve koşullarla çıkacağımızı zaman belirleyecek.” Sarıgül, İstanbul’da meydana çıkma kararının gerekçesini ise tek cümleyle özetledi: “Tehlike yanımızdan geçerken seyirci kalamam.” Peki, tehlike ne? Parti ya da siyasetçi ismi belirtmeksizin işaret ediyor: “Yurttaşlarımın yüzde 50 yüzde 20 diye tasnif edilmesine karşıyım ben. ‘Öteki’si olmayan bir anlayışla yollardayız. Başı açık olan da kapalı olan da benim yurttaşım. Din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeden yüzde yüzünü kucaklamak, tamamının yüzünü güldürmek istiyorum.” Biraz dışarıdaki taraftarlarını selamladıktan sonra geri dönüp önemli bir vurgu yapma ihtiyacı hissediyor: “Bu yol demokratik, laik Cumhuriyeti koruma yoludur...” SP ve AKP’ye de selam ‘CENTİLMENCE MÜCADELE OLACAK, ÇELME TAKMAM’ Sarıgül, ısrarlı sorulara karşın açıkça CHP adayı olduğunu söylemekten kaçındı. Yerine tüm partilere eşit mesafede olduğu mesajını vermeye özen gösterdi: “Bugün bize sevgisini gösterenler arasında DYP, CHP, MHP, ANAP’lı, BDP’liler var. Maça centilmence çıkacağız. Karalama, kötüleme olmadan centilmence mücadele olacak. Çelme takmayacağım. Onların da centilmen olmasını istiyorum.” TDH’nin kurumsal rengi olduğu için konvoyun hâkim rengi “sarı”. TDH İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Oğuş, 150 otobüs ve 1250 binek aracın konvoya katıldığını belirtiyor. Konvoydaki araçlarda sarı zemin üzerine “Çare Sarıgül” ve “Zamanı geldi İstanbul” flama ve posterleri var. Balonlar, tişörtler hep sarı TDH logosuyla hazırlanmış. TEKİN’E YANIT: OMUZ OMUZA OLMA ZAMANI CHP içinde İstanbul için adaylık bekleyen isim Gürsel Tekin. Ancak anketlerden Sarıgül çıkıyor. Tekin dün basına “Sarıgül ile aramızda problem yok. Mesele CHP’nin iktidara gelmesi. İstanbul’a bayrağı kim dikecekse nefer gibi arkasında dururum” mesajını verdi. Sarıgül bunu çok önemsiyor ve karşılık veriyor: “Allah razı olsun. Kendisine teşekkür ederim. Yurttaşın yüzde yüzünü kucaklayabilmek için, öncelikle düşünce ve yol arkadaşlarımın yüzde yüzünü kucaklamak isterim. Hep beraber el ele, kol kola, omuz omuza olma zamanı. Büyük bir demokratik buluşmayı sağlama zamanı geldi. 54 yıldan beri düşüncelerim iktidar olmadı. Ben iktidar istiyorum.”