28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2013 CUMA 14 olduğu, nerede olduğu, kimlerin desteklediği meçhul bir yapı ve dünyaya ciddi korku sağladığına herkes gibi tabii ki ben de inanıyorum. Hakkımda yazı yazanlara cevap verdiğim halde hiçbirisi bu ve benzeri söylediklerimi duymak istemediklerinden hoşlarına gitmedi ve özür dileme nezaketinde dahi bulunmadılar.” Kavas, uzun uzun özgeçmişini anlatıp imam hatip okulu, ilahiyat fakültesi eğitimlerinden sonra ne denli imam ve müftü olmak istediğini, ancak kazandığı burs nedeniyle 7 yıl Fransa’da eğitim gördüğünü, orada doktora yaptığını ve kendisinin diplomat değil, Afrika uzmanı akademisyen olduğunu anlatıyor. İnternette hemen hemen her gün, “tveet”leri ile de öne çıkan BüyükelçiProfesör Kavas, 27 Şubat’ta Akşam gazetesinde Mahmut Gürer’in haberine yansıyan şu “tveet”lerinden söz etmiyor: “Ah Fransa. Altın, petrol, uranyum, elmas, çimento, verimli araziler. Fakir Malilerin, Bambara, Tuareg fark etmez boğazında kalır.” “2013 Fransa 100 yıl sonra ordusuyla bölgeye yine geldi. Önce medeniyet için şimdi terörist Müslümanları avlamak için.” “Terör ve İslam birbirine en uzak iki kelime, Fransa ip üstündeki cambaz gibi ‘İslamcı terörist’ sopasıyla dengede duruyor.” “Terör kelimesi bir kere Fransız icadı. Müslüman işi değil. Tırnak içinde yazdım. El Kaide terörden çok farklı.” Ayrıca 7 Mart’ta Cumhuriyet gazetesinde Bahadır Selim Dilek’in haberindeki şu satırlara da değinmiyor: “(…) Fransa’nın Mali operasyonunu ağır bir dille eleştirip El Kaide’nin terör örgütü olmadığını ima eden mesajlarını da sildikten (…) birkaç gün sonra ‘Fransa’da yedi yıl ömrüm geçti. Ekmeğini yedim, suyunu içtim. Son gelişmeleri bir akademisyen sıfatıyla yorumladım…’” Diplomaside kaş yapayım derken göz çıkartılmaz… Diplomat olmayıp göz çıkartıldığında ise Dışişleri Bakanlığı’nın gerçek diplomatları insana ister istemez tükürdüğünü yalatıyorlar! DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Muhalif lidere suikast Tunus’ta solcu milletvekili Muhammed Brahmi, karısı ve çocuklarının önünde kurşun yağmuruna tutuldu Dış Haberler Servisi Tunus’ta muhalif liderlerden Muhammed Brahmi evinin önünde uğradığı suikastla öldürüldü. Brahmi, başkent Tunus’ta Ailesinin gözleri dün sabah karısı ve çocukönünde öldürüldü. larının önünde kimliği belirsiz kişilerce kurşun yağmuruna tutuldu. Engelli kızıyla birlikte vakit geçirirken kısa mesafeden vurulan Brahmi’nin vücudunda 11 kurşun tespit edildi. Brahmi, solcu Halk Hareketi genel koordinatörü ve milletvekiliydi. Ülkenin önde gelen laik politikacılarından Çokri Belaid de 6 Şubat’ta yine evinin önünde vurularak öldürülmüş, olay ülkede siyasi krize yol açarak, Hamadi Cebali liderliğindeki hükümetin düşmesine neden olmuştu. Brahmi’nin Halk Hareketi, Belaid ile birlikte aynı ittifakın içinde yer alıyor. Başbakan’ın başdanışmanlarından Nureddin B’Hiri önceki gün yaptığı açıklamada, Belaid’in öldürülmesine karıştığına inanılan 6 kişinin kimliklerinin saptandığını duyurmuştu. Bakanlar kurulu toplantısının ardından konuşan B’Hiri, “Suikastın düzenleyici ve destekçilerini belirlediklerini” söyleyerek, ayrıntıların yakında içişleri bakanı Lütfi bin Ceddu tarafından kamuoyuyla paylaşılacağını bildirmişti. Kavas’tan İleti! Salı günü “Monşerleşen İmamlar” başlıklı yazımda Maliye Bakanlığı’nda yılların “hesap uzmanlığı” ve “maliye müfettişliği” kurumlarının kaldırılmasına değinmiştim. Sonrasında da Dışişleri Bakanlığı’nda “diplomasi” eğitimi görmeden yurtdışına atanan büyükelçilerin merkeze dönüşlerinde müsteşar, müsteşar yardımcısı ve genel müdür gibi görevlere atanacağına ilişkin “torbaçuval yasasından” söz etmiştim. Bu kapsama giren, ikisi ilahiyatçı, 11 büyükelçi arasında Çad’a atanan Ahmet Kavas’ın adına da şu satırlarda yer vermiştim: “Bir de şu diplomasi ustası Kavas’ın Çad’da Fransızların Mali’ye müdahalesinde ‘El Kaide terör örgütü değildir...’ diye ‘tveet’ attıktan sonra bakanlığın fırçasının ardından ‘Fransızların çok ekmeğini yediğim için...’ sözleri ile tükürdüğünü yaladığını da anımsayalım! Ben mi yanılıyorum! Bu ilahiyat profesörü Çad’a ‘büyükelçi’ mi, yoksa ‘kavas’ olarak mı gönderilmişti?” O yazımın tümünde 648, Kavas hakkında ise 48 sözcük kullanmışım. Ancak Kavas’tan gelen 1048 sözcüklük ileti şöyle başlıyor: “Cumhuriyet gazetesindeki köşenizde tarafımı da dahil eden bir yazı kaleme almışsınız. Asla yazmadığım ifadeyi medya mensuplarının duymak istediği tarza çevirip ‘böyle yazdı’ diyerek okuyucularını şahsımı tanımadan yanıltmaları kabul edilir gibi değil. İsmini zikrettiğiniz örgüte ‘terör örgütü değildir’ şeklinde saçma bir ifadeyi kullanmayacak kadar ne yazdığını bilen birisiyim. Müslümanların çoğunluk olarak yaşadıkları tüm ülkelerin bu tür terörden daha kötü yapılanmalar oralara ayak bastıkları anda nasıl kan gölüne dönüştürüldüğünü en iyi bilenlerdenim. Twitter’da cümlelerin kısalığı sebebiyle ‘bambaşka bir şey, çok farklı’ demekle ‘terör örgütü değildir’ demek aynı şey midir? Hâlâ ne Belaid suikastından radikal İslamcılar sorumlu tutulmuştu İçişleri bakanlığı, iktidardaki Ennahda Partisi’nin sert muhaliflerinden olan Belaid’in öldürülmesinden “radikal İslamcı bir hücre”yi sorumlu tutmuştu. Tunus’ta Ocak 2011’de eski Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali’nin devrilmesine yol açan devrimden beri radikal İslamcıların karıştığı şiddet olaylarında artış görülüyor. Geçen eylül ayında yaşanan ABD elçiliğine saldırı bunlar arasında. Sınıra mevziler kazılıyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet) PYD güçleri ile El Nusra Cephesi arasında çatışmaların 16 Temmuz’dan beri sürdüğü Suriye’nin Resulayn ilçesinin hemen karşısındaki Ceylanpınar ilçesinde, sınır hattına zırhlı araçların konuşlandırılması için yeni mevziler kazılmaya başlandı. İş makineleriyle sınır tellerinin bulunduğu alanda zırhlı araçların konuşlandırılacağı mevziler açılırken, zırhlı askeri araçlarla da güvenlik önlemi alındı. Resulayn’da ise dün birkaç el silah sesi dışında bir hareketlilik gözlenmezken, Ceylanpınar’da 16 Temmuz’da başına mermi isabet etmesi sonucu yaralanan 16 yaşındaki M.G. yaşamını yitirdi. G, dün Kürtçe ağıtlarla toprağa verildi. Baba Abdurrahman G, “Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Yetkililer bu duruma bir çare bulsun” dedi. Ceylanpınar’da 16 Temmuz’da 26 yaşındaki Ahmet Ertuğrul da Suriye’den seken bir kurşunla yaşamını yitirmişti. Son kırk yılın en çok can kaybı yaşanan kazası ülkeyi sarstı SAVUNMA İLİŞKİLERİ Gençleşen Hanedanlar! görmek nasip oldu. Erkek çocuğa George Aleksander Louis adı verildi. Tahta, dedesi Prens Charles (64) ve babası Prens Villiams’dan (30) sonra 3. sırada aday konumuna, “Cambridge Dükü Prens George” unvanıyla yükseldi. Paris’te bir trafik kazasında ölen anne Lady Diana ile eşi Prens Charles daha önce boşanmışlardı. Bebeğin, bir hostesin kızı olan annesi Kate Middleton (31) sanat tarihi eğitimi görmekle birlikte, İngiltere moda dünyasında sıkça adından söz edilen bir düşes. Günlerdir İngiltere’de cinsiyeti ve sonrasında adı konusunda iddialarla haberlerde başköşeye çıkan Prens George Aleksander Louis, ilk adını kraliçenin babası 6. George’dan alıyor. Göbek adı ise ilginç! Anne Kate bu adı önermiş. Kraliçenin göbek adı Aleksandra’dan geliyor olmalı! Bir başka varsayım ise kraliçenin, Korfu Adası doğumlu, Herald Tribune’den alınmıştır. Yunan hanedanı Belçika’da yaşandı. Belçika bağlantılı “Yunanistan ve Kralı 2. Albert sağlık Danimarka Prensi” unvanına nedeniyle tahtı, komando da sahip olan eşi Edinburg generali olan oğlu Prens Dükü Philip’ten (92) Philippe Leopold Louis esinlenerek ünlü “Büyük Marie’ye (53) devretti. İskender’e (Aleksander)” Askerlik ve siyasal bilgiler gönderme olduğu da eğitimi alan, savaş pilotu, söyleniyor. paraşütçü olan Belçika’nın Görüldüğü gibi hanedanlar 7. kralının soylu bir aileden değişiyor. Yeni kuşaklar gelen eşi Mathilde geliyor. Avrupa hanedanları d’Udekem d’Acoz’dan dört arasında Aleksander’lar, çocuğu var. Büyük İskender’in babası HHH Philip’ler, Vilhelm’ler, 61 yıldır tahtta oturan Mary’ler fazlaca değişmiyor. İngiltere Kraliçesi Elizabeth Ancak değişmeyen 2. Aleksandra Mary’ye (kısaca Elizabeth’in, tahtı bırakmaya 2. Elizabeth) (87) pazartesi pek niyeti olmadığı günü “torununun çocuğunu” görünüyor! Avrupa hanedanları sırayla devir teslim törenleriyle dünya basınında gündem oluşturuyor! Önce 30 Nisan’da Hollanda Kraliçesi Beatriks (75) kendi isteği ile tahtı oğlu Prens Villem Aleksander’a (46) törenle devretti. Tahtta 33 yıldır oturan Kraliçe Beatriks’in yerine geçen yeni Kral Villem, Arjantinli göçmen Maksima ile evli. Üç çocuklarının üçü de kız... Villem’e bir şey olursa, yerine yine bir kadın tahta çıkacak. Tören günü 10 yaşına basan büyük kızları Amalia “veliaht prenses” oldu. HHH Benzeri bir devir teslim töreni de pazar günü İspanya yasta Dış Haberler Servisi İspanya’da önceki gün meydana gelen tren kazasında 73’ü olay yerinde olmak üzere 78 kişi yaşamını yitirdi. Ülkede son kırk yıl içindeki en çok can kaybının yaşandığı kazada 140 kişi yaralandı. Kaza nedeniyle Galiçya eyaletinde yedi gün süreyle yas ilan edildi. Kaza, MadridO Ferrol kentleri arasında sefer yapan ve 240 yolcu taşıdığı belirtilen trenin Santiago Compostela istasyonu girişinin yakınlarında raydan çıkmasıyla meydana geldi. İlk sekiz vagonunun büyük hasar gördüğü belirtilen trenin 13 vagonu da devrildi. Saatte 80 kilometre hızla gitmesi gereken söz konusu yerde trenin hızının 190 kilometreye çıktığı ileri sürüldü. Galicia Özerk Yönetimi Başkanı Alberto Nunez Feijoo’nun verdiği bilgiye göre iç içe girmiş olan vagonlara acil yardım ekipleri hâlâ girebilmiş değil. Kazadan hafif yaralı olarak kurtulan bir makinistin, hemen kaza sonrasında sıkıştığı yerden uzun süre çıkamadığı aynı makinistin daha sonra kazanın şokuyla telsizden “Umarım ölü yoktur, eğer varsa kahrolurum” dediği ifade edildi. Kazaya teknik bir sorunun yol Mısır’a ABD ile eşzamanlı yaptırım BARKIN ŞIK Hız ve sürücü hatası bayramına giden yolcuların da bulunduğu trenin bütün vagonları raydan çıktı. Yaralılara ilk müdahale olay yerinde yapılırken, kurban yakınları kaza yerine koştu. (Fotoğraflar: AP/AFP) El Camino de Santiago dini açmadığını belirten yetkililer, aşırı hız ve sürücü hatasının kazaya sebep olduğunu belirtti. BBC’ye açıklama yapan bir İspanyol gazeteci, yetkililerin trenin normalden çok daha fazla hız yaptığını doğruladıklarını ileri sürdü. İspanyol gazetesi El Pais de makinistlerden birinin trenin 180 km. hızla gittiğini kabul ettiğini kaydetti Ulusal Demiryolları Ağı (Renfe) firmasının başkanı, trenin önceki sabah revizyondan geçtiğini ve güvenlik sistemlerinde hiçbir sorun olmadığını açıkladı. Ülkede 1992 yılından bu yana hizmet veren hızlı trenlerde ilk defa gerçekleşen ölümcül kazadaki trenin “Alvia” modeli olduğu ve hızlı trene dönüştürülebildiği kaydedildi. Trenin saatte en fazla 250 kilometre hız yapabilen, ikinci kategorideki en hızlı tren olduğu da vurgulandı. Başbakan Mariano Rajoy gelişmeleri izlemek için kaza yerine giderken İspanya Kralı Juan Carlos ve Veliaht Prens Felipe de kaza nedeniyle tüm resmi görüşmelerini iptal etti. Santiago Compostela Belediyesi, kentte bugün yapılacak olan dini törenin kaza nedeniyle ertelendiğini duyurdu. Barselona’da düzenlenen Dünya Yüzme Şampiyonası’nda da dünkü yarışmalar öncesi kaza kurbanları anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. ‘WikiLeaks Partisi’ seçimlere katılacak Dış Haberler Servisi WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange , ülkesi Avustralya’da kendi partisini kuruyor. Assange, partisinin Avustralya’da bu yıl yapılacak seçimlerde Victoria eyaletinden aday olacağını, toplam 3 eyalette senato için 7 aday göstereceklerini açıkladı. Haziran 2012’den beri, sığındığı Londra’daki Ekvador büyükelçiliğinde bulunan Assange, “WikiLeaks Partisi”nin ilkelerini anlattı. ABD Kongresi’nden telefon dinlemeye az farkla onay Dış Haberler Servisi ABD Temsilciler Meclisi, Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) yüz milyonlarca Amerikalının telefon kayıtlarının gizlice toplanması programına son verilmesine yönelik girişimi az farkla reddetti. 2014 yılı savunma harcamasıyla ilgili tasarıda, Cumhuriyetçi Justin Amash tarafından, izleme programına sınırlamalar getirilmesi yönünde bir değişiklik önergesi sunulmuştu. ANKARA Mısır’da meydana gelen askeri darbeye tepki göstermesine karşın bu ülkeye yönelik yaptırım uygulamayan Türkiye, ilk adımı attı. ABD Başkanı Barack Obama’nın dört F16 savaş uçağının Mısır’a satılmasını askıya alması ile eşzamanlı olarak Türkiye de bu ülke ile savunma sanayi alanındaki ilişkilerini dondurdu. Türkiye, Mısır’a 250 milyon dolar savunma kredisi açmıştı. Ayrıca, Mısır’a insansız hava aracı ANKA’nın satışı için görüşmeler yürütülüyordu. Şimdi bu kredi ve satış görüşmeleri de askıya alındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Güvenlik ve Savunma Fuarı (IDEF 2013) için Türkiye’ye gelen Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi’yi kabulü sırasında 250 milyon dolarlık savunma kredisi vermişti. Bu kredi Eximbank üzerinden açılmıştı. TAI tarafından satılacak 10 adet milli insansız hava aracı ANKA için yapılan görüşmeler de Mısır’da darbe gerçekleşmesine karşın kesintiye uğramamış ve görüşmelerde sona yaklaşılmıştı. İki gün önce harekete geçen Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Mısır ile savunma sanayisi alanındaki ilişkileri “dondurma” kararı aldı. F16 satışını askıya alan ABD, 1.3 milyar dolarlık askeri yardım konusunda bir değişiklik olmayacağını bildirdi. ABD ve Mısır arasında her yıl gerçekleştirilen “Parlak Yıldız” tatbikatı da iptal edilmedi. Erdoğan ile Mısır’daki “darbeyi” gerçekleştiren Sisi’nin 9 Mayıs’taki görüşmesi öncesinde Türkiye, Mısır’a ayrıca ihracat için 1 milyar dolarlık Hazine, 1 milyar dolarlık da Eximbank kredisi açmıştı. Bu kredinin 1 milyar doları 17 Mayıs’ta serbest bırakıldı. 2 milyar daha var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle