16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2013 PAZAR 10 Dünya ekonomisinin yüzde 3’ler civarında büyüdüğü dönemde zenginlerin serveti en az iki kat arttı EKONOMİ [email protected] 11 demokrasi benzeri, silik demokratik düzen, bir yerde idiokrasi şekline dönüşüyor. Bir cephede düzenden yararlanan çıkarcı kesim, diğer yanda elinden yarattığı değerleri alınan, yaşam şekline müdahale edilen, maddi yaşam kalitesi gerileyen, dışlanan kitle. Ülkemizde yaşanan olayları yalnız üç beş ağacı korumak, çevreye sahip çıkmak, yeşili savunmak şeklinde algılamamak gerekir. Gerçi çevrecilik, yeşil bir etkendir ama, altında haksızlığa uğrayan, sömürülen, ülke ve kişisel olarak gelecek umutları yok edilen, özel yaşamına müdahale edilen, dışlanan bir kesimin düzene başkaldırısı kısırdöngüyü kırma çabası yatıyor. Bu mücadelede fiziki güç kullanmayı, kamu mallarına zarar vermeyi, karşı tarafa demogoij, halk avcılığı yapma olanağı sağlamayı doğru görmüyorum. Kuşkusuz bir tepki gösterilmelidir. Ancak çözümü halkın aydınlanmasında aramak gerekir. Halk gidişin bir çöküş olduğu bilincine varırsa, olayları daha iyi, aldanmadan irdeleyebilirse kurtuluşun, kısırdöngüyü kırmanın yolu da açılabilir. Yüzde yirmi yirmi beş olarak küçümsenen kesim bilinçli, birleşik hareket edebilse, etkili olabilir. Slogan atmak bir tepkidir, ama fazla etkili olduğunu sanmıyorum. Alınacak ekonomik ağırlıklı kararlar etkili olabilir. Boykotlar, bir süre belli yayın organlarını izlememe, reklam vermeme, kuşkulu, sözde tarafsız yayın yapan gazetelerin tirajını düşürme, yerine göre ekonomik etkileri olacak sivil itaatsizlik etkili, yola getirici olabilir. Bazı dış, hatta iç odaklar Türkiye’de bir kargaşa ortamı yaratmayı isteyebilir, bunu tahrik de edebilirler. İç kargaşa ortamından kaçınmak ancak baskılara, tehditlere, kurusıkı atmalara, keyfi yönetime de boyun eğmemek gerekir. Her düzenin kendine uygun bir insan tipi vardır. Demokrasinin de insan tipi, toplumsal duyuncu olan, bilinçli, mücadeleci, yerinde tepki gösterebilen, haklarını savunan, irdeleme yetisi olan insan tipidir. Bu tür insan tipi, ülkemizde çoğaldıkça, demokratik düzen dış ve iç tacizlerden kurtulup ülkemizde yerleşebilecektir. Kriz zenginlere yaradı Ekonomi Servisi Dünya ekonomisinin yüzde 3’ler civarında büyüdüğü dönemde zenginlerin serveti bunun en az iki katı arttı. Türkiye’deki dolar milyonerlerinin sayısı da bir yıl içinde yüzde 10 arttı. Dünyanın en önemli yönetim danışmanlığı firmalarından The Boston Consulting Group (BCG) tarafından bu yıl on üçüncüsü yayınlanan 2013 Küresel Varlık Raporu (Global Wealth Report 2013) araştırmasına göre, dünyada bireylerin sahip olduğu toplam finansal varlıklar (global servet) 2012 yılında yüzde 7.8 oranında artarak 135.5 trilyon dolara ulaştı. Bu artış, sırasıyla yüzde 3.6 ve yüzde 7.3 oranında yükselişlerin görüldüğü 2011 ve 2010 yıllarına kıyas u Boston Consulting Group’un Küresel Varlık Raporu’na göre dünyada bireylerin toplam finansal varlıkları 2012 yılında yüzde 7.8 oranında artarak 135.5 trilyon dolara ulaştı. Dünya ekonomisindeki büyümenin en az iki katı olan bu oran Türkiye’de yüzde 10’u buldu. Türkiye’deki dolar milyonerlerinin sayısı da bir yıl içinde yüzde 10 arttı. la daha güçlü bir biçimde seyretti. Türkiye’de ise dolar milyonerlerinin sayısı dünya genelindeki ortalamanın da üzerinde artışla 20 binden 22 bine çıktı. Raporda son yıllardaki servet artışına ilişkin şu saptamalara yer verildi: l Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya gibi eski dünya bölgelerinde varlık büyüklüğü güçlü bir büyüme eğilimi gösterirken AsyaPasifik (Japonya hariç), Doğu Avrupa ve Latin Amerika gibi yeni dünya bölgelerinde daha da güçlü, çift haneli büyümeler gerçekleşti. l Ortadoğu ve Afrika (ODA) varlık seviyelerinde de yine neredeyse çift haneli bir büyüme görüldü. BCG’ye göre, önümüzdeki beş yıl boyunca, global servet büyümesinin neredeyse yüzde 70’i “yeni dünya” olarak tanımlanan gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacak. l 2012 yılında dünyada finansal varlıkları 1 milyon doları aşan hane sayısı 1.2 milyon artarak 13.8 milyona ulaştı. Bu kesim dünyada bireylerin sahip olduğu finansal var lıkların yüzde 40’ını elinde bulunduruyor. l ABD 5.9 milyoner hane ile listede ilk sıradaki yerini koruyor. ABD’yi 1.5 milyoner hane ile Japonya, 1.3 milyon hane ile de Çin takip ediyor. l Türkiye’de de finansal varlıkları 1 milyon doları aşan yaklaşık 22 bin hane bulunuyor. Bu, bir önceki yıla göre yaklaşık 2 bin hanelik bir artışa işaret ediyor. l Milyoner yoğunluğunun en fazla olduğu ülke Katar. Katar’da her 1. 0 hanenin 143’ünün özel varlığı en azından 1 milyon Amerikan Doları’nı buluyor. Katar’ı 116 milyonerle İsviçre, 115 milyonerle Kuveyt, 94 milyonerle Hong Kong ve 82 milyonerle Singapur takip etti. l Toplam 135.5 trilyon dolarlık küresel servetin bir kısmı vergi cennetlerinde tutuluyor. 2012 yılında offshore varlıklar yüzde 6.1 oranında artarak 8.5 trilyon dolara ulaştı. Bu artışa karşın, offshore varlıkların global servet içindeki payı 2011’e göre az da olsa düşüş gösterdi ve yüzde 6.4’ten yüzde 6.3’e geriledi. Bunda Amerika ve diğer ülkelerin offshore merkezler üzerinde uyguladığı yoğun baskının payı bulunuyor. Aygaz’a müşteri dostu marka belgesi LPG markası Aygaz, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından gerçekleştirilen inceleme ve denetimler sonucunda “Müşteri Dostu Marka ve Müşteri Dostu Kuruluş” olarak belgelendirilmeye hak kazandı. Aygaz, dolum tesisleri, genel müdürlük ve çağrı merkezlerinde gerçekleştirilen değerlendirmelerden başarıyla geçerek, Türkiye’de bu belgeyi almaya hak kazanan ilk şirket olduğunu açıkladı. Aygaz Genel Müdürlük’te gerçekleştirilen törene TSE Başkanı Hulusi Şentürk ve Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu katıldı. Müşteri Dostu Kuruluş Belgelendirme denetimleri TSE tarafından, Aygaz’ın; Aliağa, Işıkkent, Ankara, Kırıkkale, Eskişehir, Safranbolu, Diyarbakır, Isparta, Dörtyol, Samsun, Ambarlı, Yarımca ve Lüleburgaz dolum tesislerinde gerçekleştirildi. AKP ‘çok doğur, çok çalış, az kazan’ diyor u 27 kadın örgütünün bileşiminden oluşan Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu, hükümetin politikasını değiştirmesini istedi. Ekonomi Servisi Gezi Parkı direnişindeki polis şiddetini protesto ederken hükümetin kendi emekleri ve kadın bedeni üzerine baskıcı ve dayatmacı bir yaklaşım içeren politika tasarımlarına dikkat çekti. Türkiye’de çift başına 2 çocuk düştüğünü belirtirken doğurganlığın önceki yıllara göre azalmasının ekonomik nedenlerden kaynaklandığını belirten KEİG Platformu, hükümetin ekonomik ve istihdamla ilgili sorunları çözmesini istedi. Platformun saptamaları ve talepleri şöyle: l 20122013 öğrenim yılında ortaöğrenim yaşındakilerin yüzde 30’unun öğrenimine devam etmediği görülüyor. Sadece bu veri bile hükümetin gençlerin eğitimine ne denli az önem verdiğini önemli ölçüde açıklıyor. Ayrıca eğitimin kalitesi, kamu okullarında istenen paraların bazı aileler tarafından karşılanamayacak düzeyde olması, köylerde okulların kapatılması ya da öğretmen atanmaması, istihdam dışında kalan eğitim fakültesi mezunları gibi birçok sorun da var. KEİG Platformu’na göre, esnek çalışma sadece kadınlara yönelik kalıcı bir çalışma biçimi olarak değil, bakım yükümlülüklerini iş sorumluluklarıyla dengeleyecek şekilde belirli sürelerde isteyenlerin kullanabileceği bir seçenek olarak sunulmalı. Kadınları emek piyasasına çekecek yeterli sayı ve kalitede işlerin yaratılması, hükümetin politikalarının önceliği olmalı. Demokrasi ve Sömürü Sermayenin emeği sömürüsünden, emperyalist ülkelerin gelişmekte olan ülkeleri sömürüsünden söz edilir. Buna bir de günümüzde özellikle geniş kitlelerin aydınlanma sürecinden geçmediği ülkelerde demokratik düzen alalaması altında, asalak terimi belki ağır kaçar ama, üretken olmayan çoğunluğun üretken azınlığı sömürmesi eklenebilir. Hemen her alanda gerçek sanat dahil üretken, değer yaratan bir kesime karşı yaratılan değerden pay alan, hatta değere el koyan bir çoğunluk söz konusu. Çoğunluk kendine çıkar sağlayacak siyasal partileri, siyasal akımları destekliyor. İktidarı ele geçiren partiler de kamu kaynaklarını, kendilerine oy veren kesimlere, yandaşlara aktarıyor. Kamu ihaleleri, teşvikler, yardımlar oylama sırasında oy satın alma paketleri, krediler, işe yerleştirme öncelikleri, rant yaratma, kaynak aktarmanın yollarını oluşturuyor. Bu tür bir sömürü düzeneği kısırdöngü yaratıyor. Düzenden yararlanan, değer yaratmadan katma değerden pay alan, tercihli vatandaş muamelesi gören kesim, kendine çıkar sağlayan veya sağlayacak parti veya partileri destekliyor. Bu eğilimde olan kesimin oyları ile iktidara gelen parti de, iktidarda kalma süresini uzatmak, iktidarını pekiştirmek için halkın aydınlanmasını engellemenin yollarını arıyor. Menfaat dağıtma, menfaat sağlama dışında, eğitim sistemini kendi amacı doğrultusunda şekillendiriyor, dini bir araç olarak kullanıyor, güç gösterisi yapıyor, yandaş medya yaratıyor. Bu tutum kısırdöngüyü daha da pekiştiriyor. Azınlıkta olan sanatta, bilimde, iş yaşamında değer yaratan, bürokraside devlet çarkını döndürmede özveri ile çaba gösteren, daha insancıl bir yaşam düzeyi için savaşım veren kesim, giderek dışlanıyor, tersine ayıklama düzeneği cezalandırıcı bir şekilde de uygulanmaya başlanıyor. Ülke de kalkınamıyor, genel insani gelişme düzeyi yerinde sayıyor, hatta geriliyor. Eksikli, Coldwell Banker 5 milyar dolarlık satış hedefliyor Konut fiyatları arttı Türkiye genelinde yeni konut fiyatları geçen yıla göre yüzde 7.95 oranında arttı. Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle Reidin.com ve GYODER tarafından Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli’deki ikinci el ve yeni konutlara yönelik hazırlanan emlak endekslerinin 2013 Mayıs raporu yayımlandı. Türkiye Kompozit Satılık Konut Fiyat Endeksi’nde bir önceki aya göre yüzde 0.88, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15.63 artış gerçekleşti. Bursa, bir önceki aya göre metrekare başına yüzde 1.20 değer artışıyla, Mayıs 2013’de ikinci el konut satış fiyatlarının en fazla yükseldiği il oldu. Mayısta metrekare başına konut kiralarının en fazla yükseldiği il, yüzde 0.35 artışla İstanbul oldu. Ekonomi Servisi Coldwell Banker Türkiye Ülke Direktörü Gökhan Taş, 2016 sonunda, 250 franchise ofisi, 2 bin 500 gayrimenkul danışmanıyla markalarını Türkiye’de pazar lideri yapmak istediklerini belirterek, “Türkiye’de yıllık 5 milyar dolar gayrimenkul satışı hedefliyoruz” dedi. Coldwell Banker Türkiye’nin hedefleriyle ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Taş, Coldwell Banker’in 107 yıldır en çok ciro üreten gayrimenkul danışmanlık markası olduğunu vurgulayarak, Coldwell Banker’in dünyada 50 ülkede, 3 bin 600’ü aşkın franchise ofisi, 120 bin gayrimenkul danışmanı, yıllık 500 milyar dolar satılan mülk değeri ve 6 milyar dolar alınan komisyon bedeliyle dünyanın en büyük danışmanlık şirketi olduğunu söyledi. Gökhan Taş, amaçlarının 2016 sonunda, 250 franchise ofisi, 2 bin 500 gayrimenkul danışmanıyla markalarını Türkiye’de pazar lideri yapmak istediklerini belirtti. Paristanbul EPDA kongresine İstanbul’da ev sahipliği yaparak 22 farklı ülkeden ajans başkanları ve profesyonel tasarımcılardan oluşan 60 kişilik bir heyeti 232425 Mayıs 2013 tarihlerinde İstanbul’da ağırladı. Ambalaj sektörü tasarımla büyüyor Ekonomi Servisi Türkiye’de ambalaj sektörünün 2012 yılında 14 milyar dolara yakın bir boyuta ulaştığı açıklandı. 2016’ya kadar 43 milyar dolar büyüyeceği tahmin edilen gıda ve içecek piyasası, gıda ve sağlık hizmetleri ambalajlarının, global ambalaj piyasasında en büyük nihai kullanım ürünü olarak kalmasını sağlıyor. 2016’ya kadar sağlık hizmetleri ambalaj piyasasının her yıl ortalama yüzde 4.5 ve kozmetik ambalajı piyasasının her yıl ortalama yüzde 4.2 büyüyeceği öngörülüyor. Planet Retail raporuna göre 2013 yılında Türkiye’de perakende ticaretin 948 milyar TL’ye bunun içindeki organize perakendenin ise 448 milyar TL’ye yani yüzde 47’ye ulaşması bekleniyor. EPDA’nın (Avrupa Ambalaj Tasarımcıları Birliği) Türkiye’deki tek üyesi olan Paristanbul kuruluşunun 10. yılında, EPDA Kongresi’ne İstanbul’da ev sahipliği yaparak, 22 farklı ülkeden ajans başkanları ve profesyonel tasarımcılardan oluşan 60 kişilik bir heyeti mayısta İstanbul’da ağırlayan ajans başkanı Recep Çiftçi pazarda inovasyona ve reaktiviteye önem veren tasarım ajanslarının ön plana çıkacağını belirtirken “Bundan sonraki hedefimiz bu uluslararası işbirliklerinden oluşacak kazanımları eylül ayında İstanbul’da yapılacak olan ambalaj fuarında sektöre sunmak olacak” dedi. Yıldız Holding ve Ülker sponsorluğunda düzenlenen ambalaj tasarım yarışmasında da üye ajanslar, Cola Turka ve Ülker Çikolata için tasarımlar yaptı. 11 Ekim 2013’te EPDA Prag kongresinde ambalaj ödüllerinin verileceği yarışmanın son başvuru tarihi ise 20 Ağustos 2013. Ülker Golf markasının üreticisi Natura Gıda, Amerika’nın ünlü premium dondurma markası Cold Stone Creamery’yi Türkiye’ye getirdi. Kişiye özel dondurma ayrıcalığı sunan markanın ilk mağazası İstanbul Ortaköy’de açıldı. Ortaköy’de açılan ilk şubenin ardından 22 Haziran’da açılacak Beylikdüzü mağazasını, 29 Haziran’da açılacak Pendik Marina ve Akasya Alışveriş Merkezi mağazaları takip edecek. 1988 yılında ilk mağazası Arizona’da açılan Cold Stone Creamery TM, bugün Amerika’da bin, Amerika dışında 424 mağazası ile dünyanın önde gelen premium dondurma markalarından biri haline geldi. Uzun süredir çalışmalarını sürdüren ve Türkiye’de ilk mağazası İstanbul Ortaköy’de açılan Cold Stone, bundan sonra 2014 yılına kadar 36 mağaza açmayı hedeflediğini belirtti. Cold Stone Creamery Ülker ile Türkiye’de l Halihazırda Türkiye’de çalışma yaşındaki her 100 kişiden sadece 45’i istihdam edilebiliyor. Her 100 gençten ancak 32’si çalışıyor. Kadınlar arasında ise çalışma yaşındaki her 100 kadından sadece 26’sı iş olanaklarına sahip. l Hükümetin güya kadınları ve ka dın istihdamını desteklemek adına öne sürdüğü esnek çalışma gibi politikalar, esas olarak onlara daha fazla çocuk doğurmayı dayatan, ekonomik açıdan güçlendirmek yerine üzerlerindeki bakım yükünü artıran politika önermeleridir. l Hükümet kamusal kaynakları ka dınların doğuracağı çocuk sayısına müdahale etmek için kullanacağına acilen öncelikli, eşitlikçi ve özgürleştirici politika önlemlerine yönelmelidir. Bu önlemler arasında çocuk kreşleri, yaşlı bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması var. Rezervler borcun gerisinde kaldı Ekonomi Servisi Manset.at sitesinden gazeteci Tarık Yılmaz’ın hazırladığı analize göre, ABD ekonomisinde iyileşme sinyallerinin her geçen gün artmasıyla birlikte gelişmekte olan ülkeleri bir panik aldı. ABD’de parasal genişlemenin sonuna geleceğine ilişkin açıklamalar, yıllardır sıfıra yakın maliyetlerle borçlanan ABD finans piyasasında endişe yaratıyor. Yılmaz’ın hesaplamasına göre, Türkiye cari açığı yüksek ülkeler arasında olmakla beraber, rezervlerin borca oranı konusunda da parlak bir tablo sunmuyor. Manset.at’ın daha önce “Kandırmak Yok! Dış Ticaret Yerinde Sayıyor”, “Bütçe Dengesini Bulamıyor”, “100 Vergi Rekortmenini Çıkar Geriye Kimse Kalmıyor” ve “İstanbul’da Her Hanenin Borcu 22 Bin Lira” başlıklarıyla hazırladığı “Kral Çıplak Serisi”nin sonuncusu rezervlerle ilgili oldu. Analiz şöyle: l Para merkeze tekrar dönecek tahminleri artınca gelişmekte olan ülkelerin finans piyasalarında moraller bozuldu. Türkiye cari açık konusunda hep sorunlu oldu. Yabancılar, kredi derecelendirme kuruluşları satışına bir gerekçe öne sürmek istediğinde öne sürülen ilk argüman. Şimdi diğer argüman; rezervler de öne çıkmış durumda. Zaman zaman rezervlerin güçlü olmasından dem vuruluyor. Ancak brüt rezervlerin kısa vadeli borçlara oranına bakıldığında tablo parlak değil. l Türkiye cari açık veren bir ülke olarak rezerv biriktirmesi Rusya’ya gö re daha kritik. Çünkü Rusya fazla veriyor. Türkiye, dış açık verirken borçları mecburen artıyor. Hal böyle olunca borcun vadesi ve rezerve oranı da kritik hale geliyor. l Tablo 100 liralık borca karşılık ne kadar rezerv olduğunu ya da rezervle borç ödeme kapasitesini gösteriyor. Türkiye’nin rezervlerle borç ödeme kapasitesi yüzde 90’larda. Yani 100 liralık borca karşılık rezervimiz de 90 lira var. Orandaki zirve 2007’nin üçüncü çeyreği; yüzde 182. l 2008 krizi öncesi oran yüzde 130’lara iniyor ama krizde emniyet sübabı olarak görülen rezerv yüzde 150’lere yükseltiliyor. 2009’la birlikte kriz teğet geçip Türkiye’ye para akmaya başlayınca (!) rezervlerde de hızlı bir azalma dikkat çekiyor. 2011 üçüncü çeyrekten bu yana Türkiye rezervleri borçlarını karşılamıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle