27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2013 PAZAR 8 HABERLER n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Darbe hukuku istemiyoruz Genelkurmay kaynakları CHP lideri, ‘Eğer özgürlük için bir bedel ödenecekse her zaman hazırım’ dedi GÜNDEM ‘Biz hiç susmadık’ Haber Merkezi Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un kararla birlikte TSK’nin “yasadışı örgüt silahlı bir örgüt” ilan edildiğini belirterek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e, “Sessizliğiniz sürecek mi?” çağrısına Genelkurmay kaynaklarından “Aslında hiç susmadık” yanıtı geldi. Milliyet gazetesinden Fikret Bila dünkü köşe yazısında Başbuğ’un açıklamalarına yanıt veren Genelkurmay Başkanlığı kaynaklarının görüşlerine yer verdi. Yazısında, “İlker Paşa’nın böyle suçlayıcı bir soru sorması ve bunu kamuoyuna açık bir şekilde yapmasının Necdet Paşa için çok üzücü olduğunu söylemeye gerek yok” görüşünü dile getiren Bila, şunları kaydetti: “Hem askeri hem de sivil çevrelerle yaptığım temaslar sonucunda aldığım yanıtları özetlersem, Necdet Özel Paşa açısından yanıtın, ‘Hiç susmadık ki’ olduğunu söyleyebilirim.” Yurt Haberleri Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz 12 Eylül asker darbesinin getirdiği yasaları, yani darbe hukukunu ülkemizde istemiyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Şeker Bayramı’nı geçirmek üzere geldiği memleketi Tunceli’den Sivas’a giderken Pülümür ilçesine uğradı. Vatandaşlarla bayramlaşan Kılıçdaroğlu, daha sonra ilçe meydanında toplananlara hitap etti. Kılıçdaroğlu, “Ülkemizde daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük istiyoruz. Kendi ülkemizde barış istiyoruz, komşularımızla barış istiyoruz. Yani yurtta da barış istiyoruz dünyada da barış istiyoruz. Eğer bu ülkeye özgürlük gelecekse, eğer bir bedel ödenecekse size bütün samimiyetimle söylüyorum, o bedeli Kemal Kılıçdaroğlu olarak ödemeye her zaman hazırım” dedi. Daha sonra karayolu ile Sivas’ın Divriği ilçesine gelen CHP liderine yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu izdiham nedeni ile otobüsten inmedi ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile otobü sün üstünden ilçe halkını selamladı. “Her yer Taksim her yer direniş” sloganı üzerine Kılıçdaroğlu gençlerin Taksim’de destan yazdıklarını belirtti. Mustafa Kemal Atatürk’ün çok güzel bir şey yaptığını ve cumhuriyeti kurduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “O cumhuriyet sayesinde Tunceli’nin küçük bir köyünde doğan Kılıçdaroğlu CHP’nin genel başkanıdır. O cumhuriyet sayesinde Kayseri’de küçük bir esnafın oğlu olan Abdullah Gül cumhurbaşkanı oldu, Rize’den yırtık ayakkabı ile gelip bugün başbakanlık koltuğuna Recep Tayyip Erdoğan oturdu” diye konuştu. ‘Cumhuriyet sayesinde’ Sivas’ta izdiham Bayramı yaşatmadılar İstanbul Haber Servisi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 yıldır devam eden, 66’sı tutuklu 275 sanıklı, 23 iddianameli Ergenekon Davası’nı geçen pazartesi günü karara bağladı. “Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’ne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Teğmen Cihan Arık’ın kardeşi Nihan Arık “Bayram diğer tüm ceza alan sanıklarda olduğu gibi bizim evimize de uğramadı. Ağabeyim T.C. kimlik numarasının İbrahim Şahin’in evinde bulunmasından dolayı bu cezayı aldı. İbrahim Şahin’i tanımaz. Twitter’da ‘28 Şubat’ın, 1980 darbesinin hesaplaşması’ diyorlar. Ağabeyim 1985 doğumlu. Bu çocukla neyin hesaplaşmasını yapıyorsun? Biz neyin kurbanıyız” dedi. 5 Ağustos karar günü yaşadıklarını gazetemize anlatan Arık, “Kelimelerin boğazımıza düğümlendiği anlardan birini yaşadık. Ağabeyim ne İbrahim Şahin’i tanır, bilir, ne de görmüştür. Onun ismini İbrahim Şahin’e veren çocuk da defalarca aynı şeyi söyledi” dedi. Arık “Twitter’a bakıyorum. Hep diyorlar ki ‘28 Şubat’ın, 1980 darbesinin hesaplaşması’. Benim abim 1985 doğumlu. Bu çocukla neyin hesaplaşmasını yapıyorsun? Sizin bahsettiğiniz olayların hepsinde bu çocuktu. Biz neyin kurbanıyız? Davadaki genç teğmenler, subayların hepsi 8586 doğumlu insanlar. O kadar zor ki bunu hazmetmesi, kaldırması” dedi. Arık şöyle devam etti: “Haklarında tek delil yok. Birini beraat ettiriyorsun birine 6 yıl veriyorsun. Benim abimin kendi ek klasöründe ‘hiçbir delil bulunamamıştır’ diye kocaman yazıyor. Üzerinde de İstanbul Emniyeti’nin imzası var. Kendimizi umarım Yargıtay’dan dönecek diye teselli ediyoruz.” Ergenekon davasında hapis cezası alan sanıkların yakınları isyan etti: Balbay’a Özgürlük Girişimi ‘Mücadele sürecek’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Balbay’a Özgürlük Girişimi İzmir Grubu, 5 Ağustos Silivri kararlarını tanımadıklarını, özgürlük mücadelesinin devam edeceğini vurguladı. Grup bugün gazetemiz yazarı ve CHP Milletvekeli Mustafa Balbay’ın Kuşadası’nda bulunan ailesini ziyaret edecek, yazarımızın doğum gününü kutlayacak. Grup sözcüsü mahkemeden çıkan kararı tanımadıklarını vurgulayarak, “Balbay ve Silivri esirleri, özgürlüklerine kavuşana kadar mücadelemiz devam edecek. Bugün Balbay’ın yaş gününü, anne ve babasının da bayramlarını kutlayacağız. Ailesine sonsuz desteğimizi ve özgürlük şarkılarını birlikte söyleme dileğimizi bildireceğiz” diye konuştu. ‘Yargıtay’ın son şansı’ Balyoz davası sanık yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu’nun dava kararlarını protesto etmek amacıyla düzenledikleri ‘Sessiz Çığlık’ eyleminde Ergenekon davası karar duruşmasında verilen cezalar protesto edildi. Eylemde basın açıklamasını Ergenekon davasında 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan emekli Binbaşı Zafer Şen okudu. Balyoz ve Ergenekon davalarının benzer niteliklerde olduğunu ifade eden Şen, “Balyoz’da da, Ergenekon isimli uydurma davada da özel yetkili mahkeme delile göre değil, kanaate göre karar vermiştir. Bölücü terör örgütü üyesi gizli tanıkların ifadeleri her türlü delilden üstün kabul edilmiş, iftira attıkları değerli insanlar ağır cezalara çarptırılmıştır. Verilen kararları Türk Milleti tanımamaktadır” diye konuştu. Şen, “Yargıya olan güvenin tazelenmesi için Yargıtay son şanstır” dedi. Deniz Baykal’dan tepki ‘Adaletin gereği olmalı’ BÜLENT ECEVİT ANTALYA Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, bayram süresince ilçe teşkilatlarını ziyaret edip partililerle bayramlaştı. Ergenekon davası kararlarını değerlendirn Baykal, “Hukuk adalet arayışının bir parçasıdır. Her mahkemenin aldığı karar, hukukun gereği değildir. Önemli olan hukukun değil, adaletin gereğinin yerine getirilmesidir” dedi. “Bazıları açıkça söylüyor, bu bir hesaplaşmadır” diyen Baykal, “Hukuk hesaplaşmanın bir aracısı olamaz. Buna dur diyecek milli iradedir” şeklinde konuştu. Önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimde CHP’nin adaylarının belirlenmesi için önseçimi destekleyip desteklemediğini soran bir partiliye Baykal, “Yargıç gözetiminde bütün üyelerin katılacağı bir önseçim yapılmalı ve sandıktan kim çıkarsa aday gösterilmesi benimsenmeli” yanıtını verdi. Haberal: Küçük hesap yapmayın CHP milletvetili, 12 gün erken serbest bırakıldığı iddiasını yanıtladı ZONGULDAK (Cumhuriyet) Ergenekon davasında 12 yıl 6 ay hapis verilerek tahliye edilen CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, 12 gün erken tahliye edildiği iddiasıyla ilgili, “Küçük hesap yapmasın kimse. Herkes kendine baksın” dedi. Haberal, CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, kardeşleri Prof. Ali Haberal, Osman Haberal ve oğlu Erkan Haberal ile bayramın 3’üncü günü de seçim bölgesi Zonguldak’ta ziyaretlerini sürdürdü. Haberal, Ormanlı Beldesi’nde de partisinin belde teşkilatı önünde partililer ve yurttaşlarla bayramlaştı. Haberal, burada bir gazetecinin, bazı gazetelerde cezaevinden 12 gün erken çıktığına ilişkin haberleri hatırlatması üzerine, “Kusura bakmayın. Ben böyle işlerle meşgul değilim. Zonguldak’a nasıl hizmet getirebiliriz ile meşgulüm. Küçük hesap yapmasın kimse. Herkes kendine baksın” dedi. Haberal, daha sonra Karakavuz Köyü Yağlı Pehlivan Güreşleri’ne katıldı. ÇGD’den Yanardağ’a destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon Davası’nda hakkında yakalama emri çıkan Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay’dan destek mesajı geldi. Gazetenin Ankara Temsilciliği’ni ziyaret Abakay, “Meslektaşlarımızdan, iktidara muhalif olmanın hesabı soruluyor” dedi. Balyoz yarın devam edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balyoz Planı davası temyiz duruşması, Şeker Bayramı tatili nedeniyle verilen bir haftalık aranın ardından yarın devam edecek. Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin soyada göre belirlediği savunma sırası kapsamında duruşma, 63. avukatın savunmasıyla başlayacak. Duruşmalar, daha önce olduğu gibi pazartesiden perşembeye kadar aralıksız sürecek. daha işlenmiştir. 23 iddianameli davada tek kanlı eylem olan Danıştay cinayetinin Ergenekon’a bağlanma süreci için şu saptama uygun düşer: Hukuk hile kokarsa! “Tuz kokarsa”dan daha vahim tablo ile karşı karşıyayız... Hüküm aşamasına dek göstere göstere yapılan bu kabul edilemez usulsüzlüğün bir noktada kesileceğini düşündük, ama olmadı. Bir kez daha vurgulamadan geçemeyeceğim. Danıştay cinayetinin Ergenekon’a bağlanmasında kullanılan tek tanık olan Osman Yıldırım aynı zamanda bu cinayetin sanıklarından biriydi. Ankara’daki yargılamada ömür boyu hapis cezası aldı. Bu aşamadan sonra kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan Yıldırım önce gizli tanık oldu. Sonra açık tanık oldu. Savcılar mütalaalarında, birbirini görmesi, yan yana gelmesi mümkün olmayan gizli tanıkla açık tanık, cinayetin Ergenekon bağını anlatmıştır dediler. Yani Osman Yıldırım, Osman Yıldırım’ı doğrulamıştı! Son savunmalar sırasında pek çok sanık şunu söyledi: “Kısıtlı süremin bir kısmını iddia makamına veriyorum, aynı kişi kendini nasıl doğrular açıklasın...” Hiç yanıt verilmedi. HHH Osman Yıldırım’ı Danıştay cinayetinden yargılayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin o dönemdeki bir üyesi Hürriyet’e şu demeci verdi: “Osman Yıldırım, yargılama boyunca akıl almaz derecede beyanlarda ve itiraflarda bulundu. Hayatı yalanlar üzerine kurulu bir şahsiyettir. Ancak biz delillere bakarız, sanığın yalanlarına değil. Mahkeme heyeti olarak suçun sübuta erdiği sonucuna vardık. Demek ki Ergenekon davasına bakan heyet aynı sonuca varmamış. Madem Danıştay saldırısıyla ilgisi yoktu, İstanbul’dan Alparslan Arslan’la birlikte Ankara’ya neden geldiler diye sormazlar mı? Arslan’ın mahkemede ve savcılıkta verdiği ifadelere ne demeli, onları da mı ciddiye almayacağız? Türban yüzünden Cumhuriyet’e bomba attık diyorsun. Yine türban yüzünden Ankara’ya gelip Danıştay’a saldırı yapıyorsun.” Bu değerlendirmeler, Osman Yıldırım’ı Cumhuriyet ve Danıştay saldırılarına katılmak suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptıran heyetin bir üyesine ait. Sonuçlanmış bu davanın ardından Silivri’de yeni bir yargılama yapılıyor, Osman Yıldırım tek kişilik iki ifade veriyor ve mahkeme buna dayalı olarak onlarca kişiyi cezalandırıp Yıldırım’ı tahliye ediyor. Bu satırları yazan kişi de aynı davada doğal bir ömrün sınırlarını zorlayan uzunlukta hapis cezasına çarptırılıyor! İnsanı isyan ettiren bir tablo! HHH Gizli tanıklar Ergenekon davasının inandırıcılığını ortaya koyan önemli bir gösterge oldu. Hükmün açıklanmasından sonra daha net söylenebilecek “gizlilik” dereceli bir durum daha var: Gizli deliller... Ceza davalarının en önemli aşaması, “delillerin değerlendirilmesi” bölümüdür. Ergenekon’da bu bölüm atlandı. Pek çok sanık hangi delillere dayalı olarak hüküm giydiğini bilmiyor. Savunması sırasında kesin verilerle çürüttüğünü düşündüğü delillerin hâlâ geçerliliğini koruyup korumadığını bilmiyor. Bildiği tek şey var; verilen ceza! Formüle etmek gerekirse durum şu: Delil gizli, ceza açık! Kamuoyunun çok büyük bir bölümü hükmü reddedince, muhalefet partileri çok net ve keskin ifadelerle hükmü tanımadıklarını ilan edince AKP sözcüleri hemen davanın savunuculuğuna geçti. Öyle ki, hızlarını alamayıp gizli tanıkları bile savundular. Kararı kendileri yazsa ancak bu kadar içten sahiplenebilirlerdi. Yargılamanın hiçbir aşamasında olmayan hukukun, hükümde olması elbette beklenemezdi. Bu aşamadan sonra, “Her şey Yargıtay’da düzelir, onu bekleyelim” demek, Aziz Nesin’in “Dur bakalım ne olacak” öyküsüne benzer. The Wall Street Journal ‘Erdoğan’a sırt çevirdiler’ Haber Merkezi The Wall Street Journal’da yayımlanan “Türkiye’deki Paranoyak Politika Tarzı” başlıkla yazıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı Direnişi’ne katılan göstericileri “provokatör ve teröristler” olarak nitelendirmesi “baskıcı tarafını” ortaya koyduğuna dikkat çekildi. Barışçıl gösterilere polisin TOMA ve gazla müdahale ettiğinin anlatıldığı yazıda Ergenekon davasına da yer verilerek “Erdoğan, Türk topraklarında son yıllarda meydana gelen her terör eylemi için Ergenekon’u suçluyor” denildi. Erdoğan’ın yarattığı dönüşümle “derin devleti” kendi yararına kullandığı ileri sürülen yazıda şu değerlendirmelerde bulunuldu: “1999’da okuduğu İslamcı bir şiir nedeniyle dört ayını hapiste geçiren kişi rövanşı aldı. Bu intikam isteği Erdoğan ve partisinin uzun vadeli siyasi çıkarlarına hizmet etmeyecektir. Türkiye’deki laik kesim, yakın zamana kadar ekonomik refah sağladığı ve ordunun politika üzerindeki etkisini azalttığı için Erdoğan’ı destekliyordu. Ancak Taksim protestocularına karşı sergilediği sert tutum ve şimdi de verilen mahkeme kararları bir zamanların destekçilerinin sırt çevirmesine neden oldu.” Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi, en verimli döneminde aramızdan ayrıldı n İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun evine bir kişinin girmeye çalıştığı bildirildi. Bayram tatilinde olan Kocaoğlu’nun evinin bahçesinin demir kapısından atlayan şüpheli nöbet tutan polisler tarafından fark edilince kaçtı. Şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı. n BİNGÖL (AA) Genç ilçesindeki demiryolu inşaatında çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırılan biri mühendis 3 kişi, 21 gün sonra serbest bırakıldı. Serbest bırakılan Ahmet T, Ertuğrul B. ve Mehmet A. Genç ilçe merkezine giderek jandarmaya ifade verdi. İfadeleri alınan 3 kişi daha sonra sağlık kontrolünden geçirildi. n HATAY (AA) İskenderun ilçesinde sahil kısmında bulunan Atatürk heykelindeki anıt önünden geçen vatandaşlar yerde bir çocuğun hareketsiz yattığını fark etti. Olay yerine ekipler çocuğun öldüğünü belirledi. Çevredeki vatandaşlar polislere ölen çocuğun Suriyeli olduğunu ve anıt alanı çevresinde birkaç gündür mendil sattığını ifade etti. Evine girmeye çalıştılar Eyüce yaşama veda etti OKTAY EKİNCİ Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nin özverili dekanı mimar Prof. Dr. Ahmet Eyüce, önceki gün geçirdiği bir kalp krizine yenilerek en verimli çağında yaşama veda etti. Yüksek tansiyon hastası da olan Eyüce’nin Şeker Bayramı nedeniyle bulunduğu İzmirÇeşme’deki sıcaklarla baş edemediği söylense bile, yılların duyarlı mimarı olarak yarımadadaki betonlaşmaya dayanamadığını tahmin edenler de yanılıyor sayılmazlar… Beşiktaş’taki Sinan Paşa Camisi’nde dün ikindi namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda kalabalık bir katılımla sonsuzluğa yolcu edilen Eyüce’nin eşi ve meslektaşı Özen Eyüce dedi ki: “Mimarlığın geleneksel yaşam değerlerimizle bütünleşmesini savunan bir hoca olarak, günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz bir öğretmen, örnek bir Türk aydınıydı...” Ahmet Eyüce’nin öğrencileri ve akademisyen dostları da buna özetle şunları ekliyorlar: “Modern mimarlığı kimlikli kentleşmeden uzaklaşmanın aracı olarak kullanmaya çalışanları en kapsamlı ve içerikli olarak sorgulayan mimarların başında Eyüce gelmiştir. Fikirlerini eğitimde ve uygulamada sürdürmek, ona saygının göstergesi olacaktır…” Kaçırılanlar serbest bırakıldı Hatay’da şüpheli ölüm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle