23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 7 MAYIS 2013 SALI İZMİR UNUTMADI Gezmiş, İnan ve Aslan, idam edilişlerinin 41. yılında, 68 hareketinin önder isimlerinden Alpaslan Özdoğan’ın İzmir Buca’daki mezarı başında yapılan törenle anıldı. 68’liler Birliği Vakfı İzmir Temsilciliği’nin düzenlediği anma etkinliğine, CHP milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve yurttaşlar katıldı. “Üç Fidan”, Buca Belediyesi tarafından yaptırılan Üç Fidan Anıtı önünde dün sabah 05.00’te yapılan törenle de anıldı. Bayraklı Belediyesi tarafından yaptırılan Üç Fidan Anıtı da dün akşam saatlerinde törenle açıldı. (EMRE DÖKER) İşçi Anaları Ana Değil mi? Önce Cumhuriyet’in Kuruluşunu kutlayarak yazıya başlayalım. Nice yıllara! Cumhuriyet Gazetesi içinde bulunduğu sorunları/zorlukları aşma potansiyeline, şüphesiz ki içinde ve dışında sahiptir. Cumhuriyet, bir mirastır. Cumhuriyet tarihimizin, Kurtuluş ve Kuruluş yıllarının mirası… Bu nedenle bu mirasta herkesin payı ve sahipliği vardır.. Sadece gazeteyi yönetenlerin sorumluluğunda değildir Cumhuriyet… Cumhuriyet’imize elbirliğiyle sahip çıkacağız.. Nice yıllara yeniden! ??? Epey bir zamandır yazmak istediğim ama siyasette debelenmekten gündeme getirmeye zaman bulamadığım konuyu deşmekte kararlıyım bugün! Analar ağlamasın, şüphesiz ki ve tabii ki! Evet tabii ki analar ağlamasın, ama ağlayan analar sadece asker ve PKK’lilerin anaları mı? Bu ülkede her yıl kaza süsü altında işlenen “işçi cinayetleri”ne kurban gidenlerin anaları ana değil mi? Şükran Soner yazmıştı, ama yetmez, bu olayın gazetelerin manşetinden inmemesi gerekiyor, eğer bu ülkede gazete, medya ve ülke gerçekleri diye bir şey varsa! Sıkı durun: 2012’de iş cinayetlerine kurban gidenlerin sayısı 1100! AKP’nin 10 yılında toplam 11.000 işçiyi kaybettik! ON BİR BİN cinayet! Bunlar kayıtlara geçenler.. Yani neresinden baksanız, 30 yıl boyunca ülkede 20 bini aşkın işçi, iş cinayetlerine kurban gitti.. Bu demektir ki: 20 bin anne, eş ve çocuklarıyla birlikte en az 100 bin gözü yaşlı insan... Ağlayan analar, bacılar.. Mühendis ve Makine dergisinin, CHP ve diğer ilgili kurum ve derneklerin rapor ve rakamlarına göre Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa birincisi, dünyada da üçüncü sırada! AKP’nin 10 yıllık döneminde iş cinayetleri ikiye katlanarak büyüdü. Avrupa Birliği’ne üye 15 ülkedeki iş cinayetlerinden 7 kat daha fazlası AKP döneminde gerçekleşmiş. Acaba son 10 yılda ülkedeki çatışmalarda bu kadar kişi öldürüldü mü? Hiç iş göremeyenler de var. Sayıları 2003’te 1452 iken, 2011’de 2086’ya yükselmiş.. Bunlar kayıt içi rakamlar. Çünkü sigortalı işçi sayısı 10 milyon kadar görünüyor. Oysa piyasada çalışan sayısı 24 milyon! Bu demektir ki, kaybedilenlerin sayısı resmi rakamları çok aşıyor. Kaçak işyerlerinde ölümlerin daha çok olduğunu da düşünmeliyiz. ??? AKP kuralsız çalışmayı teşvik edici bir çalışma dünyası oluşturuyor. Taşeronlaşma, sendikasızlaştırma, patronların dayattığı işyeri koşullarını işçilere kabul ettirme baskıları… Yeni gündeme getirilen özel işçi bulma büroları… İktidarın “büyü de nasıl büyürsen büyü, kârını artır da nasıl artırırsan artır, kazan da nasıl kazanırsan kazan, sömür daha fazla sömür ki para kazan ve bu paranla yeni iş alanları aç, oradan da sömür alabildiğine…” politikasını gören var mı... Ne diyor, RTE anayasasını, diktasını bize her koşulda dayatmak için “analar ağlamasın” propagandasının şampiyonları? Savaşa milyarlarca para akatılıyor, yazık, bu paralar ülke kalkınmasına harcanmalı... Şüphesiz çok masum ve hepimizin istediği bir şey... Ama iş kazalarının ve meslek hastalıklarının ülkeye faturasını merak eden var mı? Şükran Soner rakam veriyor: 2011’de 50 milyar TL! İşçilerin, kendi özgür, bağımsız, işçi haklarını sonuna kadar savunacak sendikalar içinde örgütlenmesini önlerseniz... “iş kazaları/cinayetleri” konusunda, işyerlerinde gerekli bütün önlemlerin alınmasını da önlemiş olursunuz... Madenlerdeki cinayetlerden sonra yapılan araştırmaların hemen hepsi, iş müfettişlerinin kazalardan önce eksiklikler saptadığını gösteriyor... Ama varılan karar hep, “eksiklikleri tamamla, ama işe de devam” oluyor… Sonra, bummm, kaza! AKP iktidarı, işçiyi, emeği savunmasız, mücadelesiz bırakarak, iş hayatında kuralsızlığı teşvik ederek, kayıt dışı işyerlerine göz yumarak, sigortasız çalışmaları adeta koruyarak… önümüzdeki korkunç sayıdaki işçi cinayetlerine zemin hazırlamaktadır... Tam 11 yıldır! ??? Soruyorum: Sadece geçen yıl ölen... ON BİR BİN İŞÇİNİN ANASI ANA, BACISI BACI, ÇOCUĞU ÇOCUK, KARDEŞİ KARDEŞ, EŞİ EŞ… DEĞİL Mİ? Şöyle sık sık imza toplayan aydınlarımız, yazarlarımız, şarkıcılarımız… BİR DE ŞU 11.000 İŞÇİNİN ANASINA, BACISINA SAHİP ÇIKSANIZ... Gazete ve televizyonlarda onlarla röportajlar yayımlansa, işçi cinayetlerinin ardında kalan gözyaşlarıyla şöyle milletin bir yüreğini yaksanız.. Hadi… Hadi ama!.. ŞEREF BAKŞIK İdama ‘hayır’ dedi bakanlıktan oldu HAKAN DİRİK Üç Fidan idam edilişlerinin 41. yılında Karşıyaka’da mezarları başında anıldı Nasıl kıydılar size Şekibe Çelenk İZMİR Cevdet Sunay’ın, Cumhurbaşkanlığı döneminde, hükümet kurma görevini verdiği Suat Hayri Ürgüplü’nün kabinesini, aralarında “Üç Fidan”ın idam oylamasında “Hayır” diyen milletvekilleri bulunduğu gerekçesiyle kabul etmediği ortaya çıktı. Ürgüplü’nün listesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak yer alan dönemin İzmir Milletvekili Şeref Bakşık, “Bakanlıktan oldum, ama hiç pişman değilim. Deniz Gezmiş’lerin idamına hayır demenin gururunu yaşıyorum. Onu bir madalya gibi taşıyorum” dedi. Bakşık, Sunay’ın 29 Nisan 1972’de hükümeti kurma görevi verdiği Ürgüplü’nün kendisine de bakanlık teklif ettiğini dile getirerek o günkü gelişmeleri şöyle aktardı: “Sonradan anlaşıldı ki Cevdet Sunay, bana takılmış. Bakanlar Kurulu’nu ve beni reddedişinin gerekçesi olarak Deniz Gezmiş’lerin idamına karşı oy kullanmamı gösterdi. Ürgüplü de ‘İsmet İnönü’ye genel sekreter olmuş bir insana bu nasıl yapılır’ diyerek olayı içine sindiremedi. İlkeli davranarak görevi Cumhurbaşkanı’na iade etti.” Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın ölüm cezasının yerine getirilmesine dair kanun tasarısına Meclis’teki 144 CHP’liden 47’si “Hayır” diyenlerin safından yer almıştı. Onlar arasında yer alan Bakşık, “Elbette ki ölüm cezasına onay veremezdim. Oyumu tereddütsüz olarak kullandım. Üzerinden yıllar geçti, ama ben o günkü kararımın gururunu yaşamaya devam ediyorum. Onu bir madalya gibi taşıyorum” dedi. ANKARA İSTANBUL Deniz’lerin arkadaşları Dolmabahçe Rıhtımı’nda buluştu ‘İdam onları çoğalttı’ İstanbul Haber Servisi Türkiye’de sosyalist gençlik hareketinin devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilmelerinin 41. yıldönümünde İstanbul’da çeşitli etkinliklerle anıldılar. 68’liler Birliği Vakfı, Cumhuriyet Okurları (CUMOK) ve CHP Gençlik Kolları’ndan bir grup Dolmabahçe rıhtımında basın açıklaması yapmak istedi. Önleri polis tarafından kesilen grubun ayrı ayrı içeri alınacağının belirtilmesi üzerine polisle göstericiler arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Polis daha sonra grubun basın açıklaması yapmasına izin verdi. Basın açıklamasını okuyan Ali Işık, Deniz’lerin idamının üzerinden 41 yıl geçmesine karşı aynı faşist anlayışın sürdüğü belirtilerek “Çocuklarımıza Deniz, Mahir, Hüseyin, Yusuf, Taylan ismi vermek yetmiyor. Ülkemizi Ortadoğu’da savaşa süreklemek isteyen ABD emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçilerine karşı yeni 68 ruhuyla birlik içinde mücadele edeceğiz” dedi. CUMOK adına açıklamayı okuyan Namık Kemal Boya da Dolmabahçe rıhtımının kendileri için önemli olduğunu, burada ABD askerlerinin devrimci gençler tarafından denize döküldüğünü söyledi. CHP Gençlik Kolları adına açıklamayı yapan Selim Kayan, “Bu ülkenin devrimci gençliği, bütün gerici ve bölücü unsurların karşısında çelik gibi dikilecektir” dedi. Daha sonra gruptakiler denize kırmızı karanfil bıraktı. Mücadele Birliği Platformu da Kadıköy İskele Meydanı’nda “Halkın Deniz’i, denizleşen halkla” başlıklı miting düzenledi. Platform adına konuşan Ali Ekber Sever, Deniz’leri öldürenlerin onları bitirebileceğini sandığını belirterek “Ancak Deniz’ler idam edilmekle bitmedi, çoğaldı. Deniz’leri anmak devrimci olmaktan geçer” diye konuştu. Fotoğraf: VEDAT ARIK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 68 kuşağı gençlik liderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilmelerinin 41. yılında Karşıyaka Mezarlığı’nda anıldı. Anma törenlerinde 2011’de yaşamını yitiren “Deniz’lerin avukatı” Halit Çelenk de unutulmadı. Çelenk’in eşi Şekibe Çelenk mezarlara kırmızı karanfil bırakırken gözyaşları içinde “Nasıl kıydılar size” dedi. Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş ise “6 Mayıs artık yas günü değil, burada ağlayan yok. Fidan artık büyümüştür. Tam bağımsız Türkiye’yi kuracağız” diye konuştu. Devrimci 78’liler Federasyonu’nun düzenlediği törene CHP, BDP, ÖDP, TKP, Emek Partisi, Halkevleri, KESK, DİSK, TMMOB, Solcu Liseliler, DevLis, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kolektifleri, Emek Gençliği gibi çok sayıda kuruluş katıldı. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da törendeki yerini aldı. Anma töreni devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Mezarlıktaki tüm devrimciler sol kollarını kaldırdı ve sloganlar attı. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Dengiz Sönmez tüm örgütler adına yaptığı açıklamada, Deniz’in idam edilmeden önce söylediği “Yaşasın tam bağımsız Türkiye ve yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” sözleri ile bugünü gördüğünü belirtti. Konuşmanın ardından örgütler tek tek gömütlere giderek saygı geçişinde bulundular. Çelenk’in eşi Şekibe Çelenk de kızları Ferda Özyurda ve Serpil Güvenç ile torunlarının koluna girerek Gezmiş, İnan ve Aslan’ın gömütlerine tek tek kırmızı karanfil bıraktı. Çelenk, karanfilleri bırakırken gözyaşlarını tutamadı ve “Nasıl kıydılar size” dedi. Fotoğraflar: UĞUR DEMİR/NECATİ SAVAŞ ‘Bıraktın bizi gittin’ Polis gaz yağdırdı Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anmak amacıyla dün aralarında Öğrenci Kolektifleri, GençSen, Gençlik Muhalefeti ve Halkların Demokratik Kongresi’nden bir grup öğrenci, Galatasaray Lisesi önüde toplandı. Bunun üzerine polis, öğrencilerin üzerine biber gazı ve tazyikli su sıkarak dağıttı. Ara sokaklara kaçan öğrenciler de polise taş ve soda şişeleri ile karşılık verdi. Daha sonra Gümüşsuyu Caddesi’ne çıkan öğrenciler, Dolmabahçe’ye yürüdü. İTÜ önüne gelindiğinde burada polis, öğrencilere yeniden müdahale etti. Beşiktaş’a kadar süren kovalamacanın ardından öğrenciler adına basın açıklaması yapan Neval Kösedağ “Devrimciler tarihlerini padişahlara bırakmaz. Gazları, copları ve silahları n binlerce fidan var artık’ Ağabey Bora Gezmiş ise Deniz’in mezarı başında duygularını “6 Mayıs artık yas günü değil, burada ağlayan yok, herkes coşkuyla geliyor buraya. Fidan artık büyümüştür, görüyorsunuz binlerce, on binlerce fidan var artık. Onların intikamını alacağız, sandıkta alacağız intikamlarını, sandığa gömeceğiz ve bu gençlerle beraber, onların arzu ettiği tam bağımsız Türkiye’yi kuracağız” sözleri ile ifade etti. CHP Altındağ İlçe Başkanlığı ise, “Darağacının Üç Gülü” adını verdikleri etkinlikte Gezmiş, İnan ve Aslan’ı dün gece yarısı idam edildikleri saatte Ulucanlar Cezaevi önünde andı. ‘O AFP Kadıköy’de miting olabilir ancak biz meydanları onlara bırakmayacağız” dedi. Taksim’de atılan gazdan etkilenen BDP milletvekili Sebahat Tuncel de “Dün Deniz’leri idam eden zihniyet bugün meydanları yasaklıyor” dedi. Galatasaray Lisesi önünden Dolmabahçe’ye yürümek isteyen Devrimci Haklar Federasyonu ve Kaldıraç başta olmak üzere birçok demokratik kitle örgütü de polislerin müdahalesi sonucu dağıtıldı. RedHack 3 Fidan ve ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siber saldırı grubu RedHack, İstanbul Valiliği’nin resmi internet sitesi “www.istanbul.gov.tr” ile “www.huseyinavnimutlu.com/” ve “www.istanbulajans.com.tr” adresini önceki gece düzenlediği saldırıyla hackledi. Saldırı sonrasında Twitter hesabından açıklama yapan RedHack, “1 Mayıs ‘AKP terörünü’ protesto etmek, 3 Fidan’ı anmak amacıyla İstanbul Valiliği http://www.istanbul.gov.tr/ hacklenmiştir” açıklamasını yaptı. Grup, hacklenen siteye koyduğu açıklamada ise “Bu ülkenin sahibi haşere gibi halkının üzerine gaz sıkanlar değildir” dedi. RedHack grubu 1 Mayıs sonrasında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun yaptığı açıklamalardan dolayı “www.huseyinavnimutlu.com/”, “www.istanbul.gov.tr” ve ona bağlı “www.istanbulajans.com.tr”yi hackledi. Hack operasyonunu, idam edilen devrimciler Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’a ithaf eden grup, valiliğin sitesine de Vali Mutlu’un karikatürize edilmiş fotoğrafını koydu. 1 Mayıs için hackledi Fikir Kulüpleri Federasyonu ‘başladığı işi bitirmek üzere’ yeniden bir arada FKF kuruluşunu ilan etti İstanbul Haber Servisi Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 41. yılında yeniden kuruluşunu ilan ederek, “başladığımız işi bitireceğiz” sloganıyla başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok üniversitede kuruluş etkinlikleri düzenledi. İstanbul’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde gerçekleşen etkinlik “Bağımsızlık bayrağını taşımaya var mısınız? Aydınlık Türkiye’yi taşımaya var mısınız? Bilimsel eğitime var mısınız? İyi ki varsınız” sözleriyle başladı. Ardından, FKF Bandosu katılımcılara Çav Bella marşını çaldı. Daha sonra Deniz’ler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulurken, etkinlikte FKF’ye verdiği destekten dolayı gazetemiz yazarı Güray Öz ve gazeteci Barış Terkoğlu’na plaket verildi. Güray Öz burada yaptığı konuşmada, “Heyecanlıyım çünkü FKF yeniden kuruluyor. Bu bayrağı tekrar yükselttiğiniz için teşekkür ederiz” dedi. Barış Terkoğlu ise, FKF’nin Deniz’lerin bıraktığı yerden devam edeceğini, bugünün çok anlamlı olduğunu söyledi. Etkinlikte Yurt ve Sol gazetesine de destekleri için plaket verildi. Terzi Terzi Fikri Fikri unutulmadı unutulmadı Fatsa’nın efsanevi belediye başkanı “Terzi Fikri” lakaplı Fikri Sönmez, ölümünün 28. yılında Kabakdağı köyündeki mezarı başında anıldı.Törene Yeşiller ve Sol Partisi Eş Sözcüleri Sevil Turan ve Arif Ali Calgı, gazeteci Aydın Engin ve Sönmez’in ailesi katıldı. Sönmez’in mezarı başında bir konuşma yapan Turan ve Calgı, Fikri Sönmez’in yerel demokrasinin en güzel örneklerinden birisini Fatsa’da uyguladığını anlattı. (ERDOĞAN ERİŞEN)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle