14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2013 CUMA 4 HABERLER Rehine Balbay’a Açık Mektup Sevgili Kardeşim Balbay, Bir ay kadar önce, Güray Öz ile Silivri’de ziyaretine geldiğimde, moral depoladım. Daha ilk içeri alındığında, bu işin uzun süreli olacağını tahmin etmiş, ama herkese şunu söylemiştim: Balbay maratoncudur merak etmeyin ona bir şey olmaz! İlhan Abi’nin de direncinin sağlam olduğundan emindim. Öyle de oldu. Ama onun “enfraktlı” yüreği dayanamadı. Hapishanede zaman boldur sanılır. Konuşmalarımızdan anladığıma göre, senin hapishanede can sıkıntısına vaktin yok. Okuyorsun, yazıyorsun, spor yapıyorsun, olanları büyük dikkatle izliyorsun, yeni kitap projelerinin peşinde koşuyorsun. Silivri’den döndüğümde, nasıl olduğunu soran Mine’ye “İyi iyi, yalnız çocuk bütün tasarladıklarını gerçekleştirmeye nasıl vakit bulacak şaşıyorum” yanıtını verdim. Sen ve arkadaşların sessiz, vakur, böbürlenmeyen davranışınızla, bize de onur veriyor ve bir dönemin utancını hafifletiyorsunuz. Hepiniz sağ olun var olun! HHH Zaman zaman yabancı ülkelerden gelen meslektaşların seni sorduklarında, moralli olduğunu söylemekte zorlanmıyorum da, neden içeride olduğunu izah edemiyorum. Hakkında kesinleşmiş bir hüküm yok, yine de neredeyse dört buçuk yıldır içeridesin. Resmi açıklamalarda tutuklu olduğun söyleniyor. Dört buçuk yıl tutukluluk mu olurmuş? Gerçi yasa maddesi var. Ama kamu vicdanında yankı bulmayan yasa maddesinin ne hükmü olabilir ki? Kanunun maddesine uyuyor görüntüsü bile durumu izaha yetmez, kamunun vicdanı yaralanıyorsa eğer yine de, burada hukuktan çok zulümden söz etmek mümkündür. Eğer, tutukluluk bahanesiyle dört buçuk yıldır içeride tutulmandan çok memnun olan, böylece intikam aldığını düşünenler varsa bile, bunu açıkça söylemiyorlar. Baksana iktidarın milletvekilleri, bakanları bile bu uzun tutukluluk halini savunamıyor, buna karşı çıkana hak veriyorlar. Hak veriyorlar, ama ellerinde olduğu halde hiçbir şey de yapmıyorlar. Ve devam edip gidiyor tutsaklık... HHH İtirazım yalnızca tutukluluğun süresiyle ilgili değil, kendisine de karşıyım. Çünkü bir tedbir olan tutukluluğun belirli koşulları var. Senin kaçman, delilleri karartman, diğer sanık ve tanıklara baskı uygulaman da mümkün olmadığına göre, tutukluluğun koşulları da gerçekleşmiş olmuyor. Bu durumda, tutukluluğunun hukuki bir gerekçesi kalmıyor. Tutukluluk kararına yarım yamalak yazılanlar da, gerekçe değil, olsa olsa geçersiz bahaneler oluyor. Kısacası Balbay, senin de, senin durumunda olan diğer arkadaşların da, statülerini ve bunun hukuki gerekçelerini anlatmakta zorlanıyorum. Neyse ki, şu son günlerde bu konudaki güçlüğü aştım, Sayın Mehmet Ali Şahin’in, anayasa değişikliklerini geçirmeyi kabul ederse muhalefet; tutuklu milletvekillerinin serbest kalmaları konusunun da çözüme bağlanabileceğini söylemesi üzerine aydım. Sayın Şahin’in açıklamasından anlaşıldığına göre iktidar şunu söylüyor: Anayasa değişikliklerini geçirin! Salıverelim, tutuklu milletvekillerini! O zaman anladım ki, senin statün rehinelik. Tabii ki, rehinelik diye hukuki bir statü yok. Bir ülkede düzenin yaptırımlarının hukuki dayanağı yoksa, orada zulüm vardır. Yani sizler zulmün rehinelerisiniz. Allah kimseyi zulmün elinde rehine kılmasın! Paket ‘baraja’ takıldı AYŞE SAYIN Hükümet, BDP’ye ‘hazine yardımı’ için yeşil ışık yaktı. Seçim barajı konusunda ise formül aranıyor ANKARA Çözüm sürecine ilişkin İmralı’ya “demokratikleşme” paketi götürmeyi planlayan BDP, hükümet kanadından yapılacak düzenlemelerin “ana başlıklarını” öğrenmesine karşın “çalışmalar tamamlanmadı” yanıtı aldı. İmralı ziyareti öncesinde hükümet kanadından, BDP’ye Abdullah Öcalan’ın da “temel talepleri” arasında yer alan “hazine yardımı” konusunda yeşil ışık yakılırken, seçim barajının düşürülmesine dönük çalışmanın sürdüğü bildirilmekle yetinildi. BDP grup başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, “çözüm süreci”ne ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan ve sonrasında bakanlarla yapılan “zirve” toplantılarının ardından AKP grup yöneticileri ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le görüştü. BDP’lilerce, PKK’lilerin yüzde 60’ının çekildiği ve sürecin kısa sürede tamamlanacağının belirtilmesine karşın hükümet kanadının, “çekilme”nin tamamlanmasına kadar yeni paket hazırlıklarının tamamlanacağını belirtmekle yetindiği öğrenildi. Hükümetin “so mut” paket sunmamakla birlikte BDP’nin de yararlanacağı “hazine yardımı” düzenlemesinin pakette yer alacağı mesajı verdiği öğrenildi. Siyasi Partiler Yasası’nda 2005 yılında yapılan değişiklikle siyasi partilere yardım koşulu yüzde 10 ülke barajını aşma veya ülke genelinde yüzde 7 oy alma kriterine bağlanmıştı. Hükümetin, hazine yardımı konusunda tümüyle 2005 yılı öncesi sisteme dönülmese de en azından Meclis’te “grubu” bulunan siyasi partilere hazine yardımının önünü açacak bir düzenleme yapabileceği belirtiliyor. Seçim barajının düşürülmesi konusunda “gönülsüz” olmakla birlikte hükümet kanadından sadece “çalışma yapıldığı” bilgisi iletildi. Hükümetin yüzde 10 barajının aşağı çekilmesi ile özellikle bölgedeki oylarını BDP’ye kaptıracağı endişesi nedeniyle de barajı yüzde 7 veya daha üzerinde bir noktada tutmak istediği, barajın aşağı çekilmesi ile oluşabilecek oy kaybını da karşılayacak bir “seçim sistemi” üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Kulislerde AKP’nin başta “daraltılmış seçim bölgesi sistemi” olmak üzere birkaç seçenek üzerinde çalıştığına işaret ediliyor. ‘SÜREÇ KARŞITLARI GÜÇLENİR’ BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken hükümetin düzenlemesinin içeriğiyle ilgili tam olarak bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Baluken, pakette yer alacak düzenlemelerin sadece çözüm süreciyle bağlantılı düşünülmemesi gerektiğini ifade etti. Söz konusu düzenlemelere zaten ülkenin ihtiyacı olduğunu kaydeden Baluken “Paketin gecikmesi süreç karşıtı olanların elini güçlendireceğini” söyledi. Aralarında DTK ve BDP eşbaşkanlarının da bulunduğu bir grup milletvekili ise “çözüm süreçleri” deneyimini yerinde incelemek için İrlanda’ya gitti. İngiltere merkezli Demokratik Gelişim Entsitüsü’nün davetlisi olarak İrlanda ve İngiltere’de temaslarda bulunacağı belirtilen heyette DTK eşbaşkanları Aysel Tuğluk, Ahmet Türk, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak da var. İrlanda modeline çalışılıyor İdris Baluken ‘Başka bir ihtimal yok’ CHP’de seçim hazırlığı İğneli Fırça EMİNE KAPLAN CHP’nin ‘Dört partinin uzlaştığı maddeler dışında öneri getirilmemesi’ talebine AKP’den yanıt ZAFER TEMOÇİN 33 İLİN ADAYI BELİRLENİYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP yönetimi, daha önce aldığı karar doğrultusunda 33 ilde belediye başkan adaylarını belirleme yöntemi konusunda örgütün görüşünü almak için parti genel merkezinde 3 günlük toplantı yapıyor. CHP Parti Meclisi’nde alınan karar doğrultusunda 33 ilde aday belirleme yöntemlerini belirlemek MYK üyelerinden 5 kişilik komisyon oluşturulmuştu. CHP genel başkan yardımcıları Adnan Keskin, Gökhan Günaydın, Umut Oran, Bülent Tezcan ve genel sekreter Bihlun Tamaylıgil’den oluşan komisyon, örgüte sorulacak illerin başkanlarını dün Ankara’da topladı. 3 gün sürecek toplantılarda, ilçe başkanlarından da aldıkları görüşler doğrultusunda il başkanlarının, belediye başkanlıkları için gösterilecek adaylar konusunda görüşleri alınıyor. Partide kurulan komisyonun yaptığı toplantılara il başkanlarının yanı sıra, o ilin denetmenleri, PM üyeleri ile isteyen milletvekilleri de katılıyor. CHP’de aday belirleme yönteminin masaya yatırılacağı iller şöyle: Erzurum, Elazığ, Iğdır, Kars, Hakkâri, Şırnak, Bitlis, Ağrı, Muş, Bingöl, Van, Şanlıurfa, Siirt, Mardin, Batman, Diyarbakır, Osmaniye, Kilis, Aksaray, Kırşehir, Karaman, Nevşehir, Karabük, Kastamonu, Rize, Bayburt, Gümüşhane, Düzce, Bilecik, Kütahya, Çankırı, Yozgat ve Çanakkale. [email protected] ANKARA AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, CHP’nin 48 madde için “uzlaşılan maddeler dışında öneri getirilmeyeceği” güvencesi istemesiyle ilgili olarak “güvence paketin kendisi’ mesajını verdi. Şentop, “4 partinin uzlaştığı maddeleri getirelim diyoruz, başka bir ihtimal olamaz ki, yoksa Meclis’ten nasıl geçecek? Biz bunu 367’nin üzerinde çoğunlukla geçirmek istiyoruz” dedi. Şentop, CHP’nin güvence arayışını “ipe un sermek” olarak nitelendirirken paketin en geç ekime kadar Meclis gündemine getirilmesi gerektiğini söyledi. AKP’nin içinde tutuklu vekil sorununu çözecek maddenin de yer aldığı anayasada uzlaşılan 48 maddenin TBMM’den öncelikli olarak geçirilmesi önerisiyle ilgili tartışmalar sürüyor. CHP’nin 48 madde dışında iktidar partisinden herhangi bir öneri getirilmeyeceği yönündeki güvence beklentisine AKP’den yanıt geldi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, nasıl bir güvence istediğini CHP’nin açıklaması gerektiğini belirterek “Biz 4 partinin de üzerinde uzlaştığı 48 maddeyi Meclis’ten geçirelim diyoruz. Bunu açıkça söyledik, uzlaşılan maddeleri getirelim diyoruz. Başka bir ihtimal olamaz ki. Yoksa Meclis’ten nasıl geçecek. AKP’nin sayısı belli. Biz bunu Meclis’ten 367’nin üzerinde çoğunlukla geçirmek istiyoruz. Aksi takdirde Meclis’ten geçmez, olmayacak bir ihtimal” dedi. CHP’nin güvence arayışını “ipe un sermek” olarak nitelendiren Şentop, tutuklu vekilleri ilgilendiren anayasanın temel hak ve özgürlüklerin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı kullanılamayacağını düzenleyen 14. maddesi ve milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen 83. maddesiyle ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı: “48 madde gelirse, hangi maddeler anayasada kalacak, hangileri çıkacak ayrı bir çalışma konusu. 83. madde üzerinde mutabakat yok, bazı itirazlar var. Yapılacak çalışmalar sonucunda bu da uzlaşılan maddeler arasına girebilir. Biz 14. maddenin anayasadan çıkarılmasını istiyoruz. Uzlaşılan maddeler geldiğinde 14 çıkacak mı kalacak mı, diğer partilerin tutumu burada önemli. Eğer itiraz etmezler ve 48 madde geçerse, 14. madde de kalkar. 14. madde kalkarsa tutuklu vekiller çıkar, farklı siyasi partilerin tutuklu milletvekilleri de bu kapsama girer gibi düşünenler var. CHP ve MHP derse ki 14. madde kalsın, o zaman işin seyri değişir.” Şentop, tutuklu vekillerin durumunun anayasayla gündeme getirilmesinin “rüşvet” olarak değerlendirilmesiyle ilgili olarak da “Rüşvet teklifi değil. Kalkıp tutuklu vekillerin serbest bırakılması lazım, bu anayasayı görüşmemiz için diyorlar. Bunun için ayrıca şart koymamıza gerek yok, zaten teklifin içinde var. Bu açıdan da ayrıca bir teklif yok. İlkeli davranırlarsa sorun yok” dedi. ‘367’yi aşalım’ Annesini yitiren tutuklu eski DEP milletvekili Dicle cenaze törenine katılmadı ‘Kelepçeyle uğurlamam’ MAHMUT ORAL ‘İpe un sermek’ Çankaya’da üçlü zirve ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaz dönemi çalışmalarını İstanbul’da sürdüren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara’ya döner dönmez devletin zirvesini Köşk’te kabul etti. Gül, devlet günü çerçevesinde dün ilk olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i kabul etti. Görüşmenin ana gündem maddesini yeni anayasa konusu oluşturdu. Çiçek’in ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kabul eden Gül, ardından Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile üçlü bir görüşme yaptı. Bu görüşmede de çözüm sürecinde gelinen aşama, Türkiye’nin Suriye sınırındaki gelişmeler ve 1 Ağustos’ta başlayacak Yüksek Askeri Şura gündemi ele alındı. Gül, akşam da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı 93. kuruluş yıldönümü ve sancak devir teslim törenine katıldı. DİYARBAKIR KCK davasından tutuklu bulunan eski DEP milletvekili Hatip Dicle’nin annesi Mübeccel Dicle, yaşamını yitirdi. Hatip Dicle, “4 yıldır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyorum. Elimde kelepçeler ve jandarmanın kontrolünde orada bulunmak istemiyorum” diyerek cenazeye katılmadı. KCK ana davasından tutuklu bulunan ve 2011 genel seçimlerinde bağımsız milletvekili seçilmesine karşın vekilliği düşürülen eski DEP milletvekili Hatip Dicle’nin annesi Mübeccel Dicle, kanser tedavisi gördüğü Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dün vefat etti. Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunan Hatip Dicle’nin cenaze törenine katılması için avukatları Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne izin dilekçesi vermek için hazırlık yaptı. Ancak Dicle, annesinin cenazesine kelepçe ile katılmak istemediğini belirterek başvuru yapılmasını istemedi. Dicle, “Elimde kelepçeler ve jandarmanın kontrolünde gelip orada bulunmak istemiyorum. Bu onur kırıcı bir davranıştır” dedi. Mübeccel Dicle, Diyarbakır Yeniköy Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. BDP Eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, yayımladıkları mesajda Hatip Dicle’ye başsağlığı dileğinde bulundu. BDP’lilere linç girişimine dava CEMİL CİĞERİM SAMSUN Çözüm süreci kapsamında geçen şubat ayında Karadeniz turuna çıkan BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü ile İstanbul bağımsız milletvekili Levent Tüzel’in Samsun ziyaretinde çıkan olaylar nedeniyle 41 kişi hakkında 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. BDP’nin çözüm süreci kapsamında düzenlediği Karadeniz turunun Samsun ayağında BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü ile İstanbul bağımsız milletvekili Levent Tüzel’in konakladığı Atakum ilçesindeki Omtel Otel’in önünde toplanan bir grup, heyetin ziyaret etmeyi planladığı İlkadım ilçesi Gazi Caddesi’ndeki 78’iler Yardımlaşma ve Araştırma Derneği’nin yanı sıra TKP, Halkevleri, Eşitlik ve Demokrasi Partisi, ÖDP binalarına saldırmıştı. ‘Rüşvet teklifi değil’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle