14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR BİR SERGİ, BİR KİTAP, BİR DÜĞÜN, BİR KORKU... 17 Özenle düşman yaratılır... Mehmet Kaçmaz Geçen cumartesi Gezi’de Nuray Çokol ve Özgür Kaya’nın düğününü hayatta kaçıramazdım. Üstelik ayni gün daha sonra Yazarlar Forumu olacak... Akşamüstü saat beşte Gezi’deyim ve polis (yüzlerce değil, adeta binlerce) Gezi’yi kuşatmış bile. Yasak. Giriş yasak... Daha metronun ağzından başlıyor insanların yığılması... Gezi’yle ya da düğünle ilgili ilgisiz, herkes mağdur. Özenle düşman yaratılır sendromu işliyor... Basın kartımla kendime yol açıyorum... Polis duvarına çarptığımda yetkili bir muhatap arıyorum. Yaka paça dağılmış, gömlek pantolondan fırlamış, üniformasız, “sivil” biri öne çıkıyor. (Üniformaya alerjim var sanırdım, artık tersi geçerli) Basın kartımı tapu kadastroda evrak incelermiş gibi uzun süre inceliyor. Yetinmiyor, başka kimlik de istiyor. (Yakında basın kartlarına yandaş ve yandaş olmayan ibaresi konursa hiç şaşmam!) Neden sonra “Yasak ama geç bakalım” diyor... Gezi tümden boşaltılıncaya dek yaşadıklarım ders niteliğindeydi. Uzaklardan, ta sabahtan düğüne gelenler... Genç çifte armağanlar getirenler...Yiyecek içecek sağlayanlar... “Gezi dilinde” düzenlenmiş çiçekler, çelenkler... Dağıtılmak üzere getirilmiş birbirinden ilginç nikâh şekerleri... Sonrasını biliyorsunuz. Haberlerde oku ruhlarını da alev alev döküyor yeni kalıplara / ve ruhların dökümü madenin dökümünden bin kere zordur.” Gerçekten “ruhların dökümü”, çimentonun, betonun, madenin dökümünden milyon kez daha zor! İşte sergide kentin ruhunun katledilişini de görüyorsunuz. Özenle nasıl düşman yaratıldığını da... Sergiyi göremeyenler, aynı başlıkla İletişim Yayınları’ndan çıkan, hem fotoğrafları hem çeşitli yazarların yazılarını içeren kitapla yetinecek... Çocuklar için oryantalizm Kültür Servisi Sakıp Sabancı Müzesi’nde çocuklara yönelik oryantalizm atölyeleri düzenlenecek. “Oryantalizmin 1001 Yüzü” sergisiyle eşzamanlı düzenlenen etkinliklerde, “Doğudan Gelen Mimar”, “Afiş Koleksiyoncusunun Çantası”, “Oryantalist Ressamlar” ve “Doğu’da Bir Fotoğraf Atölyesi” adlı dört ayrı çalışma yapılacak. İlkinde çocuklar; Kahire, İstanbul, Bağdat’ı hayal ederek, Batılı şehirlere oryantalist görünüm katacak resimler yapacak. Bir diğerinde “Oryantalizmin 1001 Yüzü” sergisindeki afiş ve şehir görsellerini inceleyerek Doğu şehirlerini anlatan afişler tasarlayacaklar. Çocuklar; Amadeo Preziosi, Marius Bauer, Zonaro gibi oryantalist ressamların kısa yaşam öyküleriyle İstanbul’daki ilginç anılarını dinleyip eserlerini analiz ederek oryantalizmin sanat üzerindeki etkisinin öğrenirken fotoğraf atölyesinde ise kostümlerle fotoğraflar çekip oryantalizmi anlamaya çalışacaklar. Tüm etkinlikler 30 Temmuz’a kadar devam edecek. Pazar günü korkusu Yazıya, cumartesi sevinciyle başladım, pazar korkusuyla bitireceğim: Geçen pazar Pera Müzesi’ndeki eşsiz bir serginin, çağdaş sanatın yaşayan ustalarından Manolo Valdés sergisinin son günüydü. Veda niyetine yeniden gittim sergiye! Saat 5.45, müze kapanmak üzere. Sokağa çıkmamla: 200 kişilik bir grup. Safi erkek: Yaş: 1434 arası. Saçlar Nazi tıraşı. Semirmiş bedenler. Koşar adım direnişçilere karşı slogan atarak yürüyorlar: Benim burada yazmaya utanacağım sloganlar! Ara ara, “Biz Kasımpaşalıyız”, “Yaşa Tayyip Erdoğan.” Korktum. Çok korktum. Benim gibi müzeden çıkan herkes korktu. Yoldan gelen geçen de... Sığınacak delik aradık. Tebrikler Tayyip Erdoğan! Özenle düşman yaratmakta bir numarasınız! dunuz... Işıl Özgentürk ayrıntılı anlattı... Gezi boşaltıldı. Önce seyyar satıcılar kovalandı, sonra herkes... Taksim ablukaya alındı. TOMA’lar. Tazyikli su... Gaz... Esnaf direnişçilerden değil polisten yakınıyordu. Özenle düşman yaratılır... Sevgili Nuray Çokol ve Özgür Kaya, başınızda kırmızı ve beyaz baretleriniz, Gezi ruhuna uygun düğün giysileriniz ve sevincinizle harikaydınız! Ömür boyu aynı barikatta direnin. Bilin ki tüm yürekler sizin içi çarpıyordu. Bilin ki, nikâh şekeriniz yazı masamda durup bana enerji, güç ve umut aşılıyor... Milyonluk manzara Özenle düşman yaratılır gerçeğini yaşamak için Gezi’ye gitmeye gerek yok. Ne zamandır sözünü etmek iste diğim bir sergi ve bir kitap var. Sergi, Tophane’de Tütün Depo’da: NarPhotos kolektifinden; Serra Akcan, Eren Aytuğ, Mehmet Kaçmaz, Tolga Sezgin, Saner Şen ve Kerem Uzel’in çektiği fotoğraflardan oluşan Milyonluk Manzara sergisi... İstanbul ve çevresinde oluşan insanlık dışı durumları ortaya koyuyor: “Kentsel Dönüşüm” adı altında böğrümüze saplanan hançerleri; kentin katledilişini; insana çektirilen azabı, coğrafyatarihmekânzaman ve sınıfsal toplumsal dokunun çelişkileri... (Sergi ay sonuna dek sürüyor, kaçırmayın.) Nâzım Hikmet “Saman Sarısı”nda der ya: “Nova Huta’nın / orda köylerden gelen genç işçiler madenle birlikte / ALTIN PORTAKAL 50 YAŞINDA Bu kez gençler kazanacak Kültür Servisi Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle 4 11 Ekim 2013 tarihlerinde düzenlenecek 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi ilk filmlere verilen ödül yükseltildi. Gençleri teşvik etmek ve festivale katılımlarını artırmak amacıyla 55 bin TL’lik ödül bedeli bu yıl 100 TL olacak. En iyi film ödülünün sahibi ise Altın Portakal heykelciğiyle birlikte 350 bin TL kazanacak. 50. yılını kutlayan ve ülkemizin en önemli film festivallerinden biri olarak kabul edilen etkinliğin, ulusal uzun metraj, belgesel ve kısa film yarışmalarına başvurularsa 5 Ağustos’ta sona eriyor. Aday listesi şaşırttı Kültür Servisi Britanya’nın en önemli edebiyat ödüllerinden Man Booker’ın 13 romanlık aday listesi açıklandı. 50 bin sterlinlik ödülün bu yılki adaylarının hem birbirlerinden çok farklı nitelikler taşımalarının, hem de Colm Toibin alışılmış yazarların ötesindeki adlardan oluşmalarının edebiyat çevrelerini şaşırttığı belirtildi. İrlandalı yazar Colm Toibin, “The Testament of Mary” adlı yapıtıyla, Man Booker aday listesine üçüncü kez girdi. Jim Crace de “Harvest” adlı romanıyla 16 yıl sonra ikinci kez aday listesinde yer aldı. Seçici kurul başkanı Robert Macfarlane, Man Booker ödülü tarihinde aday listesine ilk kez bu denli farklı yapıtların girdiğini, gelenekselden deneysele kadar geniş bir yelpazedeki romanların uzunluklarının da 100 sayfa ile 1000 sayfa arasında değiştiğini söyledi. Richard House’un 1000 sayfalık “The Kills” adlı yapıtının bir politik serüven romanı olduğu belirtildi. 4 kitaptan oluşan romanın, internet ortamında erişilebilen bir filmi ve işitsel metninin de bulunduğu ancak Man Booker seçici kurulunun kitabın yalnızca basılı metnini değerlendirmeye alacağı öğrenildi. Man Booker Ödülü aday listesine ilk kez giren yazarlar arasında Zimbabwe doğumlu NoViolet Bulawayo, Eve Harris, Donal Ryan, Eleanor Catton, Jhumpa Lahiri, Alison MacLeod, Charlotte Mendelson, Tash Aw ve Ruth Ozeki de yer alıyor. Jim Crace MAN BOOKER ÖDÜLÜ ADAYLARI BELİRLENDİ KAZILARDA ELMA AĞACI RESMEDİLMİŞ MOZAİKLER BULUNDU Amasya elması 2 bin yıllık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Amasya merkeze bağlı Yavru köyünde, Hitit Üniversitesi Karadeniz Arkeolojisini Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Esra Keskin’in bilimsel sorumluluğunda başlatılan kurtarma kazısı ve sondaj çalışmalarında, erken Hıristiyanlık dönemine ait iki adet mozaikli taban döşemesi bulundu. Böylece Amasya elmasının günümüzden 2 bin yıl önce de bölgede simgesel bir değere sahip olduğu ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Amasya merkeze bağlı Yavru köyünde kaçak kazı yapıldığının bakanlığa ihbar edildiği dile getirildi. İhbarın ardından bakanlık yetkililerinin bölgede gerekli incelemelerde bulunduğuna yer verilen açıklamada, şöyle denildi: “Bölgeyi kontrol altına alan bakanlık, valilik ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü ile de koordineli çalışarak çok önemli bir arkeolojik buluntuyu ortaya çıkardı. İhbarın ardından Hitit Üniversitesi Karadeniz Arkeolojisini Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Esra Keskin’in bilimsel sorumluluğunda başlatılan kurtarma kazısı ve sondaj çalışmalarında erken Hıristiyanlık dönemine ait iki adet mozaikli taban döşemesi bulundu. Bulunan mozaiklerden birinde merkez madalyon içerisinde elma ağacının işlenmiş olması büyük bir ilgi uyandırdı. Böylece Amasya elmasının günümüzden 2 bin yıl önce de bölgede sembolik bir değere sahip olduğu ortaya çıktı. Mozaikler Amasya Müzesi’ne naklinin ardından ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.” Iron Maiden’da gaz protestosu Kültür Servisi İngiliz heavy metal devi Iron Maiden, bu gece İnönü Stadyumu’nda vereceği konsere hazırlanırken bir grup “çapulcu” da Gezi Direnişi’ni konser alanına taşımak için harekete geçti. Sosyal paylaşım siteleri Twitter ve Facebook’tan örgütlenen müzikseverler, konserde bulunacak tüm Iron Maiden dinleyicilerini, repertuvardaki 3. şarkı “The Prisoner”da yüzlerini toz maskeleriyle örtmeye çağırıyor. Polisin yoğun bibergazı kullanımını protesto etmek ve biber gazının zararlarına dikkat çekmek için bu eylemi gerçekleştireceklerini duyuran grup, neden “The Prisoner”ı seçtiklerini ise şarkının nakaratına dikkat çekerek açıklıyor: “Ben mahkum değilim, ben özgür bir insanım.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle