16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2013 PAZAR 6 HABERLER SA R ISÜ LÜ K’ Ü N A TILA N TA ŞLA ÖLDÜ ĞÜ N Ü SÖY LEY EN MELİH GÖKÇEK, P OLİSİN A R KASIND A M EVZ İLEND İ Pankartla ölüme alkış tuttu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ethem Sarısülük’ün polis tarafından vurulduğu yere ‘Türk polisi Ankara sizinle gurur duyuyor’ pankartı astırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, sahibi olduğu Beyaz TV’ye çıkarak Taksim Gezi Parkı direnişinin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın devirilmesi için ünlü para spekülatörü George Soros tarafından organize edildiğini ileri sürdü. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Soros’un desteklediği TESEV’in 183 No’lu üyesi olduğunu savunan Gökçek, tiyatro sanatçısı Mehmet Ali Alabora’nın Mi Minör adlı oyunun parasının da yurtdışından alındığını söyledi. Gökçek, Ethem Sarısülük’ün ise provokatörler tarafından başına taş atılarak öldürüldüğünü ileri sürdü. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek önceki gece sahibi olduğu Beyaz TV’de dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gökçek, Taksim Gezi Parkı olaylarının bilinçli olarak yurtdışından yönetildiğini söyledi. Ayaklanma hareketinin ünlü para spekülatörü, Ortadoğu ve Balkanlar’da gerçekleştirilen renkli devrimlerin finansmanı George Soros’un planladığını ve yönettiğini ileri sürdü. Gökçek, bu konuda video paylaşım sitesi Youtube’da bulduğu bazı videoları da yayınlayarak, Ankara’da şoförü sivil polis olduğu belirlenen ve yurttaşların üzerine araç sürülmesi olayıyla, Mısır Tahrir’deki gösterilerde insanların arasına develerle saldırma girişiminin aynı amacı taşıyarak insanları tahrik etmek için yapıldığını söyledi. Gökçek bu operasyonun Erdoğan’ı devirmek için yapıldığını savundu.. Twitter’da ise Gökçek’e tepki gösterilerek, diktörleri deviren Soros’un bu organizasyonu yaptığı iddia edilmesine, “Gökçek farkında olmadan Erdoğan’a diktatör diyor. Saçmaladı” ifadeleri kullanıldı. Erdoğan’ı Hangi Dış Güç Yıkmak İstiyor? Bu yazıyı mektup olarak RTErdoğan’a yazmak istedim önce ama boş ver, en yakını ve siyaset bilimci kızı Sümeyya Hanım bilgilendirir dedim! Artık bu iddiayı ciddiye alarak yazıyorum çünkü Başbakan’ın buna inandığına inandım: Başbakan gerçekten de kendisini yıkmak için dış güçlerin harekete geçtiğine ve bu amaçla da Gezi Parkı’nda üç beş ağaç bahane edilerek ülke çapında ayaklanmaları başlattıklarına inanıyor. Bu direnişin ardındaki dış güçler onu devirmek istiyorlar... Yeni Şafak vb. bu inancı temellendirmek için akıldışı komplolar yazdı. Hatta bir haberleşme ağı olan “Zello”yu bir örgüt bile yaptı... Oradan emirler geliyormuş! En son Soros ortaya atıldı! Soros’un adamları ki, iktidarınızın en büyük destekçisi! Ülkemizdeki baş Sorosçuyu akil adam bile yaptınız! En sonunda ellerinde bir şey kaldı: Faiz Lobisi! Hayır, bazı bakanların da inanmadan ama papağan gibi tekrarladıkları bu zırvalık üzerinde de durmayacağım... Ben “dış güçleri” ciddiye alarak yazacağım... RTE’nin korkusuna hak veriyorum: Evet “dış güçler” sizi yıkmak istiyor... Daha doğrusu şöyle diyeyim: Sizsiz bir AKP iktidar tercihlerini görmemek için kör olmak gerekir. HHH Ama önce, sizi yıkmak isteyen “İç Güçler” var! Önce buradan başlayalım. Siyasi partilerin varlığına dayanan bir sistemde RTE’yi yıkmak istemek kadar meşru bir şey olamaz. BDP’yi bilmem ama diğer partiler sizi iktidarda istemiyor! Şüphesiz meşru yollardan.. Birincisi bu... İkincisi Gezi Parkı direnişi sizi yıkmak için harekete geçmedi. Olayların kronolojik gelişimini önünüze kimse koymadı mı? Gezi Parkı’na polisinizin zalim baskını tüm ülkede vicdanları taşırdı. Bunu size söyleyen kimse yok mu? Ama Gezi Parkı direnişinin ülke çapında bir boyuta ulaştıktan sonra, olay parklıktan çıktı ve iktidarınıza yöneldi... Yoo burada CHP yok.. Halk var! Sizi iktidarda görmek istemeyen bir halk hareketine dönüştü. Bir kışkırtıcı mı arıyorsunuz: İktidarınıza, kendinize, polisinize, zulmünüze, haksızlığınıza, Taksim Parkı konusunda artık saçmalık noktasına varan direnişinize bakın. Kışkırtıcı, iktidar ve uygulamalarıdır sadece! Tabii olay, Gezi Parkı ve iktidarınızın zulmüne direniş olmaktan da çıktı. Çoğunlukçu, baskıcı, uzlaşmasız siyasetinizle yok saydığınız yüzde 5060 halk kesimine karşı yaptığınız bütün yasalara tepkiler de gündeme geldi... Diyorsunuz ki, meşru hükümete karşı bir sivil darbe yapılmak isteniyor. Bekleyin seçimler ve sandık var... Valla bilemem, Tunus’ta da, Mısır’da da, Libya’da da meşru hükümetler vardı.. biliyorsunuz. Kaddafi’yi yıkmak için bizzat operasyona katıldınız! Yani mesele iktidarda meşru bir kişinin olup olmaması değil. Bir iktidarın meşruiyetini yitirmesidir olay... Eğer hukuksuzluklar, baskılar ayyuka çıkıyorsa, iktidar halka, muhalefete zalimlik yapıyorsa, protestoları kanla bastırıyorsa, askerini, sivilini haksız hukuksuz yasasız yıllarca içeride tutuyorsa, uyduruk mahkemelerin arkasında duruyorsa, örneğin Gezi Parkı’na inşaat yapılmasına karşı büyük muhafeleti zulümle bastırmaya kalkışıyorsa, insanları avlıyor, kafalarına kurşun sıkıyor, gözlerini oyuyor, kafasını kırıyorsa... Kusura bakmayın, meşruiyetinizi yitirdiğiniz durumlar ortaya çıkıyor demektir. Bunun görüntüsü nedir: Ülkedeki direniştir. Zulmünüze meydan okumadır... Bu meydan okumaya daha büyük bir zulümle karşılık verirseniz, her iktidarın ayvayı yediği koşullar ortaya çıkar. Dünyanın hiçbir yerinde “ne yapıyorsunuz bu meşru hükümettir” denmez... Ancak iktidar yardakçıları “vaayyy sivil darbe haa..” der, demokrasicilik oynar, aptal kafalar ise gelecek sandığı gösterir. İnsanları öldürerek ükeyi yönetilir duruma kimse getirememiştir. İstedikleri kadar arkalarında oy çokluğu olsun, halkın direnişi yıkıp geçer bütün iktidarları... Tabii demokratik koşullarda böyle hükümetler istifa eder. Türkiye’yi saran direniş dalgasının ardında “dış” değil, tamamen iç dinamikler arayın. Allahaşkına, hadi siyasi danışmanlarınız susuyor diyelim, MİT’iniz, Emniyet’iniz durumu analiz edip önüne koymuyor mu! Koymuyorlarsa, çukurunuzu kazıyorlar demektir! HHH Herkesin bildiği bu olgulardan sonra gelelim sizi yıkmak isteyen dış güçlere... Kim bu güçler? Bırakın Soros’u, Faiz Lobisi’ni, Zello’yu... Neden isimlendirmiyorsunuz? Bu dış güç Katmandu mu, yoksa Bahreyn mi, Kanada olmasın? Belki de Brezilya’dır, sizin ekonomik başarınızı çekemeyen! RTE ve adamları ABD’yi kastediyor ama dile getirmekten çekiniyor. 18 günde defalarca RTE iktidarını uyarıcı konuşmalar yapan onlar. Eski Ankara Büyükelçisi, “Bu içişlerine müdahale değildir, aynı kulübün üyesisiniz, uyarılarımızı yapmak hakkımız” diyor... Eh, doğru lafa ne denir! Tabii bir de AB var, kararını reddettiğiniz! Şöyle düşünün: Dostlarınız, iktidarınızın yıkılmasından endişe ettikleri için sizi uyarıyorlar... Ama şu da var: ABD (AB bile artık), RTE olmasa daha iyi olur diye düşünüyor. Bunun nedenlerini burada analiz etmeyeceğim. Ama bu bir olgu... Diktatörlük, tek adamlık, her şeyi güdüleyen, toplumu adım adım dini kurallara göre yönetilen bir cenderenin içine sokan, Gezi Parkı gibi orada yaşayanları ilgilendiren bir konuda bile tek başına karar verecek bir kişiyi kimse istemez... Kusura bakmayın ama giderek Türkiye’nin çoğunluğu da sizi istemiyor artık. Değişmezseniz gidersiniz... Dış güçlere gelince... Onlar bu ortamdan, sizin yerinize iktidara AKP’den başka birinin gelmesi umudunu besleyerek ve bekleyerek, “duruma müdahil” oluyorlar sadece... Şimdilik hepsi bu.. diyeceğim, sandıklara kadar uzayacak zaman içinde davranışınız, kişisel iktidarınızı belirleyebilir... Süreç ne kadar zulüm içerirse, gidişiniz de o kadar hızlı olabilir. Kişisel istikbalinizi mi seveceksiniz yoksa bu ülkeyi ve halkı mı? Bu da belirleyici olacak... Şimdilik benden bu kadar! ‘Ethem taşla öldü’ Öte yandan Gökçek, geçen günlerde hükümet yanlısı bir gazete tarafından hedef gösterilen tiyatro sanatçısı Mehmet Ali Alabora’nın da yurtdışından para aldığını savundu. Gökçek, Sarısülük’ün provokatörlerin attığı taşla öldüğünü ileri sürdü. Canlı yayınlanan programa el arabası üzerinde birçok fotoğraf ve dosyayla gelen Gökçek, Ankara’nın çatışmalar sonucunda zarar gördüğü bölgelerinin fotoğraflarını da yayınladı. Taksim’e müdahalenin sinyalini Başbakan Erdoğan, Ankara mitinginde verdi ‘Çadırlarda edepsizlik var‘ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Taksim Gezi Parkı’na polisin biber gazı ve tazyikli suyla müdahalesinin sinyalini Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Ankara’da düzenlediği mitingde verdi. Erdoğan, “Yarın (bügün) İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık, net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı. Boşalmadığı takdirde, artık bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir” dedi. Erdoğan ayrıca çadırda edep ve ahlak dışı görüntüler yaşandığı suçlamasında da bulundu. Başbakan Erdoğan, Sincan mitinginde Gezi Parkı eylemleriyle ilgili yine sert bir söylem kullandı. Torununun kendisini sabahları “Dik dur, eğilme” diye kaldırdığını belirten Erdoğan, kimsenin tarihi birliği bozmasına, Türkiye’yi sokak sokak, köy köy, şehir şehir ayırmasına, düşman edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Erdoğan, “İnşallah kursaklarında kalacak” dedi. Erdoğan, “Bizim millet olarak öyle bir direniş tartımız vardır ki, tüm direnişleri bastırıp tüm oyunları bazar, tuzakları altüst eder. Biz duada yakarış ile diriliriz, susarak sabrederek direniriz” dedi. Çapulcu ifadesinden çok rahatsız olanların olduğunu kaydeden Erdoğan, TDK’nin lügatında “Düzeni bozma gayreti içerisinde olanlara çapulcu denir” ifadesini kullandı. Kamu düzenini bozmaya çalışmanın suç olduğunu kaydeden Erdoğan, “Olayın aslı Gezi parkı mı? Bu işin kaynağı neresi, açıklayacağı belgelerle, bunları göreceksiniz. Bu iş dışarda ve içerden koordineli olarak yürüyen bir süreçtir” dedi. Erdoğan, yalanlanmasına rağmen yine camide içki içildiğini tekrarlarken, “Sab ‘Hesabını soracağız’ rettik sabrediyoruz. Bu vandallıkların hesabını yargıda soracağız. 8 ay daha sabredeceğiz” diye konuştu. Akıl almaz provokasyonlar yapıldığını kaydeden Erdoğan, “Sokaklarda caddelerde anlaşılır gibi değil. Çadırların içinde ve dışında milletin değerleriyle örtüşmeyen, milletin edep ve adabıyla örtüşmeyen nice görüntüler yaşandı. Biz bunların hiçbirine aynı yöntemlerle mukabele etmedik, etmeyiz. Çünkü biz yıkarak, kırıp dökerek, yalanla iftirayla bu yola koyulmadık. Biz dualarımızla, alın terimizle, hukukla demokrasiyle sandıkta direniriz” dedi. Bu arada mitingde büyük boy bir “üç hilalli” MHP bayrağı açıldı. Erdoğan bayrağın açılması için kendi partililerinden yardımcı olmalarını istedi. Bayrak açılınca da MHP’lilere teşekkür etti ve “Bu yürüyüşü beraber sürdüreceğiz” dedi. Alabora’yı hedef aldı Erdoğan, konuşmasının sonunda, mitingden 2 saat sonra yaşanacak Gezi Parkı’na polis müdahalesinin de işaretini verdi. Erdoğan, “Yarın (bugün) İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık, net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı. Boşalmadığı takdirde, artık bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir” dedi. Sanatçı Mehmet Ali Alabora’yı doğrudan hedef alan Erdoğan “Mesele sadece Gezi Parkı değil diye tweet atandan hesabını soracağız!” dedi. Sincan’daki miting için AKP’liler ve Ankara Anakent Belediyesi bir haftadır katılımın kitlesel olması için hazırlık yürüttü. Ancak Sincan’daki alan mitingin ilan edildiği saat 17.00’ye kadar dolmadı. Erdoğan’ın alana geldiği anda bile alanın tam olarak dolmadığı gözlenirken, miting boyunca alanda yer yer boşluklar olduğu gözlendi. Alanın dışındaki sokaklar da boş kalırken, miting sonrası da trafik ya da dağılmayı güçleştirecek bir izdiham yaşanmadı. Toplu taşımayla buraya kadar AKP, Taksim Gezi Parkı olayları sonucu yapmaya karar verdiği “Milli İradeye Saygı Mitingi”ni dün Ankara Sincan’da gerçekleştirdi. AKP’liler ve Ankara Anakent Belediyesi bir haftadır mitinge katılımın kitlesel olması için hazırlık yürüttü. Ancak Sincan’daki alan mitingin ilan edildiği saat 17.00’ye kadar dolmadı. Alanın hâkim noktasına büyük bir Türk bayrağı, Atatürk ile Başbakan Erdoğan’ın posterleri yan yana asılırken, miting alanı da yoğun şekilde AKP bayraklarıyla süslendi. Alana bakan binalara asılan “Bırak Tencereyi Tavayı Gel Gör Ankara’daki Havayı”, “The World İs Watching The Realities Now”, “İnönü’yü Park Yapalım Adını Çarşı Koyalım”, “Son Sözü Çapulcular Değil Aziz Milletimiz Söyler”, “Kur’an, Bayrak ve Vatan, İşte Adam Gibi Adam” ve “Oy’un Büyük Türkiyem” afişleri dikkati çekti. Yerli ve yabancı basının da izlediği miting için Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Sincan genelinde geniş güvenlik önlemleri aldığı gözlendi. Miting alanındaki büyük boşluklar ‘AKP’nin istediği kalabalığı toplayamadığı’ yorumlarının yapılmasına neden oldu. Başbakan Erdoğan miting alanına gecikmeli olarak geldi. Bahçeli: Şerefsiz tertip ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Sincan mitinginde açılan MHP bayrakları ve Erdoğan’ın “MHP’li kardeşlerime verdikleri desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İnşallah bu yürüyüş birlikte olacak” sözlerine sert tepki gösterdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mitingde partisine ait sembol ve amblemlerin AKP’lilerce “ahlaksızca ve arsızca” kullanıldığını belirterek, “Hükmü şahsiyetimizin ayrılmaz ve bölünmez değerlerine yönelik her tecavüzü şiddetle kınıyor, böylesi eylemlerin hukuki anlamda karşılıksız bırakılmayacağını herkesin bilmesinde fayda görüyorum” dedi. Bahçeli, şunları kaydetti: “AKP mitinginde ‘üç hilalli’ bayrakların ve bozkurt simgesinin şeref ve namus yoksunları tarafından taşınması son zamanların en ciddi mütecaviz hareketlerinden ve en pis tezgâhlarından birisi olarak ortaya çıkmıştır. AKP’nin ‘Milli İradeye Saygı’ konulu açık hava toplantısı bilakis milli irade hazımsızlığının, siyaset hırsızlığının ve partimize hakaretin ilanından başka bir anlama gelmemiştir. PKK’ye teslim olmuş, İmralı canisiyle pazarlıklara batmış, milliyetçiliği ayaklar altına layık görmüş Başbakan ve zihniyetinin, ‘üç hilal’i istismara yeltenmesi, Milliyetçi Hareket’in kutlu mücadele ve muhalefetini anlamsızlığa sürükleme provokasyonu siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçmekten kurtulamayacaktır.” Bahçeli, “Konu çok önemli ve hayati olup, Milliyetçi Hareket Partisi’ne yönelmiş açık, kesif ve çok boyutlu bir saldırı ve suikastın tezahürüdür” dedi. AKP’NİN SİNCAN MİTİNGİNDE AÇILAN MHP BAYRAKLARIYLA İLGİLİ PARTİ YÖNETİMİNDEN ART ARDA ‘DÜZMECE’ AÇIKLAMALARI GELDİ Gökçek’in oyunu MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı ise “Bu Melih Gökçek’in tezgâhıdır. Apo’yla PKK’yle pazarlığa oturan bir siyasi partinin mitinginde hiçbir ülkücünün işi olmaz. Bu AKP’nin bir tezgâhı” dedi. Öte yandan, açılan MHP bayrakları ile ilgili inceleme başlattı. Parti genel merkezinden bir heyetin, MHP bayrağının kimler tarafından açıldığını öğrenmek için Sincan ve Etimesgut İlçe Başkanlığı’na gittiği öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle