16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2013 PAZAR 10 EKONOMİ [email protected] Betam: 3. havalimanının kaderi büyümeye bağlı u Betam’ın araştırma notuna göre, İstanbul’a planlanan 3. havalimanının kaderi, Türkiye ekonomisindeki büyümeye bağlı. Ekonomik büyüme tahmin edilen potansiyelin altında kaldığı takdirde yeni havalimanı 90 milyon yolcu kapasitesiyle sınırlı kalacak. Ekonomi Servisi Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi Betam, Cumhuriyet tarihinin en yüksek meblağlı ihalesi olarak kayıtlara geçen 3. havalimanının yolcu kapasitelerinin ne kadar gerçekçi olduğunu ve ne kadar kârlı olacağını hesapladı. İlk aşamada 90 milyon yolcu kapasitesiyle 2019’da faaliyete geçecek olan havalimanı, ikinci aşamada 120 milyon ve üçüncü aşamada 150 milyon kapasite hedefliyor. Betam’a göre, büyümeye ilişkin iki farklı senaryo çerçevesinde 2019’dan 2043’e kadar yolcu sayısı projeksiyonları gerçekleştirildi. Senaryo 1: Büyüme 20132019 dönemi için yüzde 5, 20202030 dönemi için yüzde 4 ve 20312043 dönemi için yüzde 2 kabul edildiğinde yolcu sayısı 2019 için 80 milyon, 2020’lerin ikinci yarısında 120 milyon, 2030’larda ise 150 milyon olacak. Buna karşılık, büyüme hızlarının aynı dönemlerde yüzde 4, yüzde 3 ve yüzde 1.5 kabul edildiği Senaryo 2’de 90 milyona ancak 2020’lerin ikinci yarısında ulaşılabiliyor. l 120 milyonluk kapasiteye ise ancak 2050’lere doğru ihtiyaç duyulacağı görülüyor. Mega havalimanına Türkiye’nin kabul gören potansiyel büyüme hızı civarında bir gelişme başarması durumunda ihtiyaç var. Aksi halde havalimanı 90 milyon yolcu kapasitesiyle sınırlı kalır. l Kârlılık açısından ise her iki senaryoda da havacılık ve ticari gelirler itibarıyla kredi borcu döneminin sonuna kadar zarar edecek. Senaryo 1’de tahmini birikimli zarar 5.7 milyar Avro. Senaryo 2’de ise 7.7 milyar Avro. Makul düzeyde kârlı olabilmesi için 25 yıllık dönemde 10 milyar Avro’nun üzerinde işletme dışı gelir elde etmesi gerekecek. Sorumlu Kimler? Türkiye’nin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunların, sıkıntıların sorumlusu kim? Yürütmenin başı olduğu için, hemen her konuda çok sık ve gerginliği artırıcı konuşmalar yaptığı için, başkanlık gibi de bir tutkusu olduğu düşünülen Sayın Başbakan RTE baş sorumlu olarak görülüyor, eleştiriliyor. Asıl sorumlular, bulundukları mevkilerin gerektirdiği niteliklere sahip olmayan bürokratlar, politik ve maddi çıkarları uğruna yalakalık yapanlar, gazetecilik yaptığını sanan yeteneksizler, yanıltıcı etiketler taşıyan sözde bilim adamları; ürkek, çekingen işadamları, bildiklerini, gördüklerini açıklamaktan korkan, aydın olarak yaftalanan kişiler... Kişiler kendilerine önem verebilir, bazı yetenekleri olduğu sanısına da kapılabilir, kişilerin yeteneklerini aşan tutkuları da olabilir. Narsisist diye kimse suçlanamaz. Asıl sorumlular, bir beklenti ile ya da ürkerek, korkarak böyle bir sanıya kapılmış kişi ya kişileri destekleyenler, yalakalık yapanlar, alkış tutanlardır. Yalakalık yapanlar, alkışlayanlar, övenler, gerçekten o kişinin dostu mu yoksa sinsi, gizli düşmanı mıdırlar? Bu da ayrı bir sorudur. Bir filozofun dediği gibi “Yalaka, kişinin sinsi, gizli düşmanıdır”. Bu yargı doğru olabilir. Geniş bir destek bulmasa da katıldığım görüş, Türkiye’de toplumsal yaşamda bir tersine ayıklama, ayrışım sürecinin yaşanması, “Kötü para iyi parayı kovar” misali, yeteneksiz olanların daha yetenekli olanları dışlamasıdır. Bürokraside de, eğitim kurumlarında da, hatta özel sektörde de bu sunuş geçerlidir. Bence başarısızlığın da temel nedenidir. Gerçekten bilgili, kişilikli, nitelikli olanlar, cemaat, dernek, parti, dış güç gibi bir destek aramazlar; öz saygıları, özgüvenleri vardır. Böyle bir destek arayarak belli orunlara gelmeye, belli etiketleri almaya çalışanlar, genelde özgüveni eksik, kişisel başarısı pek olmayan, kişilikleri fazla gelişmemiş, ezik kişilerdir. Bu tür kişiler, kendi nitelik ve yeteneklerini aşan mevkilere geldiklerinde ya da sıfatları aldıklarında, o mevkinin, o sıfatın, o etiketin gerektirdiği davranışı gösteremezler. Başarısızlık ve sorunlar da mevki ile, taşınan sıfatla, kişisel niteliklerin bağdaşmamasından, uyuşmamasından kaynaklanır... Dış çevrede, ister dernek, ister dış güç, ister cemaat, ister çıkar lobisi olsun genelde kişiliği fazla gelişmemiş, tutkuları yeteneklerini aşan kişileri arar, bulur ve kullanırlar. Gezi Parkı olayının büyümesinde, yaygınlaşmasında, daha kötüsü polisgençlik çatışması yaşanmasında, yöneticilerin sağgörülü davranamaması, tersine ayıklanma süreci sonucu hak etmedikleri orunlara gelmiş olmaları, özgüven eksikliği, belki de minnet borçlarının ödenmesi, göze girme çabası etkili olmuştur. İyi bir yönetici, kamu görevi gördüğü bilincini taşır, dış çevrelerden talimat almaz, alçakgönüllü davranır, söz ve davranış tutarsızlığına veya tuzağına düşmez. Gelebilecek baskılara karşı da istifası cebinde olur. Verilen talimat kamu düzeni, kamu hizmeti, devlet yönetimi anlayışı ile uyuşmadığında istifa gündeme gelmelidir. İstifa bazı olumsuz gidişi önleyebilir. Turgut Özal döneminde Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay Paşa’nın (bu sıfatı hak ettiğine inanarak kullanıyorum) istifası, Türkiye’yi bir badireye sürüklenmesinden kurtarmıştı, unutmayalım. Kolluk kuvvetleri, polisler, kamu görevlileridir, devletin memurlarıdır. Bir cemaatin, bir partinin, bir çıkar grubunun silahlı gücü, paralı askeri, bir kişinin özel muhafızları (bodyguard) gibi hareket edemezler; suç işlemiş olurlar. Polisin Gezi Parkı olayları karşısındaki davranışı halka düşmanca davranış olarak nitelendiriliyor. Öyle olaylar anlatılıyor, öyle görüntüler yayımlanıyor ki, düşmanca davranış tanısı bile yetersiz kalıyor. Düşmana karşı bile insanca davranmak gerekir. Bir emniyet yetkilisinin, polisin Gezi Parkı baskınında çadırları yakmasından sonra polislere “Çanakkale savaşından sonra en büyük zaferi kazandınız” şeklinde kutlamasından söz ediliyor. Eğer doğruysa en büyük insanlık suçu işlenmiş oluyor. Savcıların harekete geçmesi gerekiyor. 3 milyon yeni POS’u u Yeni nesil yazarkasalar, ekimde kullanılmaya başlanacak ancak bu cihazları şimdilik Sancak ailesinin şirketi üretiyor. TESK Başkanı Palandöken, rekabet koşullarının oluşmadığını belirtirken “Bir, iki firmayla rekabet olmaz. Şirket çok olsaydı insanlar seçebilirdi” dedi. İLHAN TAŞCI 11 bir şirket üretecek ANKARA Ekimden itibaren yazarkasa ile POS cihazını birleştiren yeni nesil cihazların “zorunlu” kullanımına başlanacak. Ancak şimdilik bu cihazı tek bir şirketin üretmesi nedeniyle “tekel ve rekabet koşullarının oluşmaması” tartışmaları yaşanıyor. TESK Başkanı Bendevi Palandöken, yaklaşık 3 milyon yazar kasanın hurdaya çıkacağını belirterek “Cihazlarla ilgili rekabet oluşmuyor. Halbuki 35 firma hatta daha fazla firma olsa, alacak olanlar da kendi tercihini yapar” değerlendirmesini yaptı. Maliye Bakanlığı’nın tebliği uyarınca yazar kasa ve POS cihazlarının birleştirilmesi zorunluluğu nedeniyle oluşan yeni sistem yarın uygulamaya girecek. Yeni nesil cihazlardan sadece Gelir İdaresi Başkanlığı’nın onayladığı tipler kullanılabilecek. Başkanlık bugüne kadar 26 şirkete yeni nesil cihaz yetki belgesi verdi. Ancak bu şirketlerden yalnızca MT Bilgi Teknolojileri ve Dış Ticaret AŞ’nin ürettiği Vera Delta marka cihaz bakanlığın belirlediği kriterlere uyuyor. Tebliğe uygun ve onaylı tek yazarkasa olan Vera Delta’yı üreten MT Bilgi Teknolojileri ve Dış Ticaret AŞ’nin büyük hissedarı ise Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen ve bir dönem Star gazetesinin sahiplerinden olan Ethem Sancak’ın yeğeni Murat Sancak. Tanımlanan cihazı bir tek kendilerinin nasıl üretebildiği sorusuna Murat Sancak, “2011 başında da iş tarif edilmeye başlandı. POS ve yazarkasanın birbiri ile konuşması bütünleşik olması lazımdı. Bu alanda bizden çok ileride olan oyuncular işin ruhunu anlayamadı. Bankacılar da onları yanlış yönlendirdi. ‘Başka formül bulunur, mevcut büyük yatırım çöpe atılmaz’ dediler, üreticileri inandırdılar. Tasarımda geç kaldılar. Yani uyanamadılar. Bu saatten sonra geçmiş olsun demek lazım” yanıtını vermişti. artık Çin yön verecek George Soros: Dünya ekonomisine u David Gosset, teknoloji ve insan sermayesi ihraç eden ülkenin dünyanın her yerinde yatırımlarının görüleceğini belirterek “Çin, Batı’yı marjinalleştirdi” dedi. Ekonomi Servisi Dünyaca ünlü deneyimli Çin uzmanı David Gosset, teknoloji ve hatta insan sermayesi ihraç eden Çin’in küresel ekonomiye yön vereceğini belirterek “Çin, Batı ekonomilerini marjinalleştirdi” dedi. Önümüzdeki dönemde Çin’in yatırımlarının dünyanın her yerinde görüleceğini belirten Gosset, İstanbul’da düzenlenen “Çin Rönesansı ve Küresel Ekonomide Yeni Dengeler” konulu panelde çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gosset, dünya ekonomisinde Çin’in rolüne ilişkin şu öngörülerde bulundu: l Çin artık teknoloji ve insan sermayesi ihraç ediyor. Önümüzdeki dönem, buna yatırım da dahil olacak. Çin yatırımlarını dünyanın her yerinde görebilmek mümkün. l Çin, bugün bile birçok ülkenin birinci sıradaki ticaret partneri. Söz konusu ülkenin, büyüme ve hacim genişlemesi Batılı ekonomilerin paylarını küçültüyor. Çin’in hamlesi Batılı ekonomileri marjinalleştiriyor. l Çin’i değerlendirirken ekonomik gelişme, sosyopolitik transformasyon, entelektüel ve kültürel miras ve Çin’in küresel projeksiyonlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. TESK Başkanı Bendevi Palandöken, pek çok esnafın henüz cihazı bile alamadığından yakınırken “Rekabet koşulları oluşturulmadı, oluşmuyor. Halbuki 35 firma hatta daha fazla firma olsa, alacak olanlar da kendi tercihini yapar fiyatına, servis ağına, bakımına göre. Sayın Bakan’la da görüştüm; süreyi uzatın, rekabet oluşsun, biz de sponsor bulmaya çalışıyoruz, dedim” diye konuştu. Alfemo Kuzey Irak’ta bir mağaza daha açtı Ekonomi Servisi Kuzey Irak’ta toplam 13 satış noktasıyla mobilya koleksiyonlarını tüketici ile buluşturan Alfemo, bölgedeki mağazalarına geçen günlerde bir yenisini daha ekledi. Kuzey Irak’ın en önemli şehirlerinden Süleymaniye’de, 10 bin metrekarenin üzerinde kapalı alanı ile Iraklılara hizmet verecek olan Diwanland 2 AVM’nin açılışı, seçkin bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi. Alfemo; Diwanland 2 AVM içerisinde yer alan; ev mobilyası koleksiyonunun sergilendiği Concept Showroom’u, genç ve çocuk odalarının sergilendiği Kids & Teens Alfemo Showroom’u ve ikramların yapıldığı Alfemola’sı ile açılışın ilgi çeken markası oldu. Alfemo Yönetim Kurulu Başkanı Ali Davulcuoğlu açılış töreninde Süleymaniye Yatırımlar Genel Müdürü Ferman Garib’e plaket verdi. Finansal teori yeniden TESK Başkanı Bendevi Palandöken, 3 milyonun üzerinde cihazın yenileneceğini belirterek “Bayağı para ediyor bu değişim” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcıs Umut Oran da konuyu Meclis gündemine taşımış, 1.3 milyar dolarlık bir haksız rekabetin oluşacağı kaygısını dile getirmişti. Bu arada, yeni nesil yazarkasa kullanım zorunluluğu ekime ertelendi. Ekim ayına ertelendi Yemek sanayicisi SPEKÜLASYONA tepkili: düşünülmeli Ekonomi Servisi Ünlü yatırımcı ve Soros Fon Yönetimi’nin başkanı George Soros, mevcut ekonomik teorinin eskimiş olduğunu ve tepeden tırnağa yeniden değerlendirilmesinin gerektiğini söyledi. Institute for New Economic Thinking’in (Yeni Ekonomi Düşünce Enstitüsü) internet sitesinden yayımlanan videoda Soros, verimli piyasa hipotezi ve rasyonel seçim teorisi örneklerinin Lehman Brothers’ın ardından görülen küresel finansal krizde olduğu türde bir iflasa sürüklenmesinden ötürü ekonomik teorinin temelinden itibaren yeniden düşünülmesinin gerektiğini savundu. Sistemin iflas ettiğinin açıkça görüldüğünü, artık yeni ekonomik teorilerin geliştirilmesi gerektiğini belirten Soros, bunun, ilk başta üniversitelerin ekonomik departmanlarında geliştirilmesini, ancak aynı zamanda sorunlu politika sorunlarına da eğilinmesini de gerektirdiğini ifade etti. Ramazanda fırsatçılığa izin vermeyin Ekonomi Servisi Son günlerde karkas et fiyatlarındaki artışa İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği ve Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu sert tepki gösterdi. İYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran ve YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın ortak imzalarıyla yapılan açıklamada, birkaç gün öncesine kadar kilogramı 14.515 TL’ye temin edilen dana etinin hiçbir mantıklı sebebi olmamasına rağmen, spekülatörler tarafından yapılan müdahalelerle piyasada 17.5 TL’ye yükseldiğine dikkat çekildi. Bu durumun, ülkemizde sayısı 3 bin 800’ü bulan yemek sanayicisini, önceki yıllarda olduğu gibi iflasa götürme noktasına getirebileceğine vurgu yapılırken İYSAD ve YESİDEF olarak et fiyatlarında yaşanan bu ani artışla ilgili olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde girişimlerin başladığı ve konunun sonuna kadar takipçisi olunacağı vurgulandı. Açıklamada, et fiyatlarının en kısa sürede normalleşmesi amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde gerekli tüm görüşmelerin yapıldığı ifade edildi. LimakPort faaliyete başladı Tayvanlı motor devi TECO, Dalgakıran ile Türkiye’de Ekonomi Servisi Tayvan merkezli TECO şirketi, Türkiye’de farklı alanlarda toplamı 1 milyar doları bulacak yatırım yapacak. Dalgakıran Makine ile enerji konusunda anlaşan TECO Grubu’nun yönetim kurulu başkanı Theodore MH Huang, “Türkiye stratejik açıdan çok önemli bir ülke. Şu ana kadar Türkiye’yi ihmal ettik. Ancak Türkiye’yi öne çıkarmak istiyoruz” dedi. Dalgakıran Makine Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran da soğutma pompacılığı konusunda Türkiye’de açık olduğunu TECO ile birlikte bu konuda yatırım yapacaklarını kaydetti. Dalgakıran, “Şirketin Çin’deki tesisleri Türkiye’ye taşınacak” dedi.Toplantıya katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da Tayvanlı teknoloji devinin Türkiye’de yatırım kararı almasının önemine değinerek “Türkiye, insanda bağımlılık yapar” diye konuştu. Çağlayan, TECO’nun Türkiye’deki yatırım kararının duygusal olmadığını, Türkiye’nin lojistik konusundaki avantajını da göz önünde bulundurduklarını sözlerine ekledi. Kemer sıkma karşıtı protestoların hız kesmediği Yunanistan’da kısa süre önce devletin radyo ve televizyonu ERT’nin kapanmasına karşı genel grev yapılmıştı. Komşu yine karışacak u Yunan milli piyango idaresi OPAP’ın 700 milyon Avro’luk satışındaki sorunlar, Yunanistan’ın, özelleştirmelerin yavaşlığının ülkenin mevcut kurtarma programında daha fazla kesinti gerektireceğinden endişe eden uluslararası kreditörleri ile arasındaki gerilimi artırmakla tehdit ediyor. Ekonomi Servisi Yunan milli piyango idaresini (OPAP) satın almak için teklif verenlerin geçtiğimiz ayki anlaşmanın şartlarını değiştirmek için bastırmasıyla Yunanistan, ikinci büyük özelleştirmesinin de çökmesini önlemekte zorlanıyor. OPAP’ın 700 milyon Avro’luk satışındaki sorunlar, Yunanistan’ın, özelleştirmelerin yavaşlığının ülkenin mevcut kurtarma programında daha fazla kesinti gerektireceğinden endişe eden uluslararası kreditörleri ile arasındaki gerilimi artırmakla tehdit ediyor. Yunanistan’ın petrol imparatoru Dimitris Melissanidis ve Çek milyarder Jiri Smejc’in desteklediği teklifçi Emma Delta, Yunanistan’ın OPAP’taki yüzde 33 hissesi için tek teklifi veren kuruluş oldu. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin de et, süt, bakliyat ile meyve ve sebze ürünlerine ramazan ayı dolayısıyla yapılacak zamların hiçbir haklı gerekçesi olmadığını belirterek, yetkilileri ve kamuoyunu ramazan fırsatçılığına izin verilmemesi konusunda uyardı. Yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de son iki yıl içinde hayvan sayısında yaşanan artış nedeniyle kırmızı et ve süt ürünleri kıtlığı yaşanmadığını ifade eden Yetkin, şunları kaydetti: “Son günlerde et fiyatlarında yüzde 710 arasında bir artış oldu. Bu artış da spekülatif. Daha çok ramazan ayı fırsatçılığı suçlamalarını ortadan kaldırmak için et ticareti yapan kesimlerin bir taktiği.” Yeni zam spekülatif u TCDD’den işletme hakkını 36 yıl için alan Limak, İskenderun Limanı’na toplam 250 milyon dolar tutarındaki inşaat, makine ve ekipman yatırımının yüzde 80’ini tamamladı. Ekonomi Servisi Limak tarafından 36 yıl süreyle TCDD’den işletme hakkı devralınan LimakPort İskenderun Limanı, toplam 250 milyon dolar tutarındaki inşaat, makine ve ekipman yatırımının yüzde 80’ini tamamladı. İşletme hakkını devraldığı günden bu yana bölge sanayicisi ve ihracatçısı için ana geçiş noktası haline gelen LimakPort İskenderun, son olarak dev konteynır vinçlerini teslim alarak bölge ticaretinin hizmetine sundu. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, LimakPort İskenderun’u Akdeniz’in en büyük ve en önemli konteynır limanlarından biri haline getirmek amacıyla hızlı bir yatırım süreci geçirdiklerini, liman için özel olarak tasarlanmış olan dev STS ve RTG vinçlerin limana gelmesiyle birlikte bundan sonra konteynır operasyonlarının verimli bir şekilde gerçekleşeceğini ifade etti. Limanda planlanan kapasite için tüm inşaat işleri sene sonuna kadar tamamlanmış olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle