14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 İktidar bu kez de Kadıköy’deki 1. Gazdanadam Festivali’yle protesto edildi Yüz binler alanda İstanbul Haber Servisi Taksim Gezi Parkı eylemlerini görmezden gelen, yanlı yayın yapan yazılı ve görsel basını teşhir etmek amacıyla dün Kadıköy’de yüz binlerce kişinin katılımıyla “1. Geleneksel Gazdanadam Festivali” yapıldı. Renkli görüntülere sahne olan festivalde maket TOMA’dan su sıkıldı, dev kâğıttan maket biber gazı efektleri ile canlandırmalar yapıldı. AKP hükümetinin sık sık istifaya çağrıldığı festivalde “Satılmış medya istemiyoruz”, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Polis simit sat onurlu yaşa” sloganları atıldı. Festival, Cumhuriyet, Sol, Yurt, Birgün, Aydınlık gazetesi, Ulusal Kanal, Halk TV, Cem TV, Odatv, Cem ve Yön Radyo ile Ataol Behramoğlu, Şebnem Sönmez, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Leman Sam, Tarık Akan, Levent Üzümcü, Sevinç Erbulak, Füsun Demirel, Ayşen Guruda, Ayşe Emel Mesci, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, Sanatçılar Girişimi, 68’liler Birliği Vakfı, Oyuncular Sendikası, 3. Köprü Yerine Yeniden Yaşam Platformu gibi çok sayıda sanatçı ve kurumun desteğiyle gerçekleştirildi. Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle Kadıköy İskele Meydanı’ndaki festival alanına gelen yüz binler “Polis terörüne son”, “Hükümet istifa”, “Alo 155 biber gazı hattı”, “Gaza geldik. Hüloğğ” dövizleri taşıdı. Festivale THY ve Kozova direnişçileri de katıldı. Kadıköy Rıhtım’da bulunan Aden Otel’e dev Türk bayrağı ve Atatürk posteri, otelin yanındaki Kızılay binasına ise “Boyun Eğme” pankartı asıldı. Meydana kurulan sahnede tiyatro sanatçısı Harun Güzeloğlu padişahın zorbalık hikâyesini canlandırdı. Güzeloğlu’nun ardından Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) Hürriyet Bandosu sahne aldı. Alt Kat Sanat Tiyatrosu ise “Biz halkız yeşerip yitenleriyle biz bir halkız” diyerek bir canlandırma gerçekleştirdi. Tiyatroculardan sonra soLMajör ve Flört Blues Bend sahne aldı. Festival geç saatlere dek sürdü. İki Zıt Direniş... Yerleşmiş halk deyişlerinden biri de son günlerde yeniden yaşama geçirildi: “Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa kabahat.” Mursi’nin cumhurbaşkanlığı koltuğundan askerler tarafından indirilmesi, özellikle din ağırlıklı politikalar uygulayanları çok kızdırdı ve demokrasiye ihanet olarak değerlendirildi. Aynı kesimlerin, sivil darbeyi “demokrasinin zaferi” olarak nitelemesi ise Türkiye’ye özgü bir yaklaşım olarak tarihimizdeki seçkin(!) yerini almış oldu. HHH Mısır’daki darbe nasıl bir darbeyse, darbe karşıtları ya da Mursi yandaşları Rabiatül Adeviye Alanı’nda oturma eylemi yapıyorlar. Eylemin, Mursi’yi deviren askerlere karşı yapılmakta oluşuna karşın askerin müdahale etmemesinin yanında, Sisi yanlılarının saldırılarını engellemeye çalıştığını görüyoruz. Bizdeyse Gezi Parkı’nın korunması, kişisel özgürlüklerin sağlanması ve buyurganlıktan vazgeçilmesi amacıyla kotarılan eylemlerin silahsız, saldırısız eylemcilerine tepeden verilen emirlere uyan polislerin yapmadığı kalmıyor. TOMA’lar basınçlı su sıkıyor, özel ekipler önce biber gazı sıkıyor, ardından hedef gözeterek biber gazı fişekleri atıyor, o da yetmiyor, devreye plastik mermiler giriyor. Ve bu acımasız saldırı da “ileri demokrasi” ülkesi(!) Türkiye’de yaşanıyor. Palalı, saldırmalı yandaşlar da cabası. “Diren Gezi” yazılı söylemine başta darbecilik olmak üzere çeşitli kulplar takarak internetten cadı avına çıkılmasını kutsayanlar, açık açık “Diren Mısır” diyerek demokrasiye katkıda bulunduklarını sanıyorlar. HHH Anayasa Mahkemesi, uzun tutukluluk ve usul yanlışları nedeniyle yapılan kişisel başvuruları değerlendirirken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni dikkate aldığını açıklamıştı. Ama ardından 10 yıllık tutukluluk için CHP’nin yaptığı iptal başvurusunu karara bağlarken hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararlarını göz ardı ediverdi. AKP sözcüleri kararı alkışladılar ve görüntüde karşı çıktıkları uzun tutukluluğun en az bir yıl daha sürecek olmasından mutluluk duydular. Bununla yetinmediler; “bizden” ve “onlardan” ayrımcılığına yeni bir somut örnek daha eklediler. “28 Şubat mağduru” olarak nitelendirdiklerine son torba yasadan olağandışı kıyaklar yaptılar. Bakalım AKP mağdurlarına ne zaman sıra gelecek... AYDINLAR KONUŞTU ‘AKM değil AKP yıkılacak’ Eyleme destek veren sanatçı ve aydınlar da birer konuşma yaptı. Sanatçı Tarık Akan, “Son yılların en büyük olaylarından birini yaşıyoruz. İktidarın bunu çözmesini beklemiyoruz. Bu kadar tepkinin altında yatan tek bir neden var: 11 yıldır antilaik, antiAtatürkçü politikalardır. Onlar değişmeyecekler, bu iş çok daha fazla büyüyecek” dedi. Tiyatrocu Cihan Tamer, ‘Merhaba çapulcular’ diye başladığı konuşmasında “Hiçbir korku, halkını ve vatanını satanın korkusu kadar büyük olmaz. Onun içindir ki Atatürkümüz yıllarca korumasız dolaşırken diğeri her yere polis ordusuyla gider. Yıllarca ‘Atam izindeyiz’ diye bağırdık durduk, yeter artık izinler bitti, herkes görevinini başına. Bu izni kaldıranlar alınlarından öpülecek Gezi çocuklardır ” görüşlerini dile getirdi. Modacı Barbaros Şansal, “Birleşe birleşe çoğalacağız, ayağa kalkacağız, direneceğiz” diye konuşurken tiyatrocu Orhan Aydın, “Şimdi hep birlikte padişah bozuntusunu alaşağı etme zamanı” dedi. Sanatçılar Girişimi adına konuşan şairyazar Ataol Behramoğlu, “Ne mutlu bize ki biz gerçek Türkiye’yi temsil ediyoruz. Mısır’da çöktüğü gibi Türkiye’deki diktatörlük de çökmeye mahkumdur. AKM değil AKP yıkılacak” dedi. ÇAPULCULAR: DİRENİYOR! M odacı Barbaros Şansal’ın hazırladığı “Çapulcular defilesi” de büyük ilgi topladı. Defileye çıkan mankenlerin yüzlerinde gaz maskesi, ellerinde ise “Hükümet istifa, özgürlük”, “Kardeşlik”, “Polis terörüne son” yazılı dövizler yer aldı. Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın isteği üzerine yere çöken göstericiler, tek tek şehir isimlerinin sayılması üzerine “Direniyor” diye bağırarak ayağa kalktı. Eylemler sırasında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert ve komiser Mustafa Sarı’nın isimlerinin anons edilmesiyle göstericiler “Burada” diyerek haykırdı. Okurlardan kısa kısa Yandaşlıkta Yeni Aşama Yandaşlığın bir kan ser hücresi gibi medyayı sardığı artık bir sır değil. Şimdi bütün mesele bu kanser hücresiyle birlikte yaşamaya alışmamakta. Çabalar bu durumun normal olduğuna gazetecileri inandırma yönünde. Bunun da yolunu gazeteciliği bir işçi işveren ilişkisi olarak göstermek ve kabul ettirmek. Ama öyle değildir. Gazetecilik bir patronişçi ilişkisi olarak tanımlanamaz. Gazeteci bir patronun kurduğu bir gazetede, bir TV kanalında bir sözleşmeyle çalışıyor olsa da ayrı bir ilişkinin bağımlısıdır. Bu ilişkinin bir tarafında gazeteci öteki tarafında halk yer alır. Gazetecinin halkla imzaladığı sözleşmede haberde gerçek, yorumda özgürlük yazar. Bu ilişkide gazetecinin ücreti gazetecilik ilkelerine sahip çıktığı için kazandığı onurdur. Yandaş medya ve onun izinden giden ve geç kalmaktan korkanlar ise bu onuru yitirirler. Onlar “Bize iş imkânı sağladığınız için Allah sizden razı olsun” diyenlerdir. Ama gazetecilik bu kanseri önünde sonunda yenecektir. Cumhuriyet Portal’ın başlığında Bilim Teknik’in altında astrolojiyi görmek çok rahatsız edici. Fen bilimiyle hiç ilgisi olmayan bu safsataların Bilim ve Teknoloji gibi değerli bir ek yayımlayan saygın bir gazetede yeri olmamalı. Saygılar... R. Ömür Akyüz Emekli Fizik Prof. Boğaziçi Üniversitesi Astrolojiye gerek var mı? Çevirileri aslıyla karşılaştırın, yanlışı bulun! Sayın İlgili, aşağıdaki alıntılarda altını çizdiğim sözcüklerin kaynak metinlerdeki hangi sözcüğün karşılığı olarak kullanıldığını bildirmenizi rica ediyorum. Alıntı 1. FT, yetkililerin protestoları Ergenekon soruşturmasına bağlamaya çalıştıkları yönündeki haberlere dikkat çektiği haberinde “Sayın Erdoğan’ın daha olumlu bir reform gündemini kucaklamayı planladığı yönündeki duyumlara rağmen, Başbakan aynı zamanda ülkenin en kanlı meselesi olan ve 30 yılda 35 binden fazla kişinin ölümüne yol açan Kürt ihtilafı konusunda yeni tavizler verme isteksizliğinin sinyalini de verdi” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet, 29 Haziran 2013, sayfa 10 – “Financial Times gazetesinden 35. madde yorumu: ‘Siyasi inisiyatifi kazanma çabası” Alıntı 2. Sarısülük’ün ölümünü protesto edenlerin öfkesinin, ölümden sorumlu tutulan polisin serbest bırakılmasının ardından daha da arttığını kaydeden derginin yorumunda, “Sayın Erdoğan kurbanların hiçbirinden söz etmezken polisi ‘destan yazdığı’ için överek ateşin üzerine benzinle gitti” denildi. Cumhuriyet, 29 Haziran 2013, sayfa 14 “Başbakan Erdoğan’ın Gezi eylemlerine tepkisi Economist’in son kapağına da yansıdı ‘Ateşe benzinle gitti.” Saygılarımla, Mehmet A. Arıduru Merhaba. İnternetteki sayfanızda köşe yazarlarının yazı büyüklüğünü ayarlayan sekme yok. Bu konulursa iyi olur. Ayrıca mobil sayfanızda yazarlar bölümü yok. Eğer bunu da eklerseniz çok memnun kalırım. Bir okur olarak geri bildirimde bulunmak istedim. İyi çalışmalar... Murat Barutçu Merhaba, sayfanızı internetten takip ediyorum. Yazı karakteriniz çok küçük, okumakta zorlanıyorum. Diğer gazetelerin sitelerinde olduğu gibi yazı karakterini büyütme fonksiyonunu siz de uygulayabilir misiniz? Web sayfanızı hazırlayan şirket çok küçük bir yazılımla yazı karakterinin büyütülmesini sağlayabilir. Emel Aydin Yazı büyüklükleri ayarlanabilmeli GÖZALTINA ALINAN KADINLAR CHP’li Tanrıkulu: Üstlerini kim aradı? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Muammer Güler’e, Gezi protestoları sırasında Türkiye ve İstanbul genelinde kaç kadının gözaltına alındığını sordu. Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Güler’in yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında gözaltına alınan kadınları sordu. Tanrıkulu şu soruları yöneltti: “Gözaltına alınan kadın göstericilerin erkek polis memurları tarafından gözaltına alındıklarında, üst aramalarının erkek polisler tarafından yapıldığı iddiaları doğru mudur? Protestolar sırasında Türkiye ve İstanbul genelinde kaç kadın gözaltına alınmıştır? Türkiye genelinde kaç kadın çevik kuvvet polis memuru görevlendirilmiştir? Emniyet Genel Müdürlüğü Çevik Kuvvet polis birimi bünyesinde görev yapan kadın polis memurlarının sayısı nedir?” Gazeteyi internette daha iyi okuyabilmek için Güray Bey merhaba, daha önce teknik ekibinizle paylaşmış olduğum bir konuyu yeniden dikkatinize sunmak, internetten haber erişim kalitenizi arttırmak için bir öneride bulunmak isterim. Aboneler için olan sayfalardaki çözünürlüğü/grafik dpi’ını arttırmanızı öneriyorum. Böylece noktacık yoğunluğu yüksek monitör/cihazlarda habere tıklamadan sanki elimizde tutuyormuşçasına okuyabiliriz gazeteyi. Elbette bu görüntü kalitesi, şifre girişi yapıldıktan sonra mümkün olabilmelidir. Gazetenizin internete ilk taşındığı yıllarda ekran kalitesi (net olarak belirtmek gerekirse noktacık yoğunluğu) düşüktü ve söz ettiğim uygulama olsa bile kullanılamazdı. Ancak artık cep telefonları bile çok yüksek noktacık yoğunluğuna sahip. Öncülüğünü yaptığınız bir konuda çıtayı yukarıda tutmanızdır istediğim. Özellikle diğer gazetelerin ücretli tablet uygulamalarında bu mümkün. Teknik olarak sizin altyapınız zaten hazır, bir kalite ayarıyla bu değişiklik yapılabilir. İlerleyen zaman içinde tablet uygulamanızı da bu hale getirebilirsiniz. Bir seçenek daha sunayım size: Aboneler gazetenin sayfalarını tek tek pdf olarak indirebiliyorlar. Tüm sayfaları indirebilme seçeneği koymak zor olmamalı. Bu şekilde tabletlerden rahatça ve kolayca okunabilir. Konuyla ilgili her türlü yardıma hazırım. Teşekkür ve saygılarımla. Umut Bozkurt Sayın Öz, 04 Temmuz 2013 tarihli Cumhuriyet’in 2 sayfasındaki “Vekiller engelliler için yarışacak” başlıklı haberden dolayı bu sayfaları hazırlayanları kutlamak isterim: Haberin 2. sütunu 6. satırı : “ .... slalom yarışının, 3 Temmuz Çarşamba günü 11.0015.00 saatleri arasında gerçekleştirileceğini...” Saygılarımla... İlter K. Akbuğ Slalom nedir bilir misiniz? İngilizce internet yayınınız düzeltilemez mi? Merhaba, Cumhuriyet gazetesini şu an yaşadığım Yeni Zelanda’dan online takip ediyorum. Şu geçirdiğimiz zor günlerde baskıda çalışan arkadaşlara, muhabirlere, yazarlara, tüm Cumhuriyet emekçilerine içten teşekkürlerimi, saygılarımı sunarım. Hepiniz sağ olun, var olun! Gelelim size yazmamın nedenine. İngilizce online yayınlanan Cumhuriyet. Bence ya basından kaldırın, ya da bir an evvel daha yetenekli genç bir takıma devredin. Şöyle; yazılar o kadar basit ki, asıl Cumhuriyet gazetesinin karakterini hiç ama hiç yansıtmıyor. O kadar kötü ki, bir Hürriyet Daily News bile yanında daha solcu kalıyor. Yani Cumhuriyet amblemini taşımasa diyeceğim ki, bu sahte bir yayın... Yoksa sahte mi?? Yani hükümeti eleştirmek bir tarafa, neredeyse över bir havası var. Anlatabildim mi bilmiyorum. Cumhuriyet’in İngilizce bir baskısı olması bence çok, ama çok önemli. Nedeni şu günlerde daha da bariz bir şekilde ortada. Benim gibi yurtdışında yaşayan ve birçok yabancı arkadaşı, tanıdığı olan ve onlarla Türkiye’de olan bitenleri paylaşmak için önemli bir kaynak olabilecek durumunda. Ancak şu anki haliyle bu hiç de mümkün görünmüyor. Bu durumu nasıl düzeltebiliriz acaba? Kendim Yeni Zelanda da meslek dersleri vermekteyim ve İngilizcem tabii ki gayet iyi. Hatta resmi tercümanlık belgem bile var (İngilizceAlmancaTürkçe). Yani şuraya getirmek istiyorum; belki online gönüllü bir tercüman ağı oluşturabiliriz ve böylece Cumhuriyeti günübirlik tercüme edebiliriz. Ne dersiniz? Saygılarımla. Suha Aksoy Ahmet Türk’ün torun acısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk’ün oğlu Mehmet Mutin Türk’ten torunu, akciğer kanseri tedavisi gören 5 yaşındaki Berhem Türk, önceki gün Mersin’de hayatını kaybetti. Berhem Türk’ün cenazesi dün, Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Kasrı Kanco köyünde toprağa verildi. Torun acısı yaşayan Ahmet Türk, köyde taziyeleri kabul ederken, bugün BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da köye giderek Türk’e taziye ziyaretinde bulunacağı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle