Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2013 SALI 2 Akıllı olmak... Köy köy geziyorlar. Akıllı adamlarımız halka yararlı saydıkları öğütleri vermekteler... Şu günlerde Başbakan da tutturmuş “Türk’ün” içkisini ayrandır diye... Bu gidişle içki yasağı da getirecekler! Bir kıyı meyhanesinde ikiüç dost oturup birer kadeh rakı içemeyecek miyiz? “Ayran iç Türk’sen!” Ayran da güzeldir. Severim, arada bir içerim. Hele yemek arasında!.. Ama akşamları iki kadeh rakım olmazsa üzülürüm. Hele devletçe yasaklanırsa daha çok! İçki yasağı konmuş bir ülkede yaşamaktansa çekip gitmek daha doğrudur. Nereye mi gitsin, parası olan Fransa’ya, İtalya’ya, Amerika’ya... Bir zamanlar ABD’de Başkan Hoover içki yasağı getirmişti ülkesine... Ne olmuştu sonra? Kaçakçılık büyük güç kazanmıştı. Yasaklar yüzünden birtakım kurnazlar servet sahibi olmuşlardı. Yasak önleyememişti içmeyi. Daha da güçlendirmişti. Bu arada işi kolayına getirip viskileri, şampanyaları, votkaları, rakıları daha çok satmak fırsatı OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Denecek ki onlar ayrandı. Ayran, boza, salep, Türklerin sevdiği içkilerdir. Vefa’nın bozası ünlüdür. Bir avuç sarı leblebiyle birlikte çok güzel gider. Şıra da var hesapta! Limonata var, daha başka alkolsüz içecekler var... Ama biz Türkler içkiyi severiz. Beyoğlu’na bir çıkıp, sokakları dolaştınız mı, açık açık rakısını, şarabını içenleri görürsünüz. Ayıbı yoktur içki içmenin. Böyle gelmiş böyle gidecektir. Bir kıyı kahvesinde bile bir kadeh rakı ya da votka duyarlıklarımızı zenginleştirir. Yaşamın anlamını duyurur. Türkiye yönetici kadrosu hiç içmeyenlerden mi oluşmuş!.. Olur mu hiç! Tayyip Bey ve takımı ortaya çıkıp bizler hiçbir zaman rakı, şarap, votka, viski içmedik diye meydan okuyabilirler mi? Düpedüz yalan söylemiş olurlar! İçki yasaklanamaz! ABD bile giriştiği içki yasağını kısa sürede sona erdirmiştir. Biz içki yasağı koyan demokratik bir ülke duymadık, işitmedik. İçki bağımsız bir güçtür. Ama adamakıllı bir güç... Vazgeçilebilir gibi değil... İçki Yasak Olur mu? doğmuştu. Eski filmler bu içki yasağı günlerindeki gangster hikâyelerini hatırlatır. Başa çıkılamayan bir yasaklama!.. İçki içenler daha çoktu, her önlem yeni içki severleri yetiştiriyordu. Durumu böyle gören ABD’nin sonraki başkan Roosevelt yasağı kaldırmıştı hemen. Başbakan da söyledi: “İçkimiz ayrandır.” Bilmem kendisi içkiye karşı mıdır? Bugüne dek böyle bir şey duymadık. Kokteyllerde elinde içki bardağıyla resimlerini çok gördük. Canbaza(*) Bakarken: Nükleer Santral ve Hava Meydanı Panayır yerindeki canbaz tüm dikkatleri üzerine topladı… Akıllarınıza ve ceplerinize mukayyet olun! HHH Eski terörist, yeni aktivistler Türkiye’yi silahlı mı terk edecekler silahsız mı... Terk ne zaman yaşanacak, yoksa başlanacağı belirtilen tarihten çok önce zaten bitti mi... Gidenler Suriye’de yeni bir ordu mu kuruyor… Barış mı önemlidir, ülkenin bütünlüğü mü… Türkiye barışa mı gidiyor, bölünmeye mi… Demokrasi mi önemlidir barış mı… Barış olmadan demokrasi, demokrasi olmadan barış olur mu… Türkiye Başkanlık rejimine mi geçiyor… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan artık totaliter bir başkan mı olacak… Akil adamlar ne kadar akildir… Taraf gazetesinde neler oluyor… Medyadaki iktidar dalkavukları artık meslek ahlakından sonra, bireysel ahlak sınırlarını da mı aştılar… Kimler, ne yalanlar söyleyerek olayları saptırıyor… Yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler ne zaman olacak… Birlikte mi, ayrı ayrı mı… Başkanlık rejimi, referanduma sunulacak mı… Milli içkimiz ayran mıdır… HHH Canbazda oyun çok… Hepimiz nefesimizi tuttuk heyecan içinde seyrediyoruz… Bu arada İstanbul’un üçüncü havaalanı ve Sinop’a ikinci nükleer santral ihaleleri yapılıyor… Yaşam alanlarımız sınırlanıyor ve kısıtlanıyor… Ormanlarımız tahrip ediliyor, soluyacak havamız, ekilecek toprağımız kirletiliyor … Geleceğimiz, çoluk çocuğumuzun, torunlarımızın yaşamları, ipotek altına alınıyor… Kimseden çıt yok… Panayır yerinde canbaza bakan çocuklar gibiyiz! (*) Sözcüğün aslı Farsçadan gelen “canbaz”dır. Canı ile oynayan (“baz” oynayan anlamında) demektir. Ama Türk Dil Kurumu bunu “cambaz” olarak almış. Çünkü “b” sessizi kendinden önceki “n”leri “m” yaparmış! “Çenber”: “Çember” gibi. Ama “Düzenbaz”: “Düzembaz” olmuyormuş. Yani “düzenbaz”dan kurtulamıyoruz!