16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2013 PAZAR 4 HABERLER Biraz da Gülelim Sevgili, Gezi direnişini bir de, çizerlerden izle!! Çok değişik oluyor, olayın yepyeni boyutlarını kavramak imkânını buluyorsun. Değerli sanatçı aziz dostum Ercan Akyol, dünkü Milliyet’in “Açık Pencere” köşesinde çizdiği karikatürde, Gezi’de direnen öğrencilerin karşısında mevzi almış, tepeden tırnağa silahlı ve korumalı polislere sivil amirleri (bana sanki İstanbul Valisi imiş gibi geldi) şu uyarıda bulunuyordu: Size börek ikram edebilirler, şeker tutabilirler, çiçek vermeye kalkışabilirler, çok dikkatli olun! Tarafların tavırları bu kadar mı iyi anlatılabilirmiş, aşk olsun Ercan!.. Sevgi, hoşgörü, doğaya, kentine sahip çıkma, yürekli ve güleryüzlü direnişi geriletebilirsin, ama kesin yenilgiye uğratamazsın. Mizah mazlumun silahıdır ve onu yenmek mümkün değildir. Nefret ve şiddet eninde sonunda mizaha yenilmek durumundadır. Bir frenk düşünürü, “mizah, zekânın gayri meşru çocuğudur” diyor. Neden gayri meşru diye nitelediğini pek anlamış değilim, ama onun bu görüşünü biraz değiştirerek, şöyle söyleyebiliriz: Mizah direnen mazlumun güler yüzlü, yenilmez, has yiğit çocuğudur. Bugün Gezi olaylarına siyasetin, sosyal bilimlerin değil mizahın penceresinden bakmaya çalışalım birlikte. HHH Yine dünkü Milliyet’teki Açık Pencere’de mazlumun halinden iyi anlayan Silivri’nin parlak yıldızı Avukat Celal Ülgen şunları yazıyordu: “TOMA’sına suyuna/ Gazına bombasına/ Canlar feda olsun Başbakan’aaaa/ Her köşesi/ Cehennem/ Varsın yansın içim/ Bir polis devletidir/ Benim/ memleketiiiimmmm”. Bu arada yine aynı köşedeki bir haberde belirtildiğine göre polis gaz maskesi ve baret takan 42 kişiyi gözaltına almış. Herhalde, baret ve gaz maskesi direniş kastının simgesi olarak kabul ediliyor olsa gerek. Olay bir fıkrayı çağrıştırdı. Adamın birini uzun bir palayla yakalayan ve “kadı”nın huzuruna çıkaran zaptiye anlatmaya başlamış: Kadı Hazretleri, bu adamı üzerinde aleti ceriha (kesici aletle) yakaladım ve kimseyi yaralamasına, kesip doğramasına fırsat vermeden huzurunuza getirdim. Adam kimseyi yaralamaya niyetli olmadığını anlatmaya uğraşınca kadı sormuş: Bre adam kimseyi kesip biçmeye niyetin yoksa o aleti cerihayı neden taşıyorsun? Gariban hemen yanıtı yapıştırmış: Kadı Efendi, sizde de bir aleti zina var, ama bu illa onu kullanarak zina yapacağınız anlamına gelmiyor değil mi? HHH Gezi direnişi sırasında, değişim konusu da sıkça tartışıldı, ne zaman bu konu gündeme otursa hemen aklıma gelen bir fıkra vardır paylaşalım: Sovyet döneminde, Polonya Sovyetler sınırında, iki komşu köylü, Polonyalı Tomaş ile Rus İvan sohbet ediyorlarmış. Tomaş, İvan’a sormuş: Bu rejimde her şey iyi de şu diyalektik denen değişim kuralını anlamıyorum bir türlü. Ben sana açıklayayım, demiş İvan ve başlamış anlatmaya: “Bak Tomaş sen şimdi tarlanı sürüyorsun. Zamanla yaşlanacaksın, hastalanacaksın ve sonra günün birinde öleceksin. Biz de seni gömeceğiz. Mezarının üstünde otlar bitecek, bir inek gelecek, onları yiyecek, sonra da dışkılayacak. Ben de bunu bu değişimi görünce, kendi kendime, ‘Vah Tomaş vah, amma değişmişsin!’ diyeceğim.” Tomaş içerlemiş ama renk vermemiş, “Anladım galiba, bir de ben anlatayım” demiş ve başlamış: “İvan dayı, sen de bir gün yaşlanacak, hastalanıp öleceksin, seni gömeceğiz. Mezarının üstünde otlar bitecek, bir inek gelip onu yiyecek, sonra yola pisleyecek ve ben de bunu görünce kafamı sallayıp şöyle diyeceğim: Hayret İvan dayı, vallahi hiç değişmemişsin!” Ne istiyorsun katliam mı! l Erdoğan, Taksim’deki özgürlük çığlığını ‘susturun’ emri verdi Otellere saldırı Harbiye yönünde de ilerleyen polis, yaralanan direnişçilerin tedavi edildiği revirin bulunduğu Divan Oteli’ne gaz bombası atarak tazyikli su sıktı. CHP Milletvekili Ramis Topal’ın müdahale sırasında burnu kırıldı. Direnişçiler, Divan Oteli’ne müdahale eden çevik kuvveti engellemek için zincir oluşturdu. Intercontinental Oteli’ne sığınan direnişçileri polis gözaltına almak istedi, ancak otel görevlileri izin vermedi. Müdahale sırasında yaralanan bazı eylemcilere ilk müdahale Divan Oteli’nin lobisindeki gönüllü doktorlar tarafından yapdı. GEZİ PARKI Polis Gezi Parkı’na girerek çadırları parçaladı, pankartları söktü. Parktaki flamaları söken polis ekiplerine eylemciler de taş ve şişe attı. Polis tarafından boşaltılmasının ardından parkın içine giren iş makineleri, çadırları, standları kaldırdı. Direnişçilerin tüm eşyaları çöp arabasına yükledi. Müdahale sırasında Gezi Parkı’nda bulunan gazeteci Can Dündar, müdahalenin ardından İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile konuştuğunu ve Mutlu’nun çaresiz olduğunu söylediğini aktardı. İstanbul Haber Servisi Taksim Gezi Parkı direnişinin 19. gününde dün akşam saatlerinde polis, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumu kışkırtan mesajlarından kısa bir süre sonra Taksim’de yurttaşların üzerine gaz bombası ve tazyikli su yağdırdı. Polis saldırısını duyan İstanbullular sokaklara döküldü. Yurttaşlar, Taksim çevresindeki caddelerde toplanarak polis terörüne karşı isyanları haykırdı. Şişli, Taksim, Tarlabaşı, İstiklal Caddesi’nin yanı sıra Avcılar’dan Ümraniye’ye şehrin dört bir yanı “hükümet istifa”, “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganlarıyla inledi. Gezi Parkı’na polisin sert müdahalesi sonrasında bugün 14.00’te Taksim’de miting yapacağını açıklayan DİSK ve KESK genel grev ilan etti. Valilik, 29 kişinin yaralandığını açıkladı. Taksim Meydanı’nın yanı sıra Sıraselviler, Talimhane ve Harbiye’ye gaz ve su yağdıran polis, Divan Oteli’ne girdi. polis Gezi Parkı’nı abluka altına aldı. Polis şiddetine karşı büyük direniş gösteren yurttaşlar, TOMA’ların önünde yattı. Direnişçiler, saldırıya havai fişekler ve taşlarla karşılık verdi. Müdahale sırasında çok sayıda direnişçinin yaralandığı öğrenildi. Erdoğan’ın Sincan’daki mitingde 19.00 sıralarında “Yarın (bugün) İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir” diyerek müdahaleye ışık yaktı. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra polis, direnişçilere “Size yaptığımız son uyarılar.. Yaptığınız işgal eylemine son verin” şeklinde anonslara başladı. Şenlik havasında Taksim Meydanı’nda toplanmış bulunan yurttaşlar “Tayyip İstifa ve Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atarak, polisin tehdidine tepki gösterdi. Polis saat 20.55 sıralarında meydanda direnişçilerle bütünleşmiş olan yurttaşların üzerine gaz bombası yağdırdı ve TOMA’larla tazyikli su sıktı. Polis, Taksim Meydanı’nda bulunan kitleyi gaza boğarak Gezi Parkı’nın içlerine doğru ilerledi. ‘Direni e devam’ kararı SERCAN MERİÇ CANAN COŞKUN Taksim Dayanışması, önceki gece boyunca yaptığı toplantıların ardından dün sabah saatlerinde “direnişe devam” kararını açıkladı. İnternet üzerinden açıklanan karar gün boyu Gezi’de okundu. Açıklamada “Bugünden (dün) itibaren tüm yurda ve hatta dünyaya yayılan mücadelemizden gelen dinamizmle ve gücümüzle ülkemizde yaşanan her türlü haksızlığa ve mağduriyete karşı direnişi devam ettireceğiz” denildi. Dayanışma, bugün 16.00’da yaşamını yitirenler için anma töreni düzenleyeceğini açıklayarak yurttaşları Taksim’e davet etti. Açıklamada yüz binlerce insanın sokaklarda 11 yıllık AKP iktidarında yaşanan başkılara karşı direndiği belirtilerek “Bu memleket topraklarının tanık olduğu en büyük hak arama mücadelelerinden biri olarak tarih sahnesinde yer alan bu direniş daha ilk günden başlayarak yoğun polis şiddetinin hedefi oldu. Yaşam hakkı dahil tüm insan haklarının ayaklar altına alındığı bir süreç içindeyiz.” denildi. Mücadelenin zaman ve mekânla sınırlandırılamayacağı vurgulanan açıklamada “Direniş, bundan sonra da hayatın, kentin ve ülkenin her metrekaresinde ve her anında devam edecek” ifadelerine yer verildi. “Direnişimizin 18. gününde 15 Haziran Cumartesi günü (dün) içindeki tüm canlılar ile beraber parkımız ve kentimiz, ağaçlarımız, yaşam alanlarımız, özel yaşamımız, özgürlüklerimiz ve geleceğimiz için Taksim Dayanışması olarak nöbete devam ediyoruz” denilen açıklamada, “Taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu direniş, Taksim Dayanışması’nın kolektif iradesinin yansıması ve bütünlüklü bir mücadelenin ortak bayrağı olacaktır. “ ifadeleri kullanıldı. l Anneler Direnişçi çocuklarına destek için Taksim Meydanı’nda bulunan anneler müdahale sırasında Gezi Parkı’na girmek istedi. Polisin izin vermemesi üzerine kısa süreli arbede yaşandı. Polis otellere dahi müdahaleden çekinmedi. Barikatlar kaldırıldı Taksim Dayanışması’nın direniş nöbetine “devam” kararı alınmasının ardından 14.00 sıralarında direnişin flamasız, bayraksız, dayanışma çadırı altında sürdürülmesi çağrısı yapıldı. Çadır ve flamaların toplanmasının ardından aktivistler, Gezi Parkı merdivenleri ve çevresindeki barikatları kaldırdı. Dayanışmanın ortak çadır çağrısına DİSK, KESK, TMMOB, TTB, HDK, BDP, CHP, EMEP, TKP, ÖDP, SYKP destek verdi. Kararın ardından BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Sebahat Tuncel, BDP çadırını ve flamaları topladı. Önder, “Devletin bu konuda, özellikle arkadaşlarımızın canına kıyanlar, yaralayanlarla ilgili yürüteceği tutum, sürecin bundan sonrası için çok belirleyici olacaktır. Bu konuda gevşeklik, oyalama ya da gayri ciddi tutum belki eskisinden daha büyük bir itirazı ateşleyecektir” dedi. Çoluk çocuk herkes Gezi’de... Önce tazyikli su, ardından... Bebeklere gaz! ARİF KIZILYALIN Saat 20.30... Taksim’deki çevik kuvvet “Dağılın” anonsu yapıyor. O sırada çoluk çocuk herkes Gezi Parkı’nın göbeğinde. Pusetli bebekler, yeni karne alanlar... Herkes ertesi günkü ‘Taksim’de 1 milyon’ çağrısına bir gün önceden uymuş sanki... Anons bitiyor, önce tazyikli su, sonra gaz. Atatürk Kültür Merkezi’nin otoparkındaki destek çevik kuvvet de ‘bodozlama’ parka dalıyor. Çadırlar tutuşuyor ağaçlarla beraber. Çocuklarını kaybeden anneler ve babalar panikte... Divan Oteli yine kapılarını açıyor arada kalan zor durumdaki yurttaşlara... Ancak Emniyet güçleri oraya da tazyikli su sıkıyor, biber gazı atıyor. Çok sayıda yaralı otelin içinde... Gelen ambulansların önünde halk, ‘insan zinciri’ kurarak polisin olası müdahalesini engelliyor. Belediye, eşgüdümlü olarak metroyu kapatmış. Ama halk durur mu! Osmanbey’de metrodan inen, koşa koşa evlatlarının yanına koşuyor. Ortak slogan “Hükümet istifa”... Gençlik Marşı ağızlarda, Türk bayrağı sayamayacağımız kadar çok. Gezi Parkı’nın üstü gaz bulutu, soluk alamıyorsunuz. Şampiyonluk maçından çıkan Galatasaraylılar Divan Oteli’nin önüne gelip halka destek veriyor. Ambulanslar vızır vızır. TOMA’nın altında kalan mı ararsınız, atılan binlerce gaz bombası mı? Bu sırada Çevik Kuvvet Emniyet Müdürü’nün “3. Çanakkale Destanı” anonsu gelmiş olsa gerek, kaçışan halka biber gazı atılıyor. Ve ara sokaklarda herkes birbirine yardımcı. Resmen Şişli’ye kadar püskürtüyorlar halkı. Polis müdahalesi geç saatlere kadar sürüyor. Gecenin özeti; Türkiye bu yaşananları unutmayacak. Çünkü Taksim’de cumartesi günü bebeklere atılan gazın ‘affı’ olmasa gerek! Saat saat Taksim... 10.00: Taksim Dayanışması, “Gezi Parkı’nı terk etmiyoruz” açıklaması yaptı. 10.0018.00: Dayanışma’yı oluşturan sivil toplum kuruluşları kendi bayraklarını kaldırdı. Gezi Parkı’na çıkan merdivenlerdeki barikatlar kaldırıldı. Taksim’de şenlik havası oluştu. 18.00: DİSK, Gezi Parkı içinde 1516 Haziran büyük işçi direnişini anma etkinliği yaptı. 19.00: Erdoğan’ın “Sincan tehditleri” Gezi Parkı’nda gerginliğe neden oldu. 19.30: Taksim Dayanışması “Direnişi sürdüreceğiz” açıklaması yaptı. 20.00: AKM önünde konuşlanan polis kasklarını takarak müdahaleye hazırlandı. 20.30: Polis uyarıya başladı. 20.55: Çevik Kuvvet, yurttaşların üzerine tazyikli su ve gaz bombası yağdırdı. Metro, vapur seferleri iptal edildi. 21.00: Direnişçiler, Taksim çevresindeki cadde ve sokaklara dağıldı. 21.05: Polis, Gezi Parkı’nı dağıttı. 21.10: Dağılan direnişçilere destek olan olan binlerce kişi sokağa döküldü. 21.15: İstanbul’un dört bir yanında yurttaşlar sokaklara çıktı. Gönüllü avukatlık İstanbul Barosu, dün yapılan müdahalenin ardından “olağanüstü hal” ilan etti. İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunduğu binlerce avukat, olaylarda gözaltına alınan vatandaşlara gönüllü avukatlık yapacak. Yılmadılar... Gezi Parkı’na yapılan müdahalenin ardından ara sokaklara dağılanlar Osmanbey’de bir araya geldi. Halkın da sokağa dökülmesiyle binlerce kişi Osmanbey’den Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Gençlik Marşı okuyup, “Hükümet istifa” sloganları atan binlerce kişiyi polis Harbiye’de su ve gaz bombasına boğdu. Mecidiyeköy yönüne doğru ilerleyen kitleye polis Şişli Camii yakınlarında gaz bombası attı. Beşiktaş’a sefer yapan vapurların ulaşımı engellendi. Unkapanı Köprüsü’nün Taksim yönü de polis tarafından trafiğe kapatıldı. Taksim ve Beşiktaş’ta halk, Gezi Parkı direnişçilerinin sığınması için adreslerini sosyal medyada paylaştı. ‘Taleplerimizin takipçisiyiz’ aşbakan’ın AKP’nin Sincan’daki mitinginde yaptığı tehdit içerikli açıklamaların ardından 19.00 sıralarında Taksim Dayanışması adına Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu açıklama yaptı. Muhcu, “Taleplerimizin takipçisi olmayı sürdürüyoruz. Şiddet emirlerini verenler ve 4 yurttaşımızın ölümüne neden olanlar yargılanana kadar susmayacağız. Ülkemizde yaşanan her türlü haksızlığa karşı dayanışmamızı sürdüreceğiz” dedi. Muhcu, protestolarda yaşamını yitiren dört kişinin failleri hakkında ciddi bir işlem başlatılmamış olduğunu vurgulayarak “Sorumluların yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağız. Keyfi gözaltı politikalarıyla birçok kişi halen gözaltında tutulmaktadır. Gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi. B Halk sokaklara döküldü Başta İstanbul’un ilçeleri Avcılar, Beylikdüzü, Sarıgazi, Sarıyer, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Okmeydanı olmak üzere ülkenin hemen her yerinde halk, polisin müdahalesini protesto etmek için sokaklara döküldü. Ulaşım engellendi Taksim Metrosu müdahale ile eşzamanlı olarak kapatılırken, Kadıköy’den
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle