Katalog

2 TEMMUZ 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR TYS’DEN SİVAS KATLİAMININ 20. YILI İÇİN AÇIKLAMA 19 Mazlum Çimen, 20 yıl önce Sivas’ta öldürülen babası AleviBektaşi halk ozanı Nesimi Çimen’i anlattı METİN ALTIOK’UN KIZI ZEYNEP ALTIOK AKATLI ‘O AN’I ANLATTI ‘Sivas’ı unutmadık’ Kültür Servisi Türkiye Yazarlar Sendikası, Sivas katliamının 20. yılı dolayısıyla bir açıklama yaptı. Katliamın yıldönümünde, katledilenleri anmak için Sivas’ta olacaklarını duyuran TYS, geçen 20 yılı “adaletsiz” olarak nitelendirerek o günden bugüne neler yaşandığını anımsattı. “Davanın zamanaşımından düştüğü, Alevi yurttaşların kapılarının gamalı haçlarla boyandığı, 40 bin Aleviyi kılıçtan geçiren Yavuz Sultan Selim’in adının 3. köprüye verildiği” belirtilen açıklamada, Roboski ve Reyhanlı’da yaşananlara da değinildi. Reyhanlı saldırısında öldürülenler için Başbakan’ın “52 Sünni yurttaşımız hayatını kaybetmiştir” sözüne atıfta bulunarak “Ölüleri bile AleviSünni diye ayıran bir iktidarın adaletinden söz edilebilir mi” diye soran TYS, “bu baskı koşullarında, yaratma ve düşünme özgürlüklerini geri istediklerini” kaydetti. Yirmi yıl önce Sivas’ta hayatını kaybedenlerin de aynı isteği taşıdığı vurgulanan açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Onların düşleri yarım kalmadı. Yazarak, düşünerek, direnerek kuracağımız özgürlükçü, eşit, adaletli bir ülke onların da sonsuz düşleridir. Bu düşler, o kanlı yangını unutmayın diyor bize. Sivas’ı unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.” u Mazlum Çimen, “Nesimi Çimen bugün yaşasaydı Gezi Parkı’nda curasıyla ‘Barış Güvercini’ni söylerdi” diyor. Nesimi ünlü curasından söz açıldığında ise “Cura Nesimi’dir, Nesimi de cura” diyor; “Cura, Nesimi’nin vatanıdır.” CEREN ÇIPLAK ‘90 Kuşağı’yla iyi anlaşırdı’ anons yapılıyordu. İlk belirlenen isimler TV ekranından geçmeye başladı. Sıralamaya baktığımda 4. isim babamdı. Daha beter şunu gördüm: Listedeki çoğu kişiyi tanıyordum, bu daha da vahim bir şey. Peş peşe verilen isimleri gördükçe babamı unutmaya başladım... O gün sabah olmadı...” Nesimi Çimen’in dillere destan curasına gelince, “Curanın icrası Nesimi’den sonra durmuştur” diyor Mazlum Çimen. “Cura Nesimi’dir, Nesimi de cura. Cura, Nesimi’nin vatanıdır; doğumu, ölümü, sevdası, aşkıdır... Babamla ben curayla çalıp söylerdik. Bizim çaldığımız tınıyı hâlâ çarüldüğünü öğrendiğinlabilen yok. Bizim de neler hissettiğinaramızdaki uyumden söz açıldığında, “O lu çalma histen kaygün hissettiğimle bunaklıydı.” gün hissettiğim arasınMazlum Çimen, da çok büyük bir uçusohbeti, babasına yazrum yok” diyor. “Bidığı “Gittin Gideraz dinginleşme var. li” parçasını hatırlaİçimize düşen o hicratarak bitiriyor: “Öyle Mazlum Çimen nın dinginleşmesi var. ağırım ki kendime TV’de ‘Sivas’ta çıkan / Sen benden gittin olaylarda Madımak Oteli ateşe ve gideli / Terim küs olmuş tenime rildi. Ölü ve yaralı var’ diyerek / Sen benden gittin gideli.” Nesimi Çimen ROGER WATERS 4 AĞUSTOS’TA İSTANBUL’DA Özgürlük için... Pink Floyd’un kurucusu Roger Waters 4 Ağustos’ta İTÜ Stadyumu’daki İstanbul konseri için hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Albümleriyle aynı adı taşıyan “The Wall” adlı konser turnesi için Berlin duvarını temsil eden 110 metrelik bir duvar yapıldı. Daha önceki konserlerinde de yıkılan duvar temsili olarak özgürlük için 199. kez yıkılacak. Özel efektlerle donatılmış duvarın gölgesinde ise “Another Brick in The Wall” parçasını sürpriz bir ekip Roger Waters ile seslendirecek. Temmuz ayında Belçika’dan başlayarak tekrar yollara çıkacak olan “The Wall” turnesi 25 ülke gezecek. Konser biletleri Biletix ve BKM gişesinden alınabilir. “Nedir AleviSünni / Nedir Yahudi / Nedir bu gâvurMüslüman / Nedir Bedevi / Her doğuş masumdur, bura bir insan evi / Herkesi kardeş görüp gülmeliyim yine.” 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yakılanlardan AleviBektaşi halk ozanı Nesimi Çimen’e ait bu sözler. Sivas katliamı sonrası doğan bugünkü 90 kuşağı özgürlük için, Nesimi Çimen’in söz ettiği “insan evi” için Gezi Parkı direnişindeler... Bu nedenle, Mazlum Çimen de Sivas katliamın 20. yılında, 90 kuşağı için babası Nesimi Çimen’i anlattı. “Nesimi Çimen bugün yaşasaydı Gezi Parkı’nda curasıyla ‘Barış Güvercini’ni söylerdi” diyerek söze başlayan Mazlum Çimen 90 kuşağıyla Nesimi Çimen’i şöyle benzetiyor: “Nesimi, arkadaş gibi bir babadır. Benim yaşamımdaki en iyi dostumdu. Nesimi 90 kuşağıyla çok iyi anlaşırdı; çünkü bugün 90 kuşağı bir anda alana çıkıp ortalığı tersyüz etti. Nesimi’yle 90 kuşağı bu anlamda bağdaşıyor; çünkü o da böyle tersyüz eden bir adamdı. Nesimi kalaycılıktan gelen, 45 yaşından sonra ilkokul diploması alan bir ozandır. Kalaycılıktan gelen bir ozanın oğlu bale okuyor, torunu piyanist oluyor, devrimci bir değişim bu.” Biz, Nesimi’yi Alevi dedesi olarak biliyoruz, ama Mazlum Çimen babasının hiçbir zaman dedelik yapmadığını söylüyor: “Bizim ailemizde dedelik babamda takıldı. Nesimi, babadan oğula geçen dedeliği kurumsallaşma olarak görüyordu. Sevgi ve saygının hazır değil, insanın kendi ürettiğiyle olmasını savunurdu.” 2 Temmuz’da babasının öldü ‘Dipsiz kara kuyuyu gördüm’ 2 Temmuz 1993 günü babamın Sivas’a gittiğini bilmiyordum. Babam Güneydoğu’da öğretmenlik yaptığı yıllar boyunca hasretini çektiği, benim de doğup büyüdüğüm Ankara’da, bense artık İstanbul’da yaşıyordum. Bir iki günlüğüne gittiği kültür şenliğini bana haber verme gereğini bile duymamış, o kadar doğal. Katıldığı sayısız festival, şenlik, panelden biri daha... Öyle olmadı! Yobaz bir güruhun saldırısını akşam saatlerinde isimler haberlere düşmeye başladığında öğrendim. Büyük bir karanlığa düştüm. Dipsiz kör bir karanBİLİNM EY EN NESİM İ ÇİM EN lık. Hiç haber alamadan saatlerce bulabildiğiniz numaraları aramak. İz sürmek. Zifiri karanlık ve ilk kez girdiğiniz bir odada duvarları yoklayarak yön bulmaya çalışmak. Babamı bulduk, sevinemedik bile, büyük kötülük canlarımızı, çocuklarımızı almıştı. Babamın bilinci kapalıydı. 1 hafta her gün, her saat başı arandım. 4 Tez canlı, güler yüzlü, dostluk ilişkileri sıcak, hazırcevaptı. “Yaşıyor mu?” sorusunu haber atla4 En sevdiği yemek salataydı. Onun yaptığı salataya, dostları “Nesimi mamak için bana yöneltmeyi uygun busalatası” adını vermişti. Meşhur olan bu salatanın acayip bir lezzeti vardı. lan basın mensupları çok değil 1 yıl sonSac ekmeği açardı, turşu yapardı. İyi bir aşçıydı. 4 Babam ve annem rakıyı çay bardağında, sek içerdi. Her kadehte el göğ ra birer birer yok oldular. 20 yıldır sadece her 1 Temmuz günü telefonum sayıse gider, birbirlerini öper, niyaz ederlerdi. sız kez çalar. 4 Nesimi, başka bir yerde kalmazdı. Sabah 5 de olsa eve gelirdi. Tarifi dahi imkânsız bir kötülüğün ar4 Babamın güne başlamasından nefret ederdik çünkü güne cura çalarak dından sadece bir gün akla gelip hissetbaşlardı. tiklerimi anlatmaya, ses duyurmaya ça4 Hep şalvar giyerdi. lışırım. 4 Karpuzu aşırı severdi, taneyle almaz, at arabasıyla satılan karpuzların Sürdürülebilir karanlık nasıl tarif edihepsini alırdı. lebilir ki? Ben de beceremem. Ama de4 Babam aşka tapardı. Aşkı olmayanın dini imanı olmaz, yaşamı algılanerim. 20 yıldır elbet çok mutlu günlemanız için aşkı algılamanız lazım derdi. rim oldu. Bu mutlu günlerin dahi hesa4 Biri içeri girdiği zaman, çocuk, genç, yaşlı fark etmez ayağa kalkardı. bını sormaya cüret edenlerle de karşılaştım. Ensemden kötülüğün soğuk nefesi, kalbimden o karanlık hiç eksik olmadı. BEHÇET AYSAN’IN KIZI EREN AYSAN ‘O AN’I ANLATTI ‘Aşkı olmayanın dini imanı olmaz’ ‘Sessizlik deldi geçti bedenimi’ Akşam teyzemlerdeyiz. Televizyonda “Sivas’ta olaylar” başlığı. Önce “22 yaralı var” denildi. Babamın hemen geleceğini düşündüm. Saat on, haberlerinden sonra altyazılar geçmeye başladı. Otel yandı bitti, kül oldu, işte şu kadar ölü... Ne yapacağımızı bilmez bir haldeydik. Önce bir bahçeye gittik annemle. Çok gördüğüm, babamla annemin hep götürdüğü, adı çiçek ismi olan bir yere. Boşuna geliyordu bana yaşadıklarımız. Babam ölmezdi ki... Peki, niye tanıdığım yüzlerde hep gözyaşı vardı? Sonra babamın muayenehanesine vardık. Ve gece 24.00 haberlerinde dönemin İçişleri Bakanı Gazioğlu’nun açıklaması... “Ölenlerden ilk 8 kişinin kimlik tespiti yapıldı, isimlerini sayayım.” Babam dördüncü isim. Sessizlik deldi geçti bedenimi, hiçbir kıpırtı hatırlamıyorum. Spiker, “Sayın Bakanım, ölenler arasında Behçet Aysan gibi yazarlarımız, sanatçılarımız var mı?” diye soruyor, bakan birkaç dakikalık susuştan sonra “Evet” yanıtını veriyor. Ben daha çok korkuyorum. Sonra adımdan bir fazlasını hatırlamıyorum, annem beni eve götürmüş olmalı. Sabaha kadar mavi odamda bekledim, babamı. Gelecek ve ben afacan bir mutlulukla koşacağım yanına. Hem niye ölsün ki! Yok, bunlar yalan. Gün ışımaya başladığında aklıma, çeşmi bülbül geldi. Nasıl da büyük bir yanılsama içine düştüğüm, alırken kendimi bir aynada kocaman gördüğüm çeşmi bülbül. Oysa deneyimmiş bizi olgunlaştıran. Gazetelerdeki “deneyimli overlokçu, ya da ütücü aranıyor” ilanlarının bile sırrı bir tek kelimede bütünleşiyormuş. n Kültür Servisi Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Taksim Gezi Parkı Direnişi süreciyle ilgili olarak hükümete seslenerek “İfade haklarına saygı bekliyoruz” konulu basın açıklamasına birliğin üyelerinden tepki geldi. Aralarında Çağrı Yayınları, Dergâh Yayınları, Fazilet Neşriyat, Işık Yayınları’nın da bulunduğu 21 yayınevi bildiriyi onaylamadı. Yayıncılar bildiriyi onaylamadı VEFAT Dostumuz, arkadaşımız, kardeşimiz Murat Nazım Güler’i kaybettik. Acımız büyük... Cenazesi 02.07.2013 Salı (bugün) Üsküdar Şakirin Camii’nde öğle namazını müteakip kaldırılacaktır. Dostları ve Yakınları