18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2013 CUMARTESİ 4 HABERLER CHP sözcüsü Koç, AKP’nin kapalı kapılar ardında ülkenin geleceğini ipotek altına aldığını söyledi Taksim Kurtulmadan Şırnak Kurtulamaz 1 Mayıs günü, Taksim’e ulaşılabilen yollarda, sokaklarda meydana gelen olaylar ki, biz onları ana yasak noktasının adıyla anıp Taksim olayları diye adlandıracağız, bilmiyorum Şırnak’ta, Hakkâri’de, Diyarbakır’da, Cizre’de nasıl karşılandı. Sanırım, alışılagelmiş sıradan yerel bir olay olarak görülmüş ve yeterince önemsenmemiştir. Oysa, olaylar bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye’nin Kürt sorununu da kapsayan bir numaralı sorunu demokrasi olduğuna göre, Taksim’deki bir olay Şırnak’ı, Bodrum’daki bir gösteride olanlar Cizre’yi, İzmir’deki özgürlük sorunları Diyarbakır’ı yakından, çok yakından ilgilendirmektedir. Kırk yılı aşkın süre önce, bir yabancı meslektaşımın, İsveç’ten sığınma isteyen Süryaniler ile ilgili sorusunu şöyle yanıtladığımı anımsıyorum: Doğrudur ama biraz da saptırılmıştır, rejimimiz ırk, dil, din, siyasi parti farkı gözetmeksizin, baskısını herkese aynı acımasızlıkla, eşit uygular. Gerçekten de ceberut devletin ırk, dil ve din farkı gözetmeden zulmettiğini biliyoruz. Eğer Kürt sorununun bir demokrasi konusu olduğuna içtenlikle inanıyorsak o zaman bu gerçeği görmek ve baskıdan kurtuluşun, ancak hep birlikte mümkün olduğunu anlamak zorundayız. Baskıyı ortaklaşa çektiğimize göre, özgürlüğe de ancak el birliğiyle kavuşabiliriz. HHH 1 Mayıs 2013 Taksim olayları bu olgunun canlı ve çarpıcı bir örneği. Meral Dönmez ve Dilan Alp, 1 Mayıs Taksim olaylarında ağır yaralanan iki genç kızımız. Baskı Dilan’ı ne babasının memleketi Tunceli de, ne anasının doğum yeri Malatya’da yakaladı. Polisin yakından attığı biber gazı bombasının kapsülünün kafasına çarpması ile kafatası kırılıp, beyin meliyatına alınan Dilan’ın öyküsünü Yalçın Doğan, 03.05.2013 tarihli Hürriyet’te ayrıntısıyla yazdı, ilgilenen internetten okuyabilir. Dilan ve Meral’i 1 Mayıs’ta İstanbul’da bulan polis darbesi gördüğünüz gibi, ırk, dil, din ayrımı yapmaksızın herkese eşit olarak çarpmaktadır. Demokrasinin olmadığı yerde, buyurganın emri ya da keyfine uymayan herkes, ırk, dil, din ayrımı olmaksızın aynı derecede baskıya maruzdur. Bu baskı sınıfsal nedenli de olabilir, düşünsel nedenli de, siyasal nedenli de etnik nedenli de... Diktatörün ya da diktanın egemen kadrosunun kendi sübjektif kararına göre, belirlenecek “tehlike”nin etiketi değişebilir ama yöntemi ve şiddeti ile içeriği değişmez. Eğer bir ülkede özgürlük yok baskı rejimi var ise rejimin tanıdığı serbestlik alanları, sağlam güvencelere bağlanmış, gerçek özgürlük alanları değil, olsa olsa, buyurganın lütfu durumundaki izinlerdir. İzin buyurganın keyfine öyle geldiği için verildiğine göre, aynı şekilde geri de alınabilir. HHH Vatandaşın hiçbir alanda özgür olmadığı ülkelerde etnik kimlik açısından da vicdan özgürlüğü bakımından da özgür olması düşünülemez. Özgürlükler bir bütündürler; ya vardır ya da yoktur. Bir alanda özgürlük var, öbür alanda yok olamaz; yarım özgürlük yoktur, ya tam özgürlük vardır ya da tam esaret. Kısmi demokrasi yoktur, ya vatandaşların tümü özgürdür ya da hiçbiri. Türk özgür Kürt tutsakken kimse için demokrasi ve barış olamayacağı gibi, Kürt özgür Türk tutsakken de demokrasi ve barış olamaz. İşte bu yüzdendir ki, Taksim kurtulmadan Şırnak kurtulamaz, Bodrumlu özgürlüğüne kavuşmadan Cizreli de kavuşamaz, İzmir özgür olmadan, Diyarbakır özgür olamaz. Bu gerçeği görmeyen, özellikle de görülmesini istemeyen, gösteremeyenler ise hangi alanda olursa olsun, “size özgürlük tanıyoruz” derken aslında yalan söylüyorlar, insanları özgürleştirme adı altında uyutuyorlar demektir. Bu evrensel gerçek Türk için de aynıdır, Kürt için de... ‘Türkiye zokayı yuttu’ AYŞE SAYIN emelleri olduğunu, Türkiye’nin de uyguladığı politikalar nedeniyle “zokayı yuttuğunu” belirten Koç, AKP’nin kapalı ANKARA CHP Parti Meclisi bugün kapılar ardında ülkenin geleceğini ipotek toplanarak Kürt sorunu konusunda altına almaya çalıştığını söyledi. Koç, açıklanacak “Tutum Belgesi” “Bu masada ulusal kimliğimiz ve ile demokratikleşmenin önündeki Cumhuriyet’in temel değerleri pazarlık engellerin kaldırılmasına dönük olarak ortada duruyor. Bu masada düzenleme taleplerini içeren 16 maddelik halkın demokratik iradesi gözardı “demokratikleşme” paketini masaya edilerek PKK örgütü lideri yatıracak. CHP MYK, dün Egemen güçlerin Ortadoğu’da yeni bir coğrafya yaratma emelleri Öcalan ile bir muhataplık sergileniyor” diye konuştu. CHP lideri Kemal Yeni anayasa çalışmalarını K ı l ı ç d a r o ğ l u ’ n u n olduğunu, Türkiye’nin de uyguladığı politikalar nedeniyle “zokayı yuttuğunu” belirten Koç, AKP’nin kapalı kapılar ardında ülkenin da değerlendiren Koç, başkanlığında toplanarak AKP’nin “başkanlık” bugünkü PM toplantısı geleceğini ipotek altına almaya çalıştığını söyledi. taslağını geri çekmeyecek öncesinde son hazırlıkları gibi göründüğünü, bu taslak gözden geçirdi. Bu kapsamda Genel Başkan Yardımcısı ilçe yöneticilerinin görevlerinden haziran çekilmeden de geniş zeminde uzlaşmanın Faruk Loğoğlu’nun hazırladığı Kürt ayı içinde istifası koşulunun tartışmaya mümkün görünmediğini ifade etti. AKP’nin masayı terk etmek için bahane sorunu konusunda CHP’nin tutumunu açılması bekleniyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk aradığına dikkat çeken Koç, “Ankara’da “soruyanıt” şeklinde açıklayan “Tutum Belgesi”ne de son şekli verildi. Edinilen Koç, MYK sürerken yaptığı açıklamada, uzlaşmaya dayalı anayasa yapma bilgiye göre Tutum Belgesi’nde CHP’nin Kürt sorunu konusunda yürütülen sürecini bu yüzden tıkıyor. Yerine Kürt sorununun çözüm sürecinde “hukuk müzakerelere dikkat çekerek terör İmralıKandil pazarlıklı, masadaki dışına çıkılmaması” ve terör örgütüyle örgütünün nihai hedefine “adım adım her bir tarafların kendi isteklerini “pazarlık yapılmaması” yönündeki ilerlediğini” söyledi. Egemen güçlerin karşılayacak bir dayatma anayasası görüşü ile CHP’nin 1989 raporundan bu Ortadoğu’da yeni bir coğrafya yaratma planlıyor” dedi. yana sorunun çözümüne bakışı ve önerileri yer alıyor. Bu kapsamda ayrıca çözüm zeminin Meclis olması ve terör örgütü yerine “siyasi temsilcilerin” muhatap alınması yönündeki önerilerine yer veriliyor. PM toplantısında ayrıca, yerel seçimlere dönük hazırlıkların da gözden geçirilmesi planlanıyor. Bu kapsamda, belediye başkanlığına aday olacak il ve 4. yargı paketiyle birlikte hakkındaki tutuklama kararı kalkan eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, ailesi, CHP’liler ve belediye çalışanları tarafından karşılandı. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR) Özgüven yurda döndü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, kamuoyunda “4. Yargı Paketi” olarak bilinen yasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinin ardından hakkındaki tutuklama kararının kalkmasıyla, İsveç’ten İzmir’e döndü. Özgüven, havaalanında 2.5 aylık torunu Çınar Özgüven’i ilk kez kucağına aldı. Yurda dönmekten çok mutlu olduğunu belirten Özgüven, “Biz arkadaşlarımızla birlikte hiçbir suç işlemedik. Bu kavga burada bitmedi. Afla, bir yasa değişikliğiyle çıkmış olmak doğrusu ağırıma gidiyor. Yapılmamış bir ihaleyi yapılmış gibi gösterip de insanlar cezalandırılamaz” dedi. Daha sonra CHP İzmir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Özgüven, kendisine “kaçtı” yakıştırması yapıldığını anımsatarak “Hiç kaçmadım, işte buradayım. Benim dışarıda olmam bu mücadeleye ivme kazandırdı” diye konuştu. Kamer Genç’ten tazminat davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Kamer Genç, AKP Milletvekili Zeyid Aslan’a, Genel Kurul’da kendisine yönelik sözleri nedeniyle 100 bin TL’lik tazminat davası açtı ve suç duyurusunda bulundu. Genç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Genel Kurul’da tartışmalara neden olan konuşmasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in şahsıyla ilgili bir değerlendirmede bulunmadığını yineleyerek, “Şahin’in birdenbire kükremesi, sinirlenmesi, daha önceden kararlaştırılmış bir oyunun sergilenmesi anlamına geliyor” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “kendisini linç etmek için talimat verdiğini” savunan Genç, Erdoğan’a da kendisine yönelik sözlerinden dolayı 20 bin TL’lik tazminat davası açtığını kaydetti. Arınç: Meclis kapansa, kurtulsak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tutuklu vekiller konusunda hükümet olarak ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, yargının buna uymadığını söyledi. Arınç, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arınç, TBMM’de yaşanan CHP milletvekili Kamer Genç ile AKP milletvekili Zayit Aslan tartışmasına ilişkin olarak, “Son olaylar iyice kabalaştı, iyice ağır hakarete dönüştü” diye konuştu. Bülent Ecevit’i kendisine örnek aldığını belirten Arınç, “Meclis bir an önce kapansa da şu hakaretleri duymaktan kurtulsak noktasına geliyoruz” dedi. Çözüm sürecinde PKK’nin silah bırakmasına ilişkin olarak da Arınç, lider kadrosunun akıbetinin ileride konuşulacak bir konu olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle