14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE [email protected] 18 KÜLTÜR Halikarnas Balıkçısı’nın manevi oğluna doğduğu ilden en anlamlı ödül Şadan Gökovalı Tiyatrosu TOKİ, Muğla projesi kapsamında yaptığı açık hava tiyatrosunu belediyeye devretti. Tiyatroya “Prof. Dr. Şadan Gökovalı” adının verilmesi ise kent için muhteşem bir kazanıma dönüştü. İnsanın sorası geliyor… Acaba bu “armağan” yaşamını antik dünyanın uygarlıklar coğrafyasına adamış “Anadolu bilgesi” Gökovalı’ya mıdır; yoksa aynı coğrafyanın en gizemli merkezlerinden “Mobolla”ya mı? Öyle ya; tiyatroya adını vermek Gökovalı’ya ne denli anlamlı bir armağansa, tiyatronun onun adıyla anılması da Muğla’ya en büyük armağandır.. Tıpkı Ayhan Çıkın’ın şu taptaze dizeleri gibi: “Akşam güneşi bir yangını tutuşturur körfezde / Limanda kaybolurken amphoraların şarap tadı / Islıkla söylenen Muğlalı bir şiirdir Gökovalı..” (İzmirHaziran 2013) 53 yaşındaki MuğlaDevrim Gazetesi’nin haberlerini internetten büyük merakla okudum. 27 Haziran’daki açılış şenliğinde Milaslı ozanımız ve CHP Milletvekili Tolga Çandar ile TRT İzmir Radyosu sanatçılarından Makbule Kaya Ege’nin seslendirdikleri Ege türküleri, Gökovalı tiyatrosunu coşkuyla sarmalamış.. 1939’da Gökova’da doğan Gökovalı, eğitim yaşamını da Ula, Muğla ve İzmir’de, yani sadece Ege’de sürdürerek tamamladı; yükseköğrenim yıllarında da gazeteciliğe başlayarak 15 yıl TRT emektarı oldu. Sayısız ödülleri arasında “yılın gazeProf. Dr. Şadan Gökovalı Tiyatrosu. Kimin Polisi? (2) Geçen hafta “Bu Polis Kimin Polisi?” başlıklı yazımda, Şafak Pavey’in Meclis konuşmasından yola çıkarak, CHP milletvekillerine polisin reva gördüğü davranışı sorguluyordum. Aradan geçen beş gün içinde gördüklerimiz, bu sorumu adeta gereksiz kıldı. Çünkü yanıt ortada: Polis iktidarın polisi. Dahası, Başbakan’ın polisi... Tıpkı adaletin de hükümete ait olduğu gibi... (Örneğin, beni hiç ama hiç kimse, Mustafa Balbay’ın “kaçma şüphesi olduğu için” hâlâ tutuklu olduğuna ikna edemez!) Bir yanda eli pala, silah, çivili sopa tutanın sırtı sıvazlanırken, “hadi koçum, hadi yavrum” havasında, “ben sizdenim amirim” tavrında, “kanka” durumlarını biz gördük; ama bu ülkeyi yönetenler görmüyor. Öte yanda sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin her yerinde, direnişçilere, meslek odaları temsilcilerine polisin tavrı da ortada... Polisin kadınlara müdahalesinde taciz olaylarının ise haddi hesabı yok. İstanbul’daki tek fark, valinin akıllara durgunluk veren yönlendirişi... Günün birinde en müthiş komediler onun üzerine yazılacak. Şu anda hızla yayılan korkutucu bir söylenti, mizah ya da komediye yönelmemi engelliyor. Söylentiye göre, tüm ülke çapında AKP gençlik kollarından seçilmiş gençler Taksim, Ankara ve İzmir’e bir yandan eylemcilere katılmak üzere hazırlanıyor, bir yandan da direniş olaylarına müdahale etmek için çevik kuvvet polisi kılığına sokuluyor; polis gücüne iliştiriliyor... Ayrıca daha uçtaki gruplarla direnişçiler arasında ikilik, bölünme ve birbirlerini kırdırma faaliyetleri amaçlanıyor... Böylece çatışma ve şiddet artırılacak. Hedef, direnişçileri “terörist” durumuna düşürmek ve yok etmek! Doğrusu ben AKP’li gençlerin bu kadar aptal olup bu oyuna geleceklerini sanmıyorum. Ama yine de sizlerle paylaşmış olayım... TMMOB ve Mimarlar Odası’ndan önemli bir çağrı var. Apar topar, adeta korsan bir metinle bir yasa çıkarıldı. Çağrı şöyle: “Kıyılarımızın, doğal zenginliklerimizin, meralarımızın turizm bahanesiyle talan etme girişimi için TMMOB yetkisizleştirildi. Gezi projesini iptal ettiren TMMOB’den intikam almak için AKP gece yarısı operasyonuyla yasa çıkardı. Mimarlık, planlama ve mühendislik bilgi birikimini kamu yararı adına halka sunan TMMOB’ye karşı yapılan bu yasayı tanımıyoruz. Gerekirse AİHM’ye başvuracağız” deniyor. Hazırladıkları imza metni Cemil Çiçek’e yollanacak bir mektuptan oluşuyor. “Cemil Çiçek, TBMM Başkanı; TMMOB tüm mimarlık, planlama ve mühendislik bilgi birikimini kamu yararı adına halka sunan en üst örgüttür. Gezi projesini iptal ettiren TMMOB’yi AKP iktidarı çekememiş gece yarısı Meclis operasyonuyla TMMOB yetkisizleştirildi. Amaç kıyılarımızın, doğal zenginliklerimizin, meralarımızın turizm bahanesiyle talan etme girişimidir. Mimarlık, planlama ve mühendislik bilgi birikimini kamu yararı adına halka sunan TMMOB’ye karşı yapılan bu yasayı tanımıyoruz. Yasanın derhal iptal edilmesini istiyoruz.” Destek vermek için http://change.org’a girip “TMMOBaDokunma” yazmanız, açılan pencerede imzalıyorum hanesine adınızı yazmanız geleceğimizi, nasıl bir ülkede yaşayacağımızı etkileyecektir. töreninde. Gökovalı açılış ay ül T ve n Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’le... da Şa Ege’nin gür sesi, CHP Milletvekili Tolga Çandar açılışta. Halikarnas Balıkçısı’y la. Efeler açılışta. Ege’nin yazarı teciliği”, “Türk Dil Kurumu ödülü”, Fethiye’den Bergama’ya tüm Ege’yi “En İyi Anlatan Yazar” unvanlarını aldı… Vefalı hemşerileri tarafından Gökova’da bir caddeye, Akyaka’da ise bir sokağa adı verilen; tüm araştırma ve gözlemlerini 30’a yakın kitabında derleyen Şadan Gökovalı, şimdi de 3 bin kişilik “tiyatrosu”nun açılışında eminim şöyle düşünmüştür: “Keşke ilk büyük oyun Karya efsanelerinden derlenebilse… ‘İnsan Karya’da yaşar’ diyen Herodot’tan, bu güzel ülkeyi istilacılardan korumak için Mabolla’da karargâh kuran Halikarnas Kraliçesi Ada’ya, hatta Kuvayi Milliye’nin efelerinden Atatürk’e… tüm Anadolu kahramanlarının destanlarından...” Balıkçının oğlu Gökovalı bütün zamanların en sevdalı Anadolu âşıklarından... Batı uygarlıklarının kökeninde Ege’nin Anadolu yakasından doğmuş kültür zenginliğinin bulunduğunu yıllar önce savunan ve bir “Bodrum sürgünü” olduğu için edebiyat dünyamızın “Halikarnas Balıkçısı” olarak tarihe geçen, yürekli aydınımız Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın da manevi oğlu. Balıkçı’nın tüm yapıtlarını ölümünden sonra yayımlayan; yazdığı önsözlerde, onun bu tezini nasıl kanıtladığını anlatan Gökovalı, 1958’deki ilk tanışıklığını da bakın nasıl anlatır: “Gazeteye gelirken kapıda gök gürültüsü gibi bir ses duydum. Bu, beresiyle gökyüzüne, iki ayağı ve bastonuyla yeryüzüne dayanmış bir insan irisiydi. Sabahattin Eyüboğlu’nun, ‘Balıkçı’ya merhaba diyen ayakları üstünde sıkı durmalı’ sözünü henüz duymamıştım...” Peki, dağların tepeleri neden hep bulutlarla kuşatılmıştır, bilir misiniz? Yanıtı yine Gökovalı’dan; “Mitolojiye göre ulu dağların vaktiyle kanatları vardı. Canları istediğinde havalanır, sonra tozu dumana katarak konarlardı. Bu durum Toprakana’nın bağrını ağrıtıyor, canını yakıyordu. Kim bilir kaç yüz yıl yalvardı Toprakana tanrılara… Sonunda tanrılar acıdı, dağların kanatlarını kesti. Şimdi bulutların tepelerden eksik olmaması, hep dağlara koşmaları da bundandır...” Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, tiyatronun açılışında “Kentin kimliğini korumak için yüksek bina sınırlaması getirdik” demiş. Bir kültür insanının bir kültür mekânıyla kutsandığı törende, “kentin imar rantına karşı korunması”na da değinmek, ne kadar hoş değil mi? Korkutucu söylenti Önemli bir çağrı C.A.M. Galeri’de ‘Yaz Vakti’ Yaz dönemi başlıyor Kültür Servisi Her yıl belli bir tema çerçevesinde, sanat, bilim ve kültür alanlarında çeşitli projelere/ etkinliklere ev sahipliği yapan Gümüşlük Akademisi, yaz dönemi etkinlik programı açıklandı. 15 Temmuz 18 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek akademinin programı şöyle: 1517 Temmuz’da “Başkalarının Hayatı” başlığıyla Türker Armaner ile felsefe günleri, 18 19 Temmuz’da Can Habib Türker’in düzenlediği “Başka Bir Felsefe Edmund Husserl ve Fenomenoloji”, Haydar Ergülen’in “Başka Şiirler ve Başkasının Yerine Şiirler” başlığıyla şiir atölyesi 20 21 Temmuz tarihleri arasında. Gitarist Bora Çeliker ve piyanist Frank Salis ile birlikte “Caz ve Türevi Müziklerde Doğaçlama Atölyesi” 2124 Temmuz’da, Ümit Ünal ile “Sinema Dili” atölye çalışması 24 26 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek. “Başka Hayatlar, Başka Sofralar” atölye çalışması 26/27/28/ Temmuz’da ve “Kozmos’tan Kaos’a” atölye çalışması” ise 12 18 Ağustos tarihlerinde takip edilebilir. www.gumuslukakademisi.org, info@gumuslukakademisi. org, 0252 394 43 01 n Kültür Servisi SALT Beyoğlu bir panel kapsamında mimar Rajeev Thakker, Jennifer Broutin Farah ve Kamal Farah’ı ağırlayacak. 18 Temmuz’da saat 18.00’de Rajeev Thakker sosyal inovasyon ve sürdürülebilirlik bağlamında mimarlığın rolünü inceleyen Columbia University projesi StudioX Mumbai’yi anlatacak. Saat 19.00’da, Jennifer Broutin Farah ve Kamal Farah ise kentleri, uyarlanabilen teknolojiler olarak düzenleme stratejilerini tartışacak. Konuşmalar SALT Beyoğlu, Açık Sinema’da gerçekleştirilecek. Kültür Servisi Yıl boyunca C.A.M. Galeri’de sergilenen ve önümüzdeki aylarda da sergilenecek olan işlerinden oluşan “Yaz Vakti” adlı grup sergisi izleyicisini bekliyor. Bu yıl ikincisi yapılan Yaz Vakti sergisinde Ronald Versloot, Yeşim Şahin, Neslihan Başer, Giuseppe Mastromatteo, Nermin Ülker, Ayşe Öykü, Yasemin Kaçkar Demirel, Lluis Barba, Nihal Martli, Murat Durusoy ve Murat Germen’in işleri yer alıyor. Sergi 28 Temmuz’a kadar görülebilecek. (www.camgaleri.com) Giuseppe Mastromatteo Kürdoloji kütüphanesi muamması ASLI ULUŞAHİN Artuklu Üniversitesi, Kürdoloji kütüphanesi kurmaya hazırlanırken Selim Temo’nun getirttiği kitapların akıbeti meçhul le dolu bir hukuki süreç yaşandı. Örneğin, kitap ve dergiler için önce imha kararı verildi, el koyma kararı ise imha kararının ardından tebliğ edildi. Bilirkişi heyeti el konulan üç Kürt lehçesindeki metinlerin Arapça olduğu yönünde rapor verdi. Karmaşalarla dolu süreç ve Temo’nun eline ulaşmayan belgelerle örgüt propagandası yapamayacağı yönündeki itirazları sonucu hakkındaki davayla ilgili iki kez takipsizlik kararı alındı. Ancak o günden bugüne el konulan kitap, dergi ve belgelerin akıbeti netlik kazanmadı. 100 kiloluk arşivin, mahkeme kararı beklenmeden imha edildiği ifade ediliyor. Bir diğer görüş ise eserlerin halen Mardin Emniyeti’nde tutulduğu yönünde. Konu hakkında düşüncelerini sorduğumuz Selim Temo, herhangi bir açıklama yapmak istemediğini belirtti. Fakat kişisel Twitter hesabında 3 gün önce, yaşananlara ilişkin şu iletileri yayımlamıştı: “100 kiloluk Kürtçe yayınlarım, 1400 gündür devletin elinde. Takipsizlik verilmesine rağmen imha edildiler. Anayasa Mahkemesi’ne götürüyorum! Akademisyen olmama ve yayınlarda ‘yasadışı’ bir şey olmamasına ve iki kez takipsizlik çıkmasına karşın iki kez de imha kararı çıkarıldı! Her akademisyenin yasak da olsa her türlü yayını bulundurma hakkı vardır. 4 yıldır beni, duruşumu kriminalize eden savcılıkla hesaplaşacağım!” Mimarlar buluşması Hükümeti’nin eski Kültür Bakanı Felakedin Kakayi’nin 1200 KürdoloMardin Artuklu Üniversitesi bünji kitabını kendi şoförüyle gönderdiyesinde yer alan Yaşağini” anlatarak, ellerinde belge yan Diller Enstitüsü Müveya vesika buludürü Prof. Dr. Kadir Yılnanlardan da bağış dırım, AA muhabiribeklediklerini ifane yaptığı açıklamada, de etti. “Türkiye’nin ilk KürProf. Dr. Kadir doloji kütüphanesi”ni Yıldırım’ın bu açıkkurmak için harekelaması, Kürt edebite geçtiklerini, yurtyatçı, “Kürt Şiiri dışından ve yurtiçinAntolojisi”ni de haden Kürtçe kaynaklazırlamış akademisrı bir araya getirerek, yen Selim Temo’nun yıl sonunda kütüphayaşadıklarını hatırlatneyi oluşturacaklarını tı. Aynı üniversitede belirtti. öğretim görevlisi olan Yıldırım, “ÇeşitTemo, Mayıs 2009’da li ülkelerin eğitim ve Kürdoloji kütüphanekültür bakanlıkları ile si kurmak bir çağrı yapu Yaşayan Diller şahsi kütüphaneleri mış, İsveç’te yaşayan ve Enstitüsü Müdürü Prof. olan yazar ve araştırKürtçe kitaplar yayımlaDr. Kadir Yıldırım, macılarla irtibat kuryan Zeynelabidin Zinar duklarını” söyleyerek, da 100 kiloluk dergi ve kiTürkiye’nin ilk Rusya’nın Saint Peterstabı Eylül 2009’da kargo Kürdoloji kütüphanesini ile üniversiteye yollamışburg kentinde yaşayan, kuracaklarını duyurdu. tı. Ne var ki Mardin Embir dönem Rusya’nın Erzurum Konsolosluniyet Müdürlüğü, içinde Oysa daha önce aynı ğu da yapmış Alexan“yasadışı yayınlar” olduamaçla girişimde der Jaba’nın Kürdoloji ğu gerekçesiyle gönderibulunan Kürt edebiyatçı, ye el koydu. Ayrıca Selim arşivini satın alarak üniversiteye kazandırdıklaakademisyen Selim Temo hakkında da Kasım rını kaydetti. Temo’ya gelen kitaplara 2011’de Diyarbakır Özel Bu arşiv için 30 Yetkili Mahkemesi tarael konulmuş, Temo bin dolar ödeneceğifından “örgüt propaganhakkında soruşturma ni vurgulayan Yıldıdası yapmak suçlamasıyrım, ayrıca “Kuzey la” dava açıldı. açılmıştı. Irak Bölgesel Kürt Sonrasında çelişkilerSelim T emo KAMİL KÜLTÜR l MASARACI ÇİZİK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle