14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE 12 SPK’den sonra BDDK de lobi avına çıkıp dövize kim el sürdüyse incelemeye aldı EKONOMİ [email protected] 13 bugüne inşaatlarda kalitesi standarda bağlanmış ortak üretim beton kullanılması, bu standartlara uygun üretilmiş yaş betonun günlük satın alınması artık sorgulanmayan bir yasal zorunluluk olmuştu. HHH TMMOB, barolar, Türk Tabipleri Birliği, meslek örgütleri şemsiyesinde kamu yararına dönük yapılmış yaşamsal önemde çalışmalardan birkaçını bile bu köşeye taşımak, sığdırmak olanaksız... Böyle olduğu içindir ki, rejimi demokrasi olan tüm ülkelerde olduğu üzere, ülkemizde de meslek örgütleri kamu yararı denetimi kapsamında, pek çok sorumluluğu kuruluş yasaları içinde üstlenmişlerdir. Üyelerinin özlük haklarının kollanması, meslek etiği, kalitesi anlamında kamu denetimi ilk akla gelenler. Kamu yararı sorumluluğu ile yargısal denetimin sağlanmasında da doğrudan sorumlulukları, uzmanlık katkıları söz konusudur. Siyasi partiler, sendikal örgütlenmeler yanında meslek örgütlenmeleri kamu yararı denetiminin odağında, etkin demokratik işlev yapmak sorumluluğu olan örgütlenmelerdir. Demokrasinin varlık ölçütü, olmazsa olmaz kurumlarıdır... AKP iktidarının çok sırıtan, gece yarısı torba yasası içinde “Gezi’nin intikamı” olarak değerlendirilen korsan yasası haber olarak sunulan boyutu ile gerçeği yansıtmaktan çok uzak. TMMOB’ye bağlı mühendislik odalarının proje inceleme karşılığı aldıkları harçların mühendislik odalarını ayakta tutan gelir kaynağı olması buz dağının sadece görünen yüzü. Meslek odalarının gelirine el konulması, Enerji Bakanlığı’na para ve hizmetin aktarımı demokratik kurum işlevinin ortadan kaldırılması boyutunda tabii ki korsan yasa gibi bir korsanlık operasyonu. Tabii ki Taksim, Gezi Parkı olayları olarak bilinen gelişmelerde ilgili meslek odalarının iktidar icraatlarına karşı açmış oldukları davalar, kazanmaları ile doğrudan bağlantılı bir öfke söz konusu. İktidarlarının frenlenemez bu öfkelerinde, Taksim Dayanışma adıyla ilgili tüm meslek örgütlenmelerinin birlikte çalışmaları, kamu yararı ile çatışan iktidar icraatları ile birlikte, Taksim Meydanı, Gezi Parkı’nın toplumsal işlevlerinin korunması, kamu hukuku uygulamalarının, yararının korunması duruşlarının payı yadsınamaz. Dayanışmanın tüm meslek örgütlerinden en azından birer kişi içeriye alabilmeye dönük, İstanbul Valisi’nin başrol oynadığı son gecelerin cana ve mala mal olan orantısız polis operasyonları, dün bir kez daha süresi uzatılan savcılık soruşturmaları çarpıcı örnekler. Ancak son büyük toplumsal patlamanın ürünü bir öfke, intikam duygusu ile açıklamak yetersiz kalır. İktidarları adı geçen bakanlık başta, pek çok bakanlığın kullanıldığı kamu yararına aykırı merkezi yağmacılıkta, ayakbağı meslek odalarını çoktan düşman belledi, işlerini bitirmeye bakıyor... Ekonomi Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı protestoları ile aynı tarihlere denk düşen para piyasaları ve borsadaki çalkantıları bir “faiz lobisi” ile açıklamaya çalışmasının ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da son günlerdeki bankacılık işlemlerini gözaltına aldı. Reuters’ın haberine göre BDDK, önceki gün bankalardan TCMB’nin rekor döviz satım ihalelerinin giriştiği pazartesi ve salı günlerine ilişkin tüm döviz işlem bilgilerini istedi. Reuters’dan Nevzat Devranoğlu ve Özge Özbilgin’in haberine göre BDDK önceki gün bankalara bir yazı ve doldurulması için bazı Excel dosya Bankalara gözaltı Başbakan Erdoğan’ın Gezi olaylarının ardında faiz lobisi olduğunu iddia eden çıkışlarından sonra SPK’nin ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da her taşın altında yabancı parmağı aramaya başladı. 89 Temmuz’da bankalar kanalıyla gerçekleştirilen tüm döviz işlemleri inceleniyor. ları göndererek sektörden bazı bilgiler istedi. Bankacılar BDDK’nin talep ettiği bilgiler arasında doların ateşinin 1.9737 TL’ye çıkması üzerine pazartesi günü Merkez Bankası’nın yaptığı 2.35 milyar dolarlık operasyon sırasında yapılan döviz satım ihaleleri, bu ihalelere atılan teklifler ve buradan sağlanılan dövizin nerede kullanıldığı bilgilerinin de yer aldığını söylediler. Bankacılara göre istenilen bilgiler bankaların döviz masalarında yapılan işlemlerin neredeyse tamamını oluşturuyor. Konu hakkında bilgi sahibi bir banka yöneticisi, “Arbitrajdan, müşterilerin 2 milyon dolar üzeri tüm işlemlerine kadar kim, hangi seviyeden, ne zaman döviz aldığına ilişkin tüm bilgiler isteniyor. Kısacası döviz masası tarafından yapılan tüm işlemler diyebiliriz” dedi. Üst düzey başka bir bankacı da, “BDDK, TCMB’nin hazirandan beri düzen lediği tüm döviz satışı ihalelerine ilişkin teklifleri, ayrıntıları, bunların hangi kurdan ne için kullanıldığı gibi tüm bilgileri bankalardan talep etti” dedi. Bu arada BDDK de, her konuda anında bilgi sahibi olmayı istemenin BDDK’nin görevi olduğunu belirterek olayı doğruladı. Bir süre önce Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) da borsadaki aracı kurumlardan müşteri işlemleri ve kimlerin ne alıp sattığı konusunda bilgi istemiş ve bu talep de özellikle yabancı yatırımcılarda tedirginlik yaratmıştı. BDDK’nin son soruşturmasının da aynı derecede tedirginlik yaratacağı belirtiliyor. Faruk Güllüoğlu’na göre (sağda) ramazan ayında her zamankinin iki katı baklava tüketiliyor. Fitch: Böyle giderse kredi notu düşecek Fitch, Türkiye’deki hükümet karşıtı protestolara dikkat çekerek “Uzun süren sosyal huzursuzluk kötü bir şekilde idare edilmesi halinde ülke notu üzerinde potansiyel risk yaratabilir” uyarısında bulundu. Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Avro bölgesindeki resesyon ve gelişmekte olan piyasa varlıklarına yönelik iştahın azalmasının ardından Türkiye dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik toparlanmanın güç yitirdiğini belirtti ve Türkiye’nin durumunun ülke çapında yaşanan hükümet karşıtı protestolar nedeniyle daha karmaşık olduğuna dikkat çekti. Fitch gelişmekte olan Avrupa ülkelerinin görünümü hakkında hazırladığı raporda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gevşek para politikasından çıkışa geçmesi ve nisan ayından bu yana gerçekleşen hükümet karşıtı protestoların, Türkiye’nin zayıf noktası cari açığa dikkat çektiğini vurguladı. Fitch ekonomisti Ed Parker da CNBCe’ye özel yaptığı açıklamada, “Fed’in politikaları ve protestolar cari açık riskini tekrar açığa çıkarıyor” dedi. Fitch raporunda söz konusu baskıların Türkiye’nin mevcut kredi notunda zaten yansıdığını ifade ederek, “Uzun süren sosyal huzursuzluk, kötü bir şekilde idare edilmesi halinde, turizm alanında caydırıcılık yaratabilir, kısa vadeli sermaye çıkışlarını artırabilir, enflasyonda artışa neden olarak ekonomik büyümeye zarar vererek Türkiye’nin ülke notu üzerinde potansiyel risk yaratabilir” dedi. GSYH’nin yüzde 6.8’ine denk gelen cari açığın yüzde 90’ından fazlası portföy yatırımcıları tarafından finanse ediliyor. Türkiye’de varlık fiyatlarının aşağı yönlü baskı altına girmesi, kur oranının sert şekilde gerilemesi ve uluslararası rezervlerin azalması için zemin hazırlıyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin mali canlandırma için alana sahip olduğunu belirtti. Ancak kuruluş, gösteriler ile kötüye giden piyasa algısının söz konusu alanı daraltmasını bekliyor. Fitch benzer bir açıklamayı 7 Haziran’da da yapmış, süreklilik arz eden huzursuzluğun ekonomiye belirgin ters etkileri olması halinde kredi notunu üzerinde baskı yaratacağını belirtmişti. Fitch raporunda, hükümet karşıtı protestoların potansiyel riskine dikkat çekilmesiyle kur ve sepet yükseldi. Reuters Matching sisteminde 1.9430 seviyelerinde olan dolar/ TL 1.95’e kadar yükselirken 2.2160 seviyelerinde olan sepet bazında TL 2.2250’ye kadar çıktı. Gösterge tahvilin faizi 20 Haziran 2012’den bu yana ilk kez yüzde 9’a ulaştı. Bu arada borsadaki satışlar da hız kazandı. yerlerin başında geliyor. 2012’de yaklaşık 3 milyon dolarlık ihracat yapan marka, bu yıl ihracat cirosunda yüzde 20’lik artış planlıyor. Güllüoğlu franchise’lar, kendi işletmeleri, yurtiçi ve ihracat pazarlarındaki paylarını artırarak cirosunu 70 milyon TL civarına çıkarmayı öngörüyor. Korsan Yasayla Korsan Düzen... Sayması olanaksız, her birimizin belleğine kazınmış birkaç cümle vardır... Başbakan Erdoğan başta, iktidarlarının sözcüleri, yeri gelse de gelmese de, uysa da uymasa da meslek örgütlerinin açtıkları davalarla iktidarlarının icraatlarında engel oluşturmalarından yakınırlar... İnanmak isteyen inanır... 12 Mart askeri darbesi ruhuna uygun bir operasyonla Cumhuriyet gazetesi sahipliği, aile mirasçıları üzerinden yaptırılan darbede, Nadir Nadi’nin gazete yönetiminden uzaklaşmak zorunda kaldığı, yazarları, çalışanlarının koparılması bağlantılı, dünyada örneği yaşanmamış büyük bir okur boykotunun gerçekleştirildiği dönemde bir yıldan uzun işsiz kaldığımızda... İlhan Selçuk Ağabey’e işkence yapılan, karnımdaki çocuğun babası, iş arkadaşlarım, yakın dostlarım, aydınların hapiste oldukları günlerde, hiç unutamam İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi kucak açmıştı... “Teknik Güç” dergisinin ilk sayılarını birlikte çıkarmıştık... Meslek odaları ile duygu, akrabalık bağlarım o günlerden... İşin duygusal boyutunu bir kenara atalım, işin doğrusu 1961 Anayasası’nın demokratik açılımlarının ürünleri yaşamın her alanında, sendikal, meslek örgütlenmeleri ile aydınlanmaya, yerel demokrasi, toplumsal dinamik, bana göre kutsal kavramlardan olan, kamu denetimlerine açılmıştı... Halkın en yaşamsal insan hakları sağlık, eğitim başta yaşamın dünü, bugünü, yarınına yönelik alanlarında, insan hakları ekseninde çok dinamik, düzeni sorgulayan kamu denetimi düzeni, işte bu örgütlenmelerin güç kazanmaları, meslek ahlak ve etiği çerçevesinde, kamu yararı denetiminin kavram olarak yaşamımızda yerleşmesi sayesinde, yaşamımızın, demokrasimizin olmazsa olmaz, vazgeçilemez bir parçası olmuştu... Bir odanın bir uzmanlık şubesi iş ediniyor, piyasalarda, her gün inşaatların önünde yapılan betonların kalitesini, binaların sadece depremlerde değil, en sıradan koşullarda ayakta kalması anlamında inceleme konusu yapabiliyordu. Ortaya çıkan tablo, sonuçlarını büyük Gölcük depreminde de yaşadığımız üzere vahimdi. Bina inşaatlarında kullanılan beton malzemenin dayanıklılığı, un ufak olma anlamında dayanıksızlığı bilimselliği reddedilemeyen araştırma souçları ile dudak uçuklatıyordu... Sonuçta 12 Mart sonrası sağ iktidarlar sermaye düzeni yandaşlığına karşın kaçınılmaz, anlamlı bir yasa değişikliğini getirmişti. O günden Ramazan ayında 200 ton baklava üretecek Ekonomi Servisi Baklava satışının ramazan ayında diğer ayların iki katına çıktığını belirten Faruk Güllüoğlu, geçen yıl ramazan ayında 130 ton baklava ürettiklerini, bu yıl ramazan dönemi baklava üretim hedefinin ise 200 ton olduğunu söyledi. Sadece ramazan ayı baklava üretiminde geçtiğimiz yıla göre yüzde 50’ye varan büyüme tahmin ediliyor. Ayrıca geçen yıl 17 ton güllaç üreten Faruk Güllüoğlu, 2013 Ramazan’da 25 ton üretim yapmayı planlıyor. Firma, şeker hastaları ve diyet yapan müşteriler için de kalorisi ve şekeri azaltılmış güllaç yapıyor. Faruk Güllüoğlu markası, 2013’te 1.150 ton baklava satarak yüzde 55’lik bir büyüme hedefliyor. Amerika, Avrupa, Rusya, Balkanlar, Uzakdoğu ülkeleri Güllüoğlu’nun ihracat yaptığı Cari açık riski 1.3 milyar daha uçtu Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) bir günlük sessizlikten sonra dolardaki artışla dün tekrar döviz satım ihaleleri gerçekleştirdi. Bir kez 650 milyon dolarlık, dört kez 150 milyon, bir kez de 50 milyon dolarlık ihale açan Merkez, toplamda 1.3 milyar dolar sattı. Ancak Merkez Bankası’ndan gelen altı döviz satım ihalesine karşın doların yönü aşağı dönmedi. TCMB günün ilk ihalesinde 50 milyon dolar sattı. İhaleye 74 milyon dolar teklif geldi. Ortalama fiyat ise 1.9397 TL oldu. Fitch açıklamaları ve BDDK’nin başlattığı inceleme ardından morallerin bozuk olduğu piyasada, dolar 1.9530 TL’ye kadar yükseldi. Merkez 150 milyon dolarlık ikinci bir ihale daha açtı. Doların ateşi düşmezken döviz piyasasındaki gerginlik hisse senetlerine de sıçradı. Borsa İstanbul’da kayıplar yüzde 1.9’a ulaştı. Gösterge tahvilin faizi 20 Haziran 2012’den bu yana ilk kez yüzde 9’a çıktı. Merkez, bunun ardından üç kez daha ihale açtı ancak doların tansiyonu yine arttı. Beşinci döviz satım ihalesine 235 milyon dolar teklif geldi. Ortalama fiyat 1.9501 oldu. Akşama doğru BIST 100 endeksindeki kayıp yüzde 2’yi aştı. Banka hisselerindeki düşüş ise yüzde 3’ü geçti. Dolar/ TL kuru 1.96 seviyesine dayandı. Merkez Bankası’nın TL likiditesini sıkması ile birlikte faizler de artmayı sürdürdü. Gösterge tahvilin faizi yüzde 9.42’ye kadar yükseldi. Bunun üzerine Merkez Bankası’ndan altıncı hamle geldi. Altıncı döviz satım ihalesinde tutar 650 milyon dolar oldu. İhaleden sonra dolar 1.9505 seviyelerine geri geldi. Ancak bu da uzun sürmedi. Serbest piyasada dolar 1.9550 TL’den kapanırken, borsa günü yüzde 1.26 kayıpla 71 bin 074 seviyesinden tamamladı. Merkez Bankası’nın döviz satım ihalelerine başladığı 11 Haziran’dan bu yana yapılan satışların toplamı 6.2 milyar dolara çıktı. En yüksek satış, BDDK’nin incelemeye aldığı 8 Temmuz’da olmuştu. Merkez, 7 ihalede 2.25 milyar dolar satmıştı. Ya Türkiye’de olsaydınız ABD’de petrol fiyatlarının yükselmesi üzerine tüketiciler isyan etmeye başlayınca Türkiye’deki akaryakıt fiyatları örnek gösterilerek, “Bu kadar kötüsü olamaz. Kimse vergi vermiyor, acısı petrolden çıkıyor” dendi. “Finans Gündem”de yer alan bir habere göre, ABD’nin ortabatı eyaletlerindeki akaryakıt fiyatlarının 1992 yılından bu yana en yüksek seviyeye gelmesi üzerine yazılan makalede, Venezüella, Güney Carolina, Çin, Chicago, İngiltere ve Türkiye gibi bazı ülkelerdeki petrol fiyatlarına karşılaştırmalı olarak yer verildi. Petrolün galon fiyatının (1 galon = 3.78 litre) Venezüella’da 10 sent iken Güney Carolina’da 3.19 dolar, Chicago’da 4.44 dolar, Çin’de 4.74 dolar, Türkiye’de ise 9.89 dolar olduğunun altı çizilerek “Deponuzu doldurmak için gideceğiniz hiçbir ülkedeki petrol fiyatları Türkiye kadar kötü olamaz” yorumu yapıldı. Söz konusu makalede özetle bu durumun “Türkiye’de ciddi bir kesimin vergi ödemiyor oluşundan kaynaklandığı ve hükümetin açığı kapatabilmek için akaryakıta uygulanan vergiyi yüksek tuttuğu” belirtildi. Öte yandan dün de Türkiye’de motorin fiyatlarına yeni bir zam yapılarak litre fiyatları 8 kuruş daha yükseltildi. Ekonomi Servisi ABD’de bazı eyaletlerde akaryakıt fiyatlarının son 21 yılın en üst seviyelerine gelmesi üzerine kaleme alınan ve fiyatların diğer ülkelerle karşılaştırıldığı makalede, Amerikalılara dünyanın en pahalı benzininin satıldığı Türkiye örneği verildi. Yazıda, “Dünyanın neresine giderseniz gidin akaryakıt fiyatları Türkiye’deki kadar kötü olamaz” değerlendirmesi yapıldı. Faruk Güllüoğlu, bakanlıkla birlikte sosyal hizmet çatısı altında yetişen istekli ve bu işe hevesli 20 çocuğa baklavacılık mesleki eğitimi verecek. Bu eğitim sonunda sertifika alan çocuklar Faruk Güllüoğlu kurumlarında ya da diğer baklavacılarda istihdam edilebilecek. Böylece küçük yaşlarda ustaçırak ilişkisi ile öğrenilecek bir zanaat olan baklavacılığı meslek edinebilecekler. Sosyal sorumluluk Migros’tan ramazan paketi Ekonomi Servisi Migros Grubu, ramazan ayını, zengin içerikli, ekonomik fiyatlı kolileri ve düzenlediği özel kampanyalarla karşılıyor. Grup bu yıl da Migros, Tansaş, 5M Migros ve Macrocenter Mağazaları ile Sanal Market’te üç ayrı ramazan kolisi satışa sundu. Ayrıca hayırsever yurttaşlar için sunulan “Ramazan Hediye Kart”lar yardım ve bağışlar için bir seçenek. Soma, Işıklar’da üretime başladı Soma Holding önceki gün açılışını gerçekleştirdiği Işıklar kömür ocağı ile birlikte toplam üretim kapasitesini 9 milyon tona çıkarırken çalışan sayısını da 8 bine ulaştıracak. Ekonomi Servisi Soma Holding, Işıklar bölgesinde kömür sahasını açtı. Toplam 6 bin 400 çalışanı bulunan Soma Holding’in yeni kömür sahasının faaliyete geçmesi ile birlikte çalışan sayısı 8 bine ulaşacak. Soma bölgesi kömür sahasında yıllık 3.5 milyon tonluk üretim hedefleniyor. Işıklar kömür ocağının açılması ile birlikte bölgedeki toplam üretim kapasitesi ise 9 milyon tona ulaşacak. Açılış töreninde konuşan Enerji Bakanı Taner Yıldız, madencilikte en önemsedikleri konunun işçi sağlığı olduğunu, bir işçinin can güvenliğinin ülkenin tüm madenlerinden daha önemli olduğuna işaret etti. Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Üst Yöneticisi Can Gürkan ise “Bugün Soma’da açtığımız Işıklar kömür sahamızla kendi üretim kapasitemizi artırırken, ciddi anlamda istihdama da katkı sağlayacağız. Sektörü müzün derinleşmesi ve büyümesi için yatırımlarımıza aynı hızla devam edeceğiz” dedi. Huzursuzluk baskı yaratıyor Dikkat canavar çıkabilir Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TL’deki zayıflığın devam etmesinin manşet enflasyonda artışa yol açabileceğini söyledi. Brüksel’de diplomat ve yetkililerle bir araya gelen Şimşek, “Türk Lirası’ndaki zayıflık sürerse, manşet enflasyona bazı etkileri olacaktır. Enflasyon yükselebilir” dedi. Şimşek, TL’nin en güçlü seviyesi baz alındığında yaklaşık yüzde 8 zayıfladığını söyledi. İş Bankası bono ve tahvili halka arz ediliyor Ekonomi Servisi İş Bankası, 101112 Temmuz 2013 tarihlerinde banka bonosu ve tahvili halka arz ediyor. 550 milyon TL nominal değerli, benzer vadeli devlet iç borçlanma senetleri üzerine 50 baz puan ek getiri sağlayan İş Bankası bonosu 06.11.2013’te itfa olacak. İş Bankası uzun vadeyi tercih etmek isteyen yatırımcılar için ayrıca 38.9 milyon TL nominal değerli, benzer vadeli devlet iç borçlanma senetleri üzerine 70 baz puan ek getiri sağlayan 6 Ağustos 2014 itfa tarihli İş Bankası tahvilini de ihraç ediyor. Asgari katılım tutarı 1.000 TL olan İş Bankası bonoları ve tahvilinin halka arzına katılmak isteyen yatırımcılar, “isbank.com.tr” internet şubesinden ve 0850 724 0 724 numaralı telefon şubesinden talepte bulunabiliyor. Çin korkusu büyüyor Ekonomi Servisi Çin’de ekonomik büyümenin yavaşlamaya devam ettiğini gösteren işaretler çoğalırken piyasaların da korkusu büyüyor. Ülkede ihracat haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3.1 gerilerken, ithalat yüzde 0.7 düştü. İki veri de beklentilerin çok altına kaldı. Verilerin ardından, Asya bölge piyasalarında kazançlar baskı altına girdi. Veri öncesinde yüzde 1.2 olan Japonya hariç Asya Pasifik borsaları MSCI endeksindeki yükseliş yüzde 0.5’e geriledi. Asya borsaları veri öncesinde ABD borsalarının yükselişle kapanmasından destek alıyorlardı.Diğer yandan yatırımcıların güvenli liman arayışına girmelerinin bir sonucu olarak dolar yen karşısında zayıfladı. Avrupa tarafında ise S&P’nin İtalya’nın notunu düşürmesi ve Yunanistan belirsizliği piyasaları vurdu. İngiltere yüzde 0.60, Almanya yüzde 0.50, Fransa yüzde 0.69, İspanya yüzde 1.09, Yunanistan yüzde 2.68’e varan düşüşler yaşadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle