Katalog

10 EYLÜL 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 İşte ustalık eseri! AYKUT KÜÇÜKKAYA AKP’li Fatih Belediyesi, Başbakan Erdoğan’ın çocuklarının da yönetiminde olduğu vakıf için ‘sipariş usulü’ kız öğrenci yurdu yaptı, şimdi bedelsiz veriyor Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çocuklarının, akrabalarının, AKP’li milletvekili ve l Necmeddin Bilal Erdoğan (Başbakan Erdoğan’ın oğlu) l Esra Albayrak belediye başkanlarının genel kurul üyesi ol(Başbakan Erdoğan’ın kızı) l Serhat Albayrak (Başbakan Erdoğan’ın damadının duğu “Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizağabeyi)l Reyhan Uzuner (Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kayınvalidesi) l Ziya met Vakfı (TÜRGEV)” bir ilke imza atİlgen (Başbakan Erdoğan’ın eniştesi) l Şule Albayrak (Başbakan Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın eltisi) l Ahmet Ergün (Başbakan Erdoğan’ın en yakın tı. AKP’li Fatih Belediyesi’nin yaptırdığı, arkadaşlarından) l Bülent Turan (AKP İstanbul Milletvekili)l Hasan Can (AKP’li halen inşaat halindeki kız öğrenci yurdunu, Ümraniye Belediye Başkanı) l Mevlüt Uysal (AKP’li Başakşehir Belediye Başkanı) belediyeye teslim edilmeden ve resmi işl Mustafa Demir (AKP’li Fatih Belediye Başkanı) l Mehmet Doğan Kubat lemler yapılmadan “kendi yurdu” ilan etti. (AKP İstanbul Milletvekili) l Mustafa Ataş (AKP İstanbul Milletvekili) l Yasemin İnternet sitesinden yurdun adını değiştirerek Solmaz (Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen işadamı Remzi Gür’ün kızı) l Zeynep tanıtımlara ve ön kayıtlara başlayan vakıf, Feyza Eker Ayhan (Tarım Bakanı Mehdi Eker’in kızı) ilgili makamların onayından sonra yurdu 25 yıllığına bedelsiz alacak. Fatih Belediyesi CHP’li meclis üyesi Fazıl Uğur Soylu, “Bu TÜRGEV, resmi olarak kendisine yurt binası ve arsası TÜRGEV tarafındevredilmeyen yurt için öğrenciledan Fatih Belediye Başkanlığı’na resmen ri kabul etmeye, ön kayıt bile yapmaya başlamış durumda. sipariş edilmiştir. Fatih halkının parası peşkeş çekilmiştir” dedi. Fatih’te yaşanan bir yıllık süreç özetle şöyle gelişti: l Vakıf, ilk önce Fatih Belediyesi’nin Ekim 2012’de yapımına başladığı Silivrikapı Kız Öğrenci Yurdu’nu aylar öncesinden sanki kendi yurdu gibi internet sitesinden duyurmaya başladı. Bu duyuruda yurdun maket resimlerine yer verdi; belediyenin koyduğu ismi “Mevlanakapı Kız Öğrenci Yurdu” olarak değiştirdi. l Aylarca yapılan bu duyurunun ardından söz konusu yurdun, internet sitesini haklı çıkarırcasına daha inşaatı bile bitmeden vakfa 25 yıllığına bedelsiz olarak verilmesi için adım atıldı. AKP’li belediye yurdu ihale ettiği ASL firmasından teslim bile almadan (Resmi Teslim Tarihi: 6 Kasım 2013) vakfa vermek için geçen hafta çarşamba günü ilçe meclisinden ilk kararı geçirdi. Bu karara CHP Grubu ret oyu verdi. l Şimdilerde yurdun Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile kızı Esra Albayrak’ın üyesi olduğu TÜRGEV’e devri için Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve sonrasında ilgili makamların imzası bekleniyor. Devirdeki en dikkat çeken ayrınFatih Belediyesi’nin bitmek üzere olan Silivrikapı Kız Öğrenci Yurdu’nun son tı ise Fatih Belediye Başkanı Demir’in de hali. TÜRGEV’in internet sitesinde maket resimlerle aylardır tanıtımı yapılan Erdoğan’ın çocukları gibi yurdu devrede Mevlanakapı Kız Öğrenci Yurdu. İsimleri farklı gözükse de iki yurdun ortak noktası “aynı mahallede, aynı paftada, aynı adada ve aynı parselde” bulunmaları... ceği vakfın genel kurul üyesi olması. Eleştiri, Hakaret ve Demokrasi! Eleştiri, bence çok değerli bir davranıştır… Hem “eleştirmek” hem de “eleştirilmek”. Akademik hayatın temelinde yatar eleştiri: Size değer verenler, sizin yetişmenize, sizin ilerlemenize katkıda bulunmak isteyenler, sizi, yaptıklarınızı, yazdıklarınızı, söylediklerinizi eleştirirler… Siz de bunlardan yararlanır, kendinizi geliştirirsiniz. Yeterince olgunlaşıp gençlere yol göstermeye başladığınızda da, öğrencilerinizi, asistanlarınızı eleştirir, onların gelişmesine katkıda bulunursunuz. Ayrıca akademik yaşam, gerçeği aramakla yükümlü olduğu için, gerçeğe ulaşma yolunda da eleştiri vazgeçilmezdir! HHH Eleştiri, benim için ve akademik hayat için ne denli değerliyse, demokrasi için de aynı derecede mukaddestir; dokunulmazdır, vazgeçilmezdir: Her rejimde iktidar vardır ama sadece demokrasilerde muhalefet, yani eleştiri olur! HHH Demokrasilerde iktidarlar, eleştiriye sadece tahammül etmekle yetinemezler: Demokrasilerde iktidarlar, kendileri gibi düşünmeyenlerin eleştiri haklarını korumakla da yükümlüdürler! Akıllı ve becerikli olanlar, ayrıca bu eleştirilerden yararlanırlar da… HHH Eleştiriye tahammülü olmayan politikacılar demokrasiye inanmayanlardır… Demokrasiye inanmayan ama demokrasi sayesinde iktidara gelen politikacılar, genellikle eleştirileri ya “ihanet” ya da “hakaret” olarak nitelerler: Çünkü demokrasiyi sadece kendileri için isteyenlere göre, tek ve biricik doğru kendi yaptıkları ve savunduklarıdır; onun dışındakiler hainliktir, kötü niyetlidir! HHH Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 20132014 adli yılının açılış töreninde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu’nun yaptığı eleştiriler için şöyle demiş: “Yargıtay Kanunu’nda orada baro başkanı da konuşur diye bir madde yok. Neymiş, teamülmüş. Yok öyle bir şey. Hakkı yok. Orada gözümüzün içine baka baka bize hakaret ediyor. Cevap verme hakkımız da yok. Ama söyledim, bir daha adli yıl açılış töreninde bunlar konuşacaksa ben gitmeyeceğim. Gidersem de Yargıtay Başkanı konuştuktan sonra çıkacağım.” HHH Oysa Feyzioğlu’nun konuşmasında tek bir hakaret sözcüğü ya da ifadesi yok. Bu sözler, Başbakan Erdoğan’ın, sadece hukuka değil, demokrasiye bakışını da açıklıyor! TÜRGEV GENEL KURUL ÜYELERİ SİT ALANINDA YÜKSELMİŞ 3 katlı, Osmanlı konağı mimarisi ile yapılan proje, UNESCO Dünya Miras Alanı sınırları içinde kalıyor. İnşaat aşamasında müze denetimi sıkıntısı yaşanmaması için Koruma Kurulu’ndan karar çıkarılmış. İstanbul 2 No’lu Yenileme Alanları Koruma Kurulu’nun 27 Kasım 2012 tarihli kararında, “Hafriyat sırasında 2863 sayılı kanun (Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası) kapsamında herhangi bir bulguya rastlanılması halinde anılan kanunun 4. maddesi (Haber verme zorunluluğu) kapsamında söz konusu çalışmanın durdurularak İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’ne haber verilmesi gerektiğine karar verildi” denilerek yurt inşaatı için kıyak çekilmiş. Her ne kadar Koruma Kurulu yetkilileri arazinin tarihi ve kentsel sit olduğunu, arkeolojik sit olmadığı için bu kararın alındığını savunsalar da UNESCO ilkeleri bu savunmayı çürütüyor. Dünya Mirası Listesi kapsamında kalan alanlarda UNESCO “tüm kazıların müze denetiminde olmasını” tavsiye ediyor... Aynı pafta aynı ada aynı parsel! ÜMRANİYE’DE İSİM ERDOĞAN’DAN TÜRGEV’in Ümraniye’deki yurdu Şule Yüksel Şenler Kız Öğrenci Yurdu’nun geçen yılki açılışını Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan yapmıştı. Yurdun adını ise Şule Yüksel Şenler olarak Başbakan önermişti. Yurdun açılışına aynı zamanda TÜRGEV üyesi, Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak da katılmıştı. Büyük bir tesadüf eseri Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can da TÜRGEV’in genel kurul üyesiydi. Tören sırasında hem Emine Erdoğan hem de Şule Yüksel Şenler birer konuşma yapmış; Şenler’in konuşması sırasında Emine Erdoğan gözyaşlarını tutamamıştı. CHP’li belediye meclis üyesi Soylu’dan Fatih Belediyesi’ne tepki: ‘Halkın parası peşkeş çekildi’ Fatih Belediyesi CHP’li meclis üyesi Fazıl Uğur Soylu, belediye tutanaklarına da geçen konuşmalarında süreci özetle şöyle anlatıyor: “TÜRGEV’den sipariş alınarak yapıldığı meydana çıkan yurt binasının projesinin onaylanarak yapılması için meclise getirildiğinde CHP grubu olarak; ‘yurdun yapıldıktan sonra nasıl kim ya da kimler tarafından işletileceği konusunda çekincelerimizin olduğunu, bu binanın bir vakıf ya da kuruluşa verileceği kaygısı taşımakta olduğumuzu’ belirttik. Bu yüzden onaylanma ve ihale izni safhasında Silivrikapı Kız Öğrenci Yurdu isimli yapılacak yurt için alınacak meclis kararına yurdun Fatih Belediyesi ya da Kredi Yurtlar Kurumu tarafından işletilmesi konusunda net bir ifade konulması gerektiğini, aksi halde ret oyu kullanacağımızı açıkladık. Bunun üzerine AKP’liler bize ‘Siz öğrenci yurduna karşı mısınız?’ suçlaması yöneltti. Ancak aradan geçen süreç gösterdi ki Fatih Belediyesi tarafından 8 bin metrekare belediye arsası üzerine belediye bütçesinden yapılan yurt binası sanki sipariş üzerine yapılmış. İnşaat halindeki yurt daha meclis kararı olmadan yaklaşık 56 aydır TÜRGEV’in web sitesinde tanıtılmaktadır. Yani bu yurt binası ve arsası TÜRGEV tarafından Fatih Belediye Başkanlığı’na sipariş edilmiş ve bedelsiz 25 yıllığına tahsis edilmek üzere Fatih halkının parası peşkeş çekilmiştir.” VERGİ MUAFİYETİ Üyeleriyle Erdoğan ailesinin vakfı gibi bir görüntü çizen TÜRGEV, Maliye’nin “08.05.2009 Tarih ve 48107 sayılı Vergi Muafiyeti Statüsüne Uygunluk” yazısı üzerine 2011 yılında Bakanlar Kurulu’nun onayıyla “Vergi Muafiyeti Statüsü” kazandı. Sahteciliği savundular İhracatın yapıldığı şirketin olmadığını, sahte beyanname ve fatura kullanıldığını, malların değerinin düşük beyan edildiğini belirleyen müfettişler, hayali ihracatı ise bulamadılar İLHAN TAŞCI Semra Özal çark etti: Öldürüldüğü iddia ALİCAN ULUDAĞ ANKARA 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, eşinin ölümüyle ilgili daha önce verdiği “Eşim zehirlenerek öldürüldü” ifadesinden çark etti. Özal’ı öldürmeye azmettirdiği iddiasıyla hakkında emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkındaki davada yeni ifade veren Semra Özal, “Eşimin ölümüyle ilgili şüphelendiğim kimse yoktur, eşimin öldürüldüğü iddia edilmektedir” şeklinde geri adım attı. Yeniden ifade veren gizli tanık “Selçuk” ise “Turgut Özal’a suikastın şantaj yapılan Semra Özal’a yaptırıldığını” iddia etti. Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin açılan dava Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yarın başlayacak. Tek sanık Levent Ersöz hakkında Özal’ı planlayarak zehirlemek suretiyle öldürdüğü iddiasıyla müebbet hapis cezası isteniyor. Duruşmaya müştekiler Semra Özal ile oğlu Ahmet Özal’ın katılmayacağı öğrenildi. ANKARA Halkalı, Ambarlı, Esendere gümrüklerindeki bazı ihracat işlemlerini inceleyen gümrük müfettişleri, hayali ihracatın tanımını baştan yazdı. İhracatın yapıldığı alıcı ülkedeki kimi şirketlerin, “faaliyette bulunmadığı”, “sahte ihracat beyannamesi ve fatura kullanıldığı” belirlemesine karşın müfettişlerin “ihracatın hayali olduğuna” dair değerlendirme yapılamayacağı görüşünü raporlaştırmaları dikkat çekti. Müfettişler, sahtecilik işlemlerini “uluslararası ticaretin genel karakteristiği” olarak değerlendirdi. Cumhuriyet’in dizi haber şeklinde gündeme getirdiği, PKK’nin de finans sağladığına ilişkin 66 şirket ile 95 kişinin mercek altına alındığı, elde edilen kara paranın da terörün finansmanında kullanıldığına ilişkin bulgulara ulaşılan hayali ihracata ilişkin incelemede, bakanlık bürokrasisini suçlamaları üzerine el çektirilen gümrük başmüfettişleri Murat Şanlı, Ali Ortapolat ve Ahmet Ünal’ın yerine görevlendirilen müfettişler Şükrü Yabancıoğlu, Soner Tutal, Ah met Arslantaş, Mehmet Ali Aydoğan, Ali Temiz ve Osman Uslu yeni bir rapor düzenledi. Bu ekibin yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı 2 Ağustos 2013 tarihli raporda, ihracatın varış ülkesindeki alıcıların “daha az vergi ödemek maksadıyla itCumhuhal ettikleri malları riyet 12, 13 fiyat ve miktar yöve 14 Kasım nünden düşük gös2012’de hayali ihracatı terme ve/veya cins ve manşetten evsaf yönünden farklı vermişti. gösterme eğiliminde olmaları uluslararası ticaretin genel karakteristiğini oluşturmaktadır...” değerlendirmesi öne çıktı. Müfettişler, ihracatlarda sahte fatura kullanıldığını saptamalarına karşın, “sadece tedarike ilişkin kullanılan faturaların sahteliği yönündeki tespitler üzerine kurulu bu vergi denetim raporlarına dayanarak, iadeler konusu ihracatların herhangi bir mal hareketine dayanmayan hayali ihracat olarak değerlendirilmesi olanaklı görünmemektedir” sonucuna vardı. . FİRMA DA YOK EŞYA DA İ ncelenen şirketlerin, ihracatlarından kaynaklı KDV’nin iadesi istemiyle vergi idaresine yaptıkları bildirimlerde tedarikçi olarak belirtilen firmaların tamamına yakınının, “herhangi bir ticari faaliyeti bulunmayan ve sahte belge düzenlemek amacıyla kurulan firmalar olduğu” tespitlerine ilişkin vergi denetim raporlarına atıf yapan müfettişler, “Salt haksız KDV iadesi almak amacıyla tedarik sürecinde sahte belge kullanılması eyleminden hareketle, hayali ihracat var denemeyeceği”ni şöyle savundu: “... İhracata konu olan eşyaların kaynağının belirsiz olduğu anlaşılmakta, kaynağı itibarıyla vaki bu belirsizlik, ihraç edilen eşyanın çalınma, gasp, kaçak yollardan yurda sokulan eşyanın doğrudan veya işlenmek suretiyle üretimi ve ya kayıt dışı olarak temin edilmesi gibi yasal olmayan yol ve yöntemlerle elde edilmiş olabileceği anlamlarına gelmektedir. Her durumda ise gerçekte söz konusu firmalardan tedarik edilmediği anlaşılan eşyaların ihracı üzerine, bu firmalardan tedarik edilmiş gibi gösterilmek suretiyle devlete intikal etmeyen KDV’nin haksız olarak iadesine/ mahsubuna sebep olduğu anlaşılmaktadır.” Kaçakçılıkla Mücadele Yasası’nda belirlenmiş tüm olası kaçakçılık yöntemlerinin incelemelerde belirlenmiş olmasına karşın, müfettişlerin “Bu anlatımlar çerçevesinde, soruşturmamız kapsamında eşya hareketi olmaksızın varmış gibi gösterilmek suretiyle hayali ihracat kaçakçılığı yapıldığına dair delil ve emarelere ulaşılamamıştır” görüşü dikkat çekti. ‘Alevi olduğu için yurttan atıldı’ ANKARA (AA) CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Cansu Çelik isimli öğrencinin iki yıl önce Muğla Milli Piyango Kız Yurdu’na girdiğini, bu yıl ise ailesinin durumu iyi olmadığı için borç alarak Muğla’ya gittiğinde para ödenmediği için kaydının silindiğini öğrendiğini aktardı. Bunun üzerine kendisine başvurduklarını, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde yurda alınmasının mümkün olmadığının kendisine aktarıldığını belirten Öğüt, “Ancak Alevi olması nedeniyle bu sorunları yaşadığını öğrenmiş bulunuyorum. Bu durumu kınıyorum” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’den Çelik’e sahip çıkmasını ve yurda alınmasını isteyen Öğüt, kendi adını taşıyan vakfın Çelik’e burs vereceğini söyledi.