15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Hükümet boyundan büyük işlere kalkıştı Ekonomi Servisi John Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi profesörü ve CATO Enstitüsü Sorunlu Para Birimleri Projesi Direktörü Steve H. Hanke, “Türkiye’nin bölgede büyükler liginde oynamaya çalıştığını” ve bunun hükümet için “kapasite problemi” yarattığını belirtti. The Wall Street Journal’ın sorularını yanıtlayan Prof. Hanke, kredi hacmindeki hızlı büyümeye, aşırı yüksek seyreden iç talebe ve ülkeye yağan ithalatın cari açık üzerindeki bozucu etkilerine dikkat çekerken şu anda en önemli sorunlardan birinin de Merkez Bankası’ndaki itibar kaybı olduğunu vurguladı. Fercan Yalınkılıç’ın aktarımı ile WSJ Türkiye’de yayımlanan röportajın bir bölümüne göre Prof. Steve Hanke, uygulanan para politikaları yanında bir diğer problem olarak hükümetin yaşadığı “büyük kapasite sorunu”na dikkat çekti. Hanke, “büyük kapasite sorunu” kavramını Türkiye’nin 2001 krizini nasıl aştığını hatırlatarak şöyle açıkladı: 2001 krizinden sonra bir süre Türkiye’ye danışmanlık yapan Amerikalı Prof. Hanke’ye göre birdenbire bölgede büyükler liginde oynamaya çalışan AKP hükümeti kapasite problemi ile karşılaştı.Aynı anda Arap Baharı’nda, Suriye’de, Avrasya’da büyük oynama hevesi ekonomide kırılganlığı artırdı. * 2001 krizinin hemen sonrasında, hükümete IMF programının tekrar başlatılmaması konusunda danışmanlık yapıyordum. ‘Türkiye iki ayağı üzerinde durmalı, kendi politikalarını uygulamalı’ diyordum. Hükümet de bunu yaptı. Sadece zaruri olanla ilgilendi. Doğrusu buydu; ekonomi ve bağımsız kendi politikala rını oluşturmaktı. * Hükümet politik kapasitesini ekonomiyle uğraşmak üzere kullandı. 2001’den sonraki ilk yıllarda iyi bir iş çıkardı. Sonra Kürt sorunuyla ilgilendi. Çözemediler ama bence doğru yolda ilerliyorlardı. * Sonra bir anda, aynı anda pek çok şeyle uğraşmaya başladılar. Arap Baharı’nda büyük oyuncu, Suriye’de büyük oyuncu, Avrasya’da büyük oyuncu olmak istediler. Yaz ayında da yurtiçi meseleler patlak verdi ve boylarını aştılar. Bunu yapacak kaynakları yok. Büyükler liginde oynamaya çalışan ikinci (minor) lig oyuncusu konumundalar ve bu tam bir felaket. * Bunların tümü, merkez bankası kredibilitesi, hükümetin sorunlarla uğraşmak için kapasitesini çokça aşması Türkiye’yi aşırı derecede kırılgan yaptı. Ek olarak da bunların finansmanı. Bence faizleri artırmalı. Halihazırda hata yaptılar ve yerli kredi ile tüketimin çok sıcak olmasına izin verdiler. Sıkılaştırmak zorunda kalacaklar. * Yapmaları gereken ilk şey, müdahil olduğu tüm ekstra aktiviteleri bırakmalı. Dikkatlerini Türkiye’ye vermeli. Komşu olduğu için Suriye’ye dikkatini tabii ki verecek ama burada büyük oyuncular açıkça ABD ve Rusya, sonra da Körfez ülkeleri. Türkiye için ancak ikinci derecede bir rol görüyorum. Bence dikkatlerini ekonomiyi iyileştirmeye vermeliler. Havaİş’ten mektuplu protesto Ekonomi Servisi Türk Hava Yolları’nda greve devam eden Havaİş Sendikası üyeleri Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’ni protesto etti. Sendikadan yapılan açıklamada, THY A.O. yöneticilerinin, bugünkü siyasi iktidar ve mensup olduğu siyasi irade tarafından görevlendirildiği dile getirilerek, bu yöneticilerin kamuoyuna mal olan bazı beyanlarının, henüz imzadan çıkmamış yargı kararlarını önceden bildirme niteliğinde olduğunun altı çizildi. “THY Yönetim Kurulu Başkanı tarafından, 29.05.2012’de hukuksuz bir şekilde işten çıkarılan 305 işçi için, Bakırköy İş Mahkemeleri tarafından verilen işe iade kararlarının, 2 ay kadar evvel, kamuoyuna ‘bozulacağı’ yönünde beyanda bulunuldu. Bu açıklamanın üstünden henüz 2 ay geçmeden Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nden ‘bozma’ kararları peşi sıra çıkmaya başladı” denilen açıklamada, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin hukukun gereğini yerine getirmesini beklediklerini dile getiren grevci işçiler, önce sendikanın genel merkezinde toplanarak Bakırköy Özgürlük Meydanı’na yürüdüler. Basın açıklamasının ardından da Bakırköy Postanesi’nden toplu mektup gönderdiler. Hot zotla olmuyor Faiz lobisi, dış mihraklar gibi söylemlerin ardından hızlanan sermaye çıkışının sonuçları ekonomik verilere yansımaya başladı. Fed etkisinin yanı sıra artan siyasi riskler, düşen turizm gelirleri ve artan altın ithalatı da buna eklenince cari açık 55.8 milyar dolara çıktı. Ekonomi Servisi Temmuzda cari açık 5.8 milyar dolarla tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Böylece 12 aylık birikimli cari açık hazirandaki 54 milyar seviyesinden 55.8 milyar dolara çıktı. Cari açığın bu kadar yüksek gelmesinde devam eden altın ithalatına karşın ihracatın aynı seviyede artmaması ve yaz mevsimine göre düşük seyreden turizm gelirleri etkili oldu. Cari işlemler açığının temmuzda 5.3 milyar dolar olması bekleniyordu. Finansman cephesinde, kısa vadeli sermaye hareketlerinin olumsuz etkisiyle kayıtlı sermaye girişi temmuzda 354 milyon dolarla cari açığın altında kaldı. Fed’in tahvil alım programının azaltılacağına dair endişeler ve Başbakan Recap Tayyip Erdoğan’ın sertleşen siyasi söylemleri nedeniyle Türkiye’den 3.5 milyar dolarlık kısa vadeli sermaye çıkışı olmuştu. Öte yandan, uzun vadeli finansman temmuzda 3.8 milyar dolarlık katkıyla kısa vadeli çıkışların etkisini sınırladı. Uzun vadeli finansmanda, doğrudan yatırımlardan gelen 1.6 milyar dolarlık giriş yanında (yaklaşık 1 milyar doları Yapı Kredi Sigorta’nın Allianz’a satışından kaynaklandı) bankaların 1.4 milyar dolar, şirketler kesiminin ve kamu sektörünün 0.7’şer milyar dolarlık borçlanmaları belirleyici oldu. Temmuzda cari açığın finansmanında ise net hata noksan kalemi ve TCMB rezervleri belirleyici oldu. Cari açığın 4.8 milyar doları net hata noksan kaleminden 1.76 milyar doları TCMB rezervlerinden finanse edildi. Net hata noksanda 4.8 milyar dolar yeni tarihi zirve oldu. Net hata noksan en son Eylül 1998’de 4.5 milyar dolarla rekor kırmıştı. Herhangi bir yere yazılamayan döviz hareketleri net hata noksan kaleminde yer alıyor. Kaynağı bilinmeyen döviz girişleri bu kalemi artı yapıyor. Hakan Uyanık Yeşim Roth ECO Dokunuş ile fark yaratıyoruz Yeşim Roth, hammadde temini, üretim, ürün geliştirme ve ürünlerin kullanımı aşamalarında çevreye duyarlı olduklarını ifade etti. Bu kapsamda ECO Dokunuş adıyla bir sürdürülebilirlik platformu oluşturduklarına dikkat çeken Yeşim Roth, Selpak Professional, Maratem ve Tana Professional markalı ürünlerde sürdürülebilirlik bilinciyle adımlar attıklarını söyledi. Roth, ECO Dokunuş Projesi kapsamında, hammaddeden üretime, üründen kullanıma kadar tüm alanlarda doğayı korumak, geri dönüştürülebilen ve çevreye zarar vermeyen üretim anlayışını yürütmek amacını taşıdıklarını aktardı. Darphane grevinde anlaşma umudu doğdu MUSTAFA ÇAKIR Eczacıbaşı, ev dışında ‘Profesyonel’ oldu Ekonomi Servisi Eczacıbaşı Grubu hızla değişen pazar trendleri nedeniyle otel, hastane, alışveriş merkezleri (AVM) gibi ev dışı tüketim pazarındaki harcamalara daha hızlı cevap vermek amacıyla Eczacıbaşı Profesyonel’i kurdu. Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu Başkanı Hakan Uyanık ve Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Yeşim Roth düzenledikleri toplantıda Eczacıbaşı Profesyonel’in kuruluşuna altı ay önce karar verildiğini, bu alanda Oralet, Selpak, Maratem gibi markalarla faaliyet gösterdiklerini açıkladı. Toplantıda şu bilgiler verildi: * 1980’lerin unutulmaz içeceği Oralet’i şu anda sadece ev dışında satıyoruz. Perakende satış da gündeme gelebilir. Halen toz içecek olarak otel ve restoran gibi ev dışı tüketim sektöründe ‘Oralet’ markası altında bitkisel çay ve içecek satışı yapıyoruz. * Türkiye’de hane sayısındaki artış, 10 yılda dört kat artarak 300’e ulaşan AVM sayısı ve 32 milyon turist ev dışı tüketim pazarını 16 milyar dolara ulaştırdı. * Eczacıbaşı Profesyonel’in bu yılki büyüme hedefi yüzde 30. Bu yıl sonuna kadar 100 milyon TL ciro hedefliyoruz. * Evin dışında tüketim yapılan birçok farklı noktaya profesyonel temizlik, hijyen ve gıda ürünleri alanında komple çözümler sunuyoruz. Şu anda bu alanda 17 marka 600 ürün ile 10 bin müşteriye hizmet veriyoruz. * Eczacıbaşı Profesyonel Gebze, Yalova ve Manisa olmak üzere üç fabrikada faaliyet gösteriyor. Eczacıbaşı Profesyonel bünyesinde 120 kişi çalışıyor. ANKARA Darphane’de iki ayı aşkın süredir devam eden grev nedeniyle altının yanı sıra sigara, alkol gibi ürünlere takılan bandroller ile pasaport, ehliyet gibi resmi belgelerin basımında ortaya çıkan sıkıntıların büyümesi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de devreye girdi. Bir bölümüne Bakan Çelik’in de katıldığı görüşmelerin sonunda bazı noktalarda anlaşma sağlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik önceki gün Türkİş Genel Başkanlığı’na seçilen Ergün Atalay ve yönetim kurulu üyelerini ziyaretinin ardından Türkİş’te Darphane grevinin tarafları ile bir araya geldi. Atalay’ın odasında yapılan görüşmeye Basınİş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya ve Kamuİş Sendikası yöneticileri katıldı. Basınİş ile Kamuİş arasındaki görüşmeler akşam saatlerine kadar devam etti. Görüşmelerde işverenin yeni teklif sunduğu ve uzlaşma sağlanamayan bazı maddelerde ilerleme kaydedildiği öğrenildi. Akkaya, görüşmeler devam ederken, anlaşma sağlanıp sağlanmadığına ilişkin sorumuz üzerine, “Büyük ihtimalle” yanıtını verdi. ‘Net hata’da rekor İşletmelerin üçte biri mobil hizmet veriyor Avea Üst Yöneticisi Erkan Akdemir, yeni teknolojileri hızlıca keşfeden ve kullanan işletmelerin daha saygın bir yere geldiğine ve bir adım öne geçtiğine dikkat çekti. Ekonomi Servisi Avea Üst Yönetisici Erkan Akdemir, sadece İstanbul’da 10 bin civarında işletmenin faaliyet gösterdiği ev dışı yiyecek içecek sektöründe yıllık 17 milyar dolara varan bir cironun söz konusu olduğunu söyledi. Avea, Capital & Ekonomist dergileri ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genç Girişimciler Kurulu işbirliğiyle hayata geçirilen “Girişimci Kulübü”nün ikinci toplantısı “Yiyecek, İçecek ve Eğlence Sektörünün Geleceği” ana temasıyla yapıldı. Toplantının ev sahiplerinden Akdemir şunları söyledi: “Yapılan araştırmalarda, restoranlardan büyük çaplı gıda firmaları ve küçükorta işletmelere kadar yüzde 28’lik bir kısmın artık mobil hizmetlere geçtiğini gösteriyor. Yiyecek içecek sektöründe çok daha kritik bir öneme sahip müşteri memnuniyetini sağlamaya önemli bir katkı sağlayan mobil teknoloji kullanımı, işletmelere rekabette birkaç adım önde olma ayrıcalığını sağlıyor” dedi. Emekliye para değil pul TÜED Başkanı Ergün: Ödenecek banka promosyonu çok düşük! Bin lira alan emekliye yılda bir kez 120 lira ödenecek. MUSTAFA ÇAKIR Elektrikli oto şov Ekonomi Servisi Frankfurt Otomobil Fuarı’na bu yıl elektrikli otomobiller damgasını vurdu. Alman markalarının çoğu, sıfır emisyonlu çevreci araçlarıyla boy gösterdi. Elektrikli otomobil kavramında hızla ilerleyen BMW Group, BMW i3 modelinin ardından, elektrikli spor otomobili BMW i8’i de Frankfurt’ta resmen tanıttı. Geçen yıl İstanbul Auto Show Fuarı’nda da konsept versiyonu sergilenen BMW i8’in seri üretim versiyonunun tanıtılmasıyla BMW i markası Frankfurt’ta voltajı yükseltti. BMW i8, dolu yakıt deposu ve tam olarak şarj edilmiş bataryasıyla 500 km’nin üzerinde menzile erişebilme özelliğiyle de daha yollara çıkmadan tüm dikkatleri üzerine çekiyor. ANKARA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in emeklilere banka promosyonu verilmesi için SGK Başkanı’nın banka genel müdürleriyle görüşeceğini açıklaması emeklileri heyecanlandırdı. Ancak ödenecek paranın düşük olduğu ortaya çıktı. Anlaşma sağlanırsa, yılda bir kez emeklinin maaşının aylık yüzde 1’i oranında promosyon verilecek. Bin lira maaşı olan bir emekli yılda bir kez 120 lira, 2 bin lira maaşı olan bir emekli de yılda bir kez 240 lira alacak. SGK yöneticileri ile banka genel müdürlerinin toplantısı önümüzdeki günlerde yapılacak. Toplantılara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de katılması bekleniyor. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün konuyu Türkiye gündemine getiren kişi ve kuruluşun kendileri olduğunu söyledi. Ergün, “Bu promosyon Ali’nin, Veli’nin, Ayşe’nin, Fatma’nın dediği gibi çok yüksek bir rakam da değil. Promosyonun bir hesabı var. Emekliyi yanlış yönlendirecek şekilde kimse beyanda bulunmasın. Alınacak para çok yüksek bir para değil” diye konuştu. 1 lira da olsa promosyonu alacaklarını dile getiren Ergün, banka genel müdürlerinin, yönetim kurulu başkanlarının eninde sonunda bir araya gelerek bu hakkı emeklilere vereceklerini söyledi. Ergün, promosyon miktarının yüzde 1 yerine yüzde 2 olması gerektiğini de söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle