16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2013 CUMA 6 Polisten destan yazan replikler HABERLER l Gezi’ye destek veren ilçe önceki akşam biber gazına boğuldu. Revir olarak kullanılan Süreyya Operası polislerin hedefindeydi Oh harika l İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Mutlu, Hatay’da hayatını kaybeden Ahmet Atakan için önceki gece Kadıköy’de düzenlenen eyleme Twitter hesabından tepki gösterdi. Eylemcilerin neden Kadıköy’ü seçtiklerini ve niyetlerini açıklayacağını söyleyen Mutlu, eylemle ilgili şu tweet’leri yazdı: “Halkın tiyatrosunu (KadıköySüreyya) polisle çatışanlar için revir yapacağım diye işgal et. Polis çıkarınca da revire saldırı diye yaz dur, oh oh. Biz her yeri işgal edelim, Kadıköy’de barikatlar kuralım, molotof, demir bilye, havai fişek atalım bunlar gösteri hakkı karışma deyin, Oh harika. Nerede var böyle gösteri hakkı, dünyada gösteremezsin. Polis çekip gitsin diyen marjinallerin bilmesi gereken şey: Halk ve sokak korunacak. Saat 00.03’e geliyor daha fazla yazmayacağım. Taksim’den sonra neden Kadıköy’ü marjinal gruplar karıştırıyor, hedefleri ne yarın anlatacağım.” Git hastanende doktorluk yap ARİF KIZILYALIN İyi ki görmedi Süreyya İlmen Paşa, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kadıköylüler için yaptırdığı dev kültür merkezinin, günün birinde halka kapılarını açtığı için polisçe basıldığını. Görse inanın, çok üzülür, “halka hizmet” için temelini attığı tiyatroyu “halka eziyet” alanı olarak kullananlara kolluk gücü olsa bile “lanet” yağdırırdı... Evet, önceki gün sabaha karşı Süreyya Operası, en anlamlı konukları için perdelerini açtı Kadıköylülere. Ahmet Atakan’ın ölümünü protesto etme adına toplandıkları için başlarına biber gazı kapsülü atılanları ağırlayan, gecenin ilerleyen saatlerinde de, yaralılar için “acil servise” çevrilen ünlü opera binasının fuaye bölümü, ne yazık ki, sabaha karşı da polisin “şiddet gösterisi sunduğu” bir arena oldu. Üstelik, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun ifade ettiği gibi “işgal” edilmemişti Süreyya Operası. “Kadıköylülerin oyları” ile işbaşına gelen Kadıköy Belediyesi, “zordadarda” kalan yurttaşlarına kapılarını açıp, gazdan zehirlenme noktasına gelen kadın, çoluk, çocuk, genç yaşlı, hatta sivil polislere sahip çıkmıştı. Ve eğer o kapılar kapalı kalsaydı, inanın, çoğunluğu astım hastası onlarca kişi yoğun bakımlık olur, belki ölürdü. Üstelik opera binasının hastaneye çevrilmesi de tamamen eylemcilerin gereksinimleri doğrultusundaki bir gelişmeydi. “Kadın bayıldı, yardım edin!” Seslerinin yükseldiği anda, bina önündeki doktorlar hastalananları normal yaşama döndürmek için koşuşturmuşlardı. Çevre eczanelerden de getirilen ilkyardım malzemeleri, operanın fuayesini mini bir sahra hastanesine dönüştürdü. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor, hiçbir eylemci, tiyatronun hiçbir bölümüne zarar da vermiyordu. Ne var ki, Süreyya Operası’nın, “ihtiyaç” merkezi olduğu haberini çevredeki “sivil” polislerden alan çevik kuvvet birimleri, 80 yıllık tarihi kültür merkezinin “halka açık”, “şiddete kapalı” kapılarını açtırıp zor kullanacaktı. Bağırış çağırış derken, içeri dalan kasklı, gaz maskeli, kalkanlı polisler, binlerce sinema ve tiyatro gösterimine sahne olan Süreyya’nın “en acımasız” oyunundaki “ucuz” figüran rollerini üstlendiler... Tartaklamalar,itiş kakış, şiddet, gözaltılar, laf “geçirmeler”. Galiba en ağırı da oydu. Mırıldanarak yurttaşına “hakaret” etmek artık âdettendi İstanbul polisi için! Ben doktorum. Git hastanende doktorluk yap lan çapulcu... Hastayım memur bey, gazdan bayıldım, zor ayılttılar. Bana mı sordun, evinde otur, bunak... Yürüyemiyorum, düşerim. Düş bana ne... Ve daha onlarca replik. Ne var ki, orası Kadıköy Belediyesi’ne aitti. Güvenlik kamerasına yansıyacak görüntüler belki de çoğu memur ve amirin “ikramiyesi”ne mal olacaktı ve Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün fısıltı gazetesinden gelen, “Halka kapılarını açtığımız yerde halka zulmeden olursa bedelini öder” mesajı çığırından çıkan Çevik Kuvvet’e geri adım attırdı. Sabahın ilk saatlerinde Süreyya Operası’ndaki gözaltılar, belediyenin de araya girmesiyle “GBT kontrolleri sonrası” evlerine gönderildiye çevrildi. Kadıköy Belediyesi, Kadıköylüleri yalnız bırakmamıştı. Her ne kadar İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı, “Halkın tiyatrosunu polisle çatışanlar için revir yapacağım diye işgal et, polis çıkarınca da revire saldırı diye yaz, dur, oh ooh” açıklaması Kadıköy’ün halkı tarafından seçilen Belediye Başkanı Selami Öztürk’çe, “Halkın evi, ihtiyaç sahibi halka kapılarını açmıştır, eylemciler fuaye bölümünde soluklanmış, kültürevimize hiçbir zarar verilmemiştir” diye düzeltiliyordu. İşte o an 1980’li yıllarda Süreyya Sineması’nda izlediğim bir film aklıma geldi. Adı galiba “Yalan Dünya”ydı. Temel Gürsu filmiydi, Yapıtın karakterleri, çıkarları için “yalan” söylemekten geri kalmıyorlar, ancak foyaları günün birinde ortaya çıktığında ailelerini ‘Mutsuz’ ediyorlardı. Keşke dünküler de film olsaydı! lan çapulcu Kadıköy intikamı İstanbul Haber Servisi Kadıköy Bahariye Caddesi’nde önceki gece Ahmet Atakan’ı anmak için yapılan eylem sırasında revir olarak kullanılan Süreyya Operası binasına polisin müdahalesi ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Güler’in “işgal edildi” savunması tepkiyle karşılandı. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Süreyya Operası’nın fuayesinin işgal edilmediğini, biber gazından etkilenen yurttaşların sığınması için kapıları açtıklarını söyledi. Öztürk, binaya bazı polislerin de gaz nedeniyle sığınmak zorunda kaldığını aktardı. Kadıköy CHP İlçe Başkanı Necati Ekşi de “Kadıköy’de yaşanan şiddet, demokrat ve özgürlükçü Kadıköy’e nefretini saklamayan AKP ve onun polisinin eseridir” dedi. Atakan’ın ölümünü protesto eylemlerinde gözaltına alınan 38 kişi serbest bırakıldı. Eylemlerde kullanılan yoğun gazdan kurtulmak için Bahariye Caddesi’ndeki Süreyya Operası’nın fuayesine sığınan yurttaşlar polisin baskınına uğradı. Revir olarak kullanıldığı sosyal medyada yayılan binaya polis arka kapıdan girdi. Olayı gazetemize anlatan Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk, Süreyya Operası’nın fuayesine sığınan yaralıları cankurtaran gönderip hastaneye ulaştırdıklarını anlattı. Binaya zarar verilmediğini anlatan Öztürk, “Kırılan her şey yerine konulabilir, problem değil. Zaten fazla tahribat yok” dedi. Bahariye Caddesi’ne çıkan daracık sokaklara atılan biber gazının evlerindeki yurttaşları da etkilediğini belirten Öztürk “Yaşlısı var, çocuğu var, hastası var... Sabaha kadar bölge halkı uyuyamadı” dedi. Çok yoğun atılan biber gazının ağaçlara kadar sindiğini aktaran Öztürk, ağaçların yanından geçerken insanların hâlâ öksürdüğünü, gözlerinin yaşardığını ifade etti. Öztürk, kaldırımları yıkarken de, sinen gaz nedeniyle ekiplerin ve çevredeki insanların boğulurcasına öksürmeye başladığını anlattı. Etkisini ertesi gün bile sürdüren biber gazının, olayların vahametinin de göstergesi olduğunu belirten Öztürk, “Esnafta bir sorun yok. Ancak olayın üzüntü veren tarafı Kadıköylülerin böyle bir şiddeti yaşamış olması” dedi. İstanbul Haber Servisi Kadıköy’de Ahmet Atakan’ın öldürülmesini protesto etmek için düzenlenen gösteriler dün akşam da devam etti. Polis AKP binasına yürümek isteyen göstericilere biber gazı ve tazyikli suyla sert müdahalelerde bulundu. Bahariye Caddesi üzerinde bir araya gelen yüzlerce kişi Kadıköy Meydanı üzerinden Altıyol Boğa heykeli önüne yürüdü. Oturma eylemi yapan göstericiler daha sonra AKP il binasına giden cadde üzerinde barikat kurdu. Barikatı itfaiyenin önüne kadar ilerleten grup polis engeliyle karşılaştı. Polis, gruba tazyikli su, plastik mermi ve biber gazıyla müdahale etti. Söğütlüçeşme, Yeldeğirmeni ve Halitağa Caddesi’ne dağılan gruplar kurtukları barikatları ateşe vererek polise direndi. Ara sokaklarında insan avına başlayan Hüseyin Avni Mutlu Polis müdahaleye doymuyor İki kadına çıplak arama l Bilerek seçtiler Kadıköy CHP İlçe Başkanı Ekşi , Kadıköy’ün özgürlüğünün polisin tehdidi altında olduğunu vurguladı. Ekşi “Aylardır süren Gezi Direnişi sırasında Kadıköylüler de taraf olmuş, bu eylemlere katılıp güç vermiş, demokratik hakkını kullanmıştır. Kadıköy’ü bilerek seçtiklerini düşünüyorum. Çünkü Gezi Parkı sürecinde en çok destek veren bölge Kadıköy idi” diye konuştu. Şiddet olaylarının Kadıköy’e taşınmasının hükümetin yeni bir politikası olduğunu belirten Ekşi, “Bir çatışma ortamı yaratılmak isteniyor. Ülkenin bu duruma gelmesinin ayağı 12 Eylül darbesidir. AKP’yi yaratmıştır” dedi. İlçe binasının basıldığı haberlerinin doğru olmadığını da dile getiren Ekşi, camların kırıldığını ama kıranın belli olmadığını söyledi. ‘İyi çocuklar’ avukatlara küfretti MURAT İNCEOĞLU Kadıköy’de polisin yurttaşlara müdahalesi sırasında avukatlar da polis şiddetinden payına düşeni aldı. Gözaltına alınanlarla ilgili işlemleri takip etmek isteyen avukatlar karakola alınmadı. Protestocu gruplara, tazyikli su, gaz ve plastik mermi ile yapılan müdahalenin ardından polis gözaltına almaya başladı. Yaka paça gözaltına alınanlar Altıyol’daki çevik kuvvet otobüsünde toplandı. Eşinin de gözaltına alındığını duyan avukat Hande Kuday, kendisi gibi avukat olan teyzesi Merih Önen ile birlikte otobüsün yanına gitti. Bazı polis müdürlerinin daha ılımlı olduğunu söyleyen Kuday yaşadıklarını, “Otobüste gözaltında tutulanları nereye götürecekleri belli değildi. Biz de amirlerle görüşmeye çalışıyorduk. Bu sırada arkamızdan ‘s..n bunları’ diye küfredildi. Arkamızı döndüğümüzde çevik kuvvet polisleri vardı” diye anlattı. Kuday, küfreden polisleri orada bulunan amirlerine şikâyet ettiklerinde ise “Yok canım tanırım onlar iyi çocuklardır yapmazlar öyle bir şey. Size değildir, genel söylemişlerdir” yanıtını aldığını anlattı. Kuday, Rıhtım Karakolu’nda yapmak istedikleri şikâyet başvurusunun ise adliyeye başvuru yapmaları söylenerek geri çevrildiğini anlattı. Rıhtım Karakolu önünde gözaltına alınanların işlemlerini takip etmek için gelen avukatlar ise binaya alınmadı. Bahçede bekleyen ve içeri girmek için amirlerle görüşmeye çalışan avukatlar, bir ara dışarı çıkan müdürün “Sorun çıkarırlarsa süpürün bunları buradan” dedikten sonra içeri girdiğini ifade etti. Avukat Ayten Tekerek ise gözaltına alınan iki kadının karakola getirildikten sonra bir odaya alındığını ve psikolojik baskı uygulandığını dile getirdi. Tekerek, her iki kadının çırılçıplak soyularak polisler tarafından “ince aramaya” tabi tutulduğunu öne sürdü. Müvekkilinin ayağından yaralı ve alçıya alınmış olarak hastaneden getirildiğini söyleyen Tekerek, arama yapılan odada kamera olup olmadığını bilemediklerini belirterek şikâyetçi olacaklarını dile getirdi. polis ekipleri eylemcileri gözaltına aldı. Çok sayıda gösterici gazdan etkilenerek baygınlık geçirdi, gaz kapsüllerinin isabet etmesi nedeniyle yaralanan gençler hastaneye kaldırıldı. Bu arada yurttaşlar balkonlarından ve camlarında göstericilere alkış ve sloganlarla destek verirken, polisleri protesto etti. Polisten kaçanlara apartmanlarının kapılarını açan Kadıköy sakinleri, gazdan etkilenenlere su ve maske takviyesi yaptı. Bu arada polis Taksim’de olası bir gösteriyi engellemek için Beyoğlu’na çıkan ana yollar üzerinde yoğun önlem aldı. Uygulama nokları oluşturan polis, İstiklal Caddesi’ne girmek isteyen bütün yurttaşları kimlik kontrolünden geçirerek didik didik aradı. Gazi mahallesinde yürümek isteyen gruba da polis müdahale ederek dağıttı. İş başvurusunda Gezi sorusu Haber Merkezi İnternet üzerinden iş ilanlarının yayımlandığı ve binlerce üyesi olan yenibiris.com’da yayımlanan Vema Pnömatik’in iş başvurusu formunda “Gezi” sorusu sorulduğu ortaya çıktı. Şirketin başvuru formunda, iş başvurusu yapanlara “Gezi Parkı Direnişi’ne katıldınız mı?” sorusu yöneltildi. Bu fişleme sorusuyla karşı karşıya kalan kullanıcılar sosyal medyada tepkilerini dile getirdi. İlanı veren şirket bunun üzerine kendi internet sayfasından bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Şirketimizin Yenibiris.com sitesinde yayınlanan ilanında, şirketimize yeni fikirler üretebilecek, fikrini söylemekten kaçınmayacak, doğru bildiği yönde kimsenin güdümünde olmaksızın harekete geçebilecek, kısaca proaktif diyebileceğimiz özelliklere sahip iş arkadaşları bulmak amacıyla koyduğumuz Gezi Parkı’yla ilgili sorunun, son dönemde üzülerek gördüğümüz üniversite ve benzeri kurumlarda insanları fişlemek amacıyla sorulan benzer sorular neticesinde yanlış anlaşılmış olduğunu üzülerek fark ettik. Halkımızın bu konudaki hassasiyetini anlayışla ve hatta memnuniyetle karşılıyor, başta Yenibiris.com olmak üzere konunun tüm mağdurlarından özür diliyoruz.” Gösterilen tepkiler üzerine yenibiris.com da bir açıklama yaparak firmanın gönderdiği açıklamayı yayımladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle