14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA Rusya’nın diplomasi zaferi Moskova ve Washington, Suriye’nin elindeki kimyasal silahların denetimi ve imha edilmesi konusunda anlaşmaya vardı Dış Haberler Servisi Suriye’ye yönelik savaş tamtamları dün Rusya ile ABD’nin Suriye’nin kimyasal silahlarının uluslararası denetime bırakılması ve imhası konusunda anlaşmaya vardıkları açıklamasıyla şimdilik sustu. İlk olarak hafta başında ABD Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından açıga vurulan, hemen ardından ise Rus mevkidaşı Sergey Lavrov tarafından somut öneri olarak dünya kamuoyuna duyurulan kimyasal pazarlık dün ikilinin 6 maddelik yol haritasında görüş birliği sağlamasıyla sonuçlandı. Lavrov ile son üç gündür Cenevre’de sürdürdükleri toplantının ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında Kerry, Suriye’deki tüm kimyasal silahların, başka bir ülkeye götürülmesi de dahil, tamamıyla ortadan kaldırılması konusunda Lavrov ile anlaştıklarını açıkladı. Suriye’yi iki yıldır tüketen kan gölünü sona erdirmek için bir temel oluşturduklarını söyleyen Kerry, “ABD ve Rusya, Suriye’deki çatışmanın askeri yöntemlerle çözülemeyeceği konusunda aynı fikirdedir. Çözüm siyasi olmalıdır ve müzakere masasında gerçekleşmelidir” dedi. Kerry, kimyasal silahlar ve Cenevre2 Konferansı çalışmalarını “paralel çaba” olarak niteledi. ABD’nin güç kullanma tehdidiyle ilgili sorusuna Kerry, “Şimdi dünya Esad rejiminin verdiği sözleri tutmasını bekleyecek” yanıtını verdi. Kerry ayrıca, Suriye’nin anlaşmaya uygun davranmaması halinde BM’nin güç kullanımı ya da yaptırım kararına yeşil ışık yakabilecek 7. Maddesi’nin uygulanacağını duyurdu. “Amacımıza ulaştık” diyen Lavrov ise Esad yönetimine işaret ederek “Oyuna yer yok” uyarısı yaptı. Lavrov, “Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün, prosedürlerin herhangi bir şekilde ihlal edildiğini bildirmesi halinde, konu Güvenlik Konseyi tarafından ele alınacaktır” ifadelerini kullandı. Anlaşmada güç kullanımı ya da yaptırımlara ilişkin herhangi bir ifade yer almadığını DIŞ HABERLER [email protected] 13 Putin ve Rusya’dan Sevgilerle “Putin’in ‘Rusya Irak savaşındaki Rusya değil aman ha…’ tutumunu çeşitli meclislerde söylediğim zaman kaba tabir ile tiye alınmıştım” diye yazıyor Ankara’dan Yeşin A. isimli okurum; “Bugün (Putin’den Obama’ya Balans Ayarı) yazınızı okudum. Elinize, aklınıza sağlık diyorum da başka bir şey demiyorum.” Okuruylayazarıyla bizler; Rusya’nın Irak savaşındaki Rusya olmadığını fark ediyoruz da; neoOsmanlıcılık hayallerinin peşine düşerek havalanan Ankara bunu hiç fark etmiyor… Üç gün öncesinde bile Rusya’nın sunduğu “savaşsız çözüm” önerisine burun kıvıran, “savaşsız çözüm cinayettir” anlamına gelen tespitlerde bulunan, bunun Suriye’deki ölümleri artıracağını iddia eden, ha desen Suriye’ye tek başına girmeye hevesli görünen Davutoğlu sonunda hidayete erdi! Baktım dün Kanada Dışişleri Bakanı John Baird’le görüşmesi ardından düzenlediği basın toplantısında, ayakları yere değmiş; “Biz savaş istemiyoruz!” diye konuşuyor. “Bölgemizde hiçbir müdahaleyi doğru bulmuyoruz” diyor. Aa! Çevir kazı yanmasın! O “şahin” Davutoğlu gitmiş ve yerine bir “güvercin” gelmiş. Ankara’nın ayılıp neden sonra kendine gelmesi için, Rusya’nın arka arkaya Akdeniz’e savaş gemilerini indirmesi; Başbakan Erdoğan’ın bizzat katıldığı St. Petersburg zirvesinde Putin’in “savaşsız formül”ünü Obama’ya iletmesi yetmedi; Rus liderin dünyanın gözleri önünde bir de “New York Times” (NYT) sayfalarından ABD Başkanı’na ayar çekmesi gerekti. Sözde ABD kamuoyuna hitaben yazılan mektup uluslararası camiaya duyuru niteliğinde... “Rusya’dan Bir Tedbir Çağrısı” başlığıyla, aba altından hafifçe sopa gösteren başlıkla yayımlanan metin; açık bir uyarı değeri taşıyor. “Biz Suriye hükümetine değil, uluslararası hukuka kol kanat geriyoruz” mesajıyla Putin; dünya düzeninin bekçiliğini bundan böyle salt ABD’ye bırakmayacaklarını çeşitli veçhelerle ima ediyor ve ABD “tek taraflılığına” meydan okuyor; Washington’a kısaca had bildiriyor! Putin’in NYT mektubu ya da resmi ifadeyle “yorumu”, Suriye konusunun sınırlarının çok ötesine gidiyor. Her şeyden önce sevgili okurumuzun hatırlattığı gibi “Putin, Rusya’nın Irak savaşındaki Rusya olmadığını” döne döne vurgulamış oluyor. Irak savaşı döneminde “11 Eylül şartları” geçerliydi. Bugün o dünya yerinde yeller esiyor. Putin’in mektubunun bu arada 11 Eylül’ün 12. yıldönümüne de denk gelmesi, manidar sayılıyor. Irak savaşı günlerinde Putin, dünya sahnesinde oldukça yeniydi. Moskova, 90’la damga basan Sovyet imparatorluğunun dağılma travmasından yeni çıkıyordu. İçerde “yasa ve düzen”, dışarda “Rusya’nın kaybedilen onurunu tekrar kazanmayı” vaat ederek iktidara gelen Putin’le Ruslar sil baştan özgüven yeniledi. Önemli bir enerji gücü haline gelen ve ekonomide yüksek büyüme hızları kaydeden Rusya’da bu yıllarda “emperyal güç iddiaları” tazelendi. Putin mektubuyla şimdi Rusların Akdeniz ve Ortadoğu jeopolitiğine geri dönüşlerine tanık oluyoruz. Obama’nın Suriye politikasındaki zigzagları ve kararsızlıkları, Ruslara bu tarihi fırsatı altın tepsi içinde sunmuş oluyor. Beyaz Saray’ın Suriye politikasındaki gelgitleri sonunda, İngiltere Başbakanı Cameron dahi son kertede gol yedi. İngiliz parlamentosunda Suriye müdahalesi için yapılan oylamada beklenmedik şekilde vetolanarak iyot gibi ortada kaldı ve ağır yara aldı. Merkez üssü Suriye olan 7.4 ölçeğinde, çok şiddetli bir jeostratejik deprem yaşanıyor özetle. Bu depremde Londra ile beraber Ankara da çok ağır hasar yaşayan merkezler arasında sıralanıyor. Davutoğlu ve Erdoğan’ın “bölgesel hegemonya” iddiaları buhar olup uçarken TC Dışişleri Bakanı, düne dek yaptığı savaş çığırtkanlığını umulmadık bir Udönüşüyle geri alarak, “Biz zaten hiç savaş istememiştik ki!” noktasına savruluyor. Eh ne demişler? Başkasının gömleğiyle gerdeğe girilmez… Rusların strateji satrancındaki hamleleri, yalnız Suriye’yi içermiyor: Putin’in “Rusya’dan sevgilerle” yolladığı mektubunda İran’ın nükleer sorununun “çok taraflı çözümüne” de atıfta bulunuluyor. Suriye’ye “ABD tarafından yapılacak bir olası saldırının” sakıncaları sıralanırken “İran’ın nükleer sorununun çok taraflı çabalarının çözümüne” çıkaracağı engellere de gönderme yapılıyor. Başka deyişle Putin bu konuda da “tek taraflı ABD paradigmalarının” artık geçerli olmadığını ele güne bildiriyor. Putin’in mektubu/makalesi, özetle çok ciddi bir paradigma değişikliği ve uluslararası sistemde yeni bir eşik. Yeni Osmanlıcılık düşleri kuranlara geçmişler olsun! ‘Siyasi çözüm’ vurgusu 7. madde tartışması söyleyen Lavrov, ihlallerin Konsey tarafından onaylanması gerektiğini söyledi. ABD’li üst düzey bir yetkili “Amaç, Suriye’deki kimyasal silahların 2014’ün ilkyarısına kadar tamamen imha edilmesi” dedi . Bu arada ABD Başkanı Barack Obama, yol haritasının Şam tarafından sekteye uğratılması halinde askeri seçeneğin masada olduğuna işaret etti. Suriye resmi SANA ajansı haberi “askeri senaryayo uzak durulması yönünde anlaştılar” diye verirken anlaşmanın “başlangıç noktası” olduğu yorumu yapıldı. Şam yönetimi önceki gün Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni imzaladığını b i l d i r e n mektubu BM’ye gönderdiğini duyurmuştu. Suriye’deki şiddet sarmalı Mart 2011’den bu yana 100 bini aşkın kişinin yaşamını yitirmesine, milyonlarca kişinin evlerini terk etmesine neden olurken dün açıklanan yol haritası ülkeye yönelik barış umutlarını biraz olsun arttırdı. Obama yönetiminin pek de istekli olmadığı yorumlarına karşın Ankara’nın da aralarında olduğu “gönüllüler koalisyonu”nun desteklediği Suriye’yi vurma yönündeki adımlarına Şam’ın yakın müttefiki BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden Rusya geçit vermezken Moskova’nın Washington’ı masaya oturtması diplomatik zafer yorumlarını da beraberinde getirdi. Şam yönetiminin daha önce açıkladığı 2014’te seçimlere gidilmesini içeren planına da bu son gelişmeyle uluslararası arenadan destek gelebileceği görüşleri dikkat çekiyor. YOL HARİTASI Lavrov, anlaşmaya varıldığının açıklandığı basın toplantısında oldukça keyifli gözüküyordu. (REUTERS / AFP) Ankara hiç savaş istememiş! Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin dün Cenevre’deki basın toplantısında yol haritasına ilişkin açıkladığı maddelerden dikkat çekenler şöyle: 4 Suriye bir hafta içinde elindeki kimyasal silahların kapsamlı ve detaylı listesini bildirmeli. 4Suriye denetçilere bir an önce, engellemeksizin tüm bölgelere giriş sağlamalı. 4 Suriye’nin sahip olduğu kimyasalların ne olduğu ortaya çıkarılmalı, hızlıca uluslararası denetime bırakılmalı. 4 Tüm kimyasal silahlar imha edilmeli. Bunların Suriye topraklarından çıkarılma olasılığı da bulunuyor. 4 BM lojistik destek sağlayacak. Konjonktür nasıl değişti? DAVUTOĞLU KERRY İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ ‘Endişeliyiz. S Çözüm bu değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD ile Rusya, Suriye’nin kimyasal silahlarının uluslararası denetime devri konusunda anlaşmaya varırken ABD Dışişleri Bakanı John Kerry bilgi vermek için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu aradı. Bu, kimyasal görüşmelerinin başlamasından an bu yana ABD’den bakan seviyesinde gelen ilk telefon oldu. Diplomasi trafiği boyunca diplomatlar seviyesinde görüşmeler gerçekleştiği söylenirken, ABD ve Rusya’dan telefon gelmemesi Ankara’nın bu süreçte devre dışı kaldığı yorumlarına yol açmıştı. Davutoğlu, Kerry’ye “Kimyasalların devri olumlu bir gelişme. Bunu memnuiyetle karşılıyoruz. Ancak bu Suriye’deki krizin dinmesine yönelik bir adım değil. Katliamların sürmesinden endişeliyiz. Ayrıca bu devir Esad rejiminin halka karDavutoğlu Kanadalı şı kimyasal silah kullanmevkidaşı Baird dığı gerçeğiile İstanbul’da bir ni değiştiraraya geldi. (AP) mez. Mutlaka güçlü bir mesaj verilmeli ve cezalandırılmalı” dedi. Ankara’ya göre bu anlaşma Esad rejimine zaman kazandırmaktan başka bir işe yaramayacak. Türk yetkililer, “Bu anlaşmayla Esad rejiminin katliamlarını sürdürmesi için yeşil ışık yakıldı” dedi. Davutoğlu dün ayrıca Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile telefonla görüştü. Türkiye ile Suudi Arabistan’ın ortak kaygı ve görüşlere sahip olduğu belirtildi. Bu arada Davutoğlu dün İstanbul’da Kanada Dışişleri Bakanı John Baird ile bir araya geldi. Erdoğan hükümetinin ABD’nin Suriye’ye saldırı planlarına destek verdiği bilinmesine karşın Davutoğlu’nun AA’nın haberine göre,“Biz bölgemizdeki hiçbir dış müdahaleye de şimdiye kadar çağrıda bulunmadık” şeklindeki sözleri dikkat çekti. El Kaide vahşeti uriye’de El Kaide bağlantılı cihatçı grupların vahşet görüntüleri bu kez Amerikan Time ve Paris Match dergilerinde yayımlandı. Haberlerde, geçen ağustosta Halep çevresinde cihatcı muhaliflerin bir gencin kafasını keserek katletmesine kare kare yer verildi. ÖSO’dan Putin’e rüşvet suçlaması Dış Haberler Servisi Muhalif Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ABD ile Rusya’nın, Suriye’nin elindeki kimyasal silahların denetlenmesine ilişkin anlaşmasına Şam’ın oyalama taktiği olduğu gerekçesiyle tepki gösterdi. AA’nın haberine göre, ÖSO komutanı Selim İdris “Mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun İstanbul’daki toplantısının ardından basına konuşan İdris, gelinen aşamada büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını belirterek, “Allah’a ve savaşçılarımızın gücüne güveniyoruz” ifadesini kullandı. İdris, Rusya’nın gündeme getirdiği planın, kimyasal silah saldırısı nedeniyle Esad’ın yargılanmasından söz etmediğini kaydederken Cenevre’de yapılması planlanan görüşmelere atıfla, “Esad rejiminin siyasi sürecin dışında bırakılmaması durumunda müzakereye katılmayacağız” dedi. Bu arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u Suriye rejiminden maddi çıkar sağlamak ve Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın kuzeni ve Suriye’nin en zengin işadamı Rami Mahluf’tan rüşvet almakla suçlayan İdris, bu konuda ellerinde kanıt bulunduğunu da öne sürdü. İdris, “Suriye’nin kimyasal silahları, Irak ve Lübnan’a naklettiğine dair bilgiler aldık” iddiasında da bulundu. Kaybedenler Cameron, Erdoğan Görüşme trafiği hızlandı Dış Haberler Servisi Rusya ile ABD’nin kimyasal anlaşmasına BM’nin yanı sıra Fransa, İngiltere ve Almanya’dan memnunluk duyulduğu mesajları geldi. Washington Suriye krizindeki son gelişmeler üzerine yoğun görüşme trafiği başlatırken ilk adresler arasında Suriye’ye saldırının gönüllüleri arasında yer alan Ankara’nın olmaması dikkat çekiyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Cenevre’nin ardından İsrail durağı sonrası yarın Paris’te Fransa ve İngiltere dışişleri bakanları ile bir araya geleceği belirtiliyor. Kerry’nin ayrıca Suudi Arabistanlı mevkidaşı ile de Paris’te görüşeceği kaydediliyor. ABD Başkanı Barack Obama ise Kuveyt Emiri ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da Suudi ABD, FRANSA VE İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANLARI PARİS’TE BULUŞACAK Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri dışişleri bakanlarıyla Elysee Sarayı’nda Suriye krizini ele aldığı belirtildi. Görüşmede Suriye muhalefetine yardımın sürdürülmesine karar verildiği savunuldu. BM denetçilerinin Suriye’deki kimyasal saldırıya ilişkin raporunun yarın açıklanabileceği haberleri gelirken BM Genel Sekreteri Ban Kimun, raporun Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı yönünde olacağını düşündüğünü söyledi. İran’a da atıf var ‘Yeni tasarıda saldırı seçeneği olmayacak’ Kimi kaynak, Suriye’ye ilişkin üzerinde anlaşılacak bir BM Güvenlik Konseyi karar tasarısında, ABD’nin Suriye’ye askeri müdahale seçeneğinden vazgeçmesinin beklendiği iddiasına yer verdi. (REUTERS) Öğretmen isyanı Meksika’da hükümetin eğitim sistemindeki yeni düzenlemelerini protesto eden binlerce öğretmenin önceki günkü gösterilerine polis sert müdahalede bulundu. Başkent Meksiko’da Öğretmen Sendikaları Birliği’nin hükümetin, Bağımsızlık Günü kutlamaları için meydanları boşaltma çağrısını reddetmesi üzerine polis, göstericilerin bulunduğu Zocalo Meydanı’na zırhlı araçlarla girdi. Yüzlerce polisin eylemcilere gözyaşartıcı gazla müdahale ettiği, olaylarda en az 40 kişinin yaralandığı kaydediliyor. Bazı kaynaklar kimi gruplarla polis arasında çatışma yaşandığını duyurdu. Devlet Başkanı Nieto tarafından gündeme getirilen “eğitim reformu”, öğretmenlerin ücretlerinde kesintinin yanı sıra mesleğe giriş, yükselme koşullarını da yeniden düzenliyor. 3 haftadır eylemlerini sürdüren öğretmenler uygulamaya iş haklarını çiğnediği gerekçesiyle karşı çıkıyor. Mısır’da Türk vatandaşına gözaltı süresi yine uzatıldı SÜVEYŞ (AA) Mısır’ın Süveyş kentinde, casusluk suçlamasıyla 19 Ağustos’ta gözaltına alınan Türk vatandaşı Reşat Öztürk’ün tutukluluk süresi üçüncü kez uzatıldı. Süveyş Başsavcılığı, Öztürk’e yöneltilen, “Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile işbirliği yapmak, Mısır’ın ulusal güvenliği hakkında bilgi toplamak ve casusluk” suçlamalarıyla ilgili soruşturmanın tamamlanmaması nedeniyle geçici tutukluluk süresinin 15 gün daha uzatılmasına hükmetti. Tekstil işçisi olarak Mısır’a çalışmaya giden Öztürk, suçlamaları reddediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle