16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Gözaltına alınan 49 avukat serbest bırakıldı... Bunlar herkesin gözleri önünde oldu. Adalet bakanı suskun! Avukatlık kutsal bir meslektir! İnsan haklarını, temel hak ve özgürlükleri korumak gibi bir görevleri vardır avukatların. Bu olup bitenler karşısında susmak hâlâ bir uzlaşma arayışına girmemek için misilleme yapan bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Bu nedenle kaygılıyım! Sosyal bir çatışmanın çıkması Türkiye’yi çıkmaz sokağa götürecektir. O zaman ne yapacağız? Ülkeyi yönetenleri bir akıl tutulması içinde görüyorum. Kin, nefret ve intikam! Açıklamaları dinlerken şaşırıyorum... Gezi Parkı’nı koruyacaklarmış! Şimdi soruyorum ben: “Niye Gezi Parkı’nı koruyan gençleri gaza boğdunuz?” HHH Yağmurlu ve biraz esintili bir İstanbul sabahı... Gezi Parkı, yine yıkılmış... Revir de bunların içinde. Bir polis, düşen tahtayla yaralanmış. Yardıma koşanlar Gezi Parkı’ndaki eylemciler... Ellerinde sedye yaralı polise yardım ediyorlar. Polisler önce “istemiyoruz” diyor, ardında gençler onları ikna edip sedyeyle yaralı polisi ambulansa taşıyor. Bu fotoğraf, o gençleri tam anlamıyla anlatıyor... Birey onlar! Kin, nefret ve intikam duyguları yok! Dünyanın ve Türkiye’nin çok renkli çiçek bahçesine dönmesini, demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesini istiyorlar. Kozak Yaylası’nda fıstık çamlarının çokuluslu altın avcılarınca nasıl kesildiğini, Tunceli Ovacık’ın, Balya’nın, Kaçkarlar’ın nasıl çapulcuların eline geçtiğini biliyorlar. HHH Çevre bilinci olmayan toplumlarda demokrasi olmaz... Tıpkı Afrika’da olduğu gibi. Çevre bilinci olanlar, emekçiler bir gün olur patlar! 30 yıldır suskun, tepkisiz bir toplum iki hafta önce Taksim Gezi’de patladı ve tüm Türkiye’de toplumsal bir tepki oluştu. Hem AKP’nin hem de CHP, MHP, BDP’nin bundan ders alması gerekir! Sokağın dilini anlayıp, o gençleri kucaklayabilirlerse! İstanbul’un neredeyse her köşesi ‘tek adam’ı protesto ediyor Bize de bir sor İstanbul Haber Servisi 13. gününe giren Taksim Gezi Parkı direnişine polisin sert müdahalesi yurt genelinde protesto ediliyor. İstanbul’un ilçelerinde de halk tenceretavalı protestosunu sürdürüyor. Polis birçok bölgede yürüyen ve yürümek isteyen gruplara biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ediyor. İşte İstanbul’un ilçelerinde durum... Sokağın Dilini Anladınız mı? Siyasal sistemin Türkiye’de baskıcı bir yöntemle sürdürüldüğünü, 16 gün içinde toplum olarak gördük... Bakın İstanbul’da her gece binlerce insan sokaklarda eylem yaparken nedense bunu görmüyoruz. Gözlerimiz İstanbul Taksim’de Gezi Parkı’nda, Ankara’da Kızılay ve Kuğulu Park’ta... Bu ülkede barışın gerçekleşmesi için herkesin birbirini anlaması gerek! Gözlerin biraz da Gazi Mahallesi’ne çevrilip binlerce Alevi yurttaşlarımızın niçin ayakta olduğunu algılamak gerekir... Alevi yurttaşlarımız, Yavuz Sultan Selim adı verilen üçüncü Boğaz köprüsü için eylem yapıyorlar. Bunu Başbakan görmüyor, konuşma biçemi insanları kaygılandırıyor. Aklı başında herkes şiddeti kınadığını zaten yazıyor, çiziyor, konuşuyor. HHH Tüm bunlara karşın Erdoğan, demokrasinin sadece sandık olduğunu sanıyor; “Yüzde 50 benim yanımda” diyerek gerilimi artırıyor. Bilmediği bir şey var Erdoğan’ın... Nedir o? Çoğunlukla çoğulculuğu birbirine karıştırmak... Biri polis üç gencimiz yaşamını yitirdi, altı kişi kör oldu, binlerce kişi yaralandı. Benim yüreğim yanıyor... Farklı sosyal gruplar arasında çatışmaların çıkmasından kaygılıyım! Tüm gençleri terörist yaftasıyla suçlamasına artık kimse inanmıyor. HHH Taksim Gezi Parkı’nda olan gençleri provokatör ya da terörist olarak görmek siyasal sistemin 60 yıldan bugüne değin “baskıcı kafayla” işlediğini çok açık biçimde yaşadık iki hafta içinde. İstanbul Çağlayan’daki adliyede avukatları polisin güvenlik görevlileriyle birlikte yaka paça, üstelik tekme ve yumruk atarak gözaltına almasına ne denir? Bir demokratik hukuk devletinde bunların hiçbirisi olmaz. Vali Mutlu tehdit, Direnişçiye polise öpücük İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, dün Gezi Parkı eylemcilerine gözdağı niteliğinde açıklamalarda bulunarak “Bu güzel şehrin huzurunu kimse bozmasın. Aksi halde her zaman görevleri başında mukaddes emanete sahip çıkmak isteyen polis memurlarını karşılarında bulmaya devam edeceklerdir. Milletimizin, İstanbul’un duası Emniyet teşkilatımızın arkasındadır” dedi. Mutlu, Çapkın ile dün sabah Taksim’de, AKM önünde bekleyen çevik kuvvet ekiplerini ziyaret etti. Mutlu, polislerin verdikleri üstün hizmet dolayısıyla hep dua ettiklerini ifade etti. “Valileri olarak, temiz alınlarından öpmek üzere aralarında bulunmaktan memnuniyet duyuyorum” diyen Mutlu polis memurları için “Rabbim onların ayağına bir taş dahi değdirmesin” diye dua etti. Gezi Parkı’ndakilere evlerine dönmeleri çağrısında bulunan Mutlu “marjinal grup” üyelerinin “Hukukun önünde hesap vermek durumunda” kalacağını söyledi. Mutlu, “Gezi Parkı’ndaki gençler fevkalade riskli bir alanda bulunmaktadır. Çocuklarımızın evlerine gitmeleri ehemmiyet arz etmektedir. Herhangi bir müdahalede bulunmadık, müdahalede bulunmayı düşünmediğimizi de açıkladık” dedi. Daha sonra Habertürk yayınına katılan Mutlu, direnişin zayıfladığını ileri sürerek “Gezi Parkı’ndan 4’te bir oranında insanlar ayrıldı. Hâlâ bir miktar bekleyenler var. Onların da kendi rızalarıyla eylemi bitirmelerini bekliyoruz” dedi. ‘Evlerinize dönün’ toplanan yüzlerce kişi “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kahrolsun AKP diktatörlüğü” sloganları atarak Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Yaşlı, genç, çocuk ellerinde tencere ve tavalarla Taksim’e yürümek istedi. Anadolu Kahvesi’nde önleri polis tarafından kesildi, daha sonra grup dağıtıldı. l Adalar Belediyesi’nin organize ettiği yürüyüşe yüzlerce yurttaş katıldı. Arnavutköy ilçe halkının organize ettiği yürüyüşte yüzlerce kişi Hadımköy’de yürüyüş düzenleyerek Gezi Parkı eylemine destek verdi. l Ataşehir ilçe genelinde 3 ayrı merkezde gerçekleştirilen protesto yürüyüşlerinde 6 bini aşkın kişi katıldı. l Kadıköy İçerenköy ve Küçükbakkalköy’de 8 bine yakın kişinin katılımıyla gerçekleşen eylemler her akşam sürdürülüyor. l Avcılar Meydanı’nda bir araya gelen binlerce yurttaş hükümetin tavrını protesto ederek, Gezi Parkı’ndaki insanların mağduriyetinin giderilmesi ve parkla ilgili taleplerin yerine getirilmesini istedi. l Bağcılar ilçesinde gerçekleştirilen protesto gösterisinde ise Gezi Parkı’nın park olarak kalması istendi. Topluluk Güneşli’den Bağcılar Meydan’a dek sloganlar atarak tencereli tavalı eylem yaptı. l Bahçelievler ilçesi genelinde Yayla Mahallesi, Soğanlı Meydanı ve Zafer Mahallesi’nden Şirinevler’e 10 bine yakın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşler de Gezi Parkı’na dokunulmaması istendi. l Şişli Okmeydanı Sibel Yalçın Parkı’nda CHP Bahçelievler Başkanvekili Seyit Ali Aydoğmuş, “20 kişilik döner bıçaklı bir grup eylemcilere saldırı düzenliyor. Halk ise her bir ağızdan hükümetin istifasını istiyor” diye konuştu. l Beylikdüzü ilçesi genelinde yoğun katılımın yaşandığı protesto gösterilerinde halk Gezi Parkı’nın park olarak kalmasını ve daha fazla özgürlük istedi. CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilçe genelinde 20 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdikleri eylemde, “İnsanlar demokrasinin gereği olarak alınan kararların kendilerine de danışılmasını istiyor” dedi. l Bakırköy ilçesi genelinde binlerce kişinin katılımıyla yapılan protesto yürüyüşlerinde halk Özgürlük Meydanı’nda toplanarak İncirli Caddesi boyunca yürüyüş yaptı. Tencere tavalı protestonun bir rutin haline geldiği ilçede yurttaşlar polis terörünün son bulmasını istedi. l Bayrampaşa’da aklaşık 3 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen gösteri yürüyüşünde yurttaşlar Lunapark Meydanı’nda toplanarak Taksim Dayanışması’nın taleplerinin yerine getirilmesini, polis terörünün sona ermesini istedi. l Beşiktaş ilçesinde binlerce yurttaşın katıldığı protesto gösterilerinde tek adam yönetimine tepki gösterilerek yaşam biçimlerine müdahalenin kabul edilemeyeceği belirtildi. l Sancaktepe ilçesinde yüzlerce kişinin katıldığı protesto gösterisinde “Gezi’nin yanındayız” mesajı verildi. Taş atan birkaç kişiyi direnişçiler engelledi: Akıllı olun, sadece yürüyün MİYASE İLKNUR CHP’liler ve BDP’liler parkta sabahladı Hakarete uğrayanların İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile CHP milletvekilleri Hüseyin Aygün, Şafak Pavey, Aydın Ayaydın, Sezgin Tanrıkulu’nun da aralarında yer aldığı 20 kişilik heyet Gezi Parkı’nda sabahladı. BDP milletvekillerinden Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder ve bağımsız milletvekili Levent Tüzel de sabaha dek parkta eylemcilere destek verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey “Bu bizim değil her gün hakarete uğrayan gençlerin ve ağaçların direnişi. Barışçıl gösteri yapan gençlerin üzerine atılan gazları protesto etmek için buradayız. Yapabileceğimiz tek şey onlara kalkan olmak” dedi. Sabah saatlerinde Gezi Parkı’nda açıklama yapan Önder, Başbakan ve bazı bakanların yaptığı “faiz lobisi” açıklamalarını eleştirerek şunları söyledi, “Yeni bir türkü çıktı faiz lobisi diye. Hükümet ne öneriyor kredi çekip geri mi ödemeyelim? Buradaki insanlara kredi de veren bulunmaz ki! Hükmedenlerin önünde tek yol var: Saygı duymak ve ciddiye almak! Buradaki ağaçlara ve insanlara hiç kimse dokunamaz. Eylemin niteliğine kimse halel getirmemeli.” direnişi Akşamüzeri saat 18.00 suları. İstiklal Caddesi’ne açılan sokaklardaki kafeler barlar tıklım tıklım dolu. Polisin Taksim Meydanı’nı boşaltıp AKM önüne konuşlandığı haberleri nedeniyle herkes sakin, kafe önlerindeki masalarda çayını, kahvesini yudumluyor. Herkes 19.00’daki büyük buluşmayı bekliyor. 18.15 sularında sanatçı Erdal Erzincan’la birlikte Gezi Park’ta olan kardeşime gaz maskesi ve baretini ulaştırmak için meydana doğru yürüyorum. Mis Sokak’ın köşesine varmak üzereyken birden sokağın başında beliren onlarca polis, onlarca pimi çekilmiş gaz bombasını yokuş aşağı bırakıyorlar. Sokakta bir panik havası, herkes başını sokacak bir yer bulma telaşında. Bir o yana, bir bu yana kaçışırken kapılarını kapatmaya çalışan bir kafeye sığınıyoruz. Bar sahibi, kapı altlarından sızan gazlar nedeniyle alt kattaki mutfağa sığınmamızı önerdi. Mutfağa girip kapıları kapattığımız halde gazın etkisinden Olayları polis başlattı kurtulmak mümkün olamadı. Adının Bektaş olduğunu öğrendiğim bir vatandaşın durumu çok kötüydü. Nefes almakta zorlanıyordu. Mekân sahibi ha bire “Bektaş Abi, korkma ölmezsin geçer” diye bağırsa da adamın durumu düzelmiyordu. Midesi bulandığından kusması için lavabo arandı ve bulamadı. Derin dondurucunun kapağını kaldırıp tam içine boşaltacaktı ki, bar sahibi “Abi kurban olayım içinde sigara böreklerim var” deyince başka yere yöneldi. Biz de gazın etkisi hafifleyince bar sahibini ve Bektaş Abisi’ni baş başa bırakıp dışarı çıktık. Polisin durduk yere İstiklal’i gaza boğması kitlenin tepkisini çekmiş, bu kez toplu halde slogan atarak Gezi’ye doğru yürüyüşe geçti. Taksim Meydanı’nındaki Atatürk heykelinin oraya kadar ulaştı Bir anda karanlıkta patlayan havai fişeklerin ardından arka arkaya patlayan gaz bombalarından göz gözü görmez oldu. Kalabalık kaçıyor TOMA’lar kovalıyordu. Bir köşeyi dönerken gazdan kaçan yeğenim Cem ve arkadaşı Emir’le burun buruna geliyoruz. “Adam öldü galiba” dedi. “Hangi adam” diye sorduğumda çektiği videoyu gösterdi. Gazı yiyince Galatasaray Lisesi’nin tam arkasındaki sokağa kaçmışlar. Orta yaşta bir adam birden yere yığılmış. Çevredekiler adama kalp masajı yapıyorlar ama nafile. Kendine gelmeyen adamı Taksim İlkyardım’a kaldırıyorlar. Akıbeti bilinmiyor. Kalabalık yeniden Taksim’e doğru yürüyüşe geçiyor. Gençler biri Ağa Camisi’nin, diğeri biraz ötede Fransız Kültür’ün önünde olmak üzere iki barikat kurmuş. Polis arada bir meydana kadar geri çekiliyor sonrar barikata kadar gelip kalabalığı gaz ve tazyikli su ile püskürtüyor. Ama yaklaşık on bin kişilik kalabalığın dağılmaya hiç niyeti yok. Bu karşılıklı gösteri sabah 04.00’e kadar sürüyor. Küfür yok, taş yok, molotof yok. Taş atan bir iki genci kalabalık uyarıyor. “Bakın polise taş atmaya devam ederseniz sizi provokatör sayar ve sille tokat döveriz. Akıllı olun. Sadece slogan ve yürüyüş var” diyerek uyarıyor. Sabah 03.30’da polis ara sokaklardan dolanarak kalabalığı arkadan kuşatıyor. Ara sokaklara giren TOMA’lar da tazyikli su sıkarak kalabalığı darmadağın ediyor. Bu arada gece boyunca yanımızda olan ve boynunda zumlu fotoğraf makinesi nedeniyle gazeteci sandığımız kişinin sivil polis olduğunu fark ediyoruz. Kalabalık ara sokaklara dağlırken biz de CHP il yöneticilerinden Vehbi Koç’un açık tuttuğu bir kafeye sığınmıştık ki, gazeteci sandığımız bu kişi, sivil direnişçileri saklayan işyerlerini tespit ediyor, kapılarını tekmeliyor ve telsizden “Gelin buraya sığınmış o... ç..ları” diyerek meslektaşlarına haber veriyordu. Sabah 04.00’te işlem tamamdı. Cadde göstericilerden tümüyle arındırılmıştı. Küfür yok, taş yok, molotof yok Önder: Tek yol saygı duymak Sivil, işyerlerini keşfediyor Fotoğraf: DHA Fotoğraf: VEDAT ARIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle