14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2013 CUMA 10 EKONOMİ [email protected] Yunanistan’da parlamento binlerce kamu çalışanının işten çıkarılmasına ilişkin tasarıyı onayladı tina hükümeti, Troyka’dan gelecek 7 milyar dolar yardıma A karşılık 4 binden fazla memuru bu yıl içinde işten atacak. 25 bin memur ise 8 ay boyunca maaşlarının yüzde 75’ini alacak, kendilerine başka bir birimde iş bulamazlarsa yıl sonunda işten atılma tehlikesiyle karşılacak. TCMB’nin Kirli Müdahalesi Ayarlanabilir sabit döviz kuru sistemine dayalı Bretton Woods düzeninin, 1970’li yılların başlarında ABD’nin büyük cari işlemler açıkları vermesi; doların (USD) sürekli değer yitirmesi ve dönemin ABD Cumhurbaşkanı Nixon’un dolaraltın penceresini kapatması, doların resmen altına çevrilmesine son vermesi üzerine fiilen çökmüş ve sonrasında dünya genelde döviz kuru rejimi olarak dalgalı esnek kuru benimsemiştir. Dalgalı döviz kuru sisteminde, döviz kuru, piyasada arz ve talebe göre belirlenmekte, serbest dalgalanmada para otoritesinin, merkez bankasının piyasaya müdahalesi söz konusu olmamaktadır. Ancak uygulamada tam serbest dalgalanma, tam esnek kur politikası izlenmemektedir. Para otoriteleri, merkez bankaları döviz (kambiyo) piyasalarına hemen her ülkede değişik ölçülerde müdahale etmekte, müdahaleye hazır beklemektedirler. Bu nedenle uygulanan döviz kuru sistemi, kirli, gözetimli, yönlendirilmiş olarak nitelendirilmektedir. Dalgalı kur sisteminin, tam serbest olarak tanımlanan teorik şekli dışında, çeşitlemeleri uygulanmakta, merkez bankaları, belli kurallara bağlı olarak ya da bağlı olmaksızın piyasaya müdahale etmekte, doğrudan ya da aracılar eliyle döviz alıp satmaktadır. Müdahalenin amacı, döviz (kambiyo) piyasasında istikrar sağlamak, vurgunsal (spekülatif) atakları önlemek, spekülasyonun bozucu etkilerini engellemektir. Merkez bankaları piyasaya aralık (tünel) içinde dalgalanma, kaygan aralık, yönlendirilmiş sabit aralık gibi çeşitlemelerde olduğu gibi, belli kurallar, sınırlar içinde müdahale ettikleri gibi, belli bir pariteye bağlı olmaksızın da müdahale edebilmektedirler. Bu tür müdahaleler kirli, gözetimli olarak tanımlanmaktadır. TCMB de kambiyo piyasasına yoğun biçimde müdahale etmekte, ihale yolu ile döviz alıp satmaktadır. Ancak bu bağlamda TCMB tarafından açıklanmış kurallar yoktur ya da kamuoyunca bilinmemektedir. Ancak TCMB’ce benimsenmiş, hedeflenmiş, izlenen bir merkez döviz sepeti paritesi var mı? Müdahalenin altüst sınırları belirli mi? Müdahale sınırları hangi ölçülere, kurallara göre ayarlanıyor? Müdahalenin neden olduğu parasal daralma, sterlize ediliyor, kısırlaştırılıyor mu? Bunlar açık olarak bilinmemektedir. Müdahale şeffaflıktan yoksundur. Dövizin hangi banka ve kuruluşlara ne ölçüde satıldığı dahi, bankacılık sırrı alalaması altında kamuoyuna açıklanmamaktadır. 2001 krizi öncesi de TCMB, bir tür sabit döviz kuru sisteminden dalgalı kura geçerken, döviz satışını sürdürmüş, 5 milyar USD’den fazla döviz satmış, TL’nin kısa sürede yüzde 50’ye ulaşan değer kaybı ile dört banka (ikisi yabancı, ikisi de yabancı ortaklı banka) trilyon TL’leri aşkın havadan kâr sağlamışlardı. Bu bankaların ve düşük kurdan döviz alan kuruluşların açıklanması istenmiş, ne yazık ki bankacılık sırrı diye yine üstü örtülmüştü. Merkez bankaları, kanımızca da gerektiğinde kambiyo piyasasına müdahale etmelidir. Ancak bu tür müdahalelerin başarılı olabilmesi için, kambiyo piyasasındaki dalgalanmanın geçici nedenlerden, spekülatif ataklardan kaynaklanması gerekir. Eğer uzun süreli büyük cari işlemler açığı, ihracatın ithalatı karşılama oranının düşüklüğü, sıcak para girişine bağımlılık gibi göstergeleri olan temel dengesizlik söz konusu ise Merkez Bankası müdahalesi sorunu çözmez. Merkez Bankası kriz halinde, krizin hafifletilmesinde kullanabileceği bir silahı da boşuna kullanmış olur. Ayrıca müdahale şeffaf olmalı, müdahalenin oransal aralıkları belirlenmeli, döviz alan kuruluşlar da kamuya açıklanmalıdır. Şeffaflık, kamuyu doğru zamanında ve kamunun kolayca kavrayabileceği şekilde bilgilendirmektir. Bir yandan şeffaflıktan, hesap verilebilirlikten söz edip, öte yandan gereklerini yerine getirmemek tam bir tutarsızlıktır. Sonuçta merkez bankalarının yönetim hatalarının yükünü, geniş kitleler doğrudan ve dolaylı biçimde ödemektedir. Hesap vermenin de bir yaptırımı olmalı, kâğıt üzerinde kalmamalıdır. TCMB’nin döviz piyasasına kirli müdahalesinin sonuçları, maliyeti kamuya açıklanmalıdır. TCMB yöneticileri, hesap vermenin gereğini de yerine getirmelidir. 1 ABD Doları: 1.0908 Avustralya Doları 0.9437 İsviçre Frangı 6.5795 İsveç Kronu 99.68 Japon Yeni 100.18 Kanada Doları 3.7504 Suudi Arabistan Riyali 1 Avro: 1.3105 ABD Doları 1 İng. S.: 1.5196 ABD Doları Komşuda kıyım Ekonomi Servisi Yunanistan’da parlamento, çok sayıda kamu çalışanının işine son verilmesini de içeren tasarruf önlemlerini önceki gece geç saatlerde az bir farkla onayladı. Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) gelecek yaklaşık 7 milyar Avro’luk yardımın elde edilebilmesi için gerekli olan tasarı parlamentoda oylamaya katılan 293 milletvekilinin 153’ünden kabul oyu aldı. Parlamento tarafından onaylanan yasaya göre, aralarında öğretmenler ve memurların bulunduğu dört binden fazla kişi bu yıl içinde işini kaybedecek. Buna ek olarak 25 bin kişi de, yine yıl sonuna kadar, ‘yatay geçiş havuzu’na konulacak. Bu uygulamada, çalışanlar, sekiz ay boyunca maaşlarının yüzde 75’ini alacaklar ve bu süre boyunca başka birimlerde iş arayacaklar. Sekiz ay sonunda başka bir bölüme ya da kuruma tayin olamamışlarsa işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar. Pek çok Yunanlı, isimlerinin yatay geçiş havuzuna girmesinin ardından sonunda işlerini kaybedeceklerine inanıyor. Atina’nın kreditörleri tarafından sağlanan mali yardımın taksitlerini almaya devam edebilmesi için reformları gerçekleştirip kamu hizmetlerini azaltması gerekiyor. Parlamento binası etrafında toplanan beş bin kişinin protestosu eşliğinde gerçekleştirilen oylama, Başbakan Antonis Samaras’ın iki partili koalisyonu için de ilk büyük sınav niteliğindeydi. Samaras oylama öncesinde, ülkede krizin yaklaşık dört yıl önce başlamasından bu yana ilk vergi indirimini de açıkladı. Yunanistan’da restauranlarda uygulanan KDV 1 Ağustos’tan itibaren yüzde 23’ten yüzde 13’e düşürülecek. TEPKİ BÜYÜK Kamu çalışanlarının işten çıkarılması veya görev yeri değişimini öngören hükümler içeren tasarı ülkede son günlerde çok sayıda protesto gösterisine neden olmuştu. Kamu sektöründe yapılacak kesintilere karşı ülkede peş peşe grevler düzenlenmişti. İşsizlik oranı yüzde 27’yi ulaşan Yunanistan’da tüm kemer sıkma önlemlerine rağmen borç yükü hâlâ hafifletilemedi. Finansbank’ta hisse satabilir NBG Ekonomi Servisi Yunan gazetesi Kathimerini’nin haberine göre, Yunanistan’ın en büyük bankası National Bank of Greece sermaye tabanını güçlendirmek için, neredeyse tamamına sahip olduğu Finansbank’taki hisselerinin bir kısmını kademeli olarak satacak. Gazetenin herhangi bir kaynağa dayandırmadığı habere göre NBG; elindeki yüzde 94.8 hissenin, yüzde 40 paya kadar olan bölümünü satmayı planlıyor. NBG, 2010’da ana hissedarı olduğu Finansbank’ta yüzde 25’e kadar hissenin satışını piyasa şartları uygun olduğunda gerçekleştirmeyi planladığını açıklamış, ancak piyasa koşullarının bozulmasından dolayı bu süreç ertelenmişti. Öte yandan Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, NBG tarafından hisse satışı konusunda kendilerine bildirilen ve özel durum açıklaması gerektirecek bir husus olmadığını söyledi. IMF’den Çin’e büyüme uyarısı Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin’in ekonomik büyümesine ilişkin risklerin arttığını söyledi. Çin ekonomisinin yıllık değerlendirmesini yayımlayan IMF, ülkede büyüme görünümünün finansal, maliye ve gayrimenkul sektörlerinde artan kırılganlıklarla gölgelendiğini belirterek Çin’e, büyümesini koruması için politika reformlarını sonuna kadar götürmesi çağrısında bulundu. IMF yetkilileri “tüketim odaklı, kapsayıcı ve çevreye duyarlı yeni bir büyüme rotasına geçişin önemine” dikkat çekti. Bernanke: İlk başta beni yanlış anladılar Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası Fed’in Başkanı Ben Bernanke ABD Kongresi’ndeki dünkü konuşması da önceki günkünün bir anlamda tekrarı olduğundan piyasalarda yeni bir sürpriz etkisi yaratmadı. Bernanke’nin varlık alımlarının yavaşlatılması konusunda kesin tarih vermemesi piyasalar tarafından olumlu algılandı. ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’ne sunum yapan Bernanke, geçen ay söylediği tahvil alımlarının 2014 ortasında sonlandırılabileceği ifadesini tekrar etmesine rağmen, tahvil alımlarının gidişatı konusunda kesin hiçbir plan olmadığını ifade etti. Bernanke, sunumu sırasında piyasaların “tahvil satın alma programını azaltma” lafını yanlış anladığını ancak bu durumun artık değiştiğini ve bu fikrin piyasalarda tolere edilir hale geldiğini söyledi. Merkez Bankası’na esneme payı bırakmaya çalışan Bernanke, “Varlık alımlarımızın durumu ekonomik ve finansal gelişmelere bağlı olduğundan önceden belirlenmiş belirli bir rotası yok” dedi. Bernanke, işsizlik oranının yüzde 6.5’in altına düşse dahi Fed’in faiz oranlarını sıfıra yakın tutmaya devam edeceğinin altını çizdi. Fed Başkanı, işsizlik oranının gerilemesine ek olarak enflasyonun çok düşük seviyelerde kalmaya devam etmesi durumunda Fed’in ucuz kredilerini geri çekmekte aceleci davranmayabileceğini söyledi. Fed’in ekonomik görünümüne karşı riskler konusunda tarafsız bir tutum sergilemeye çalışsa da Bernanke, ekonomiye yönelik muhtemel olumsuzluklara ve ılımlı enflasyonun gevşek para politikasını daha uzun bir yürürlükte tutabileceğine vurgu yapmaya çalıştı. Fed Başkanı Bernanke Kongre’ye Fed’in tahvil alımları konusunda esnek olduğunu söyledi, piyasalar rahatladı. Önceki konuşmasının yanlış anlaşıldığını yineleyen Bernanke, tahvil alımlarının gidişatı konusunda kesin hiçbir plan olmadığını ifade etti. Hedef Meksika M exico’da düzenlenen bir fuara katılan otomotiv ihracatçıları Orta Amerika’yı gözüne kestirdi. Ekonomi Servisi Meksika’da düzenlenen “PAACE Automechanika Mexico” fuarına 11 Türk firması ile katılan otomotivciler, eğer bir serbest ticaret anlaşması (STA) yapılabilirse, bu ülkede iş olanaklarının çok artabileceğini düşünüyorlar. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, Meksika ile STA yapılması halinde ihracatı beklenenin üzerinde artıracaklarını ve yüksek vergilerden kurtulup rekabetçilik anlamında avantaj sağlayacak larını söyledi. Sabuncu, Meksika’daki iş olanaklarını şöyle değerlendirdi: 4 Meksika, 3 milyon araç üreterek Latin Amerika’da ikinci, dünyada sekizinci büyük otomotiv sanayiine sahip. 4 Bugünkü üretimini kademeli olarak orta vadede yüzde 20 artırmayı planlıyor. 4 31 milyonluk araç parkına sahip olduğu için, burada yedek parça anlamında büyük fırsatlar var. 4 Ama yan sanayileri çok güçlü değil. Bu bizim için avantaj. STA için olumlu izlenimler edindiğini, bir STA imzalanması durumunda Türkiye’nin Meksika’ya ihracatının beklenenin ötesinde gelişeceğini söyleyen Sabuncu, bu ülkede rekabet gücümüzün artırılabileceğini belirtti. Fuara katılan Türk firmaları, süspansiyon sistemlerinden fren takımlarına, conta setlerinden kompresör ekipmanlarına kadar sektörlerle ilgili birçok ürünü sergilediler. Halen Volkswagen, Ford, Toyota, Fiat, Honda, Nissan gibi birçok ana sanayinin üretim yaptığı Meksika’nın Türk otomotiv endüstrisine benzerliği dikkat çekiyor. Yapı Kredi’ye Hazine garantisiz kredi Ekonomi Servisi Yapı Kredi, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (AKKB) ile 100 milyon Avro’luk kredi anlaşması imzalayarak 2 yıl geri ödemesiz toplam 7 yıl vadeli kredi aldı. İki dilim halinde alınacak kredi, AKKB tarafından Hazine Müsteşarlığı garantisi olmaksızın özel bir bankaya sağlanan ilk finansman olma özelliğini taşıyor. 6 Arçelik raporu ödül aldı Bir de STA imzalansa Ekonomi Servisi Arçelik A.Ş. 2012 yılı faaliyet raporu ile dayanıklı tüketim sektöründe “Altın Ödül” dahil olmak üzere iki ödüle layık görülürken, 2011 Sürdürülebilirlik Raporu ile de yine dayanıklı tüketim sektöründe “Altın Ödül” de dahil olmak üzere dört ödüle layık görüldü. SanDiego merkezli “Amerikan İletişim Profesyoneller Ligi” tarafından her yıl uluslararası platformda düzenlenen yarışmada bu yıl 25 ülkede, farklı sektörlerden dünyanın önde gelen şirketleri tarafından yapılan 6000’den fazla başvuru yer aldı. Arçelik’in; Duayen Creative Ajansı işbirliği ile hazırladığı 2012 faaliyet Raporu, dayanıklı tüketim sektöründe ‘Altın Ödül’ de dahil, iki ödüle layık görüldü. SERBEST PİYASA 1.9200 2.5130 ABD Doları Avro ALIŞ SATIŞ 1.9240 2.5160 MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 100 JAPON YENİ DÖVİZ ALIŞ 1.9164 1.7527 0.33625 2.5115 2.9073 2.0262 0.29003 1.8364 6.6771 0.31903 0.51099 1.9084 19 TEMMUZ 2013 EFEKTİF ALIŞ 1.9151 1.7446 0.33601 2.5097 2.9053 2.0232 0.28983 1.8296 6.5769 0.31881 0.50716 1.9013 SATIŞ 1.9228 1.7747 0.33868 2.5198 2.9268 2.0423 0.29371 1.8517 6.8659 0.32191 0.51575 1.9283 SATIŞ 1.9199 1.7641 0.33790 2.5160 2.9224 2.0392 0.29304 1.8447 6.7644 0.32117 0.51191 1.9210
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle