16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2013 PAZAR 4 HABERLER Kayacık’ta öldürülen Medeni Yıldırım’ın cenazesinde Erdoğan’a ‘Provokatör varsa bul’ çağrısı yapıldı En Uzun Günün Şenliği ve Hüznü Sevgili, En uzun günlerdeyiz, önceki cuma, en uzun günü yaşama mutluluğunu bir kez daha tattık. Benim en uzun gün sevincim, daha 21 Aralık’ta, en kısa gün veya en uzun gecede başlar. İlk bakışta en uzun gecede, umutla, sevinçle en uzun günü kucaklamak tuhaf görünebilir. Ama şaşacak bir şey yok. Gerçi 21 Aralık en uzun gecedir. Ama aynı zamanda da gecenin günü kemirme sürecinin de sonudur. En uzun gecede, gece zaferini ilan ettiği anda, yenilgisine de ilk adımını atar. Artık her şey tersine dönecek, günler geceleri yemeye başlayacaktır. Hemen ertesi günden itibaren aydınlığın süreci başlayacak, aşama aşama cemreler düşecek, doğa uyanacak, insanlar, ağaçlar, çiçekler, börtü böcekler, kediler köpekler birlikte baharın şölenini kutlayacaklardır. İnsanın hayvandan ve bitkiden farkı, gelecek olan bayramı, en umulmadık, en zifiri karanlık günden bilmesidir. Süreç daha doğrusu zaman algısı, insanda var da hayvanda yok mu? “Yok” diye kestirip atmaktansa “bilmiyorum” demek belki daha doğru olur. HHH Bu yıl en uzun güne uzanan haftayı, yeşillikler içinde, İznik Gölü’nü seyrederek, dostum Onur Öymen’in “Geleceği Yakalamak”, Cahit Kayra’nın “19231950 Devletçilik, Altın Yıllar” genç dostum Serdar Akinan’ın “Sahi Beni Neden Almadılar?” adlı yapıtlarını okumakla, günlük yazılarımı yazmakla geçirdim. Bu arada kitapları sayarken, bir süredir başucu kitabım haline gelmiş, Everest Yayınları tarafından çıkarılmış olan “Açıklamalı Notlarıyla Sherlock Holmes”u da unutmayayım. Bir zamanlar, en uzun güne giden yolu ve en uzun günü bir ay süreyle Paris’te geçirirdim. Paris daha kuzeyde olduğu için, havanın kararması 22.00’yi buluyor bu dönemlerde. 21 Haziran gecesi ise kentin her yanında, profesyonel ya da amatörlerden oluşan müzisyenler müzik yapıyorlar. Bayılıyorum Paris’in müzik şenliğine. Hoş Paris son yıllarda kimi özellik ve özgünlüklerini yitirse de her zaman bir şenlik, bu yüzden Ernest Hemingway Paris yıllarını kapsayan anı kitabına “Paris Bir Şenliktir” adını vermiş; haksız da değil. Son yıllarda haziran aylarını mümkün olduğunca İznik Gölü kıyısında geçirmeye çalışıyorum. İnsan dikkatle bakarsa, şenliği uzak yerlerde aramak zorunda kalmıyor, hemen elinin altında da bulabiliyor. Göl kıyısında koca bir evren buldum ben de. HHH Heyhat, en uzun günün saltanatı da Yahya Kemal’in Cihangir’den bakarken, güneşin vehmiyle, camlarında yarattığı sarayları gördüğü fakir Üsküdar’ın saltanatı gibi kısa sürer. En uzun gün, bütün uzunluğuna rağmen bir güncüktür. En kısa gece, en kısa anının hemen akabinde, günü yemeye başlamaktadır. Hep en uzun günlerin sevincini yaşarken, bu hüznü de yanım sıra taşırım. Eh ne de olsa en kısa günde bayram etmenin de bir bedeli olmalı değil mi? En uzun günün sevincini ve hüznünü birlikte yaşamam, annemi de çok etkilemişti. Birkaç kez aynı duyguları paylaştığımızı söylediğini hatırlıyorum. Artık annem yok. Ama o duygu ortaklığı yüzünden en uzun günün ayrılmaz parçalarından biri haline geldi o da. Yaz günlerinin uzunluğu neyse ki hüznümü dengeliyor. Aldırma, diyorum kendi kendime, aldırma, nasıl ki doğduğumuz anda başlayan ölüm sürecini düşünüp dert etmiyorsan, günlerin kısalışına da aldırma! Keyfine bak! Mevsim dönümleriyle yaşamı koşut algılamam hep at başı gitmiştir. Eskiden güzelim tatil sonuna yaklaşıp, yatılı okula dönüşün eli kulağına gittiğinde, hep şunu düşünürdüm: Yaşam da böyle bir şey olsa gerek. Bir gün tatil gibi bitiverecek ve ders yılının başlangıcındaki okulun çağırması gibi ölüm çağıracak bizi. Sahi Sevgili, okulların açılmasına, şunun şurasında ne kadar kaldı? Ağıtlarla uğurlandı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’ın Lice ilçesi Kayacık köyünde karakol yapımını protesto eden köylülere ateş açılması sonucu yaşamını yitiren 18 yaşındaki Medeni Yıldırım toprağa verildi. Yıldırım’ın amcası Adnan Yıldırım’ın da 1994’te faili meçhul cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, “Eğer provokatör değilse AKP hükümeti, provokatörleri yargıya teslim edecek” dedi. Yıldırım’ın cenazesi Diyarbakır Devlet Hastanesi morgundan dün sabah alınarak merkez Bağlar ilçesindeki Bayramoğlu Camisi’ne getirildi. Buradaki törene BDP’li Kışanak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, BDP milletvekilleri Ayla Akat ve Emine Ayna, BDP İl Baş İÇİŞLERİ’NDEN LİCE’YE 4 MÜFETTİŞ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanlığı, Lice’deki karakol yapımı gerginliğinde, bir kişinin hayatını kaybettiğini, ikisi ağır olmak üzere 9 kişinin yaralandığını belirterek konuyu idari açıdan incelemek üzere iki Jandarma Genel Komutanlığı müfettişiyle iki mülkiye müfettişinin görevlendirildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, olayla ilgili adli tahkikatın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütüldüğü belirtildi. kanı Zübeyde Zümrüt ile çok sayıda yurttaş katıldı. Dini törenin ardından Yıldırım’ın cenazesi cenaze aracına konularak 3 kilometre uzaklıktaki Yeniköy Mezarlığı’na doğru yürüyüşe geçildi. Terör örgütü PKK lideri Abdullan Öcalan’ın posterleri ve PKK flamaları taşıyan kalabalık, “PKK halktır halk burada”, “Erdoğan şaşırma, bizi dağa taşırma”, “Katil devlet hesap verecek”, “Diyarbakır uyuma şehidine sahip çık” sloganları attı. Yürüyüş sırasında güvenlik güçlerinin çevrede görülmemesi dik kat çekti. Yıldırım’ın cenazesi Yeniköy Mezarlığı’nda burada dualar eşliğinde toprağa verildi. Kışanak, “Biz nihai bir barıştan bahsediyor ve bunu inşa etmeye çalışıyoruz. Ama AKP karakol inşa etmeye çalışıyor. Lice’de en demokratik, en meşru tutumu alan halkımıza karşı otomatik silahlarla ateş açıldı. Bize ‘sağduyu çağrısı yapın’ diyenlere buradan cevap veriyorum. Sizin her yanlışınız halkın yüreğindeki öfkeyi artırıyor. Sizin bu ‘Hesabını soracağız’ yaklaşımınız karşısında bize düşen halkımızın yanında olmak, bu cinayetin hesabını sormaktır. Medeni yoldaşım, sen rahat uyu, milyonlarla bunun hesabını soracağız ” diye konuştu. Yıldırım’ın kuzeni Meliha Yıldırım, “Devlet bize reva görüyor. Merak etme kanın yerde kalmayacak. Sen sürecin şehidisin” diye ağıt yaktı. CHP’li Tanrıkulu ise “Hepimize düşen görev bu halkın sahiplendiği barış ortamını, çatışmanın olmadığı, silahın olmadığı ortamı devam ettirmektir” dedi. BDP’DEN SERT TEPKİ: Sürece güven azalıyor u Hükümet sözcülerinin Lice’de yaşanan olayları provokasyon olarak değerlendirmesine tepki gösteren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Hükümet, provokasyon olduğuna inanıyorsa karakol komutanının görevden alınması gerekir” dedi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP’liler Lice’de yaşananlara neden olanların görevden alınmasını istedi. Barış sürecine güvenin azaldığını vurgulayan BDP, provokasyonlara karşı dikkatli olunması çağrısı da yaptı. NTV’ye konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Provokasyonları önlemek hükümetin, devletin görevidir. Hükümet, provokasyon olduğuna inanıyorsa karakol komutanının görevden alınması gerekir. Hükümet bu konuda üzerine düşen ciddi sorumluluklarını yerine getirmiyor. Savaş bitiyor, bitmeli. 134 yeni karakol ve kalekol inşaatına hız verilmesinin mantığı olabilir mi? Demek ki barışa inanç yok, kaygı var. Bu sürece hükümet, güç ve katkı vermiyor. Herkese provokasyonlara karşı duyarlı olmaları çağrısı yapıyorum” diye konuştu. Şanlıurfa’da konuşan DTK Eşbaşkanı ve Mardin milletvekili Ahmet Türk, “Lice’de olanlar toplumda bir güvensizliğin gelişmesine neden oldu. Barış umutlarını azaltan bir durum ortaya çıktı. Barışı kalıcı hale getirmemiz için mutlaka reformları önümüze koymalı. Toplumda müthiş beklentiler var ama bir gerginlik de var ve gün geçtikçe güvensizlik artıyor. Bu ülkede adalet ve eşitlikten söz ediyorsak, diyalog ortamını yaratarak, tartışarak, konuşarak bunlara formül üretmeliyiz” dedi. ANF’ye konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise “Kürtler bütün kurumlarıyla demokratik siyaset hakkında verdikleri sözleri tuttu. Son olarak Lice’de yaşanan saldırı, devletin verdiği sözlerin hiçbirisini tutmaya niyetli olmadığını ortaya koydu. Görünen o ki, bir asker ve hükümet koalisyonu kurulmuş durumda. Bunun son örneğini Roboski katliamı’nın Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ne havale edilmesinden anladık” dedi. aralıların çoğuna arkadan ateş edilmiş’ Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, “Yaralıların çoğuna arkadan ateş edildiği tespit edilmiştir. Güvenlik görevlileri yürüyüş hakkını kullanan yurttaşlara karşı gereksiz, ölçüsüz ve keyfi bir şiddet uygulamıştır” diye konuştu. ‘Y HALK SOKAKTA Bölgede tansiyon yüksek DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Lice’de bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların ardından bölgede tansiyon yükseldi. Olay gösterilerle protesto edildi. YÜKSEKOVA: BDP İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen yürüyüşün ardından ardından basın açıklaması yapılmak istendiği sırada polis kalabalığa tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Göstericiler de polise havai fişek ve taş attı. Müdahalenin ardından esnaf kepenk kapatırken, polis ve göstericiler arasındaki çatışma bir süre ara sokaklarda sürdü. HAKKÂRİ: BDP Hakkâri Milletvekili Adil Zozani, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Hakkâri BDP Merkez İlçe Başkanı Yavuz Aksaç, BDP Hakkâri İl Eşbaşkanı Esmer Tekin, Hakkâri Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu ve çok sayıda yurttaş Hakkâri kent merkezinde yürüyüş gerçekleştirdi. Zozani, “AKP hükümeti failleri ortaya çıkarmazsa bu olay üstüne kalır. Bu demokrasiye, barış ve halkların kardeşliğine sıkılan kurşundur” dedi. Yüksekova’daki protestoya polis panzeriyle müdahale edildi. (DHA) Dini törenin ardından Medeni Yıldırım’ın naaşı cenaze aracına konularak Yeniköy Mezarlığı’na doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş sırasında güvenlik güçlerinin çevrede görülmemesi dikkat çekti. (Fotoğraflar: DHAAA) Barış ve Demokrasi Konferansı’nda Öcalan’dan mesaj ‘Süreç zamana yayılmamalı’ MAHMUT ORAL ‘Umutları azalttı’ DİYARBAKIR Terör örgü tü PKK lideri Abdullah Öcalan, Brüksel’de gerçekleştirilen “Barış ve Demokrasi Konferansı”na mesaj yolladı. Öcalan mesajında PKK’nin geri çekilme aşamasının büyük oranda tamamlandığını belirterek “Sürece dair güvensizlikleri derinleştiren söylem ve pratiklerden herkesin uzak durması, çözüm sürecini çok fazla zamana da yaymadan somut adımların pratikleştirilmesi elzemdir” dedi. İkinci aşamaya geçildiğini vurgulayan Öcalan “Başbakan Erdoğan’ın ‘silahlar sussun, fikirler konuşsun, siyaset konuşsun’ söyleminin altının doldurulması gereken aşama da işte bu aşamadır” ifadelerini kullandı. Konferansa katılan PKK’nin Avrupa’daki yöneticisi Zübeyir Aydar, da Lice olaylarına ilişkin bir açıklama Aydar’dan açıklama yaptı. Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Aydar, “Bunun sorumlusu hükümettir, kaçamaz. Yani hükümet başkanının akil insanlarla yaptığı toplantıdaki yaklaşımının sonucudur” diye konuştu. Lice olayı ve hükümetin somut bir adım atmamasının süreci etkileyeceği uyarısında bulunan Aydar, “Varılan mutabakatlara hükümet uymuyor. Eğer hükümet bu mutabakatlara uysaydı hiçbir sıkıntı yaşanmayacaktı. Şu anda çözümün yarısı tamamlanmış olacaktı” dedi. Özel harekâtçı uzman çavuş kaçırıldı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) DiyarbakırBingöl karayolunu kapatan silahlı bir grup, Fis Ovası mevkisinde jandarma özel harekât timinde görevli uzman çavuşu kaçırdı. Fis Ovası mevkisinde demir direk ve taşlardan barikat kurarak yolu ulaşıma kapatan yüzleri poşuluı silahlı grup yaklaşık 2 saat süreyle araçların geçişini engelledi. Bu sırada karayolundan otomobiliyle geçen ve jandarma özel harekât timinde görevli olduğu öğrenilen Uzman Çavuş Yetkin Beğen, aracını durdurup kimlik kontrolü yapanlarla tartıştı. Silahlı grup uzman çavuşu da yanına alarak bir kamyonetle olay yerinden ayrıldı. Beğen’in otomobili Lice yakınlarında ormanlık alanda yakılmış olarak bulundu. ‘Sözler tutulmuyor’ İKTİDARIN ‘DİRENİŞ FOBİSİ’ KENDİNİ LİCE’DE DE GÖSTERDİ AKP Diyarbakır’da ‘Gezi izi’ arıyor Yurt Haberleri Servisi AKP, Lice’de askerin köylülerin üzerine ateş açması olayını “provakasyon” olarak nitelendirildi. AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, “Kürt kardeş lütfen bilhassa sen dikkat et! Büyük oyuncular Gezi Parkı’nın Kürt versiyonunu devreye sokmak istiyorlar” ifadelerini kullandı. Diyarbakır’da yeni karakol inşaatının olmadığını eski karakolların yenilenme çalışmalarının yapıldığını iddia eden Çelik, halkın PKK tarafından zorlandığını ileri sürdü. Çelik, “Ergenekon uzantıları, ulusalcı ırkçılar Lice’den büyük oyuna destek çıkarmaya çalışıyorlar” dedi. Eski bakan, AKP Milletvekili Ertuğrul Günay “Taksim’de tanık olunan devlet yüzü, şimdi Lice’deki insanları daha iyi anlamayı sağlarsa bu, barış için dayanışmanın güçlenmesi demektir” ifadelerini kullandı. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün de “Hem Tunceli’de hem de Lice’deki olayları, Gezi Parkı eylemlerinde başarılı olamayanların kursağında kalan heves olarak görüyorum” diye konuştu. Günay’dan çarpıcı yorum ylemler sürece katkı sağlamaz’ Bolu’da konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da, “Bu tip karakol eylemleri ve benzeri eylemler sürece katkı sağlamaz. Sürece katkı sağlayacak eylem ve protestoların tamamı o siyasi, fikri ve demokratik çerçevenin içerisinde kalmalı” değerlendirmesini yaptı. ‘E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle