Katalog

31 AĞUSTOS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbuğ’un bayramını kutlayacak olan CHP Lideri, terörist muamelesini eleştirdi: 5 kılığa giren soytarıların birden saf değiştirdiğini biliyordum. Daha düne kadar siyasal iktidarı eleştirirken, bugün yandaş olan sahtekârları da. Rüzgârgüllerine gebeydi onlar... İlhan Selçuk’un deyişiyle “karakter saatini ayarlayan” fırtınalı dönemlerin akreplerini, tavşanlarını görüyordum. Zamana göre renk değiştirirlerdi, dünya nasıl değişiyorsa. Sabah liberal, akşam solcu, bir gün sonra kapitalist, bir bakarsın faşist... HHH İnsanın insanlaşması için uzun ve sancılı bir süreç gerekir. Dünyanın değişik toplumları farklı zamanları yaşıyorlar... Bugün yoksul İslam ülkeleri din sarmalında, hiç düşündünüz mü? Dini siyasette araç olarak kullanıp, laikliği din düşmanlığı olarak gösterip, küreselleşme denilen vahşi kapitalizmin, emperyalizmin kıskacı altında? Laik bir toplum olamadıkları için! Türkiye’nin toplumsal gerçeğini anlayamayanlar, ayrı zaman dilimi içinde yaşıyor gibiler... Üreten bir toplum değil, sadaka toplumu yaratıldı... Değişen dünyayı anlayıp kavrayamayan siyasetçiler Türkiye’yi yönetmeye başladı. Bu süreç 30 yılda ivme kazandı... Sendikal hak ve özgürlükler ortadan kaldırıldı, emeğin örgütlü gücü tepetaklak edildi, “öğretim birliği devrimi” yıkıldı... 91 yıl önce halkın zaferi gerçekleşti Türkiye’de... Emperyalizme karşı bir zaferdi bu! Bağımsız Türkiye’nin aydınlık yolu açıldı... Toplum olarak bu bağımsızlık savaşını algılayamadık, Cumhuriyetimizin “Aydınlanma Devrimi”ne sahip çıkmadık, demokrasimizi geliştiremedik. HHH O gece ben bunları düşünmüştüm... Ortadoğu’nun yoksul halklarını, ölen çocukları, kadınları, gençleri, erkekleri. İktidarın kankası Suudi Arabistan’a bakıyorum... Türkiye’yle birlikte Esad’ı devirip Suriye’ye demokrasi getireceklerdi ya! Şimdi bakıyorum, Mısır’da darbeci general Sisi’yi destekliyor tüm gücüyle! Zaman her yerde farklı oluyor, akrep ve yelkovan hep üst üste geliyor! Vicdanla bağdaşmaz UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA Basın Konseyi’nin yeni başkanı Pınar Türenç ile dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmede basın özgürlüğü, tutuklu gazeteciler ve uzun tutukluluk konularının yanı sıra gündemdeki konuları da değerlendirme fırsatı bulduk. Biz içeri girmeden az önce CHP Genel Merkezi, Kılıçdaroğlu’nun yarın Ergenekon davasından müebbet hasip cezasına çarptırılan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u Silivri Cezaevi’nde ziyaret edece u Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’u Silivri’de ziyaret edecek olan Kılıçdaroğlu, “O da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘demokrasi âşığı’, beyefendi bir komutanıydı. Alıp da terör örgütü üyelerinden biri gibi muamele edemezsiniz. Bu yapılan vicdanla, akılla bağdaşmaz” değerlendirmesini yaptı. bi muamele edemezsiniz. Bu yapılan vicdanla, akılla bağdaşmaz.” Kılıçdaroğlu, bugün Başbuğ ile birlikte sürpriz bir ismi daha ziyaret etmek istiyordu: Ergenekon Davası’nda 16 yıl 6 ay hükme mahkum olduğu için tutuksuz yargılanırken cezaevine konan Teğmen Mehmet Ali Çelebi. Ancak muvazzaf asker olan Çelebi, Silivri’de değil Hasdal Askeri Cezaevi’nde kaldığı için Kılıçdaroğlu bu ziyareti bir başka İstanbul seferinde yapacağını açıkladı. CHP lideri dün 30 Ağustos Bayramı törenlerine katıldı ama akşam Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verilen resepsiyona katılmadı. Kulislerde “Cumhurbaşkanı Gül’ün eşli resepsiyon vermesine tepki için gitmiyor” değerlendirmeleri yapıldı. Nitekim Gül de CHP liderinin bu tavrına tepki olarak, Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyareti hakkında kendisine bilgi sunmak isteyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’na dün için verdiği randevuyu erteledi. Kılıçdaroğlu’na Köşk resepsiyonları konusundaki tavrını sorunca şu değerlendirmeyi yaptı: “Benim Cumhurbaşkanı Gül’e bir tavrım yok. Öyle olsa bugüne kadar Çankaya Köşkü’nde niye görüşeyim kendisiyle. Ben ulusal bayramlarımızın resmi programlarına katılıyorum. Onları önemsiyorum. Ancak resepsiyonlara katılmıyorum.” Atatürk’ün Aklı Halkın Gücü... Değişen çok şey vardı dünyada... Oysa değişenin ne olduğunu anlayamıyordum o gece. Denizinden gelen esinti, bahçedeki ağaçlar, kendi yaşam çizgimiz ve beklentilerimiz. 30 Ağustos Zafer Bayramı... Halkın emperyalizme karşı zaferi... Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri: “Savaş kaçınılmaz olmalıdır; bir ulusun hayatı söz konusu olmadıkça savaş cinayettir.” 91 yıl önce söylenmiş çok anlamlı bir tümce! 91 yıl sonra ezilen, sömürülen, baskıcı rejimler altında yaşayan İslam coğrafyasında ne değişmişti?.. Hiçbir şey! Oysa dünya değişmişti! Değişmeyen bir şey vardı... O da emperyalizmin sarmalında yaşamak, onların her dediğine boyun eğmek, işlenen cinayetleri görmemek! Bunları düşünürken uykum kaçmıştı... Balkona çıkmış gökyüzünü seyrediyordum. Mısır’da, Suriye’de, Afganistan’da, Libya’da yaşayan insanları düşündüm; savaşı, intikam duygularıyla yanıp tutuşan savaşseverleri, emperyalizmin kolları arasındaki ülkeleri. 91 yıl önceki o büyük zafer, kahramanlık destanı geldi gözlerimin önüne. Sonra Mustafa Kemal ve arkadaşları... Acıların, sevinçlerin mantığı, direnç, beklentiler, yoksulluk ve savaş... HHH Çalkantalı bir süreçten geçiyorduk... O gece gökyüzüne bakarken, sözcüklerin oyununu tartışma programlarında görmüş, nasıl bir bilgi kirliliğiyle karşı karşıya olduğumuza tanık olmuştum. Siyasal dengeler bir anda yıkıldığında toplumsal yaşamın altüst olduğuna hem cunta dönemlerinde hem sivil iktidarlar dönemlerinde tanık olmuştum. İnsan karakterinin ikiyüzlü olduğunu biliyordum... Tıpkı saat ayarı gibi bir şeydi o! Sağdan olsun soldan olsun, laik olsun şeriatçı olsun, akrep ve yelkovan gibi üst üste geldiğini görmüştüm. Kendi çıkarları için kılıktan Çelebi sonraya kaldı ğini şu açıklamayla duyurmuştu: “Genel Başkan Kılıçdaroğlu Silivri Toplama Kampı’nda tutuklu ve hükümlü bulunan Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u ziyaret ederek ‘geçmiş olsun’ diyecek.” Kendisine “Bu açıklama dışında Sayın Başbuğ’a bir mesajınız ola cak mı” sorusunu yönelttiğimizde yanıtı şöyle oldu: “Hayır özel bir mesajımız olmayacak. Bugün (dün) 30 Ağustos’tu. O da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘demokrasi âşığı’, beyefendi bir komutanıydı. Bayramını kutlayacağız. Geçmiş olsun diyeceğiz. Alıp da terör örgütü üyelerinden biri gi Balyoz’dan yargılanan ikisi orgeneral 14 isim üniformalarını çıkardı Gül’e tepkim yok Hasdal’dan Silivri’ye BARKIN ŞIK ANKARA Balyoz Davası’ndan tutuklu bulunan ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile emekliye sevk edilen 14 general ve amiral dün itibarıyla üniformalarını çıkardı. Hasdal’da tutuklu bulunan general ve amiraller, askeri cezaevinden Silivri cezaevine nakledilecek. Emekliye ayrılan isimler arasında Ergenekon davasından müebbet hapse mahkum olan ve GATA’da tedavi gören Orgeneral Nusret Taşdeler ile Balyoz Davası’ndan hüküm giyen Orgeneral Bilgin Balanlı da bulunuyor. Hükümetin yargılanan generalleri emekliye ayırma yönündeki tavrı nedeniyle terfi sırasında bulunan tutuklu generaller ağustos şurasında emekliye ayrıldı. İkisi orgeneral olmak üzere emekliye sevk edilen 14 general ve amiralin isimleri ve rütbeleri şöyle: “Orgeneral Nusret Taşdeler, Orgeneral Bilgin Balanlı, Koramiral Can Erenoğlu, Korgeneral Rıdvan Ulugüler, Tümgeneral Atilla Özler, Tümgeneral Nurettin Işık, Tuğgeneral Hakan Akkoç, Tümamiral Soner Polat, Tümamiral Semih Çetin, Tuğamiral Levent Görgeç, Tümgeneral İsmail Taş, Tümgeneral Yalçın Ergül, Tuğgeneral Mustafa Erhan Pamuk, Tuğamiral Osman Kayalar.” Balyoz Davası’nda yargılanan generallerin emekli edilmesine Ağustos 2012’deki YAŞ’ta başlanmıştı. Önümüzdeki yıl gerçekleşecek ağustos şurasında yargılanan generallerin son grubu emekliye ayrılacak. Bu isimler içinde 2010 şurasında terfi eden ancak terfi kararnameleri hükümet tarafından imzalanmayan Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu da bulunuyor. Atatürk’e saygısızlığı duyuranlara soruşturma ANTALYA(Cumhuriyet) Antalya’da Adem Dolunay Anadolu Lisesi’nde temizlik çalışması sırasında Atatürk posterlerinin ve gençliğe hitabenin çöpe atıldığını sosyal medyada duyuran Erdal Orhan ve bunu paylaşan Cihan Küçükali hakkında okul yönetiminin suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Orhan,“Cumhuriyet Savcısı şimdilik ‘tanık’ olarak ifademi aldı. O fotoğrafları çeken arkadaşım Cihan Küçükali’nin de ifadesi alındı. Öğrendik ki okul yönetimi benden şikâyetçi olmuş. Neymiş efendim okulun ismini ve çalışan Atatürkçü öğretmenleri rencide etmişim. Asıl siz Atatürk’ü rencide ediyorsunuz. Bu nasıl iş anlamadım. Yakında beni yargılamaya başlarlarsa şaşırmam. O posterlerin okuldan atıldığı zaten kesin. Okul müdürü kabul ediyor. Ama kimin attığı belli değil” diye konuştu. Sezer döneminde de katılmazdım “Bu resepsiyonlar gazeteciler için önemli olabilir güncel meselelir konuşmak açısından. Ama siyasetçiler için o kadar da önemli değil bence. Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanı iken de sadece bir kez gittim. 20022013 arasında bugüne kadar sadece bir kez. O yüzden Sayın Gül’e bir tepkim ya da tavrım yok. Eşi ile de bugün Hipodrom’daki törende karşılaştık.” Cezaevleri İLHAN TAŞCI ANKARA Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı rapora göre bakanlık personelinden geçen yıl 95 kişi yapılan disiplin işleminin ardından devlet memurluğundan çıkarıldı. Devlet memurluğundan çıkarılan 95 kişiden 28’inin infaz ve koruma memuru olması dikkat çekti. Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Disiplin Bürosu’nun 2012 yılında Yüksek Disiplin Kurulu işlemleri olarak yaptığı faaliyetlere ilişkin rapora göre 95 personel devlet memurluğundan çıkarıldı. Devlet memur 28 infaz ve koruma memuru atıldı luğundan çıkarma cezası verilenlerin 24’ü infaz ve koruma memuru, 2’si infaz ve koruma başmemuru, 24’ü zabıt kâtibi oldu. Bu cezayı alanlar arasında müdür düzeyinde kişiler de var. 2 ceza infaz kurumu 2. müdürü, 1 ceza infaz kurumu kâtibi, 1 idari işler müdürü, 8 icra müdür yardımcısı da devlet memurluğundan çıkarılanlar arasında. Rapora göre, devlet memurluğundan çıkarılan personel arasında en fazla işlenen suç cezaevine yasak madde sokmak oldu. Bu suçu zimmet ile menfaat temin etmek, çıkar sağlamak takip etti. İşlenen diğer suçlar arasında adam öldürmek, rüşvet almak da var. SURİYE’YE OLASI MÜDAHALE PROTESTO EDİLDİ Keskin, ‘Görüşmeler tamamlanırsa, PM olağanüstü toplanır, ihraç kararı kaldırılır’ dedi: Taban Sarıgül’ü istiyor Sarıgül) hakkında verilmiş olan disiplin suçunun kaldırılması gibi bir konu söz konusu değildir. Sarıgül’ün disiplin suANKARA CHP Genel Başkan Yarçu kararı kalkmadan da partimize üye dımcısı Adnan Keskin, partinin İstanbul olması söz konusu değildir. Üye olmaBüyükşehir Belediye Başkan adaylığı için dan da aday olması söz konusu değilismi ön plana çıkan Şişli Belediye Başkanı dir” sözleri, kulisleri hareketlendirdi. Bu Mustafa Sarıgül’ün, henüz partiye başsözler, “CHP Sarıgül’den vaz mı geçvurmadığı için hakkındaki disiplin karati?” yorumlarına neden oldu. rının 8 Eylül’deki PM’de görüşülemeyeCumhuriyet’e değerlendirmede bulunan ceğini belirterek “Siyasi görüşmeler taKeskin, sözlerinin yanlış yansıtıldığını samamlanırsa, PM olağanüstü toplanır, ihraç kararını kaldırır, adaylık ondan Adnan Keskin vundu. Kendisine, Sarıgül’ün adaylığının sonra mümkün olur” dedi. Sarıgül’e parti taba 8 Eylül’deki PM toplantısında görüşülüp görüşülnında örgütlerden büyük talep olduğunu belirten meyeceğinin sorulduğunu belirten Keskin, kendisiKeskin, “Ancak ben aday olması için parti tü nin de adaylık için gerekli “prosedürü” anlattığızüğünün 75. maddesindeki hukuki prosedürün nı kaydetti. Keskin, “Parti tabanında Sarıgül’ün gereğinin yerine getirilmesini söylüyorum” dedi. adaylığı konusunda yoğun talep var, yurttaşCHP yönetiminde Sarıgül’ün adaylığına “sıcak” lardan, bazı belediye başkanlarımızdan, örgütbakan isimler arasında yer alan Adnan Keskin’in, lerimizden talep var. Bu talep karşısında adayönceki gün Tokat’da yaptığı açıklamada, Sarıgül’ün lığının hayata geçmesi için bu somut adımların “disiplin kurulu” kararıyla partiden ihraç kara atılması, ihraç kararının kaldırılması gerektirını anımsatıp “Parti meclisinde onun (Mustafa ğini ifade ediyorum” diye konuştu. AYŞE SAYIN Savaş istemiyoruz Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ VEDAT ARIK ANKARAİSTANBUL (Cumhuriyet) DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde, yurttaşlar ABD’nin Ankara Büyükelçilği’nin önünde Suriye’ye olası askeri müdahaleyi protesto etti. Yüksel Caddesi’nde toplanarak “Suriye’de Savaşa Hayır” demek için yürüyen grubu Kennedy Caddesi’nin ABD Elçiliği tarafına geldiklerinde 2 TOMA ve kalabalık bir Çevik Kuvvet grubu karşıladı. DİSK Basın Yayın Sekreteri Baki Çınar, “Destekledikleri çetelerin başta Rojava’da olmak üzere pek çok insanlık dışı katliamları görmezden gelen Başbakan, insanlık suçu kelimesini ağzına dahi almasın” dedi. İstanbul’da da Galatasaray Lisesi önünde protesto gösterisi yapıldı. KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mehmet Aydoğan, “AKP iktidarının dilinden şimdi daha fazla kan damlıyor” dedi. Yoğun güvenlik önlemi alınan gösteride gruptakiler açıklamadan sonra dağıldı. KOCADON CHP’YE KATILDI MUĞLA (Cumhuriyet) Muğla’nın Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, DP’den istifasının ardından CHP Bodrum İlçe Teşkilatı’nda düzenlenen törenle CHP rozetini taktı. Kocadon, “Aileden CHP’liyiz, yıllar sonra yuvaya döndüm. CHP’de daha güçlü Bodrum’a hizmet vereceğim” dedi. GÜLER İZMİR İÇİN ADAY İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık dosyasını CHP İzmir İl Başkanlığı’na sundu. Büyük Taarruz’un 91. yıldönümünde başvuru yapmanın kendisi için önem ifade ettiğini dile getiren Güler, “İzmir, Cumhuriyetin şehri. Cumhuriyetin sesiyle bütünleşirse güzel işler yaparız” dedi.