Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK siyasal kavgaları yansıtan haberlere birkaç gündür neden rastlanmıyor?.. Gerginliğin bir numaralı sorumlusu RTE, 9 Temmuz’dan bu yana kışkırtıcı, saldırgan üslubundan vaz mı geçti?.. Yoksa, iktidar olmanın öncelikli görevi ülkede gerginliğe son vermenin gereği, ayrımcıbölücü politikalardan vazgeçtiğini içeren davranışların etkisiyle mi?.. Birkaç gündür ortalıkta görünmeyen, TV ekranlarından kin, hakaret içeren, saldırgan konuşmalar yapmamasındaki gerçek nedir? Bu ve akla gelebilecek olasılıkların hiçbiri değil, RTE’nin bıkkınlık veren sureti göründüğünde ekranlarda, TV’yi kapatma duygusunun ağır bastığı günler artık geride kaldı diye umutlara da kapılmayın… Üç dört gün önce TV’lerden seslendi. Ramazan ayı; barış ayı. Karşılıklı sevgi, kardeşlik, sükunetle dini vecibelerin yerine getirilmesini emreder İslam gereği. Adam, Müslüman mı Müslüman... Halka baş imam tavrıyla böyle nasihat ederken TV’lere çıkıp partisinden, kendinden başka kim olursa olsun ağız dolusu saldırgan ifadelerle konuşmalar yapabilir mi? Kavgacı, ayrımcı saldırgan üslubunu bir ay sonraya, … ramazandan sonraya bıraktı. Sükunet, barış, kardeşlik geçici!… HHH Epey bir süre önce makam arabasında kendinden geçerek hastaneye götürülmesindeki olaylar gizemini koruyor... Zaten bu olaydan sonra Başbakan’da var olan, gizlendiği için, kamuoyunda türlü çeşit, örneğin güncel yaşamını etkileyen diyabet gibi, sara gibi rahatsızlıklarla ilgili, söylentiler hâlâ konuşuluyor. Gizlenemediğinden kalın bağırsak ameliyatının nedenleri açıklanamadı. Gazete haberleriyle kısıtlı kaldı... Ancak ramazan vesilesiyle doktorların salık verdiği ölçüdeki oruç günlük yaşamını etkiliyor herhalde. Oysa huy canın altında: Ramazan ayının bahşettiği bir aylık geçici bir sükunet bu.… Yoksa?.. Şeker Bayramı’ndan sonra kaldığı yerden devam edecek nasıl olsa… HHH Fakat bu olasılıklara karşın yarattığı dünyanın ürünlerini izlerken içinden ılık mutluluk suları akıyor olmalı Ektiği tohumları hasat ediyor. Şu olay örneğin: Doç. Dr. İlker Alat Afyon Devlet Hastanesi’nde bir hekim. Hastaların sağlığından çok uygulanan tedavinin İslama uygun olup olmadığına bakıyor. İlgililerden hastaya verilecek ilaçların helal olup olmadığına bakılmasını istiyor. Bu kadarla da kalmıyor... Domuzdan üretildiğini iddia ettiği kapsüllü ilaçları hastalara yazmadığını söylüyor... Bu RTE döneminin tıp gibi bir ilim dalından örnek… Dahası var: HHH RTE, orantısız güç kullanarak ölümlere, binlerce yaralanmaya neden olan, sonuna kadar şiddet kullanan, daima yanında olacağını ilan ettiği polisle kim bilir ne kadar kıvanç duyuyor iftihar ediyordur?.. Daha yumuşak davranacağı duyurulan polisin ekranlardan, gazete haberlerinden yansıyan son davranışlarına bakarak herhalde kıs kıs gülüyor olmalı. Gözaltındaki müvekkillerinin yemek yemelerini, polisin darp yoluyla engellediğini avukatları açıklıyor. Yemeklerin üzerinde tepiniyorlar... Ya palalı saldırganla ilgili gelişmeler… Polisin palayı silah olarak nitelememesi? Ya, bir üst düzey yetkilisinin palayı herhangi bir mesleğin icrası için üretilen “bu alet” diye nitelemesi… Bu olayda kullanılsa bile yasalar kapsamına girmediğini açıklaması? HHH RTE’ye özgü ileri demokrasinin gereğidir!.. Hadi açıklayın! Oğlu komada olan baba feryat etti: Benden kesilen vergiyle maaşı ödenen polis, oğlumu vuruyor. Benim paramla çocuğumu vuruyor. Ben katil miyim! Nasıl bir şey bu? Özgürlük ve demokrasi bildirgesi l CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hazırladığı ‘Özgürlük ve Demokrasi’ bildirgesi pankartı dün CHP Genel Merkez binasına asıldı. Kılıçdaroğlu’nun özellikle gençlere seslenerek ‘Gezi Parkı eylemlerinden önce açıkladığımız Özgürlük ve Demokrasi bildirgemizi inceleyiniz’ dediği çağrı CHP Genel Merkezi’ne asıldı.17 maddeden oluşan Kılıçdaroğlu imzalı pankartın il binalarına da asılacağı öğrenildi. Demokrasi, hukuk ve toplumsal barış için CHP’nin önerileriyle önceliklerini içeren bildirgede, yüzde 10 seçim barajının kaldırılması, tutuklu öğrenci ayıbına son verilmesi, gizli tanık hukukuna ve yasadışı dinlemelere son verilmesi ve Uludere katliamının aydınlatılması isteniyor. (DHA) CHP, MHP ve BDP, TMMOB önergesini geri çektirmek için TBMM Başkanı ile görüştü İstanbul Haber Servisi İstanbul Tarlabaşı’nda 4 gün önce polisin attığı gaz bombası kapsülü ile başından ağır yaralanan ve beyin kanaması geçiren M.A.T.’nin (16) hayati tehlikesi sürüyor. M.A.T. Taksim İlkyardım’da uyutuluyor. Baba Mehmet Tombul oğlunun yaralandığını öğrendikten sonra İstanbul’a geldiğini ancak oğlunu hemen göremediğini anlatarak “Çok ısrardan sonra gördüm. Aklıma ilk gelen şey katil olduğumdu. ‘Ben katilim’ diye düşündüm. Benden kesilen vergiyle, ev vergisi veriyorsun, araban varsa araba vergisi veriyorsun, telefonlardan, A’dan Z’ye, aldığımız nefes dışında her şeye vergi veriyorsun. Bizden kesilen bu vergilerle maaşı ödenen bir polis benim oğlumu vuruyor. Benim paramla benim oğlumu vuruyor. Nasıl bir şey bu ya? Yetkililer açıklasın, ben açıklama bekliyorum” diye konuştu. Anne Öznur Aygün, olaydan yarım saat önce oğluyla telefonda konuştuğunu belirterek “Oğlum 16 yaşında, herhangi bir örgüt üyeliği yok. Görgü tanıkları, polisin bilinçli olarak oğlumu 510 metre mesafeden hedef aldığını söylüyorlar” dedi. Arkadaşları tarafından oğlunun hastaneye getirildiğini anlatan anne, “Olayı duyunca hastaneye geldik. Oğlum beyin kanaması geçirdi, ameliyat oldu. Dün yoğun bakım odasına girdiğimde oğlumun ayaklarını öptüm ve onun tepki verdiğini fark ettim” dedi. A.’nın arkadaşı ve olayın görgü tanığı Tuğçe Taşgit ise “Kaçmaya başladığımızda oradaki bir esnaf A.’nın kolundan tuttu. Polisin ateş ettiği yer ile A. arasında 510 metre mesafe var. Bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum” dedi. Aygün ailesi polis ile A.’yı kolundan tutan esnaf hakkında suç duyurusunda bulundu. ‘Bilinçli yapıldı’ Muhalefetten ortak ‘direniş’ AYŞE SAYIN Hayat palalıya güzel İstanbul Haber Servisi Taksim’de geçen cumartesi günü düzenlenen Gezi Parkı gösterileri sırasında, Talimhane bölgesinde elinde pala ile yoldan geçen göstericilerle yurttaşlara saldıran Sabri Çelebi’nin tutuklanması için yapılan itiraz reddedildi. Önceki gece Çelebi’nin tutuklandığına ilişkin haberler yayılmasına karşın, İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi dün Çelebi’nin “kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle” tutuklanma talebini reddetti. Bu arada Sabri Çelebi’nin pala ile baş parmağından yaraladığı Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcısı Kayhan Şahan da saldırgandan şikâyetçi oldu. Tutuklanma talebi reddedildi HAFTA SONU OPERASYONU ANKARA AKP’nin TMMOB’ye yönelik “gece yarısı darbesi” muhalefeti birleştirdi. CHP’nin girişimiyle parlamentodaki 3 muhalefet partisinin grup başkanvekilleri TBMM Başkanı Cemil Çiçek’le görüşerek TMMOB’nin yetkilerini elinden alan düzenlemenin yasadan çıkarılmasını istedi. Çiçek yasama tekniği açısından sıkıntılara yol açabileceğini ifade ettiği düzenlemeyle ilgili muhalefetin talebini AKP’ye ileteceğini bildirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’de önceki gece yarısı TBMM’de AKP’nin verdiği önergeyle TMMOB’nin yetki ve gelirlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devreden düzenleme karşısında izlenecek strateji ele alındı. Yapılan düzenlemenin anayasanın, “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları”nın yetkilerini düzenleyen 135. maddesine, değişiklik önergesinin de içtüzüğe uygun olmadığı, bu yönüyle de “korsan düzenleme” olduğu değerlendirmesi yapıldı. Bu çerçevede, CHP grup başkanvekillerinin, Çiçek’ten acil randevu istemesi ve başta AKP grup yöneticileri olmak üzere parlamentodaki siyasi partilerin grup yöneticileriyle görüşerek önergenin geri çekilmesinin sağlanması planlandı. CHP MYK’de ayrıca önerge geri çekilene kadar Meclis Genel Kurulu’nda içtüzüğün olanaklarının kullanılarak “engelleme” yapılması benimsendi. Bu kapsamda, CHP milletvekillerinin l CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, TMMOB’ye yönelik düzenlemeyi eleştirirken AKP’nin büyük bir “korku ve paranoya” altında hareket ettiğini ifade etti. AKP’nin Gezi Direnişi’nin kendilerine dönük işletildiğini zannettiği için “intikam” peşine düştüğünü belirten Koç, “Yani iktidar partisi işi gücü bıraktı, sürecin sorumluları arasında gördüğü sivil toplum kuruluşlarından, meslek odalarından intikam peşine düştü. AKP bizzat muhalif avı başlattı” görüşünü dile getirdi. paranoya etkisi’ ‘Korku ve Meclis kürsüsünden gömleğini sıyırarak gösterdi topluca Genel Kurul’a gelerek çalışmaları engellemesi görüşü ağırlık kazandı. MYK’de alınan karar doğrultusunda, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’le görüşerek birlikte Çiçek’e gidilmesi ricasında bulundu. Çiçek’le görüşen 3 grup başkanvekili, TMMOB’yle ilgili düzenlemenin bir “intikam düzenlemesi” olduğunu belirterek maddenin yeniden görüşülerek yasa metninden çıkarılmasını istedi. Çiçek, bu konuyu AKP grup yöneticilerine ileteceğini belirtirken TMMOB düzenlemesiyle ilgili “anayasal ve içtüzük sıkıntısı” olabileceğine dikkat çekti. Çiçek, içtüzükten kaynaklanan sıkıntılara dikkat çekerek, “İçtüzük değişikliği yapılsaydı bu sıkıntılar olmazdı” serzenişinde bulundu. Önder’in Gezi yarası l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gezi Parkı eylemlerini başlatan ağaç sökümü sırasında kepçenin önüne yatan ve eylemcilere yapılan müdahalede yaralanan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, yarasını Meclis kürsüsünden AKP milletvekillerine gösterdi. TBMM Genel Kurulu’nda dün grup önerileri görüşülürken söz alan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, “Gezi’ye gelenler içinde sizin de çocuklarınız var ama polis oraya bomba yağdırdı” sözlerine AKP sıralarından tepkiler yükseldi. AKP’lilerin “Ne bombası” diye tepki göstermeleri üzerine Önder gömleğini sıyırarak AKP’lilere “Bak beni vuran bomba ne bombasıymış, belimde, al sana!” diye bağırdı. Önder bununla da yetinmeyip AKP sıralarına giderek gaz kapsülünden aldığı yarasını milletvekillerine gösterdi. Bu sırada AKP’liler ile BDP’liler arasında gerginlik yaşanınca, birleşime ara verildi. Gül’e kulak ameliyatı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, kulak rahatsızlığının tedavisi için geçen hafta sonu operasyon geçirdiği ve bir gece hastanede kaldığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden, Cumhurbaşkanı Gül’ün sağlık durumuna ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Sayın Cumhurbaşkanımız, kulak rahatsızlığının tedavisi için geçen hafta sonu bir operasyon geçirmiş ve bir gece hastanede kalmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlık durumu iyi olup, İstanbul Tarabya Köşkü’nde çalışmalarını sürdürmektedir.” Gül, geçen yıl Hacettepe Hastanesi’nde aynı rahatsızlığı nedeniyle tedavi olmuştu. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN AKP’lilerin ‘Gezi’ nedeniyle topa tuttuğu Topbaş, Erdoğan’ı adres gösterdi ‘Talimat almadım’ ERDEM GÜL ANKARA AKP’li bazı milletvekilleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a, “Taksim Gezi Parkı eylemlilik sürecini iyi yönetemeyip sınıfta kaldığı, Başbakan Tayyip Erdoğan’la eylemcileri karşı karşıya getirdiği” eleştirisinde bulundu. Milletvekillerinin “süreci sen yönetmeliydin, eylemcilerle son konuşmalıydın” çıkışı üzerine Topbaş, Erdoğan’ı ima ederek “Bu konuda bir talimat almadım” savunmasını yaptı. Topbaş’ın, Erdoğan’ın Topçu Kışlası için mahkeme kararı bekleneceği, mahkemeden yapım yönünde karar çıkması halinde bile referanduma gidileceği açıklamasının ardından AKP İstanbul milletvekillerine bir brifing vermişti. Edinilen bilgilere göre brifingde, vekillerden Topbaş’a eleştiri yağdı. Topbaş’ın İstanbul’daki çalışmaları hakkında bilgi verirken bazı vekiller, eylemlilik sürecinden doğrudan Topbaş ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu sorumlu tuttu. Vekiller, Topbaş’ı şu ifadelerle eleştirdi: “Eylemlerde sizin ve Vali Mutlu’nun yönetim hatalarının çok büyük etkisi var. Hem siz hem vali Mutlu süreci iyi yönetemediniz ve sınıfta kaldınız.” Topbaş kendini savunurken sorumluluk alarak süreci yönetmesi, eylemcilerle diyalog kurması konusunda, “Bir talimat almadığını” söyledi. Bunun üzerine milletvekilleri Topbaş’a, “Siz büyükşehir belediye başkanısınız. Size kim talimat verecek? Kendi projenizle ilgili bir girişim yaparken bir yerden talimat almanız gerekmez” diye çıkıştı. Topbaş’ın “talimat gelmedi” savunması muhalefet tarafından gündeme getirilen “İstanbul’u Başbakan Erdoğan bizzat yönetiyor” eleştirilerini anımsattı. namikzafer@yahoo.com AKP kulislerinde yerel seçimlerde Gezi Parkı sürecindeki tavrı nedeniyle Topbaş’ın üçüncü kez adaylık şansının azaldığı, genel seçimlerde milletvekili adayı yapılabileceği görüşleri seslendiriliyor. Şansı azaldı