16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ODTÜ’ye özel paragraf Fezlekede Emniyet’in tepkisini çeken kurumlar arasında ODTÜ de yer aldı. Başbakanlık Merkez Binası’na yapılan saldırı girişimi ile eşzamanlı olarak 1 Haziran saat 03.20 sıralarında ODTÜ yerleşkesindeki yurtlarda kalan öğrencilerin örgütlenerek kampus içerisinde yürüyüşe geçtikleri belirtilen fezlekede, şöyle denildi: “ODTÜ yönetimi ve özel güvenlik çalışanları tarafından öğrencilere müdahale edilmediği gibi güvenlik güçlerine de haber verilmemiştir. Sonrasında üniversiteden çıkan grup takibe alınmış, 100. Yıl Mahallesi’nden de katılımlarla büyük çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu yaklaşık 1.500 kişilik grup yeni Başbakanlık binası önüne gitme talebinde bulunmuşlardır. Yürümelerine izin verilmeyen grup barikatlara yüklenmiş, akabinde saat 04.30 sıralarında gruba su ve gazla müdahale edilerek dağıtılmıştır.” ‘Sık bakalım, sık bakalım, biber gazı sık bakalım. Kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım’ mesajı fezlekede Daldan Dala İktidar sözcüleri “en iyi savunma hücumdur” ilkesini gazlamayı sürdürüyorlar. Bu nedenle yüzyılların atasözüne dönüştürdüğü kimi deyişler de geçerliğini yitirmeye başladı. Başta da “İmamın dediğini yap, yaptığını yapma” olanı geliyor. Sayelerinde, “imamın ne dediğini ne de yaptığını yap”a dönüştü. Başkalarının söylediklerini ya da yaptıklarını değiştirerek kamuoyuna aktarırken AKP sözcülerinin söyledikleri her alanda ayrıştırmacılığın somut örneklerini oluşturuyor. HHH Kamuoyuna büyük çabalar sonunda kabul ettirilmiş olan “devlet” algısı değişmediği sürece, güç gösterilerinin rahatsız edici boyutu değişmeyeceğe benziyor. Hoş tarafsa kimi çevrelerce karşı çıkılıyor olmasına karşın devlet eşittir hükümet olgusu her gün biraz daha somutlaşıyor. 12 Eylül halkoylamasının ardından yürürlüğe sokulan anayasa maddeleri yüzünden yasama ve yargı erkleri de kim tersini söylerse söylesin, yürütme erkinin denetiminde görev yapıyor. Gelen tasarıların ve hükümetin önermediği(!) söylenen yasa tekliflerinin 48 saat bile geçmeden gündeme alınıp sonuçlandırılması yasamanın durumunu ortaya koyuyor. Yargının durumu da devlet protokol listesinde 10’uncu sırada bulunan Danıştay Başkanlığı için aday çıkmaması ya da önerilmemesi. Diyanet İşleri Başkanı’nın devlet protokolünde görevdeki bakanların önüne geçirilmiş olması da dinciliğe verilen önemin bir başka göstergesi... HHH Askerin yönetimde olduğu dönemlerde Türk Silahlı Kuvvetleri yazışmalarında kullanılan kimi sözcüklerin, yanlış da olsa yazı diline yerleşmesi ve gazeteciler tarafından da kullanılır olması Türkçenin dertlerini çoğaltırdı. Polisin güçlü olduğu dönemde de polis jargonu günlük yaşama ve haberlere yansımaya başladı. Örneğin Lice olaylarıyla bir kez daha uyuşturucu konusuna dikkatleri çekti. Ama esrar hammadesi olan hintkenevirinin doğrudan uyuşturucu olarak kamuoyuna yansıtılması kafa karıştırıyor. Bir de “kubar esrar” klişesi var. “Kubar” sözcüğü “gubar” sözcüğünün bozulmuşu. “Gubar”ın Türkçesi de “toz” “toz esrar” diyecek yerde “kubar esrar” denilmesi belki gizem yaratıyor ama yanlış oluyor. HHH Anayasa Mahkemesi’nin uzun tutukluluk ve usul ihlalleri konusundaki kararları, neredeyse mahkemenin bağmısızlığına kanıt yapılmak isteniyor. Oysa hükümet ve parti sözcülerinin açıklamalarını anımsayınca kararların beklenmeyen kararlar olduğunu söylemek zorlaşıyor. ‘Sık bakalım’ demek SUÇ DELİLİ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Ankara Emniyeti, başkentte düzenlenen eylemlere ilişkin hazırladığı fezlekede, ilk 12 günde eylemlere 283 bin kişinin katıldığını bildirdi. Fezlekede, 1 Haziran günü yaşananlar anlatılırken Ethem Sarısülük’ün polis tarafından vurulmasına hiç değinilmedi. Eylemcilerin Twitter gibi sosyal medya üzerinden örgütlendiği belirtilen fezlekede, buralarda yapılan paylaşımların “halkı devlete ve hükümete karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmek amacı ile yayınlandığı” ileri sürüldü. Bu paylaşımlara, “Sık bakalım, sık bakalım, biber gazı sık bakalım. Kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım dedik. Gördüler” şeklindeki bir tweet örnek gösterildi. Ankara Emniyeti TEM Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan 86 sayfalık fezlekenin önemli bir bölümünü sosyal medya üzerinden ANKARA’DA 283 BİN EYLEMCİ 31 Mayıs16 Haziran arasında Ankara’da Gezi eylemlerine katılanların profilinin çıkarıldığı fezlekede, “1825 yaş grubunun çoğunlukla üniversite öğrencilerinden oluştuğu, 2635 yaş grubuna ilişkin net bir genelleme yapılamamakla beraber çoğunlukla çalışanlardan oluştuğu, 36 yaş üstü grubun ise çoğunlukla parti, sendika ve meslek örgütleri mensupları oldukları müşahede edilmiştir” bilgisi verildi. Fezlekede, ilk 12 günlük sürede eyleme katılanların sayısı ayrıntısıyla verildi. Buna göre Ankara’da 31 Mayıs11 Haziran arasındaki eylemlere toplam 283 bin kişi katıldı. Eylemler, daha çok Kızılay, Tunalı Hilmi Caddesi, Dikmen Caddesi, Eryaman, Batıkent, Tuzluçayır, Nato Yolu, Çukurambar, Keçiören İncirli, Balgat 100. Yıl Mahallesi, Çiğdem Mahallesi’nde yoğunlaştı. yapılan yorumlar oluşturdu. Fezlekede, “Paylaşımların; olaylara katılımı artırmak, halkı devlete ve hükümete karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmek amacı ile yayınlandığı anlaşılmaktadır” değerlendirmesi yapıldı. Fezlekede, TGB, Öğrenci Kolektifleri, Ulusal Kanal, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel, TGB Genel Başkan Yardımcısı Erdem Özdemir’in attığı tweet’ler örnek olarak yer aldı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmeye” yönelik tweet’ler arasında TGB’li Efe Barbaros’un “Sık bakalım, sık bakalım, biber gazı sık bakalım. Kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım dedik. Gördüler” mesajı ve TGB yöneticisi Erdem Güler’in “Türk milleti ayakta. Faşist diktatör yıkılacak” paylaşımı fezlekeye konuldu. Eylemci grupların, genellikle sosyal paylaşım siteleri ve telefonlara yüklenebilen telsiz programları vasıtasıyla örgütlendikleri savunulan fezlekede, “Ayrıca polisle çatışırken nelere dikkat etmeleri gerektiğiyle ilgili sürekli bilgi paylaşımında bulunmuşlar, kendilerince yeni taktikler geliştirmeye çalışmışlardır” ifadesi kullanıldı. ALİCAN ULUDAĞ Sivil toplum örgütlerinin sert tepkisine neden oldu ANKARA Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Gezi eylemlerine ilişkin hazırladığı fezlekede sivil toplum örgütlerini “eylemcileri kışkırtmak, polis ve yargı üzerinde baskı oluşturmakla” suçlaması tepkiyle karşılandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Böyle bir fezleke Türkiye ve dünyayı tanımamaktır. Bu fezlekeyi düzenleyenler dünya gerçeklerinden kendilerini koparmışlardır. Özgürlük ve demokrasi talepleri ne zamandan beri fezleke konusu oluyor. Yargı açısından utanılacak bir tablo” dedi. Fezlekede hedef alınan sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, Cumhuriyet’e şöyle konuştu: Dr. Bayazıt İlhan (TTB Genel Sekreteri): Polis tarafından şehirler gaz odasına dönüştürülürken, insanların sığındığı otellere, kaldırıldıkları hastanelere gaz bombasıyla saldırılırken, kafaları, gözleri hedef alınırken, içine kimyasal maddelerin konulduğu TOMA’larla su sıkılırken bu ülkenin hekimleri sessiz kalamaz. Bize yönelik bu fezleke kabul edilemez. Burada utanç verici bir tabloyla karşı karşıyayız. Avukat Murat Yılmaz (ÇHD Ankara Şube Başkanı): Fezlekede, saygın kurumların sanki yasadışı faaliyetleri varmış gibi gösterilmesi çok vahim. Örgütlerin bu şekilde fezlekeye alınması kaygı verici. Fezlekeyi düzenleyen görevlerini kötüye kullanmıştır esasen. Kurumları hedef gösteren iktidar bunun sorumlusudur. Emniyet ve yargı üzerinde baskı oluşturmaya çalışan siyasi iktidardır. Öztürk Türkdoğan (İHD Başkanı): Bu fezleke, iktidarın tüm kurumları ile ne kadar otoriterleştiğinin bir belgesidir. Kendisi gibi düşünmeyen her grubu sindirilmesi gereken örgütler olarak görüyor. Bu yönetimin otoriterleşmesinin tipik dışavurumudur. Mehmet Soğancı (TMMOB Başkanı): Emniyet’in orantısız güç kullandığını hepimiz biliyoruz. Fezlekede bu türden cümleler, bu orantısız gücün başka bir şeklidir. Ankara Barosu: Kurumumuza yönelik haksız ve hukuk dışı itham ve ifadeler içeren bu fezlekeyi düzenleyen kamu görevlileri hakkında derhal yasal işlemlerin başlatılmasını, demokratik hak ve yükümlülüklerimizi, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğimizi, nereden ve kimden gelirse gelsin her tür hukuk dışı müdahale ve girişime karşı toplumun ve insanların savunmasını üstleneceğimizi, kamuoyuna saygıyla duyururuz. ‘Fezleke utanç verici’ DİRENİŞE DESTEK ‘Yüzen Adam’ eylemi SİBEL BAHÇETEPE İTÜ’de YÖK protestosu ALİ AÇAR Çetinsaya’nın konuşmasını yaptıktan sonra üniversiteden ayrıldığı haberini alan öğrenciler, Süleyman Demirel Kültür Merkezi yazılı tabelayı boya ile silerek “Abdullah Cömert Kültür Merkezi” yazdı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) çok sayıda akademisyen ve araştırma görevlisinin işine son verilmesinin ardından dün İTÜ Maslak’ta Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya ve Rektör Mehmet Karaca’nın İngiltereTürkiye Bilgi Ortaklığı konferansına katılacağı bilgisini alan öğrenci ve araştırma görevlileri, protesto gösterisinde bulundu. “Çetinsaya kaç Gezi ruhu İTÜ’de”,“Socrates’i mezarda zor tutuyoruz”, “Ayaklar baş oldu, Çetinsaya defolsun” yazılı pankart ve dövizler taşıyan grubun önü, Süleyman Demirel Kültür Merkezi kapısında özel güvenlik görevlileri tarafından kesildi. Öğrenciler, bari katı aşarak kapıya doğru koşmasına karşın konferans salonunun kapısı arkadan kilitlenerek öğrenciler içeri alınmadı. İTÜ’de çok sayıda araştırma görevlisinin işine YÖK Başkanı ve İTÜ Rektörü’nün kararıyla son verildiğini belirten öğrencilerden İpek Kıvanç, “Haksız yere işten atılan bütün araştırma görevlileri derhal işe alınmalı ve bunun hakkındaki kalıcı düzenlemeler yapılmalıdır. Teknik öğretmenlerin mühendislik unvanı alması konusunda yapılan çalışmalar da iptal edilmelidir” dedi. Açıklamanın ardından bir grup öğrenci ve araştırma görevlisi YÖK Başkanı Çetinsaya ile görüşmek istedi ancak yanıt alamadı. Bu arada kapı önünde forum düzenlenip görüşler açıklandı. Şifreli protesto İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nden mezun olan öğrenciler, Gezi Parkı olaylarında hükümetin sergilediği tavrı ve polis şiddetini işaret flamalarıyla protesto etti. Mezuniyet törenine katılan öğrenciler, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ı işaretlerin başına denizcilik dilinde başına hashtag (#) koyup “Diren Gezi” yazarak karşıladı. İşte o işaretlerin anlamları: (D)elta, (I) ndia, (R)omeo, (E)cho , (N)ovember , (G)olf , (E)cho, (Z)ulu , (I)ndia Çanakkale Boğazı ile İstanbul Boğazı’nı boydan boya yüzerek geçen, 10’u aşkın rekora imza atan yüzücü  Alper Sunaçoğlu, Gezi Parkı olayları ile yurt geneline yayılan halk hareketine destek için 6 Temmuz Cumartesi günü “Yüzen Adam” eylemi başlatacak. İstanbul Maltepe’den denize girmesi planlanan Sunaçoğlu, bir hafta sürecek eyleminde Adalar, Yalova, Bursa ve Balıkesir arasında her gün farklı bir koyda ortalama 8 saat yüzecek. Eylemin ilk gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile CHP’li milletvekilleri Mahmut Tanal ile Kadir Gökmen Öğüt’ün de yüzücünün yanında yer alacağı belirtiliyor. Feyzioğlu: Bakanlık özür dilemeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da Cumhuriyet’in haberi üzerine basın toplantısı düzenleyerek fezlekeye tepki gösterdi. Feyzioğlu, gösteriler sırasında yaşanan polis şiddetine dikkat çekerek “Polis şiddetinin sorumluları hakkında gereğini yapmak yerine bu şiddeti görmezden gelerek yasal haklarını kullanan yurttaşları ve yasal zorunluluğunu yerine getiren baroları suçlamak tam bir sorumsuzluk örneğidir” dedi. Fezlekede baroların “hükümete muhalif sivil toplum örgütü” olarak görüldüğünü kaydeden Feyzioğlu, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu rapor nedeniyle TBB ve tüm barolardan derhal özür dilemesini ve baroları hedef alanlar hakkında adli ve idari işlem başlatmasını istedi. Cezveli mezuniyet töreni İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gezi Parkı Direnişi, üniversitelerin mezuniyet törenlerine yansımaya devam ediyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin (İEÜ) önceki akşam gerçekleştirilen mezuniyet töreninde de öğrenciler, ellerinde Türk bayraklarıyla yer aldı; “Atam izindeyiz” pankartı açtı. Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü öğrencileri de tencere ve tavaların yanı sıra cezve çaldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle