14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Devletin 6 aylık görev zararı 14.5 milyar lirayı buldu. Dağıtılan kömür ve diğerleri açığı büyütüyor Bütçedeki kara delik ‘Yandaşlara aktarılan kaynağın izi burada’ Kamunun görev zararları hakkında görüşünü açıklayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Sayın Başbakan ve yakın çevresinin 7 ceddi refah içerisinde yaşarken yandaşlara aktarılan inanılmaz paralar işte bu şekilde bütçede kara deliği büyütüyor. Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı bu tablolara baktığınızda yandaşlara aktarılan paranın izini sürmüş olacaksınız” dedi. Oran şöyle konuştu: “Elbette sosyal güvenlik kurumları kârzarar hesabı yapılacak yerler değil, sosyal devlet olmanın bir gereğidir. Gençliğini, orta yaşlılığını devletine prim ödeyerek geçiren insanlarımız yaşlılıklarında insanca bir yaşam sürecekleri aylığa kavuşmalı. Ekonomi nin süper li ginde, dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu öne süren ve bu ‘büyüklüğün’ halka sefalet olarak yansıdığını görmezden gelen AKP zihniyeti, bu ‘büyük ekonominin’ nimetlerini emeklilerine neden yansıtmıyor? Sayın Başbakan ve yakın çevresinin 7 ceddi refah içerisinde yaşarken yandaşlara aktarılan inanılmaz paralar işte bu şekilde bütçede kara deliği büyütüyor. Ama az kaldı. Bu devran böyle gitmez. Mart 2014’ten itibaren Erdoğan’ın ayrımcı ve insanları sefalete sürükleyen iktidarını alaşağı edeceğiz.” FIRAT KOZOK ANKARA Kamu kurumlarının görev zararları ilk 6 ayda 14 milyar 538 milyon TL’ye ulaştı. Bu rakamın 13.4 milyarı sosyal güvenlik kurumuna yapılan ödemelerden oluşurken Ziraat Bankası’nın görev zararı 709 milyon, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin ise 150 milyon TL oldu. 2008 yılında kamu kurumlarının 6 aylık görev zararı 4.8 milyar olmuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı bu tablolara baktığınızda yandaşlara aktarılan paranın izini sürmüş olacaksınız” dedi. Suriye’ye yönelik olası uluslararası operasyon gündemiyle örtülü ödenek ve savaş harcamalarını rekor düzeylere çıkaran Türkiye’de “kamu zararları” kalemi de alarm veriyor. u Kamu kurumlarının görev zararları ilk 6 ayda 14 milyar 538 milyon TL’ye ulaştı. Bunun çoğu sosyal güvenlikteki açık. Dağıtılan kömürün paraları dahil birçok aktarım da açığı büyütüyor. CHP Genel Başkanvekili Umut Oran, açık tablosunda yandaşlara aktarılan paranın izinin de bulunduğunu ileri sürdü. Bütçe istatistiklerine göre devlet kurumlarının “görev zararları” bu yılın ilk 6 ayında 14 milyar 538 milyon 811 bin TL’ye yükseldi. Geçen yıl 10 milyar 589 milyon 272 bin TL olan bu rakam, 2008’de ise 4 milyar 867 milyon 853 bin TL olarak hesaplanmıştı. Görev zararları kaleminde en yüksek payı Sosyal Güvenlik Kurumu aldı. Kurumun görev zararı yalnızca 6 ayda tam 13 milyar 425 milyon 653 bin TL oldu. 2008 yılında devletin sosyal güvenlik kaleminde cebinden çıkan görev zararı tutarı 4 milyar 173 milyon 176 bin TL olmuştu. Yalnızca 5 yılda rakamın 3 kat yükselmesi, sosyal güvenlik sisteminin alarm verdiğini de net bir şekilde ortaya koydu. TV Kanallarında Ekonomi Programları Hemen hemen her TV kanalının, farklı isimler altında da olsa ekonomi programı var. Rakamlar, grafikler, şekiller, sunucular; çoğu zaman programlara çağrılan akademisyenler, işadamları, borsacılar, bankacılar, uzman diye tanıtılan kişilerle de süsleniyor, çekici belki de etkili hale getirilmeye çalışılıyor. Kişi böyle bir programı izlerken ne bekler? Gelişmeler hakkında bilgi edinmek, gelişmelerin nedenlerini öğrenmek, geleceğe ilişkin öngörüleri açıklamaları dinlemek, belki bu öngörüler, açıklamalar ışığı altında geleceğe dönük kararlar almak. Bu tür programlar, kendilerinden beklenen işlevleri ne ölçüde yerine getiriyor? İzleyicilere yarar sağlıyor mu? Bu tür soruların yanıtları farklı olabilir. Bilgi verirken ne öz ne ayrıntı, bu konuda sağlıklı bir ayırım yapılmalı, bazı rakamlar saklanır ya da geri plana itilirken detaya boğulunmamalıdır. Nesnel davranmama, yanlı tutum daha rakamlar verilmeye başlanırken bile gözlemlenmektedir. Bazı çevrelerin, hükümetin hoşuna gitmeyecek rakam ve bilgiler ya verilmemekte ya da üstünkörü geçiştirilmekte, buna karşın olumlu görülebilecek veriler, bilgiler vurgulanmakta hatta abartılmaktadır. Olumsuz bir veri ya da rakam geldiğinde, olumsuzluk geleceğe ilişkin iyimser bir yorumla dengelenmektedir. Ekonomimizde BİST (Borsa İstanbul) çok önemli yer tutuyormuş gibi, borsadaki gelişmelere geniş yer ayrılıyor. Bakıyorum fiyatlar hakkında bilgi veriliyor, ancak işlem hacmine değinilmiyor ya da ayrıntılı bilgi verilmiyor. Borsadaki gelişmeleri, bir öncü gösterge olarak kabul eder ve kanıtlarsanız, bu bilgilerin geleceğe ilişkin tahminler açısından bir değeri olur. Ayrıca işlem hacmindeki gelişmelerle destekli bir fiyat hareketi analiz açısından anlamlıdır. Ekonomide reel ilişkiler, bu bağlamdaki gelişmeler ışık tutucudur. Parasal gelişmeler, çoğu ekonomistin vurguladığı gibi bir peçedir. Bu peçeyi kaldırıp ardındaki gelişmeleri görmek, açıklamak gerekir. Ekonomiyi bir bilim olarak kabul ediyorsanız, nedensonuç ilişkisini, illiyet bağını kurmamız gerekir. Nedenleri irdelemeden, açıklamadan yalnız sonuçlar üzerinde durmak yeterli olmuyor. Kaldı ki sonuçlar da ancak nedenlerine göre değerlendirilebilir. Aynı sonuç nedenine göre başarı olarak görülebileceği gibi başarısız olarak da nitelendirilebilir. Geleceğe ilişkin tahminler, öngörüler yapılırken bunların gerek nitel, sayısal gerek kuramsal dayanakları da verilmelidir. Ekonomideki olumsuz gidişin her açıdan görünür hale geldiği günümüzde, bazı çevrelere şirin gözükmek en azından istenmeyen kişi durumuna düşmemek ve karamsarlık boyutlarını dağıtmak için, bazı programlarda geleceğe ilişkin olumlu tahminler ortaya atılıyor. TL değer yitirirken, borsa düşerken, TCMB’nin rezerv kaybı büyürken, bilançolar bozulurken Türkiye büyüme açısından diğer ülkelerden ayrışıyor. Diğer gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızı düşerken Türkiye’de büyüme hızlanacak imajı yaşatılmaya çalışılıyor. Niçin Türkiye ekonomisi bu yıl geçen yıllara göre daha hızlı büyüyecek? Bunun nedenlerini üretim ve harcamalar açısından ortaya koymak, desteklemek gerekir. Özel tüketim harcamaları mı artacak? Özel kesim yatırım harcamaları mı hızlanacak? Kamu harcamaları mı genişleyecek? İhracat hızlı artarken, ithalat mı azalacak? Ne olacak da Türkiye ekonomisi 2013 yılında daha hızlı büyüyecek? Nedenlerinin açıklanması gerekiyor. Diğer bir konu fiyat artış hızı... Fiyat artış hızının yılın son çeyreğinde durağanlaşacağı hatta düşeceği ileri sürülüyor. Niçin? Ulusal parasının değeri kısa sürede yüzde 15 azalmış, piyasa faiz oranı nerdeyse katlanmış böyle bir ekonomide fiyat artış hızı niçin yavaşlasın? Kaldı ki geçen yıl, yılın son iki ayında fiyat artış hızı sırasıyla yüzde 0.58 ve yüzde 0.38 gibi çok düşük düzeylerde kalmıştı. Bu yıl özellikle yılın son aylarında baz etkisinin de olumsuz olacağı kesin. Bir ekonomi programının bilgi verme, açıklama, olaylar arasında ilişki kurma, geleceğe dönük sağlıklı öngörülerde bulunma açısından yararı olmalıdır. Programlara konuk olarak işadamları, akademisyenler, uzmanlar, yöneticiler katılıyor. TV’lerdeki diğer programlarda olduğu gibi, ekonomi programlarında da icazetli, onaylanmış konukların katılımcıların seçildiği izlenimi ediniliyor. İcazetli, onaylı olmayan katılımcıların, konukların bir bölümü de TV kanalının genel eğilimine ters düşmemeye, programı yöneteni zor durumda bırakmamaya özen gösteriyor. Sonunda ortaya, gerekli niteliklerden yoksun programlar çıkıyor. ömür zararı 150 milyon Bütçe rakamlarına göre AKP’nin dağıttığı bedava kömürlerin yükünü üstlenen Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na (TKİ) da 6 ayda yapılan ödeme tutarı 150 milyon TL’ye ulaştı. Yani bedava kömürün bedelini kurum görev zararıyla ödedi. Maliye Bakanlığı, mali kurumların görev zararlarına ilişkin tabloları da yayımladı. Buna göre görev zararlarında mali kurumlar arasında liderliği Ziraat Bankası üstlendi. Bankanın 6 aylık görev zararı 709 milyon 300 bin TL oldu. Banka son olarak Ora Alışveriş Merkezi için 270 milyon Avro kredi vermiş ve bu parayı tahsil edememişti. K Özince’den gençlere Ata’nın yolu öğüdü Ekonomi Servisi Eyüboğlu Eğitim Kurumları’nın bu yılki “İlk Ders Açış Konuşması”nı yapan Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Atatürk’ün, “Hayatta en önemli sermaye zekâ, dikkat, namus ve metotlu çalışmayı bilmektir” sözleriyle genç öğrencilere önemli bir uyarıda bulundu. “Rekabet” üzerine kurduğu konuşmasında yaklaşık 500 öğrenci ile bir araya gelen Özince, sık sık Atatürk’e ve onun yaptığı çalışmaların önemine değinirken, “Atatürk’ün bir kitap yazdığını biliyor musunuz?” sorusuna, öğrencilerin “Geometri kitabı” yanıtını vermesinden büyük mutluluk duydu. Bugün kullanılan yaklaşık 40 geometri teriminin Atatürk tarafından türetildiğini belirten Ersin Özince, öğrencilere Atatürk’ün manevi mirası ile ilgili yazıyı okumaları tavsiyesinde bulundu. Ekonomik bağımsızlık olmadan, gerçek bir bağımsızlıktan söz edilemeyeceğine vurgu yapan Özince, Türkiye’de bugüne kadar üretim adına gerçekleştirilen tüm çalışmaların Cumhuriyet dönemiyle hayata geçtiğini belirtti. Ancak bugün globalizasyonun da etkileriyle Türkiye’nin üreten ülkeden tüketen ülke konumuna geldiğini belirten Özince, perakende satış zincirlerinden, sinema sektörüne kadar pek çok şirketin yabancı sermayeye satıldığını, amacın buralardaki katma değeri elde etmek olduğunu söyleyerek “Siz değil katma değer sağlayacak, ülkenize gelir getirecek şeyleri, kendi pazarınızın pazarlama Konuşmasında sık sık Atatürk’e ve çalışmalarının önemine değinen Özince, öğrencilerin Ata’nın yazdığı “Geometri kitabı”nı bilmelerinden büyük mutluluk duydu. Polonya’da işçiler ayaklandı Polonya’nın başkenti Varşova’da yaklaşık 100 bin sendika üyesi işçi sosyal hakları için hükümet karşıtı gösteri düzenledi. Ekonomi Servisi Polonya’da işçi ve memur sendikaları 4 gündür devam eden protesto gösterisiyle hükümeti istifa etmeye çağırdı. Başkent Varşova’da hükümet karşıtı sendika üyesi işçilerin düzenlediği gösteride sendika sözcüsü Marek Lewandowski, “Başbakan Donald Tusk’un görevinden ayrılmasını istediklerini, Polonya’daki sosyal politikanın ancak bu şekilde değişebileceğini” söyledi. İşçiler gösterilerinde daha iyi sosyal politika, çalışanlar için garanti, asgari ücretin artırılması ve 67 olan emeklilik yaşının 65’e indirilmesini talep ettiklerini söyledi. Solidarnosc Sendikası, Polonya Birleşik Sendikalar Konfederasyonu ve Sendikalar Forumu, gösteri öncesi düzenledikleri toplantıda “Toplumun daha fazla ihmal edilmesine hayır” çağrısında bulundu. Hükümetin taleplerini dikkate almadığı gerekçesiyle yapılan gösterilere ilk gün 20 bin kişi katıldı. 14 Eylül’de son bulan gösterilerde üç sendika konfederasyonu, şehrin üç farklı noktası olan; ulusal stadyum yanı, kültür sarayı önü ve parlamento binası önünde toplanarak başlattıkları yürüyüş ile Nowy Swiat Caddesi’nde bir araya geldi. organizasyonlarını satma evresine gelmişseniz bu hiç anlamlı bir şey değildir” dedi. Ülkenin üretim güçlerinin yanı sıra dağıtım güçlerinin satılması karşısında vatandaşların da “Peki üretim ne olacak? Biz ne olacağız? Biz yarın nerede iş bulacağız? Bizim ülkemiz neleri satıp da geli rini getirecek ki, bizim refahımız da yükselsin” sorularını sormaya hakkı olduğunu söyleyen Özince, iki saat süren konuşmasını “Metotlu çalışan çağdaş insan, ne kendine, ne bulunduğu kuruma, ne ailesine, ne de içinde bulunduğu topluma mahcup olmaz” sözleriyle tamamladı. “Atatürk’ü ve İlkeleri”ni “Eğitim”imizden Çıkaran Milli(!) Eğitim Bakanı “NABİ AVCI”ya Çağrı! n RAFET ŞİŞMANOĞLU Emekli Topçu Kurmay Albay (1925 2006) ANMA “Atatürk İlkeleri”ni benimsemiş bir “kuşak” yetişmesini engelleyen; Buna karşı, okullarda “MESCİT” açılmasına “izin” verip, okullarımızı “MEDRESE”lere çevirecek olan; “Çocuk” yaştaki evlilikleri önleyen “kural”ı kaldırarak “Çocuk Gelinler”e “kapı” açan; Ülkemizin “eğitimi”ni, “Laik Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti”nin temelini oyacak bir yola sokan Bakan “NABİ AVCI”yı “İSTİFA”ya çağırıyoruz KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ n Yedi yıl oldu ayrılalı. Seni çok çok özlüyoruz. Saygıyla ve sevgiyle anıyoruz. GÜNÜN İÇİNDEN Soneralı üyeler Turkcell’de Sermaye Piyasası Kurulu, Turkcell Yönetim Kurulu’na isimleri Sonera Holding tarafından Kurula bildirilen Erik Belfrage ile Jan Erik Rudberg’in atanmalarına karar verdi. AİLESİ n Benzinde 12 kuruşluk indirim Kasada promosyona dikkat TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “100 TL’lik alışveriş yaptıysan yağ, deterjan, sucuk 5 TL” dönemi başladığını vurgulayarak, tüketicilere kasada dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Etiketlerde yazılar küçük olunca ucuz diye alınan malın fiyatının kasada üçe katlandığına dikkat çeken Palandöken, etiket standartlarına uyulması gerektiğinin altını çizdi. n Akaryakıt dağıtım şirketleri, 95 ve 97 oktan kurşunsuz benzin fiyatlarına dünden geçerli olmak üzere ortalama 12 kuruş indirim yaptı. İndirimin ardından 95 oktan kurşunsuz benzinin litresi İstanbul ve İzmir’de 4.834.86 lira, Ankara’da 4.84 ile 4.86 lira arasında satılmaya başlandı. Kredi kartı azami faizi Merkez Bankası, Türk Lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranını yüzde 2.02’ye, aylık azami gecikme faizi oranını yüzde 2.52’ye düşdü. ABD doları ve Avro cinsinden azami faiz oranlarında değişiklik yapılmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle