15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EYLÜL 2013 SALIHHHH CUMHURİYET SAYFA SPOR 17 Sporu en iyi biz biliriz! T ürk sporu, eylül ayının ilk haftasında son yılların en büyük düş kırıklıklarını yaşadı. İstanbul, Buenos Aires’teki 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları’nın ev sahibinin belirleneceği seçimlerde, ‘spor unsurunu’ hiçe sayıp turizm ve inşaat sektörüne ağırlık verince Tokyo’ya geçildi. Olimpiyadın yarattığı düş kırıklığının üzüntüsü yaşanırken dünya ikincisi unvanı ile 2013 Avrupa Şampiyonası finallerine giden Ulusal Basketbol Takımı, daha ilk 3 maçında organizasyona veda etti. Geçen yıla kadar dünyanın en iyi 23 ekibi arasında yer alan Kadın Voleybol Ulusal Takımımız da, Grand Prix’de yaşadığı düş kırıklığının ardından Avrupa Şampiyonası elemelerinde sürpriz Almanya yenilgisi ile liderlik avantajını kaçırdı. 2020 olimpiyatı’nı kaybettik, basketTE rezil olduk, filede döküldüK Bayatlı: İstanbul lobiyi unutTu T 2 Kötü sunum, unutulan spor 020 ev sahipliği için Madrid ve Tokyo ile çekişen İstanbul, aslında daha önce 4 kez ‘aday’ olduğu oyunlara hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Ne var ki ayrıntıda büyük hatalar yapıldı. Yanlışların en büyüğü, İstanbul 2020 sunumunun bir spor organizasyonu kimliğinden çıkarılıp ‘kültür, turizm, inşaat’ tanıtımına çevrilmesiydi. Tokyo ve ilk turda elediğimiz Madrid’in tesis konusunu doğru dürüst gündeme bile getirmeden spora ve etik anlayışa verdiği ağırlık Türkiye’nin sunumunu etkisiz kıldı. Özellikle Japonların, sürekli “Sporcularımız dopingden uzak duruyor” temasını işleyip Dünya Şampiyonu olan Judo takımını sunumda, ‘Onurlu Japon sporcular’ diye anons etmesi Tokyo’ya desteği artırdı. Buenos Aires’teki finalleri izleyen bir İspanyol gazetecinin, “Türkiye’nin sunumu turizm açısından harika. Kahve, çay, balık, kültürel miras çok güzel işlenmiş ama sporu biraz unutmuşsunuz” yorumu aslında her şeyi açıklıyordu. Oysa Türkiye’nin Naim Süleymanoğlu, Halil Mutlu gibi halter efsaneleri, Mehmet Okur, İbrahim Kutluay gibi NBA kökenli yıldızları, Elvan, Derya Büyükuncu gibi Avrupa ile dünya arenalarında boy gösteren sporcuları varken, İstanbul 2020 ekibi, yabancı dil bilen genç sporcular ve spor dünyasıyla fazla ilgili olmayan kişileri ön sıralarda kullandı. Hemen her sunumda TOKİ Başkanı ve TOKİ’nin Türkiye’deki önemine dikkat çekildi. Buna karşılık Japonlar ve İspanyollar eski sporcuları ile boy gösterdiler. Özellikle birçok IOC üyesinin, “Naim Süleymanoğlu nerede?” diye sorduğu ancak Türk yetkililerin, bunları yanıtsız bıraktığı da gözlerden kaçmadı. ine Türkiye’nin son 4 aydaki ‘şahin’ iç ve dış politikası da, IOC üyelerini İstanbul’dan soğutan bir etkendi. Mısır ve Suriye ile yaşanan gerginlik Arap yarımadasındaki birçok oyu kaybettirdi. Daha önce “İstanbul” diyen üyelerden Mısırlı General Mounir Tokyo adına oy kullanırken İstanbul’a oy vereceğini söyleyen Suudi Arabistan delegesi seçimlere bile gelmedi. Türk hükümetinin Gezi Parkı eylemleri sırasındaki ‘sert ve ne gerekiyorsa yapılsın’ tavrının da çevreci, özgürlükçü pek çok IOC üyesini olumsuz yönde etkilediği Buenos Aires kulislerinde konuşulan konulardandı. Seçim günü Ermeni ürkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) eski başkanı Togay Bayatlı, İstanbul 2020 Olimpiyat Oyunları’nda yaşadığı düş kırıklığını değerlendirirken, “Yazık oldu, başarısızlıkta payı olanlar durumlarını değerlendirmeli” dedi. Bayatlı, “İstanbul’un Olimpiyat adaylığını kaybetmesinde önemli olan konu adaylık faaliyetlerini yapacak kişilerin bu konuda başarılı olmamasıdır. Türkiye’nin Başbakanı’nın ve bakanlarının bulunduğu böyle büyük bir toplantıda doğru dürüst lobi yapılmaması büyük bir hata. Kaldı ki bizler ilişki kabiliyeti olarak iyi olmamıza rağmen bize göre beşeri ilişkilerde geride kalan Japonlar bile daha başarılı bir çalışma yaparak oy verecek olan IOC üyelerini ikna ettiler. Bizim için bu büyük bir üzüntü. Türkiye Japonların yaptığı lobi çalışmasının daha güçlüsünü yapabilirdi. Ama ne yazık ki bizim olimpiyat komistesi bu konuda çok zayıf kaldı. Bu nedenle de başta Başbakanımız olmak üzere diğer bakanlarımız IOC üyeleriyle bire bir temas buramadı. Yazık... Çok büyük bir fırsatı kaçırdık. Sayın Başbakan Erdoğan çok güçlü bir proje ile ve bugüne kadar görülmemiş büyüklükteki bir bütçeyle hem İstanbul hem de IOC’yi çok mükemmel bir şekilde değerlendirecekti. Ama maalesef işi bilen kişiler bu konuda Başbakan’ı desteklemediler. Yazık oldu. Böyle mükemmel bir projeyi kaybetmek hele Başbakan’ın da hevesini kırmak bence çok üzüntücü. TMOK’de yeniden bir organizasyon gerekli. Bunun da bugünkü kadrolarla yapılabileceğine hiç inanmıyorum tanımadığımız bilmediğimiz kişiler Olimpiyat Komitesi’nde yurtdışında anlaşılmaz görevler yapıyorlar. Başarısızlığın gerekçelerini içeren bir rapor hazırlanmalı. Bence bu şu andaki en mantıklı görevdir” diye konuştu. İ İ ‘Paralimpik’ skandalı stanbul, 2020 yolunda en büyük stratejik hatayı ‘paralimpik’in Türkçe karşılığıyla engelli spor oyunlarında yaptı. Türkiye’de engelli sporlarının 1 numaralı ismi Yavuz Kocaömer, tanıtımlardan uzak tutuldu. Sunumların ilk 2 yılında engelli spor ve sporcular konusunu unutan İstanbul 2020, daha sonra hatasının farkına varıp, olimpiyat şampiyonu engelli sporcu Gizem Girişmen’i her sunuma dahil etti ancak Paralimpik oyları Japonya’ya gitti. stanbul’un 2020 seçimlerinde finale kalmasına karşın Tokyo’ya farklı kaybedişinin önemli bir kilometre taşı da 2012 Londra Yaz Olimpiyat Oyunları sırasında birçok IOC üyesi tarafından kınanan ‘akreditasyon kartı skandalı’ idi. Anımsanacağı gibi Spor Bakanlığı’na ait bir akreditasyon kartı, Bakanlık kafilesi Türkiye’ye döndükten sonra bir işadamında yakalanmış, konu ‘sahtecilik’ başlığıyla IOC yönetimine kadar gitmiş ve olaya tanık olan birçok olimpiyat komite yetkilisi Türk makamlarını hem resmi, hem de gayriresmi yolla kınamıştı. Yine aynı olimpiyatlarda Spor Bakanı Suat Kılıç adına kullanılmak için şeref tribününe getirilmek istenen ‘koltuk’ ile VIP ikram salonuna Londra’daki bir Türk işletmeciden verilen ‘lahmacun’ siparişleri de Buenos Aires’te hâlâ gündemdeydi. Japonlar bu konuyu kapalı kapılar ardında, “Türkler hiçbir kuralı dinlemez” diyerek kullandılar ve İstanbul’u yıprattılar. Yine 2013 Akdeniz Oyunları’nda Spor Bakanı Suat Kılıç’ın Fas Türkiye finalinin sonucuna sinirlenip madalya törenini terk etmesi, Mersin’deki IOC üyelerini kızdırmıştı. Londra Mersin faturası İ Y Siyasi gerginlik etkiledi grupların otel önündeki protestosunda da Hrant Dink cinayetine gönderme yapılması, Gezi Parkı eylemleri sırasında ölen 5 gencin fotoğraflarının yer aldığı pankartların açılması İstanbul’u yıprattı. Türk kafilesinden önemli bir isim özellikle Gezi konusundaki bu eleştirileri duymazdan gelip, “Ev sahipliğine yürürken siz nelerle uğraşıyorsunuz” diye gazetecileri tersledi. Göstermelik tesisler ktidarın spor üzerindeki baskısının hissedildiği bir branş da basketbol. Oldukça başarılı bir sezon geçiren ve şampiyonluk yaşayan G.Saray LIV Hospital oyuncusu Cenk Akyol’un Gezi eylemlerindeki ‘demokratik’ tavrı nedeniyle alınmadığı, buna karşılık doping cezası bulunan NBA oyuncusu Hidayet Türkoğlu’nun özel izinle oynatıldığı Basketbol Ulusal Takımı, son dönemlerin en kötü performansını Slovenya’daki Avrupa Şampiyonası’nda çizdi. İlk 3 maçında Finlandiya, Yunanistan ve İtalya’ya boyun eğen 12 Dev Adam, dünya ikincisi unvanı ile gittiği şampiyonaya ilk turda veda etti. Basketbola ‘Gezi’ müdahalesi İ B Harem Selamlık havuz KRİZİ uenos Aires’te gündeme gelen önemli bir konu da yaklaşık 15 gün önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize’de yaptığı “Bayanlar ve erkekler için ayrı olimpik havuz” açıklamasıydı. Birçok gazeteci bu demecinin doğru olup olmadığını soruştururken, IOC üyelerinin de konudan haberdar olması İstanbul’u olumsuz etkiledi. Türkiye’nin ‘siyasal İslam’ modeliyle yönetilip yönetilmediği de 4 gün boyunca Buenos Aires’teki otellerde tartışıldı. stanbul’un Olimpiyat yolunda en büyük kozlarından biri tesis olarak gösterilse de ülke gençliğinin branşsal anlamda hâlâ spor yapacak alan bulamaması Türkiye’nin handikaplarından biri olarak ön plana çıktı. Gençlik Spor Bakanlığı’nın “Türkiye genelinde 755 tesis yaptık” demesine karşın, 2011 Universiade ve 2013 Mersin Akdeniz Oyunları için yapılan spor alanlarının ‘yazgısına terk edilmesi’, ‘bilinçsiz yatırım’ gerçeğini ortaya koydu. Örneğin İstanbul’un şu an için lisanslı atletlerin kullanacağı tek pisti olan Burhan Felek Tesisi’nin halka da açık olması, ‘branş antrenmanı’ yapan isimlerin performanslarını olumsuz yönde etkiliyor. Spor tesisi hamlesi için en önemli kalemi oluşturan futbol statlarının yenilenmesi projesinin ise olimpik branşlara en ufak bir katkısı olmayacak. Statların büyük çoğunluğu ‘futbol amaçlı’ olarak planlanırken, eski statların ‘kıymetli’ arazileri ise inşaat sektörü için ‘rant kapısı’ olarak gösteriliyor. F ederasyon Başkanlığı seçiminde, camianın istediği Erol Ünal Karabıyık’ın önünü kesip Özkan Mutlugil’in SGM (Spor Genel Müdürlüğü) oyları ile federasyon başkanlığına getirilmesini sağlayan Spor Bakanlığı filedeki çöküşün de baş sorumlusu oldu. Karabıyık Mutlugil değişikliği sonrası o günlerde dünyanın en başarılı 3 4 ekibinden biri olan Kadın Voleybol Takımı’nda, Brezilyalı Motta görevinden alınıp yerine G.Saray’ı da çalıştıran Barbolini getirildi. Bu değişikliğin ardından kadroda da ufak çaplı değişiklikler yaşandı ve ulusal takım önce Grand Prix finallerine veda etti. Ardından da Avrupa Şampiyonası elemelerine favori olarak katılmasına karşın güçsüz Almanya’ya yenilip, finallere lider gitme şansını kaybetti. Voleybolda hüsran FLAŞ İDDİA lİspanya Paralimpik Komitesi Başkanı Carballeda. “2020 Olimpiyatları’nı düzenleyecek kentin belirlenmesiyle ilgili oylamanın önceden hazırlandığını belirterek, “Oyların büyük bir kısmı zaten pişirilmişti” dedi. İNSAN HALKASIYLA TEŞEKKÜR l2020 ev sahibinin belirlendiği saatlerde, üç aday kent; İstanbul, Tokyo ve Madrid’de çeşitli kutlamalar organize edildi. Madrid Del Sol Meydanı’nı, Tokyo ise en büyük bulvarını doldurdu. İstanbul’da ise etkinliklerin merkezi Sultanahmet’ti. Ancak tarihi yarımadadaki kutlamalara yaklaşık 500 kişi katıldı. Bir TMOK üyesi durumu değerlendirirken, “İstanbul’un coşkusundan bahsedenler bence organizasyonsuzluğu unutmasınlar. Biz 500 kişi toplarken; Tokyo ve Madrid binleri toplamayı başardı” şeklinde konuştu. EURO 2020 İÇİN RESMİ BAŞVURU İş dünyası, Suriye krizi, Gezi müdahalesi ve ‘sorunsuz oyun’ endişesine dikkat çekti lTFF, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı final ve final maçlarını İstanbul’da düzenlemek için UEFA’ya resmi müracaatta bulundu. Federasyon, adaylık için Atatürk Olimpiyat Stadı’nı gösterdi. Alman Futbol Federasyonu Başkanı Wolfgang Niersbach, “Euro 2020 finali için Türkiye ile doğrudan bir düelloya girmeyeceğiz” dedi. Spor Bakanı, 2024 adaylığının henüz gündemde olmadığını belirtti Kaybettik,ÇÜNKÜ! ARİF KIZILYALIN ‘TAKDİR ETMELİYİZ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, İstanbul’un 2020 Olimpiyat Oyunları’nın Tokyo’ya kaybetmesinin ardından bir değerlendirme toplantısı düzenledi. Kılıç sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan yazdığı, “Kına stokları tükenmiş!” ve “Aldınız mı Olimpiyatı’ diyenler... Biz alamadık, Siz aldınız! Hayırlı olsun...” şeklindeki mesajlarına açıklık getirdi. Kılıç, “Bir ülkenin milli hedefleri olur. Oyunuzu hangi partiye atarsanız atın, bu ülkede yaşayan herkesin bir devleti, bir bayrağı var. Olimpiyat oylaması yapılıncaya kadar aleyhte yazılan ve çizilenleri, ‘Türkiye Olimpiyatları almasın’ diye birtakım proje ve fikirleri geliştirenleri, o güne kadar pek önemsemedik ama ‘Olimpiyatı alamadığımız gün’ diye sevinmelerini, hazmetmemiz mümkün değil” dedi. Kılıç şu çarpıcı ifadeleri kullandı: l Türkiye, olimpik harekete olan inancını bugünden itibaren de korumaya, geliştirmeye, güçlendirmeye devam edecektir. Yeni bir olimpiyat adaylığı konusunda bir şey söylemem doğru değil. Yeni adayların gündeme geleceği tarih 2015 yılının 2. yarısı olacaktır. l Bu 5. adaylığımızdı ve Türkiye en yüksek performansını ortaya koydu. Olimpiyat tutkumuzu büyük bir hayranlıkla takdir etmemiz gerektiğine inanıyorum. l Türkiye’de lisanslı sporcu sayısı 200 binli rakamlardan, geçen ay itibarıyla 4 milyon 100 bin rakamına ulaşmıştır. AKP hükümetinin spora verdiği önem buradan anlaşılmaktadır. l Bu ülkenin spor ülkesi olması yönünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte belirlemiş olduğumuz vizyonu adım adım gerçekleştireceğiz. l Türk sporunu yasaklı maddelerden temizleme konusundaki kararlılığımızdan asla geri durmayacağız. Hangi federasyon, hangi kulüp ve hangi teknik adam ilgisiz kalırsa, bedelini öder. Hangi sporcu bile bile lades derse, bedelini tereddütsüz biçimde öder. Doping bir zehirdir. l Önümüzdeki aylarda gerekirse yeni yasalar da çıkararak, sadece sporcuyu değil, silsile içerisinde dopinge, yasaklı maddeye ulaşmasına neden olan herkesi cezalandırma yönüne gideceğiz. Yasaklı maddelerin Türkiye’ye girişini, satışını, erişimini kolaylaştıran herkes bunun bedelini ödeyecek. l Eğer kazanan İstanbul olsaydı, emin olun tarihin en görkemli, en fantastik, en etkileyici olimpiyat oyunlarını icra etmiş olacaktık ama 2020’de kısmet değilmiş. l Kazanamamanın pek çok nedeni vardır, herhangi bir neden, en önemli etken olarak gösterilemez. Bu ülkenin kapasitesine inanmak için herkesin AKP’li olması şart değil. Herkesin bizi çok sevmesi de şart değil ama ortak hedefleri, ülkemizi çok sevdiğimiz için sahiplenmeliyiz. l Gönül arzu eder ki, oylamaya yönelik iradeler sponsorlarla olan ilişkilerden bağımsız olarak şekillensin. Bu olabilseydi, belki daha farklı gelişmeler yaşanabilirdi. BUENOS AIRES İstanbul, 2020 ev sahipliği hakkını kaybedeli 1 2 saat olmuş. 3 4 ünlü işadamı Buenos Aires Eze Havaalanı’nın VIP salonunda sohbet ediyor. Eski Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv, İzmirli işadamı Armağan Özgörkey. Daha sonra Göksel Gümüşdağ ve Alpaslan Baki Ertekin de gruba katılıyor. Konu elbette Olimpiyat ve “Niye kaybettik?”in perde arkası. Adnan Polat, “Niçin geldiniz başkan?” sorusuna, “Sonuçta spor adamıyız Macar ve Yunan delegelere İstanbul’u anlatmak için buradayım. Ama anlamadığım şey ne Avrupa verdi, ne Asya, ne Afrika. Hani gerçekten kimse bizi sevmiyor mu diye düşünmeye başladım. Ama kiminle konuşsam İstanbul’un Suriye’deki sıcak gelişmeler ve Gezi müdahalesi nedeniyle kan kaybettiğini söylüyor. İnanamıyorum. İstanbul’un bu güvencelerle ve atılımla olimpiyatı alması gerekiyordu” yanıtını veriyor. Hatta Japon Prensesi ile arasındaki konuşmayı anlatırken ekliyor: “Japonlar oy eşitliği sırasında bizi destekledi. Bunun sözünü prenses vermişti ama onlarla çekişince fark oluştu.” Turkcell’in patronu Süreyya Ciliv ise farklı düşünenlerden, “Niçin kaybettik?” sorusundan çok, “Japonlar nasıl kazandı?” sorusunu yanıtlıyor. Ciliv’e göre Japonlar, sistemleri ile ipi göğüslediler: “Japonya sistem ülkesi. IOC 2014 Sochi Kış Oyunları ve 2016 Rio’daki olimpiyatlarda ‘güvence’ sıkıntısı yaşıyor. Tesisler hazır değil, verilen sözler tutulmadı, sanırım gözleri korktu. Türkiye’yi de bilmedikleri için hemen her şeyleri hazır olan ve kalan tesislerin tamamlanması için gerekli parayı bankaya yatıran Tokyo’ya oylarını verdiler. Daha doğrusu anahtar teslim olimpiyat istediler, İstanbul’da sorun yaşar mıyız diye düşünüp hakkımızı yediler...” İçecek sektörünün önde gelen ismi Armağan Özgörkey ise olaya sportif yaklaşanlardandı. Özgörkey’e göre, biraz daha fazla sporcu yetiştirmeliyiz. O sporcuları ve şampiyonları yetiştirip dünya arenasına çıkmamız gerektiğini savunuyordu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Göksel Gümüşdağ ile Spor A.Ş. Genel Müdürü Alpaslan Baki Ertekin ise, IOC üyelerinin ‘haksızlık’ yaptığını savunanlardandı. İstanbul’un tarihsel yapısı, yeniden inşa edilecek tesisleriyle genç nüfusu ile olimpiyata renk getireceğini IOC’ye anlattıklarını ancak delegelerin başka parametreler üzerinden değerlendirme yaparak büyük bir haksızlığa neden olduğunu söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle