15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 4 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE 16 KÜLTÜR Uluslararası Karikatür Yarışması’nda ‘Gezi Direnişi’ni konu alan eserler ödül aldı Gezi ‘karikatür’de de kazandı Hiç kuşkusuz, yarattığı “gerçek gündem” ve siyasette “ulusal çıkarlar”ın önemsenmesinin yanı sıra, çevre ve yaşam hakları konusundaki toplumsal sorumlulukların yeniden anımsanması açısından Gezi direnişçileri “galip” geldi; “Gezi sanatı” da özellikle resim, heykel, müzik, afiş, şiir, edebiyat, mizah ve tüm alanlarda kültürel yaşama eşsiz kazanımlar sağladı. Denebilir ki bu niteliğiyle Gezi Direnişi, bir “devrim”dir. Yaşamın daha uygarca olmasına engel oluşturan “yağmacı” siyasetlerin en geniş toplumsal katılımla sorgulanması, sadece Türkiye’nin değil, küresel sömürü altındaki tüm ülkelerin de özlemi değil midir? Bu evrensel gerçeğin “mizah”la vurgulanmasına önemli bir örnek ise Milas Belediyesi’nin “Karikatürlü Ev” etkinlikleri kapsamında yaşandı; “Uluslararası Yarışma”nın katılımcıları arasında Gezi Direnişi’ni konu alan yerli ve yabancı çizerlerin çokluğu dikkat çekti. Bu, direnişin, amaçlarıyla birlikte hükümetin “orantısız güç gösterileri”yle de dünya gündeminde yer aldığının da kanıtıydı. Türk karikatürünün uzun soluklu ve usta ismi Turhan Selçuk Milas doğumMederic Collignon Birincilik ödülü Oktay Bingöl. Turhan Selçuk için lu... 2010’da yaşama vedasının ardından Cumhuriyet çizerlerinden Kâmil Masaracı’nın girişimi ve Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın ev sahipliği kararı ile gerçekleşen “Turhan Selçuk Karikatürlü Ev”deki kurslar ve sergilerle yetinilmedi; yine Turhan Selçuk adına düzenlenen uluslararası yarışmalar da Milas’ı karikatür sanatının önemli bir merkezi haline getirdi… Gezi Direnişi ise bu yıl 3’üncüsü düzenlenen yarışmaya önemli bir esin kaynağı oldu. 22 Haziran’da sonuçlanan yarışmanın ödül töreni, yine uluslararası katılımla Cecile Bertrand, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Ahmet Büyükmehmetoğlu, Hatay Dumlupınar, Pelin Ünker ve grafik tasarımcı Bülent Örkensoy’un bulunduğu yarışmada 1’inciliğe Oktay Bingöl, 2’nciliğe Polonyalı Pawel Kuczynski, 3’üncülüğe de Akif Aksan’ın karikatürleri uygun görülürken, Cumhuriyet Gazetesi Özel Ödülü Belçika’dan Sunnerberg Constantin’e, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ödülü de Sırbistan’dan İkincilik ödülü Pawel Kuczynski. Borislav Stankoviç’e verildi. Katılımın ve eserlerdeki tematik çeşitliliğin memnuniyet verici olduğunu belirten Başkan Tokat diyor ki; “İlk iki yarışmada hemşerimiz Turhan Selçuk’a dünya çaYarışmanın afişi. pında gösterilen il13 Eylül’de “Milas Festigiyi ve saygıyı yaşavali” kapsamında yapıladık. Bu kez ise aynı cak… Ödül alanlarla birsaygıya eklemlenen likte, sergilenmeye değer ve Milas’tan da desgörülen 48 karikatür, Turtek verdiğimiz Gehan Selçuk Karikatürlü zi Direnişi’ne ulusEv’de izlenebilecek... lararası hayranlığı gözlüyoruz. Kimi ezi’ye hayranlık Üçüncülük ödülü A. Akif Aksan. yöneticilerimiz ‘meSeçici kurulda, belediye saj alınmıştır’ dediler başkanı ile birlikte Kâmil Masaracı’nın ama galiba asıl mesajı dünya kariyanı sıra karikatüristler Nadia Khiari, katürcüleri almışlar...” Katliam Devam Ediyor Hâlâ… Asım Bezirci Asaf Koçak Ahmet Özyurt Asuman Sivri Yasemin SivriMamak Oteli’nde yobazlar tarafından yakıldı. Behçet Aysan Belkıs Çakır Carina Cuanna Edibe Sulari Erdal Ayrancı Yobazlar tarafından yakıldı. Gülender Akça Gülsüm Karababa Handan Metin Hasret Gültekin Huriye Özkan Yeşim Özkan Yobazlar tarafından yakıldı. İnci Türk Menekşe Kaya Koray Kaya Mehmet Atay Serkan Doğan Yobazlar tarafından yakıldı. Metin Altıok Yobazlar tarafından yakıldı. Muammer Çiçek Yobazlar tarafından yakıldı. Muhlis Akarsu Yobazlar tarafından yakıldı. Muhibe Akarsu Yobazlar tarafından yakıldı. Nesimi Çimen Yobazlar tarafından yakıldı. Nurcan Şahin Özlem Şahin Sait Metin Sehergül Ateş Serpil Canik Uğur Kaynar: Yobazlar tarafından yakıldı. Gençtiler, çocuktular, sanatçıydılar, yazar, araştırmacı, şair, müzisyen, çizerdiler. Saz şairi, tiyatrocu, folklor oyuncusuydular. Analarının kuzusu, hayattaki her şeyden daha değerli evlatlar, sevgililerinin gözbebeğiydiler. Çocuklarına doyamamış anneydiler, babaydılar… Yobazlar tarafından yakıldılar... Önceden hazırlanmış planlarla, senaryolarla, kışkırtmalarla, şiddet yüklü, kin ve nefret yüklü söylemlerle, galeyana getirilen cahil güruh tarafından yobazlar tarafından yakıldılar. Devletin güvenlik güçlerinin, devlet ve hükümet sorumlularının gözü önünde yobazlar tarafından yakıldılar. Din ve dini duyarlıklar, bir kez daha şiddete, nefrete, kine, öfkeye alet edildiği için yobazlar tarafından yakıldılar. Katliamın 20. yılındayız. Bugün din ve dini duyarlılıklar yeniden ve yeniden kışkırtma aracı olarak kullanılmakta. En çok da hükümetin başı tarafından kullanılmakta. Neredeyse her söyleminde kullanılmakta… Bunun en yoğun ve yaygın örneklerini, Türkiye’nin her yerine yayılmış olan “Gezi” direnişleri boyunca Başbakan’ın yaptığı konuşmalarda gördük. Sivas’tan “Bugün her yer Taksim, her yer direniş”e uzanan süreçte yukarıdaki isimlere yenilerinin eklenmesine şaşmamak gerek! Ethem… Abdullah… Mehmet… Dinin, şiddeti kışkırtmak için kullanıldığı her yerde, ben ister istemez Sivas sanıklarının duruşmalarını anımsıyorum. Ankara’da o duruşmaların bir bölümünü izlemiştim. Mahkeme salonuna “Allahüekber” nidalarıyla girişlerini ve çıkışlarını, attıkları sloganları…“Bir Sivas yetmez” haykırışları… Her fırsatta, duruşmayı izleyen gazetecilere ve ailelere ettikleri küfürleri… Nasılsa ceza almayacaklarına inançla, kendilerine güvenleri… O duruşmalarda yargıçların aczini, korkaklığını, kulluğunu ve köleliğini de gördüm… Sıkıyönetim ya da darbe dönemlerini, devlet güvenlik mahkemelerini saymazsak, en çok o zaman utanmıştım ülkemdeki hukuk sisteminden… Sonra o zanlıların savunmasını üstlenenlerin, siyaset basamaklarında nasıl da yükseldiklerini gördük… Sonra, sonra sanıkların nasıl beraat ettirildiklerini gördük. Zamanaşımını gördük… Polisin “her yerde arıyoruz” dediklerinin meğer polisin yanı başında yaşadıklarını öğrendik… Sivas katliamı davasının takipçisi avukat Şenal Sarıhan, önceki gün “Öyle bir sürece girdik ki, iktidar, yangını sanki yanan insanlar çıkarmış gibi hareket ediyor. Gerçeğin üzerini örtmeye çalışan bir anlayış var” diyordu. Gerçeğin üstü örtüldükçe, Sivas katliamı devam ediyor olacak… G İSTANBUL CAZ FESTİVALİ’NDE EUROPEAN JAZZ CLUB KONSERLERİ u Bu özel proje, her yıl bizim caz müzisyenlerimizle Avrupa’nın önemli isimlerini buluşturuyor. Bugün İKSV Salon’da Uraz Kıvaner’in beşlisi, İtalyan trompetçi Marco Tamburini’yle bulaşacak. 7 yıldır buluşuyorlar MURAT BEŞER European Jazz Club, İstanbul Caz Festivali’nin son 7 yılında gerçekleştirdiği önemli projelerden biri. Projenin önemi içinde taşıdığı yeni fikirlerden ve ilk buluşma heyecanlarından geliyor. Bu özel proje her yıl bizim caz müzisyenlerimizle Avrupa’nın önemli isimlerini, ustalarını buluşturuyor. Eşleşmeler yapılırken bizim sanatçımızın o yıl bir albüm çıkarmış olmasına, kendine has bir projeye imza atmış olmasına özellikle dikkat ediliyor. Ardından kendisinden birlikte çalmayı dilediği sanatçıları, yani gönlünde yatan aslanları önermesi isteniyor; bazen de kurumun kendisi bizzat somut bir öneriyle gidiyor. Eşleşmede her iki tarafın da mutabık kalmasının ardından diyalog, tarih, proje ve prova faslına geçiliyor. Her buluşma projesinin harikulade sonuçlar doğurduğunu, mucizeler yarattığını iddia etmek doğrusu fazla inandırıcı olmaz. Ancak istisnasız hepsinin yeni bir umut kapısı olarak açıldığını, geleceğe ait ümitler yeşerttiğini telaffuz etmek mümkün. Özgün üretimler etrafında iki kıtanın caz sanatçılarını birleştiren European Jazz Club, 20 yaşına basmış uluslararası delikanlı bir festival içinde, 7 yaşına basmış bir öğrenci olarak varlığını sürdürüyor. İlginç deneyimler yaratan bu genç etkinlik, bu yıl da bize 6 farklı proje sunuyor. İKSV mekânındaki Salon’da gerçekleştirilecek 6 etkinliğin ilkinde, bugün 22.30’da piyanist Uraz Kıvaner’in beşlisi, İtalyan trompet sanatçısı Marco Tamburini ile buluşacak. Ardından 10 Temmuz’da yine bir başka yetenekli piyanistimiz Evrim Demirel, Hollandalı saksofon ve bas klarnet virtüözü David Kweksilber’ı kendi ensemble’ına dahil edecek. Üçüncü sırada “My Best Friends are Piano Players” projesini yayınla yan basçı Ozan Musluoğlu, trio formatında Londralı saksofon virtüözü ve piyanist Ivo Neame ile aynı sahneyi paylaşacak. Sıradaki etkinlikte ilk albümü “İçimde Aşk Var”ı çıkaran şarkıcı Şenay Lambaoğlu’na, Fransız kornet ve saxhorn virtüözü Mederic Collignon eşlik edecek. Beşinci sırada İstanbul’da yaşayan (ve artık fahri İstanbullu sayılan) Amerikalı caz trompetçisi Lloyd Chisholm, alto saksofon virtüözleri Nicolas Dary ve Luigi Grasso’yu ağırlayacak. Ve son olarak da adını sıkça duyduğumuz caz şarkıcısı Ece Göksu, dünyanın en iyi armonika virtüözlerinden sayılan Gregoire Maret ile geçen yıl çıkardığı “Masal” adlı albümündeki parçaları yorumlayacak. Belki bu yıl festival konserleri tercihlerimizde bazı değişiklikler olabilir; European Jazz Club kapsamında gerçekleşecek bu etkinliklerin ilk kez yapılmaları bir yana, muhtemelen bu haliyle tekrarı olmayan projeler olduğu düşünüldüğünde… [email protected] New York fahri kraliçesi MURAT BEŞER of New York (City Life)”ın ilk notaları eşliğinde sahneye geliyor Alicia. 2 Temmuz 2013, bugün iki şeyin 20. yıDünyanın onu “Fallin” ile tanımasının lı; biri Sivas Madımak katliamı, diğeüzerinden 12 yıl geçmiş; o da arada iki çori Uluslararası Caz Festivali… İlki için hiçcuk sahibi oluvermiş. Benzerlerinin aksine, bir şey yapılmıyor, hatta iktidar eliyle zama eski usül bir kadın; altmışlı yılların retro runaşımına uğratılmış, ikincisinin açılışı ise hu ile yıkanmış. Tepeden tırnağa simsiyah; Parkorman’da R&B yıldızı Alicia Keys ile kocaman şapkasının altında sadece göğsüyapılıyor. nü örten tül elbise, klasik bir pantolon ve toBiraz buruk bir 20. yıl, neresinden bakarpuklu bir ayakkabı ile gülümserken, Türkçe sanız bakın. Zaten yıllardır kriz koşulların“Merhaba İstanbul” diyor. da ve kısıtlı bütçeyle yapılan festival, içinWhitney Houston’dan boşalan koltuğa den geçtiğimiz süreçle birlikte daha da zoçökmüş edasıyla oturuyor piyanosunun başıra girmişti. Zor şartlar altında gerçekleştiril na “Karma” için. meye çalışılan festivaAkıllı bir telefon markalin zayıf programı, içinsıyla özdeş isim olarak, reku Yarım saatlik bir rötar ‘Her den üç konserin çıkartıllamları ihmal etmiyor, New yer Taksim, her yer direniş’ mak mecburiyetinde kaYork’taki arkadaşıyla sohbet sloganlarıyla sonlanırken, lınmasıyla daha da zayıfederken. Sonrasında “You lamıştı. Don’t Know My Name”, ‘Streets of New York’un ilk Açılış ismi (ay“Tears Always Win”, “Lisnotalarıyla sahneye geliyor nı zamanda festivalin ten to Your Heart” peş peAlicia. Whitney Houston’dan headliner’ı) bu kez biraz şe geliyor. farklı. Önceki festivalTüm seksi hareketlerine boşalan koltuğa çökmüş lerin popçusundan, rakkarşın, cinsiyet engelini aşaedasıyla oturuyor piyanosunun rak seyircisiyle çısından başka. Bu gediyalog kubaşına ‘Karma’ için... ce Parkorman’da toplaran biri Alicia. Bunu desteknan kalabalığın başkalığı lercesine genç erkeklerle dolu da bunu doğruluyor. Alıbreakdance sahnesi var, ama şageldiğimiz caz festivali simalarını göremi dansçıları Kurtlar Vadisi’nden fırlamış giyoruz bu kez yanımızda. bi; New York’un ceket yakan abileri olmaCaz festivali izleyicisinin kulak zevlı bunlar… ki ve göz estetiğinden uzak bir sahnesi var Son derece kontrollü kesik kesik vokalAlicia’nın. Yüksek enerjili bir sahne şolere, Michael Jackson’ın uzağından gevu, çok ince düşünülmüş ve kusursuz uyguçen pasif dans hareketleri eşlik ediyor; “A lanmış bir sahne koreografisi. Ne de olsa 30 Woman’s Worth”, “When It’s All Over”, milyonun üzerindeki albüm satışıyla bir re“Limitedless”, “Unbreakable”, “Brand kortmen o, kalabalığını parmağının ucunNew Me” çalarken. da eğlendiren 14 Grammy ödüllü bir yıldız. New York siluetinin animasyonlu grafiAma gelgelelim, her şey tipik bir Amerikan ği önünde söylenen “Girl on Fire” konsetüketim kalıplarının kültürüyle sıvanmış eğ rin sonunu haber verirken, kuşağının prenselence… si son olarak izleyicisine “Empire State of Etkinliklerin haziran boyunca iptal edilMind”ı hediye ediyor. Karizması ve sanatmesinin ardından, uzunca süredir izlediğisal vizyonu ile kendini bugünün bir dolu pop miz ilk açık hava konseri bu. Yarım saatyıldızından kalın çizgilerle ayırıyor Alicia, lik ciddi bir rötar “Her yer Taksim, her yer caz festivalinin dinleyicisinden ayırdığı gidireniş” sloganlarıyla sonlanırken, “Streets bi... ([email protected]) Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU Alicia Keys konserinde Parkorman’dan ‘Her yer Taksim, her yer direniş’ sloganları yükseldi Ya bugün? Marco Tamburini n Festivalin bu geceki diğer konuğu, İngiltere cazının yeni yıldızı, piyanist ve söz yazarı Anthony Strong. Avusturya Başkonsolosluğu’nun, Avusturya Kültür Ofisi bahçesinde müzikseverler buluşacak Strong, blues, pop ve soul türlerinden izler taşıyan müziğini İstanbullularla paylaşacak. 2011’de çıkardığı “Delovely” adlı kısaçalar albümüyle İngiltere caz listelerinin bir numarasına yükselen Strong, 2013’te yayımlanan son albümü “Stepping Out”ta caz standartlarını ve kendi özgün bestelerini yorumladı. İngiliz cazının yeni yıldızı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle