19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DİSK Genel Başkanı Kani Beko, eski başkanlardan Kemal Nebioğlu’nu anma töreninde konuştu: 5 Direnen gençliğin yanındayız İstanbul Haber Servisi DİSK’in kurucularından, Gıdaİş Sendikası ve DİSK’in eski genel başkanı Kemal Nebioğlu ölümünün 7. yılında Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı. Törene katılan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Türkiye’de AKP diktatörlüğü başta DİSK olmak üzere birçok kuruma saldırıyor. Gençler sokaklara çıkıyorlar. İşsizlerin çocukları bu gençler. Bu çocuklar parasız eğitim, sağlık istedikleri için cezaevlerinde çürüyorlar” dedi. Anma törenine Nebioğlu’nun ailesi, dostları, sevenleri ve DİSK yöneticileri katıldı. Törende konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, hem Silivri’de hem de doğuda KCK davaları nedeniyle binlerce kişinin neyle suçlandığını bilmeden cezaevinde tutulduğunu belirterek, bu davalarda alınan kararların siyasi olduğunu söyledi. Başbakan’ın Ergenekon davası ile ilgili yaptığı “Ben bu davanın savcısıyım” açıklamasını anımsatan Beko, “Bundan dolayı özel yetkili mahkemelerin kararlarına inanmıyoruz, güvenmiyoruz” dedi. Gezi Parkı eylemlerinde gençlerin korku duvarlarını yıktığını vurgulayan Beko, “Gençlerimiz özgürlük, demokrasi, kardeşlik, adalet istiyor. Biz de üretimden gelen gücümüzü kullanarak gençlere destek verdik. Önderlik yapmadık ama gerisinde de kalmadık. Gençlerin yanında yer aldık” diye konuştu. Türkiye’de 10 milyona yakın işsiz olduğuna dikkat çeken Beko, “İmam hatip lisesi mezunları Diyanet İşleri’ne alınıyor. Diyanet’te 148 bine yakın personel var. Diğer devlet dairelerine de buradan personel gönderiliyor. Hükümet bunu yaparken Türkiye’de 300 bine yakın üniversiteyi bitirmiş fakat ataması yapılmayan öğretmen kardeşlerimiz intihara sürükleniyor” dedi. DİSK olarak Türkiye’de demokrasi, insan hakları, sendikal hak ve özgürlükler için sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Beko, şunları söyledi: “Nebioğlu yaşasaydı o da bizim gibi düşünecekti. Nebioğlu Gıda İş’in kurucu genel başkanı DİSK’in kuruluşuna katkılar koymuş bu ülkede emperyalizme, faşizme karşı her alanda mücadele veren bir liderdi. Kendisini saygı ve özlemle anıyoruz. ” Bir Ağaç Büyüyecek Yüreğinizde... Edmond Jabes’in dizelerini okuyorum öğle saatlerinde... Bir duygu yağmuru, hayat için açılan bir yazı sayfası... Mustafa Balbay’ın dün çıkan yazısı... Nasıl da sıcak İstanbul! Edmond Jabes’in dizeleri, Balbay’ın “İşgal Gücü Bunu Yapmazdı” başlıklı yazısı... Hayat için açılan o yazı sayfasında bir tomurcuk... Evrenin önceden varoluşu... Yakında, üzerinde gölgelerin kıpırdamadığı bir anı mı görürüz ansızın, yoksa baskıyı, kini, intikamı mı? Geceleyin içine süzüldüğümüz o kara yokluk içinde fosforlu oluşları ve onlara ihanet eden arkadaşları mı? Aslında dünya bizim gibi saf... Dün ve yarın bir, aynı basit cümle... O saflığın içinde insan sevgisini yüceltmek, Silivri zindanında, gazeteci ve yazar kimliğiyle yatmak, dimdik ayakta durabilmek... Yaşama sarılmak! Hayatın yazı sayfasında güneşin kucağına esrik kuşları serpmek... Güneşin batışını, ayın doğuşunu görmek... Dışarıda olup bitenleri izleyebilmek... Balbay, “İşgal gücü bile bunu yapmazdı” derken çok şey anlatıyor bize. Bizim dışarıda anlayamadıklarımızı. Kanlı Danıştay baskını bile doğru dürüst aydınlatılmadı, arkasındaki örgütlü gücün uzantıları bulunmadı. Yaftalamalarla, gizli tanıklarla, telefon dinlemeleriyle hüküm verildi... HHH Bu ülkede yaşayan aklı başında herkesin (ister solcu, ister sağcı olsun) askeri darbelerden yana olmadığı bir gerçek... Hem askeri hem de sivil vesayete karşı çıkanları biz Gezi Direnişi’nde gördük. Bu arada şuna da tanık olduk: “Siyasal iktidara muhalif olan herkes darbeci, terörist!” Hukuksuzluk salt Balyoz ve Ergenekon’da değil, KCK, Devrimci Karargâh, Odatv ve başka siyasi davalarda da diz boyu. AKP iktidarı ülkede bir korku imparatorluğu kurdu... Baskı! Yıldırma! Konuşmak yasak, sevişmek yasak, duran insan olmak yasak. Bayrak satmak bile yasak! Atatürk’ün çok sevdiği “Vardar Ovası”nı dinlemek de yasak... Demokrasi ve özgürlük masalları dinleye dinleye geldik bugünlere. Hiçbir zaman umudumu yitirmedim... Elbet bu toplum sandıkta baskı, şiddet ve zulüm uygulayanlara demokrasi dersini verecek. Bilmem okurlar farkında mı? Bayram süresince bu köşeden kimseye “bayramınız kutlu olsun” demedim. Çünkü içimden gelmedi! Onca günahsız insan zindanda yatıyor değişik siyasi suçlardan! Nasıl diyebilirim, söyler misiniz? HHH Hayatın yazı sayfasında ölümü düşünüyorum... Sahi nedir ölüm? Ölümcül bir hastalığa tutulan gençler, bilim insanları zindanda bugün... Fatih Hilmioğlu’na verilen hapis cezası... Sağlık durumu nedir? Bilmiyorum! Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tutuklu olarak tedavisi süren Kemal Avcı mide kanseri... Kemal Avcı 25 yaşında ve tutuklu. Mide kanseri Kemal! Suçu ne olursa olsun bir tutuklu ve hükümlü devletin koruması altındadır. Devlet onu tedavi ettirecektir... Tedavisi için de tahliye edilmesi gerekmez mi? Devlet acımasız benim ülkemde, devlet insanını sevmez. Ölümüne göz yumar! Biz bunun örneklerini çoğu siyasi davalarda gördük... İlk değil, son da değil... HHH Benim ülkemde özgürlük sözcüğünü kullanmak yasaktır. Bir gün mutlaka diri ve saydam bir şey olacaktır özgürlük, Jose Marti’nin dizelerinde hayatın sayfalarına girerek... Ateş gibi, ırmak gibi, bir buğday tanesi gibi... Ve büyüyecek bir ağaç, büyüyecek akşamın üzerinde yürüyecek benim, sizin, hepimizin yüreğine... Yürüyecek!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle