18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAYIS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Devlet onların arkasındadır. Sen bir kayıp şehirde ya da zindanda... O büyük göçler, o kanlı gözyaşları, seni yağmur suları gibi sürükledi doğduğun topraklardan başka yörelere... Oralarda büyüdün. Acılı bir tarih süreci, yokluk, sefalet... Baban yargısız infazları bilir mi acaba? Kıyımları! Acıları! O kan göllerinden beslenenleri, uçurumları, çukurları. Bir sayfada o öyküler yazılıdır, hüzünlü olsa da... Sen dağ başlarında, sen vadilerde, sen büyük kentlerin sokaklarında... Sen Pozantı’da, Aliağa’da, Antalya’da, Mardin’de, Siirt’te kaygıların akan suyunda... Taciz! Tecavüz! Şiddet! İşkence! Anımsar mısın 14 yaşındaki Necla’yı... Yıllar yıllar önce sisli ve soğuk bir Diyarbakır akşamında nasıl öldürüldüğünü? Kulp ilçesine bağlı, boşaltılmayan köylerden birinde yaşayan akrabalarının yanına gider kardeşleriyle... Korucu köyüdür burası... Korucu olan akrabalarından biri Necla’ya tecavüz eder! Hamile kalır Necla... Diyarbakır’a teyzesinin yanına kaçar... Bir akşam kapı çalınır, amca oğlu korucu Şehmuz karşılarına çıkar... Necla töre gereği öldürülür oracıkta... 14 yıl önce yaşanmış bir olaydı... Acı ama gerçek! HHH Bir devlet çocuklara karşı dün de acımasızdı, bugün de acımasız... Darbeler döneminde yaşadık bunları... Sivil iktidarlar döneminde de! Ezen ve ezilen! Bir gölge oyunu sanki yaşadıklarımız... Hayat defterinden bir sayfa! Manisalı çocukları unuttuk, Mardinli, Siirtli kız çocuklarını... Pozantı gerilerde kaldı, Antalya ve Aliağa... Biz çocuklarımızın boynuna “terörist yaftası” asarız, biz töre cinayetleriyle, tecavüzlerle beslenen bir toplumuz. Biz devletiz çünkü! Baskıcı! İşkenceci! Acımasız! İsterseniz üstüne gidin, yakasından tutun, hesap sorun, size şöyle diyecektir: “Ben devletim, suç işliyorsun!” Evet o devlettir, ezer geçer üzerinizden silindir gibi... Ezilenin değil ezenin yanındadır. Bu çark böyle işler! Diyanet İşleri, güncel konularda fetva veren kurum haline getiriliyor AKP din bürosu AKP SAVUNMASI FIRAT KOZOK Alkol ERDEM GÜL yasağı mağduru yokmuş ANKARA Alkole yasaklama lar getiren düzenlemeyle ilgili tepki ve tartışmalar sürerken AKP’den, “Yasa çıktıktan bu yana mağduruz diye bir başvuru almadık” savunması geldi. Alkolle ilgili yasa önerisinin ilk imzacılarından AKP Manisa Milletvekili Recai Berber, “Bize düzenlemeyle ilgili şikâyet değil destek mesajları geliyor” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın, alkol yasaklarıy la ilgili eleştirilere karşı, “İki tane ayyaş yasa yapınca muteber oluyor da inancın emrettiği kurallara neden karşı duruyorsun” şeklinde çok sert çıkarken düzenlemenin imzacılarından AKP’li Berber, yasanın kabul edilmesinin ardından aldıkları tepkilerle ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Berber, yasa önerisini TBMM Başkanlığı’na verdikleri andan itibaren büyük destek aldıklarını söyledi. Yalnızca kurumlar, sivil toplum örgütlerinden değil bizzat vatandaşların, bizzat kendisine ve parti aracılığıyla destek mesajları ilettiğini kaydeden Berber, “Bizi arayanlar, alkolle ilgili bir düzenleme olmaması nedeniyle yaşadıkları sınıntıları dile getirip, bununla getirdiğimiz sistemi çok doğru bulduklarını ifade ettiler. Biz de kendilerine zaten bu düzenlemenin bir yasaklama değil, olayı bir düzene koyma, başıbozukluk yerine sistemli bir hale getirme olduğunu anlatıyoruz. ‘Alkol yasağından mağduruz’ diye tek bir başvuru bile almadık diye konuştu.Berber, alkolle ilgili düzenlemede halkın ne düşündüğünü ölçmeye yönelik bir anket yaptırmadıklarını söyledi. Yasanın kabul edilmesinin ardından gözler Gül’e çevrilirken, AKP’de de “Köşk ne yapar” sorusu üzerine değerlendirmeler yapılıyor. AKP’de, CHP’nin yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açmama kararına vurgu yapılarak “Cumhurbaşkanı yasayı zaten iptal etmezdi. Ancak CHP’nin tavrından sonra iptal etmesi için hiçbir neden kalmadı” görüşü dile getirildi. ‘Güncel taleplere’ yanıt verecek ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun görev ve çalışma yöntemiyle ilgili yönetmelik değişti. Önceki yönetmelikte “Dini konularda inceleme ve araştırmalar yapmak, yaptırmak ve sonuçlarını değerlendirerek başkanlık makamına sunmak” olarak tanımlanan görev çerçevesi “güncel talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda dini konularda karar vermek” diye değişti. Yani Kurul, alkol yasağından ertesi gün hapına kadar dinle bağlantılı her güncel konuda görüş verebilecek. CHP’li İhsan Özkes, değişikliği “Diyanet AKP iktidarının din bürosu haline getirildi. Din İşleri Yüksek Kurulu da artık tamamen güncel konulara girerek dinin siyasallaşması sürecine katkıda bulunacak” diye yorumladı. Son dönemde siyasi konulardaki çıkışlarıyla “hükümetin fetva kurumu” eleştirilerine hedef olan Diyanet’in, en yüksek karar organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu daha etkili bir konuma getiriliyor. “Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik” ile yüksek kurulun organizasyon şeması ve görev çerçevesi genişliyor. Yönetmelikte kurulun temel görevi şöyle tanımlanıyor: “Kuran ve sünneti esas alarak tarihiilmi birikim ve tecrübeden de yararlanmak sureti ile güncel talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda dini konularda karar vermek, görüş bildirmek ve dini soruları cevaplandırmak.” Oysa kurulun eski yönetmeliğinde bu tanım, “Dini konularda inceleme ve araştırmalar yapmak, yaptırmak ve sonuçlarını değerlendirerek baş u Son dönemde siyasi çıkışlarıyla “hükümetin fetva kurumu” eleştirilerine hedef olan Diyanet’in, en yüksek karar organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu daha etkili bir konuma getiriliyor. Kurulun güncel konularda fetva verecek kurum haline getirilmesine tepki gösteren CHP’li İhsan Özkes, ‘Diyanet AKP’nin din bürosu haline getirildi. Din İşleri Yüksek Kurulu da artık tamamen güncel konulara girerek dinin siyasallaşması sürecine katkıda bulunacak’ dedi. Değişikliği eleştiren CHP’nin ilahiyat kökenli İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, şöyle konuştu: “Tamamen siyasallaşmaya yönelik bir değişiklik. Diyanet, son zamanlarda tamamen AKP’nin güdümüne girmiş durumda ve AKP iktidarının din bürosu haline getirildi. Anladığım kadarıyla Din İşleri Yüksek Kurulu da artık güncel konulara girerek dinin siyasallaşması sürecine katkıda bulunacak. Sıcak gündem konularında Diyanet’in görüşü olacak, fetvalar yayımlanacak. İşin garip tarafı şu ki, Diyanet AKP’nin dinle bağdaşmayan uygulamalarında hiç görüş bildirmiyor. Dini siyasallaştırma girişimlerine değinmiyor.” lecek ve köyde çevre düzenlemesi yapılacak. Nurs Köyü Derneği Başkanı Hikmet Okur, “Köye gelen misafirler, ziyaretlerde büyük sıkıntı yaşıyor, çamurlu yollardan gidip gelmek zorunda kalıyordu. İl Özel İdaresi ile proje hazırlayıp DAKAP’a sunduk. Projemiz onaylandı” dedi. ‘Siyasallaşmaya yönelik değişiklik’ kanlık makamına sunmak” olarak geçiyordu. Yeni yönetmelikteki “Güncel talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda” ifadesi, kurulun dinle bağlantılı hemen her konuda görüş açıklayacağı anlamına geliyor. Örneğin son dönemin tartışma konuları arasında yer alan, alkol yasağı, kürtaj düzenlemesi, ertesi gün hapı gibi kamuoyunun gündemine oturan konularda Din İşleri Yüksek Kurulu, hazırlayacağı görüşleri Diyanet aracılığıyla açıklayabilecek. Kurul ayrıca görevi ile ilgili konularda eserler yazacak ya da yazdıracak, gerekli görürse yurtiçi ve yurtdışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet satın alacak. Yurtiçinde ve dışında İslam dinine mensup farklı dini yorum çevrelerini, dinisosyal teşekkülleri ve geleneksel dinikültürel oluşumları inceleyecek, bu konuda toplantılar düzenleyecek. Yurtiçinde ve dışında İslam ile ilgili gelişmeleri ve propaganda çalışmalarını izleyecek olan kurul ayrıca, özel kişi ya da kuruluşlarca incelenmesi talep edilen dini yayınları da bedeli karşılığında inceleyecek. Ben Devletim, Ezerim!.. Yüreğin paramparça oluyor, soluk alamıyorsun, karanlık bir gecenin içinde hayata dair düşler kurmak istiyorsun... Farkındasın her şeyin! Hayatın! Acının! Kinin! Yaşına başına bakmıyorlar, henüz çocuk olduğunu düşünmüyorlar... Acının orta yerinde kıvranıyorsun! Pozantı’da, Antalya’da, Aliağa’da, daha pek çok yerde... Alanlarda, sokaklarda... Kıyıyorlar sana, zindana atıyorlar... Şiddete uğruyorsun, tecavüze! Kimsenin umrunda değil... İşkencenin en babasını görüyorsun. Avuçlarının içinde sakladığın umudu alıyorlar, yüreğini koparıyorlar. İşkencelerden geçiyorsun! 14 yaşındasın, 15 yaşındasın... Hücrelerde geçiyor yılların. Gözlerin mazgallara tutsak. Ne kimliğin ne kişiliğin var senin... Devlet seni koruyamıyor... Çünkü sen tutuklusun ya da hükümlü! Gardiyanların elindesin. Milletvekilleri geliyor, konuşuyor seninle. Avukatlar geliyor, sorunlarını anlatıyorsun... Falaka, dayak... İşkencenin her türlüsü! Ardından tecavüz... Gazeteler manşetten veriyor haberleri, kimi zaman yazılar yazılıyor. Bir korku tünelindesin, yapayalnız, kimsesiz. Kendi silahıyla vurulmuş kanlı bir bedenle, dağ başlarında elinde bombayla. Ölüyorsun! Alaca kuytularda, kaçak Kuran kurslarında, cinci hocaların yanı başında, neler olup bittiğini anlamıyorsun. Sen çocuk gelinsin 14 yaşında, 15’inde doğuruyorsun... HHH Sen uzak kentlerdesin, yoksul ailelerin çocuğusun, kızsın, erkeksin... Sana topluca tecavüz ediyorlar... Bir süre saklıyor, sonra açıklıyorsun! Gözaltılar, yargı... Yine olan sana oluyor! Sana tecavüz edenler salıveriliyor... Onlar hep güçlüdür çocuğum, ben bildim bileli. SAİD NURSİ İÇİN 1 MİLYON TL’LİK KAYNAK Yurt Haberleri Servisi Said Nursi’nin Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyünde doğduğu ev Nurs Köyü Derneği ve İl Özel İdaresi’nce hazırlanan proje kapsamında Doğu Anadolu Kalkınma Programı’nca (DAKAP) 1 milyon TL’lik kaynak ayrılarak restore edi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle