14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2013 PAZAR 4 HABERLER BDP: İktidarın İmralı öncesi, paketle ilgili konuşması tarafları rahatlatır Uğur Hüküm İçin... Sevgili, Bugün köşemi geçen hafta yitirdiğimiz gazetemiz yazarı, dostum, Uğur Hüküm’ü çok iyi anlatan onun Paris’teki mücadele arkadaşı, ortak dostumuz gazeteciyazar, sinemacı Nur Dolay’a bırakıyorum: “1980’li yılların başı. Darbe günlerinden birkaç ay önce. Paris’e döndüğümde, giden eski arkadaşların yerine yeni yüzler, yeni birliktelikler buluyorum. Uğur Hüküm’le ilk karşılaşmam da ‘Demokratik Kolektif’ adlı böylesi bir yeni grupta oluyor. LGT Thomson fabrikasında işçi ve sendika temsilcisi o yıllarda Uğur. Paris’te henüz bir avuç olan Türk öğrenci, her cuma akşamı Saint Michel yakınlarında küçük bir lokalde toplanıyor. Bir Fransız derneğinin ödünç verdiği bu toplantı salonunda yere bağdaş kurup oturarak, sigaracı arkadaşlarımızın dumanında boğula boğula Türkiye’yi tartışıyoruz. Her cuma toplantısının başında tiyatro oyuncusu Yavuzer Çetinkaya, tek kişillik bir oyun sergilercesine bize haftanın olaylarını özetliyor. En ciddi konulara bile mizahla yaklaşımı herkesi dakikalarca pür dikkat onu dinlemeye yöneltiyor. Kendi aramızda oluşturduğumuz küçük bir yazı kuruluyla her toplantının ardından Türkiye konusunda Fransız basınına yönelik bir bilgilendirme bülteni hazırlıyoruz. Kolay olmayan bir çabayla gazete gazete dolaşıp özellikle işkenceler konusuna dikkat çekmeye çalışıyoruz. Ama Türkiye’ye ilgi o kadar az ki. Kimsenin umurunda değil. Oysa ki o yıllar Fransız aydınları arasında Üçüncü Dünyacı antiemperyalist düşünce oldukça güçlü. Bu düşüncenin merkezindeki bir dergide gazetecilik mesleğine ilk adımlarımı atarken yazıişleri müdürü şöyle söylüyor: ‘Türkiye buradaki basının gümdemine yılda ikiüç kez ancak girer. Sen madem Latin Amerika’yı iyi biliyorsun, orayı yaz, oraya ilgi yoğun.’ HHH Sonunda darbe bizim küçük grubumuzu da dağıtıyor. Türkiye’ye dönmeye karar veren Yavuzer artık sosyalizm için değil, demokrasi için mücadele vereceğini söyleyince hepimizin ağzı açık kalıyor. İhanete uğramış gibi şaşkınlık içindeyiz. Ve sadece Paris’e değil, bu dünyaya da ilk veda eden arkadaşımız yine Yavuzer oluyor. Hem onun yokluğu, hem de işin dinamiğini yürüten Uğur Hüküm’ün çekilmesi ile Demokratik Kolektif de bir süre sonra bitiyor. Bu arada darbe nedeniyle Türkiye’den gelenler var. Yalçın Cerit Paris’e, Behice Boran ve Nihat Sargın Brüksel’e yerleşiyorlar. TKP ve TİP Avrupa’da ortak bir direnme platformu örgütlemeye çalışıyorlar. DİBAK, Demokrasi İçin Birlik Avrupa Komitesi. Uğur, Belçika ve Fransa arasında gidip geliyor. Ama Behice Boran’ın ölümünden sonra DİBAK süreci de bitiyor. Brüksel’deki son toplantıda Uğur ve yakınındaki grup son noktayı koyuyorlar. Bizler boşuna direndiğimizi anlıyoruz. Hem iyi ve heyecanlı bir örgütçü Uğur, hem de noktalayıcı. Bu arada Uğur’un ilk eşi Pınar’ın fedakâr çabalarıyla evleri Türkiye’den gelen gideni ağırlayan bir otel gibi işliyor. Yavuz Özkan’ın Paris’e gelişiyle sinema koşuşturmalarımız başlıyor. Aynı zamanda Uğur’un fabrikadan ayrılıp radyoculuğa geçmesi. Özel radyoların ortaya çıktığı yıllar. İlkin Radio Soleil’de çalışmaya başlıyor. Paris civarındaki göçmen topluluklarına kendi dillerinde yayın yapan bu radyonun haftada 2 saat de Türkçe programı var. Sonra Fransız devlet radyosunun yabancı dillerde yayın yapan bölümüne (RFI) giriyor. Her pazar sabahı Paris civarına 1 saat Türkçe yayın yapıyor radyo. İki yıl süreyle programlara birlikte devam ediyoruz. 90’lı yılların sonuna kadar yazı yazdığım Cumhuriyet gazetesinden Birgün’e geçtiğimde Uğur’la yine yol ortaklığımız sürüyor. Bu sefer o Cumhuriyet’te ‘Pazar Yazıları’na başlıyor. HHH Aradaki yıllarda Stefan Yerasimos, Altan Gökalp gibi değerli arkadaşlarımızın hiç beklenmedik genç ölümleriyle sarsılıyoruz. Ama en son bir hafta önce karşılaştığım Uğur’a asla konduramayacağım ölümün kapıda beklediğini nasıl bilebilirdim? Geçen yıl yeni eşinin geçirdiği ağır hastalık nedeniyle çok zor bir yaz yaşayan, büyük bir dayanışma ve fedakârlık örneği veren Uğur’un enerjisi hiçbir zaman tükenmeyecek gibi görünüyordu. Ve bu zorlu sınavı arkada bıraktıktan sonra artık kitap ve müzik dolu evinde emeklilik günlerinin rahatını sürmeye başlayacaktı. Paris’te geçtiğimiz hafta yapılan Taksim dayanışması mitinginin sonunda tesadüfen birbirimizi görmüş ve o gürültüde pek de fazla konuşamamıştık. Ama konuşamasak da aynı ortak kaygıları paylaştığımız için orada buluşmuştuk yine. Sık sık ayrılan ve kesişen yollarda daha uzun süre yan yana yürüyeceğimizi sanıyordum. 60 yaşında artık ikinci gençliğin başında sayılıyordu çünkü Uğur Hüküm. Gençlik günlerinin heyecanından hiçbir şey yitirmeden. Ve Türkiye’de gençlik ayağa kalkmışken… Nur Dolay” Açıklama bekliyorlar u Hükümetin Kürt sorununun çözüm sürecinin ikinci aşamasına dönük, art arda yaptığı ve “çözüm paketi” hazırlıklarını masaya yatırdığı toplantıların ardından, BDP’ye ayrıntılı bilgi vermemekle birlikte “Çok güzel şeyler olacak” mesajı ilettiği ortaya çıktı. AYŞE SAYIN ANKARA Hükümetin, Kürt sorununun çözüm sürecinin ikinci aşamasına dönük, art arda yaptığı ve “çözüm paketi” hazırlıklarını masaya yatırdığı toplantıların ardından, BDP’ye ayrıntılı bilgi vermemekle birlikte “Çok güzel şeyler olacak” mesajı ilettiği ortaya çıktı. Gelecek hafta İmralı’ya gitmeyi planlayan BDP ziyaret öncesinde çözüm süreci kapsamında hazırlanacak demokratikleşme paketi konusunda hükümetten açıklama bekliyor. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, PKK’lilerin yüzde 60’ının çekildiğin ve 1. aşamanın tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çekip, İmralı ziyareti öncesi yapılacak bir açıklamanın tarafları rahatlatacağını belirterek, İmralı ziyareti öncesinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le görüşmek için randevu isteyeceklerini bildirdi. BDP Grup Başkanvekili Buldan, “Pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısından sonra paketle ilgili bir irade beyanı ortaya konulabilir. Bu herkesi rahatlatır. Açıklamanın İmralı ziyaretinden önce olması yararlı olur” dedi. Buldan, paket konusunda Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşmek istediklerini de söyledi. Çözüm sürecinin 1. aşamasının PKK’lilerin tamamıyla ülke dışına çıkması ile tamamlanacağını anımsatan Buldan, “Hepsi yürüyerek gidiyorlar” diye konuştu. Karayılan’ın hükümetin isteği doğrultusunda Abdullah Öcalan’ın önerisiyle HPG’ye kaydırıldığı yönündeki yorumlara dikkat çeken Buldan, görev değişiminin “normal” olduğunu ve kendilerinin de önceden bildiğini ifade etti. KCK’nin yönetim yapılanmasında değişiklik yapıldığını ve “eşbaşkanlık” sistemine geçilmesi nedeniyle de Bese Hozat’ın Cemil Bayık’la eşbaşkan seçildiğini ifade eden Buldan, Karayılan’ın görev değişiminin ise PKK militanlarının Karayılan’a “bağlılığına” bağladı. Buldan, “Karayılan, gerilla üzerinde çok etkili, gerilla da Karayılan’a çok bağlı olduğu için HPG’nin başına geçti, yani komutan oldu. Zaten biz de biliyorduk, bu değişimin olacağını” görüşünü dile getirdi. Buldan anayasa değişikliği konusunda ise partilerin üzerinde uzlaştığı 48 maddeyi yeterli görmeseler de karşı çıkmayacaklarını söyledi. Buldan, Meclis’in eylül ayında olağanüstü toplanmasının beklendiğini ancak demokratikleşme paketi için daha önce toplanmasının yararlı olacağını da kaydetti. Buldan, önce demokratikleşme paketinin mi yoksa anayasanın mı yasalaşması gerektiği konusunda ise açıklanacak paketin içeriğine göre karar verilebileceğini ifade etti. Ülkeye kara leke sürüldü Yıllardır gözaltında kaybedilen çocuklarını, eşlerini, kardeşlerini arayan Cumartesi Anneleri, dün Galatasaray Meydanı’nda 433. kez oturma eylemi yaptı. Cumartesi Anneleri, dünkü eylemlerinde 1996 yılında Mardin’in Derik ilçesi Kocatepe köyünde jandarma tarafından gözaltına alınıp Tepedağ Jandarma Karakolu’na götürülen 65 yaşındaki İsa Efe’nin akıbetini sordular. Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada, “Açılan davalar hep takipsizlikle sonuçlandı. İsa Efe’den bir daha haber alınamadı. Binbaşı rütbesi ile emekli olan Cemal Vural, hakkında gazetelerde varlıklı insanları kaçırarak, işkence ile senet imzalatan bir çetenin elebaşısı olduğu haberleri çıktı. Gencecik çocuklarımızı, silahla, gaz bombasıyla, coplarla, sopalarla, tekmelerle döverek öldürmek, onları öldüren kamu görevlilerini ödüllendirmek bu ülkenin alnına kara bir lekedir” denildi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) suçu işleniyor İnsanlık İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, dün Galatasaray Meydanı’ndaki “F oturmaları” eyleminde beyin kanaması sonucu sağ bölgesi felç olan Salih Tuğrul’un serbest bırakılmasını istedi. İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu adına basın açıklaması yapan Hatice Onaran, “Çeşitli cezaevlerinden, Metris’e iki kolu olmayan, bacakları olmayan, kanser, kalp, siroz, felç tedavisi gören çok hasta mapuslu getirildi. Bunlardan biri de 2 yıl önce beyin kanaması sonucu sağ kısmı felç olan Salih Tuğrul’dur. Kimse olmadan ihtiyaçlarını karşılayamayan Tuğrul tedavi görmesi için derhal serbest bırakılmalıdır. Tuğrul ve diğer ağır hasta mapusluları serbest bırakmayan Adalet Bakanı ve yetkili merciler insanlık suçu işlemektedir” dedi. l TSK’DE aSKErliK Tanımı DEĞiŞTirilDi ‘Vatan hizmeti’ ifadesi çıkarıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çok uzun süredir darbelerin gerekçesi diye tartışılan Tük Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yasası’nın 35. maddesi Meclis’in tatile girmesine saatler kala değiştirildi. “Silahlı Kuvvetler’in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır” ifadesi maddeden çıkarılırken, TSK’nin yeni vazifesi “Yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak” olarak tanımlandı. CHP ve BDP de 35. madde değişikliğine destek verirken MHP, “PKK’ce TSK’nin görevden el çektirildiği” gerekçesiyle muhalefet etti. Düzenlemeyle askerlik tanımından “vatan hizmeti” ifadesi çıkarıldı. TSK İç Hizmet Yasası’nın 35. maddesini değiştiren yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 35. maddenin darbelere mesnet olarak gösterildiğini belirterek “Darbelerin meşruiyeti yoktur. ‘İç Hizmet Kanunu’ndaki değişiklikle darbeleri önleyeceğiz’ diyenler, aslında darbelerin meşruiyetini savunanlardır” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise düzenlemeye destek vererek 35. maddeyi, “kirli ve kanlı sığınağın adı” diye niteledi. Tanrıkulu, “Meclis bunu temizleyerek tarihi bir görevi ifa etdiyor” dedi. BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da 35. maddenin, darbelerin yasal zemini olduğunu belirtti. DP’nin önergesi tartışma yarattı Genel kurulda, BDP’nin tasarının 27. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “milli”, ikinci fıkrasında yer alan “Türk” ibaresinin metinden çıkarılması önergesine ilişkin, MHP’li Vural, bu önergenin işleme alınmaması gerektiğini ifade etti. Vural ile Buldan arasındaki tartışma aradan sonra da devam etti. Vural’ın, “Bu millete saygı gösterin” ifadeleri üzerine, Buldan da “Siz saygı gösterin kaldırtmayacağım, gerekirse kapattırırız Meclis’i” karşılığını verdi. Öte yandan TBMM Genel Kurulu, 24. Dönem 3. Yasama Yılı’nı tamamlayarak 1 Ekim Salı gününe kadar tatile girdi. B Yargıtay’dan ‘Kürdistan’ ismine onay Haber Merkezi Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde yaşayan Yunus ve Elif Toprak çifti 2011 yılı Ağustos ayında doğan kız çocuklarına ‘Kürdistan’ ismini verdi. Çocuklarının ‘Kürdistan Toprak’ yazılı nüfus cüzdanı ile evine dönen çifti, aynı gün nüfus müdürlüğü yetkilileri arayarak yanlışlık olduğu gerekçesiyle geri çağırdı. Nüfus müdürlüğü görevlileri, Kürdistan isminin yanlışlıkla yazıldığını ve ismin yasak olduğunu ileri sürerek değiştirilmesini istedi. Baba Yusuf Toprak, bunu kabul etmedi ve kızına verdiği ismi değiştirmeyeceğini söyledi. Nüfus müdürlüğünün şikâyeti üzerine açılan davayı karara bağlayan Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesi, ‘Kürdistan’ isminin çocuğu ve toplumu rencide edeceği gerekçesiyle ismi ‘Helin’ olarak değiştirdi. Toprak çiftinin temyiz ettiği dava sonunda Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, isim verme hakkının anne ve babaya ait olduğunu belirterek yerel mahkemenin kararını bozdu ve ‘Kürdistan’ adının kullanılabileceğine karar verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle