15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2013 SALI 6 Polisin müdahalesine göstericiler taşlarla karşılık verdi. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) HABERLER OKMEYDANI’NDA BERKİN E. İÇİN TOPLANIP ADALET İSTEYENLERE POLİS SERT ŞEKİLDE MÜDAHALE ETTİ Zenginlerin Adamı Yoksulları Sürüyor Behiç Ak ile denizotobüsü boyunca sohbet ediyoruz. Tabii yakıcı konu olimpiyatlar ve İstanbul.. İyi sıyırdık diyoruz ikimiz de. Önce İstanbul sonra Türkiye olarak! İstanbul bir kez daha mahvolacak, yoksullar da oturdukları mahallelerden sürülecekti.. Arjantin’de olimpiyat savaşını kazanmak için “meydan muharebesi” verildi. Komutan, tim’inin başında Rusya’dan doğrudan Arjantin’e uçtu! Sonuç belli.. Apoletini takamadan döndü! Yoo hayır, sanmayın ki iktidara karşı olduğum için böyle yazıyorum ve olimpiyatların İstanbul’a gelmemesine seviniyorum! Şunu hiç unutmayın: Ülkemin yararına olacak önemli her şeyi desteklerim! İster RTE başta olsun! Ülke sevgisi ile siyasi karşıtlığı ayırabildiğimiz ölçüde inandırıcı ve tutarlı olabiliriz.. 1. Olimpiyatlar maliyetleriyle ülkelere önemli yıkım getiriyor. Atina Olimpiyatları, ülke ekonomik krizinin derinleşmesine ne kadar katkıda bulundu, hesabını gören var mı? 2. Olimpiyatların ilk maliyet hesapları, ikidört kat fazlasıyla gerçekleşiyor. Neden? Bir şirket diyelim ki kendine inşaat yapacak.. gerçekleşebilecek maliyetin 1.5 katı bile aşması mümkün mü? Ama olimpiyatları devlet yapıyor, yani cebimizden çıkıyor paralar.. Neden üç dört kat? Olimpiyat yapıyoruz diye, hazinenin birkaç katıyla yağmalanacağı ve bu kez çok büyük paraların inşaatçılarla siyasi iktidar arasında kırışılmayacağını mı sanalım!? 3. Olimpiyatların, gerçekleştirildiği büyük kentlere verdikleri ağır zararı Melis Alphan dünkü Hürriyet’te köşesine taşıdı; biz yazıp söylesek herkese vız gelir tırıs giderdi ama uzman söylüyor: “Eski Birleşmiş Milletler Konut Hakkı Raportörü Miloon Kothari’nin tespitleri beni olimpiyat fikrinden soğutmuştu. Demişti ki Kothari: Dünyada oimpiyatlar ve Dünya Kupası gibi büyük spor organizasyonlarının yapıldığı kentlerin hep negatif etkilendiğini düşünüyoruz. Bütün örnekleri inceledik, olumlu katkısının olduğu tek bir yer yok.” 4. Behiç, olimpiyatlara da karşı. Ama ben değilim, dünyayı dostlukla yarıştırıyor. Ama olimpiyatlar bu şekliyle sürdürülebilir değil. Fikri kalmalı ama konsepti değişmeli.. Neden bütün yük bir ülkeye, bir kente yıkılsın? Örneğin dağıtılabilir oyunlar.. Böylece ülkeler/ kentler arasındaki bu yıkıcı yarış da sona erer.. Futbol bir yerde, atletizm başka bir ülkede.. 5. Hatta şu yapılabilir: Ülke veya kent değil olimpiyat bölgesi seçilir! Mesela Akdeniz’in birbirine yakın ülkeleri arasında bölüşülür, isteyen ülkeden ülkeye gider ve seyreder; bu yolculuğu kolaylaştıracak önlemler alınır... 6. Olimpiyatların siyasal rant olarak da kullanılmasının önüne geçilmiş olur! Seçimleri kazanmak için büyük gösterilerle kitlelerin gözünü boyayacak.. Üstelik, ülkeyi ve kenti batırarak! Hele bu kişi bir de diktatör eğilimliyse! Avrupa’nın en geri, en az eğitimli ve din tüccarlığının, siyasetin temel aracı olduğu bir ülkede mesela, olimpiyat gibi büyük gösteriler neye hizmet eder? HHH Gelelim şu zenginlerin adamı konusuna! Evet olimpiyatlarla İstanbul’un yine “gecekondu” diyebileceğimiz mahallelisi sürülecek, toplumsal ve ekonomik ilişkileri paramparça edilecek.. Yoksul değil mi vur ensesine, çek altından evini, toprağını ve zengine peşkeş çek! Behiç anlattı. Güney Afrika’da (Mandela kepazeliği!) Johannesburg’da yoksul bir gecekondu bölgesi, kentin göz zevkini köreltiyor diye buldozerlerle yıkılıp bitirilmiş.. Şüpheniz olmasın, zenginler gelip konmuştur oraya.. Kentlerin rant alanında kalan (arsası ve evleri değerlenen) yoksul semtleri, “kent dönüşüm projeleri” yaldızlı yasalarla yok ediliyor. Orada oturanlar uzak yerlere sürülüyor.. Kentle kurdukları bütün sosyolojik ve ekonomik bağları darmadağın ediliyor. Tam bir sürgün yaşıyor hepsi.. Veee yerlerine zenginler gelip oturuyor.. Hadi adını verelim: Tarlabaşı Projesi böyle bir şey! Oysa, yıkıp yeniden pahalı mekânlar yapmaktansa, küçük kredilerle uluslararası fonlarla binaların iyileştirilmesi sağlanabilir, ekonomik gücü az insanların yaşam kaliteleri iyileştirilebilir ve yükseltilebilir! Behiç’e sordum, Johannesburg’da gecekondu bölgesini yıkacaklarına, gecekonduların yeni bir planla iyileştirilerek “yoksul” villalarına dönüştürülmesi en kolay ve ucuz yol değil mi? İnsanları sürerek aslında dağınık ve çok büyük kriminal yaşam alanları yaratmaya teşvik ediyorsunuz! İnsanlara, insanca bir çevrede yaşamalarına yardımcı olacağınıza.. Yardım edin sonra da satış yasağı koyun! HHH Şimdi Haliç Tersanesi bölgesini de marinalara ve zenginlere pahalı bir mekâna dönüştürüyor bu iktidar.. Kasımpaşalılar, sürgüne hazır olun, hepiniz 10 yıl içinde çil yavrusu gibi dağıtılacaksınız! Üstelik adamınız bir Kasımpaşalı marifetiyle.. Uyuyan çocuğa duyulan sevgiden bile korkuyorlar İDDİANAME TAMAMLANDI ALİ AÇAR Ali’nin katil zanlısına müebbet istemi ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir’de savcılık, Gezi Parkı eylemleri sırasında uğradığı saldırı sonucu 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’la ilgili iddianameyi tamamlandı. 5’i tutuklu 8 sanığın cezalandırılması istenen iddianamede, polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın “kasten adam öldürmek suçundan” müebbet hapsi istendi. Cumhuriyet Savcısı Hakan Ali Erkan tarafından hazırlanan iddianamenin de yer aldığı soruşturmayla ilgili 6 klasörlük dosya Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na dün akşam saatlerinde teslim edildi. Başsavcılık tarafından incelenecek olan dosyanın onaylanmasının ardından ağır ceza mahkemesine gönderileceği belirtildi. 21 sayfalık iddianamede Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü ile ilgili olarak tutuklu sanıklar polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırın sahibi İsmail Koyuncu, akrabaları Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatanseven ile pidecide çalışan Ebubekir Harlar’ın yanısına ifadeleri alınıp serbest bırakılan polis memurları Şaban G., Hüseyin E. ve Yalçın A.’nın da tutuksuz olarak yargılanmaları talep edildi. İddianamede diğer 7 sanığın Saldoğan’ın eylemini destekleyici, hazırlayıcı ve kolaylaştırıcı davranışlarda bulunarak, adam öldürme suçuna iştirak ettikleri kaydedildi. İddianamede Korkmaz’ın ölümüyle ilgili bilgilere yer verilirken kullandığı ilaçların ölümünü hızlandırdığı savunuldu. Gezi Parkı gösterileri sırasında polisin attığı biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu 87 gündür yoğun bakım ünitesinde tutulan Berkin E’yi vuran polislerin yakalanması istemiyle Çağlayan’da insan zinciri oluşturmak isteyen yüzlerce kişiye Okmeydanı’nda polis müdahale etti. Dün sabah saatlerinde Okmeydanı Mahmut Şevketpaşa Mahallesi Sağlık Ocağı önünde toplandı. Burada Berkin’in avukatı Evrim Deniz Karatana savcılığa yaptıkları suç duyurusunun üzerinden 76 gün geçtiğini ve hiçbir somut adım atılmadığını vurguladı. Açıklamanın ardından “Umudun çocuğu Berkin E.” yazılı pankart açan Halk Cepheliler “Polis simit sat onurlu yaşa”, “Berkin E. onurumuzdur”, “Katil polis mahalleden defol” sloganları atarak Çağlayan Adliyesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Önleri polis tarafından kesilen gruba yürüyüşün yasal olmadığı ve dağılmaları konusunda uyarı yapıldı. Bu sırada grup içinden bazı kişiler taş ve molotofkokteylleri attı. Bunun üzerine polis göstericilere biber gazı, plastik mermi ve tazyikli suyla müdahale etti. Ara sokaklara kaçan göstericiler, elektrik direklerini devirerek tahtalardan barikat yaptı. Bazı dükkân sahipleri dükkânlarını kapatarak çalışanlarını evlerine yolladı. Biber gazından aralarında çocuk ve yaşlıların bulunduğu çok sayıda yurttaş etkilendi. As Mete Diş’e evinin balkonunda plastik mermi Atılan mermilerden biri, evinin balkonunda çatışmaları izleyen ve kanser hastalığı nedeniyle tahliye edilen Mete Diş’in yüzüne isabet etti. Diş’in ağzı kan içinde kalırken anne ve babası polislere tepki gösterdi. Mete Diş de evinin balkonunda polislere “Halk düşmanları defolun. Burada istenmiyorsunuz. Ethem’in, Ali’nin katilleri mahallemizden gidin” diye bağırdı. Bunun üzerine polisler Mete Diş’in evinin bulunduğu sokaktan çekildi. tım olan bir kişi hastaneye götürüldü. Göstericiler tarafından kurulan barikatlar TOMA ve zırhlı araçlar tarafından kaldırılırken, İdil Kültür Merkezi’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda binaya boyalı plastik mermi sıkıldı. Bu arada polislerin ara sokaklarda silahını çektiği görüldü. Yaklaşık 3 saatlik çatışmanın ardından gözaltına alınan 3 kişi Emniyet’e götürüldü. Polis gazetecilerin görüntü almasını engellemek için sık sık “Burayı terk edin” diye bağırırken, bazı gazetecilere de kimlik kontrolü yaptı. Avukatlar tarafından yapılan açık lamada ise gösteriler sırasında Er Adliye önünde kan Munar’ın başından gaz fişegösteri ği ile yaralandığı, Ali Çay’ın göBerkin’i vuranların zaltına alınmak isterken belinden yakalanması istemiyve bacağından gaz fişeği ile vurulduktan sonra dipçik ile başın le 4 kişilik bir grup da Çağlayan’daki İstandan yaralandığı ve Fırat Kıl’ın bul Adliyesi’nde insan da omzundan gaz fişeği ile yara zinciri oluşturmak istelandığı belirtildi. Akşam saatle di. Slogan atarak yürürinde de yaklaşık 700 kişilik bir yen gruba adliye içingrup Berkin E’nin vurulduğu so de polis müdahale etkakta toplandı. Yürüyen yurttaşlar ti. Müdahalenin ardınbasın açıklamasının ardından da dan Ayçe İdil Kırlangıç, Ali Ülgü ve soyadlağıldı. Daha sonra yüzleri maskeli rı öğrenilemeyen Emre genç bir grup ara sokaklara barikat ve Tuğçe isimli gösterikurarak polisle çatıştı. Çatışma ciler gözaltına alınarak lar gece geç saatlere kadar sürdü. Emniyet’e götürüldü. PROJENİN İPTALİ İSTENDİ Polis birden yalnız kaldı! ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Cem Vakfı ile Fethullah Gülen Cemaati işbirliğiyle temeli atılan cemevicami projesine karşı Tuzluçayır’da başlatılan direnişin 3. gününde yapılan eyleme polis sert müdahalede bulundu. Tuzluçayır direnişi üçüncü gününde de büyüyerek sürüyor. Dün yapılan çağrı üzerine akşam saat 20;00’de yaklaşık 3 bin kişi, Tuzluçayır kavşağında bir araya geldi. Her geçen dakika gösterici sayısı artarken, Süleyman Ayten Caddesi ile diğer sokaklarda barikatlar kuruldu ve bunlar ataşe verildi. Polis çok geçmeden akrep araçları ve TOMA ile göstericilere müdahale etti. Eylemciler ise havai fişekler ile polise karşılık verdi. Polis bir kaç kez böyle gruba müdahale ederek, tekrar inşaatın bulunduğu yere çekildi. Saat 21;30’a gelindiğinde ise polis meydanda toplanan eylemcilere ani müdahale bulundu. Eylemcilerin etrafını sarar polis, ara sokaklarda gösterici avına girerken, yakaladıkladıklarını darp ederek gözaltına aldı. Eylemciler, “kapıları açın” diye çağrıda bulununca, mahalleli kapılarını açarak göstericileri evlerine aldı. Eylemi takip eden Evrensel gazetesi muhabirleri Hasan Akbaş ile Birkan Bulut da görevini yaparken yirmi kadar polis, iki muhabiri gazeteci olduklarını söylemelerine rağmen darp etti. Kimlik kartlarını gösteren ve Evrensel muhabirleri olduğunu belirten muhabirlere polisin yanıtı ise “biz sizin nasıl gazeteci olduğunuzu çok iyi biliyoruz” dedi. Yerde sürüklenen Akbaş, kolundan yaralandı. Bir süre polislerin müdahalesine uğrayan gazeteciler, daha sonra gelen emir üzerine serbest bırakıldı. ODTÜ yoluna ilk dava açıldı Foruma satırlı saldırı İstanbul Haber Servisi İstanbul Atakentİkitelli Park Forumu dün akşam saatlerinde uyuşturucu çetesi olduğu iddia edilen bir grubun saldırısına uğradı. Gezi Direnişi ile başlayan park forumlarını uzun süredir devam ettiren İkitelli Park Forumu’na dün akşam saatlerinde ellerinde satır, demir çubuklar olan ve yanlarında köpekler getiren 50 kişilik bir grup saldırdı. Saldırı sırasında sık sık “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atan forumdakilerin de saldırgan gruba karşılık vermesi üzerine iki grup arasında çatışma yaşandı. Saldırı sonucu forumda bulunan bir Halkevi üyesinin yaralandığı, durumunun ise ciddi olmadığı öğrenildi. Saldırı sırasında forum civarında tek bir polisin olmaması dikkat çekti. Saldırganların uyuşturucu çetesi olarak bilinen bir grup olduğu ve forumlarla birlikte sokaktaki etkinlik alanı sınırlanan çetenin uzun süredir foruma karşı saldırı için fırsat kolladığı belirtildi. MERT TAŞÇILAR Polisten kimyasallı su SAVAŞ KÜRKLÜ ANKARA Ankara Anakent Belediyesi’nin ODTÜ ormanından geçecek otoban projesine ilk dava açıldı. Dava, “ODTÜ’nün 1. derece doğal sit alanından geçirilecek yolun, koruma planı, koruma bölge kurul ve icrai nitelikte meclis kararı bulunmamasına karşın, yasal olarak da yapma yetkisi ve yapılması mümkün bulunmadığı halde, davaya konu yol güzergâhında büyük araçlarla yol çalışmaları yapılması, şantiye kurulması, ağaçların sökülmesi” gerekçesiyle açıldı. Projeye ilişkin yürütmeyi durdurma kararı da istendi. Avukat Sedat Vural, dava dilekçesinde, projenin “ka MELİH GÖKÇEK: CHP’LİLER TAŞ ATTI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, ODTÜ’den geçecek yola karşı çıkanların yaptığı eylemler sırasında mahallelilere ve ODTÜ’lülere destek vermeye gelen CHP milletvekilleri Hüseyin Aygün, Aylin Nazlıaka ve İlhan Cihaner hakkında suç duyurusunda bulundu. mu düzenini bozan hukuk dışı keyfi eylem ve uygulamalar” içerdiği vurgulandı. Dilekçede Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in tavrına ilişkin eleştiriler de yer aldı. ADANA ODTÜ direnişine destek için Adana’da düzenlenen eyleme polis sert müdahale etti. 5 kişi gözaltına alındı, 6 kişi yaralandı. Kullanılan tazyikli su nedeniyle eylemcilerin vücutlarında yanıklar oluştu ve kasılmalar meydana geldi. Polisin, kullandığı suyun rengindeki farklılık da dikkat çekerken eylemciler hastaneden rapor aldı. İstanbul’da da Halkların Demokratik Kongresi İstanbul Meclisi’nin çağrısı ile Galataray’da toplanan yurttaşlar Tuzluçayır, ODTÜ ve Okmeydanı’nda polisin uyguladığı şiddeti protesto etti. Bursa’da yaklaşık 100 kişilik bir grup ODTÜ’deki polis şiddetine karşı eylem yaptı. Yürüyüşe çok sayıda Bursalı alkışlarla destek verdi. Şantiyeye fidan diktiler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Direnişçiler, Ankara’da Dikmen’de ve Mamak’ta yaşanan çatışmalar sırasında ODTÜ Ormanı sınırlarında devam eden otoban inşaatına girerek fidan diktiler. Ankara’da AKP karşıtı gösteriler devam ederken ODTÜ Ormanı’nın içerisinde geçecek otoban inşaatına da tepkiler sürdü. 100. Yıl Mahallesi’nde yer alan inşaata karşı akşam toplanan yurttaşlar, mahalle halkı ve ODTÜ’lü öğrenciler inşaata yürüdü. İnşaatı koruyan çevik kuvvet polisinin, çatışmaların yoğun olduğu Mamak, Dikmen ve Kennedy Caddesi’ne kaydırılmasını fırsat bilen direnişçiler, şantiye alanına girerek inşaatı engelledi. ODTÜ arazisinin dışında bulunan ağaç kesimlerinin sürdüğü şantiye alanını işgal eden direnişçiler, ağaçların kesildiği ve söküldüğü alana fidan dikti. YÖK soruşturma açtı ISPARTA (Cumhuriyet) YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda ODTÜ’de türbanlı bir öğrenci grubunun ODTÜ yurtlarını kötüleyerek cemaat yurtlarına öğrenci kazandırmaya çalışmasının ODTÜ’lü öğrenciler tarafından protesto edilmesiyle ilgili, “ODTÜ’de yaşananlar asla ve asla kabul edilemez ve hiçbir şekilde müsamaha gösterilemez. Bu manada denetleme kuruluna konunun her bakımdan soruşturulması talimatını verdim” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle