25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2013 PERŞEMBE 10 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada alandaki icraatında Kuran’ı önder bilen RTE’nin birden gündeme getirdiği alkol yasağını İslam kurallarına, ucu peygamberin hadislerine dayanan gerekçeyle yürürlüğe koymaya giriştiği, gün gibi aşikârdı. Bu kanıya varmak için RTE’nin İslama bağlı kafasını bilmek yeterliydi. Medya bira ilanlarının yayımını yasaklayan yasayla uğraşır, özgür ülke burası. Dileyen içer, dileyen içmez diye gecenin bir saatinden sabahın erken saatlerine kadar içkinin yasaklanmasını eleştiren açıklamalara geniş yer verirken…. ….kendine katıksız demokrat diyen, ne ki İslama bağımlı kafasıyla Batı ülkelerindeki bambaşka nedenlerle yürürlükte olan içki yasağı gerekçeleriyle asıl amacını gizliyor, Batılı örneklerle halkı uyutuyordu.. Yasağı, gençleri içkiden, kafayı bulmaktan korumak için değil, gerçekte bal gibi şeriat doğrultusunda yeni bir hamle yapmakta kullanıyordu. Dört gün önce (26 Mayıs 2013) Güncel’deki şu satırlar temel hedefini anımsatıyor: HHH “ ‘Özel yaşama müdahale edilmeyecek’ diye nutuklar atan bu Başbakan; önce ‘dindar nesiller yetiştireceğiz’ diyerek çağdaş (laik) eğitimin çarkına okudu. İlk eğitim çağındaki bebelere, gençlere Kuran, peygamberin yaşamını okuma zorunluluğu getirdi. Şimdi de sözüm ona toplumsal sağlığı koruyacağını, kafası kıyak olmayan nesiller yetiştireceğini savunarak insanların özgür yaşamına müdahale ediyor. İçki yasağını Türkçe anlatma olanağı kalmamış gibi, herhalde hadislerdeki buyruklara esinlenerek, ‘şarıbül leyli ven nehar’ı, ‘gece gündüz içki içen devamlı sarhoş’ anlamındaki Osmanlıca (Arapça) bir cümleyle savunurken…Osmanlı’ya, Osmanlı gibi olmaya ve yaşamaya doğru koşuyor.” HHH RTE, asıl amacını 28 Mayıs’ta grupta yaptığı konuşmada: “Bunu (içki yasağını) inanç nedeniyle, İslam böyle, doğruyu emrettiği için yaptığını” itiraf etti. Asıl temel amacını din kurallarına koşut bir toplum ve ülke yaratmak olduğunu artık saklamaya gerek görmüyor Bu yüzyılda üstelik “Dinin emirlerine karşı mı çıkacaksın?” diye yasağa karşı duranları, kısıtlı sayıdaki yazarları azarladı. HHH Yüzyıllar öncesinin koşullarında kitabın ve hadislerin saptayıp açıkladığı her kural sanki doğruymuş gibi, örneğin içki yasağını din emrediyor diye tartışmasız kabul edilmesini açıkça savunuyor bu başbakan! Küfür sözcükleriyle konuştuklarını öne sürerek muhaliflerini eleştiren RTE, yasağı kaldıran yasayı “iki sarhoşun” getirdiğini söyleyerek yine Cumhuriyeti kuran’a yaşatanlara ağzını bozdu. Ne çare yasağı din kurallarına dayanan gerekçelerle savunan başbakanın laik cumhuriyette şeriata yönelik uygulamalarına karşı çıkacak bir davranış MHP’den zaten beklenmez ama… ...CHP’den RTE’nin son açıklamalarına karşı çıkmasını istemek ve beklemek, abes bir dilek, bir arzu mu acaba? HHH Şu sıra yorumlar RTE’nin şeriata adım adım yürüdüğünü içeriyor. Uyan Türkiye; bu habı gafletten uyan! Tabii uyanabilirsen! HABERLER Dinlemelere TBMM denetimi MAHMUT LICALI ANKARA Yasadışı dinleme ve izlemeleri engellemek amacıyla kurulan TBMM Böcek Araştırma Komisyonu’nun taslak raporunda Emniyet, jandarma ve MİT tarafından mahkeme kararı olmaksızın yapılan önleyici ve istihbarat dinlemelerinin TBMM’de oluşturulacak bir komisyon aracılığıyla denetlenmesi önerilirken adli dinlemelerde mahkeme kararının yasadaki hü kümlere uyup uymadığının incelenmesi istendi. Böcek diye tanımlanan cihazların Türkiye’ye girişi ve satışına sınırlama getirilmesi talep edilirken dedektiflik bürolarına da yasal düzenleme yapılması istendi. Komisyon’un raporu 5 ana bölümden oluşuyor. Taslak raporun öneriler bölümünde adli dinlemelere yönelik de denetleme getirilmesi önerildi. Böcek diye tabir edilen dinleme ve izleme cihazlarının internet siteleri üzerinden rahatlıkla sa tışının yapılması ve Türkiye’ye sokulmasına yönelik yasal düzenleme yapılması istenirken, özellikle başka eşya görünümlü cihazların satışının engellenmesi talep edildi. Ayrıca Türkiye’de özellikle son 10 yılda ortaya çıkan ve dedektiflik hizmeti veren şirketlere de yasal bir düzenleme yapılması gerektiği belirtildi. Komisyon Başkanlığı’na AKP’li Komisyon Başkanvekili Yusuf Başer seçilirken AKP’li Hamza Dağ da komisyon başkanvekili oldu. ‘Cumhuriyet’ Bir Üniversitedir Sen gideceksin, o gidecek. Ben gideceğim, bir başkası gelecek... Dünya dönüyor, yıllar geçiyor. Farkında olmadan ya da farkında olsak da! İlhan Selçuk, “Cumhuriyet gazetesinin tarihini yazacağım” derdi hep... Tarihini mi, serüvenini mi, yaşamını mı, insanlarını mı!.. Belki hepsini. Yazamadı, vakit bulamadı. Bırakmadılar ya da... Elini kolunu bağladılar. Hep bir şeyler engelledi. Daha önemli olaylar. Gazete için önemli çabalar... Ben yarım yüzyıldır Cumhuriyet’in içindeyim. Daha önce de okur olarak yanındaydım. Neler gördüm, neler yaşadım! Oturup yazmaya kalksam koca kitap olur, belki birkaç cilt... Ama bunca yaştan sonra olası mı? Belki bir gün daha genç bir arkadaşımız bunu yapar. Bir aile gazetesi “Cumhuriyet”. Yunus Nadi’nin çocukları, Nadir Nadi, Doğan Nadi ve iki kız kardeşleri... Ama hep aynı çizgideler miydi? Zaman zaman kopmadılar mı? Şu yüzden bu yüzden... Nadir Bey gazetesinden ayrılmak zorunda kalmadı mı? Milletvekilliği, senatörlük... Ama gazetenin havasını değiştirmek isteyen yakınlarının etkisiyle zaman zaman üzüntülü anlar, yıllar... 12 Mart 71’de örneğin... Tam bir yıl gazete bambaşka bir çizgideydi. Bizler dışlanmıştık. İlhan tutukluydu, ünlü köşkte konuktu. Nadir Bey Yeniköy’deki evin balkonunda yakınlarıyla beraberdi zaman zaman. Ben de Yeniköy’de bekliyordum bir gün gazeteye dönmeyi... Bir yıl sürdü ayrılık. Bu arada gazetenin satışı düşmüştü. Okurlarımız bırakmıştı. Derken, Nadir Bey’le birlikte gazeteye dönüldü. Gazete eski satışına kavuştu, hatta arttı bile... Kim yazacak gazetemizin tarihini? İlhan çok istemişti, ama olmadı. Şimdi genç bir yazar arkadaşın bu işi yüklenmesini bekliyorum. Nerdeyse yüz yıla yaklaşan bir geçmiş, bir o kadar da yarına seslenen bir gazete. Daha çok bir aydınlar bildirisi. İnsanlarımızı gerçekçi bir tutumla aydınlatan bir organ. Bir üniversitedir Cumhuriyet. Ülkemizde on binlerce bilinçli yurttaşın yetişmesinde en güçlü kuvvet olmuştur. Bir o yana, bir bu yana gitmez. Zaman zaman siyaset dünyasının egemenleri bu gazeteyi ele geçirmek istemişlerdir. O kadar ki gazetenin ortaklarını bile kandırmaya çalışmışlardır. İktidarlar gelmiş gitmiş, “Cumhuriyet” hep Mustafa Kemal’in gazetesi olarak yaşamıştır, yaşamaktadır, daha da uzun yıllarca yaşayacaktır. Ben elli yıldır bir yazarı olmakla gurur duyduğum Cumhuriyet’i bir insan sıcaklığıyla benimsemişimdir. Atatürk’ün adını verdiği bu gazete, devrim tarihimizin önemli aşamalarında en etkin güç olmuştur. Okuru da, yazarı da olmak bir övünçtür. ‘CHP hayal Sözlerimizi tuttuk ALİ AÇAR Kılıçdaroğlu, CHP’nin belediyecilik anlayışını değerlendirdi: CHP’li belediyelerin 1 yıl boyunca üzerinde çalıştığı 1500 projeden 500’ünün fuar alanında sergilendiğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Burada Antalya belediyemizin elektrikli ulaşım aracını göreceksiniz. CHP hayal satmıyor. Her ne söz vermişse hayata geçirmiştir. CHP’li ve sosyal demokrat belediyeler Türkiye’de önemli projelere imza atan partilerdi. İlk metronun CHP’li belediyeler döneminde adımı atılmıştır. 1992’de Anadolu Yakası’nda doğalgazı CHP’li belediye getirdi. Şimdi AKP’li belediyeler ise metro bizi aşar diyorlar. Onun için metroyu Ulaştırma Bakanlığı devir aldı. CHP’li belediyeler abisine güvenen değil, kentlisine güvenen belediyelerdir.” CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin belediyeleri tarafından 1 yıldır hazırlanan 1500 projeden 500’ünün fuar alanında sergilendiğini belirterek, “CHP’li belediyeleriyle her zaman Türkiye’de önemli projelere imza atan partidir. CHP hayal satmıyor. Her ne söz vermişse yerine getirmiş ve burada sizlere sunuyor” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu dün, partisi tarafından Yeşilköy’deki CNR Expo Fuar Merkezi’nde düzenlenen “Sosyal demokrat belediyelerden, kentine güvenen kentler buluşması” başlıklı fuara katıldı. CHP’li belediyelerin projelerini eşi Selvi Kılıçdaroğlu, kızları Zeynep Kılıçdaroğlu, Aslı Nadir damadı Cenk Nadir ve torunu Duru Nadir ile birlikte gezen Kılıçdaroğlu, yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Dışarıda yurttaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin büyük bir baskı ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek şunları söyledi: “İktidar yurttaşı tehdit ederek siyaset yapmaktan çekinmiyor. 2004 ve 2009’da söylediklerini yine tekrar etmeye Erdoğan’ın adını versinler Yolda gelirken “Boğaz’ın incisi 3. köprünün temeli atılıyor” yazılı pankartlar gördüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, “Köprünün adını Recep Tayyip Erdoğan yapsınlar. Kendi istiyor ben de onay veriyorum. Onun ismi köprüye verilsin ki bugün, yarın ve hatta yüzyıl sonra o köprüyü görenler Kuzey Marmara’nın son ormanlık alanını yok eden kişinin Erdoğan olduğunu öğrensin” dedi. Taksim Gezi Parkı’na AVM yapılması olayına da değinen Kılıçdaroğlu, “Vatandaş Taksim’e sahip çıkıyor. Orada ranta sahip çıkanlar ise polis gücüyle vatandaşı kovuyor. Oraya sahip çıkan herkese şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. başladılar. ‘CHP’li belediyeyi seçersen yatırım alamaz, türlü engellemelerle karşı karşıya kalırsın onun için AKP’li belediyeyi seç rahat et’ diyorlar. Bizim belediyelerimize Ankara’dan abiler değil müfettişler geliyor. Soruşturmalar ve davalar sürdürülüyor. Tüm baskılara rağmen CHP’li belediyeler adam gibi hizmet veriyorlar.” Aziz Kocaoğlu hakkında 397 yıl hapis cezası istendiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “ABD’li bir sivil top lum kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre, İzmir 2012’de dünyanın en hızlı büyüyen 4. kenti oldu. Uluslararası derecelendirme kuruluşu da kredi notunu Türkiye’nin kredi notuna çıkardı. Ama bu başarıyı sağlayan belediye başkanına 397 yıl nasıl hapis yatırabilirim diye düşünüyorlar. Hangi baskıyı kurarlarsa kursunlar Aziz Kocaoğlu, İzmir’e hizmet etmeye devam edecektir” diye konuştu. ‘Başbakan terörle iç içe’ ALİ AÇAR MYK toplantısının ardından açıklama yapan CHP’li Koç, Erdoğan’ı eleştirdi Fotoğraf: HAZAL OCAK satmaz’ u CHP lideri, “Sosyal demokrat belediyelerden, kentine güvenen kentler buluşması” fuarının açılışında konuştu. Sanık savunmaları tamamlandı n İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) Kamuoyuna “Askeri Casusluk” olarak yansıtılan, İzmir merkezli devlete ait gizli bilgileri temin etme suçlamasıyla başlayan yargılama sürecinde, tutuklu sanıkların savunmasının alınması sona erdi. 357 sanıklı davada, 79 tutuklu sanık tek tek ifade verdi. 49’u subay konumunda olan tutuklular, 20’li yaşlardaki sivil bireylerin koordinatörlüğünde çalışmalarının imkânsız olduğunu dile getirdiler. n ADANA (Cumhuriyet) İzmir Buca F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ayhan Çapacı’nın uğradığı silahlı saldırıda yaralanmasının ardından, onu tehdit eden suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı da Adana F Tipi Cezaevi’ne nakledildi. Çakıcı yaklaşık 1 yıl önce Kocaeli Kandıra Cezaevi’nden tehdit edildiği gerekçesiyle kendi isteğiyle Buca F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne gönderilmişti. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP eşcinsellerin sorunlarının tartışılmasına yönelik önerge teklif etti. Teklif Genel Kurul’da tartışma yarattı. AKP’li İbrahim Korkmaz, “Bugün dünyanın pek çok ülkesinde inançlı Müslüman eşcinseller, transseksüeller, geyler, lezbiyenler örgütleniyorlar ve kendi toplumlarını da yavaş yavaş da olsa değiştiriyorlar” diyen CHP’li Aykan Erdemir’e, “O söylediğin ahlaksızlık. Ahlaksızlıktır o” diye çıkıştı. İstanbul’da gerçekleştirilen CHP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) ardından konuşan Grup Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın panik halinde CHP’ye saldırdığını, her sözünün altında siyasi çöküşün yattığını söyledi. Erdoğan’ın Siyonizmin işbirlikçisi bir başbakan haline döndüğünü belirten Koç, “Erdoğan ülkeyi mezhep kökenli bir çatışmanın içine sokuyor. Erdoğan İslam dünyasının sırtına saplanmış bir hançerdir” dedi. CHP MYK dün ilk kez İstanbul’da toplandı. Yeşilköy’deki Wow Otel’de gerçekleştirilen toplantının ardından açıklamalarda bulunan Koç, Erdoğan’ın Reyhanlı ziyaretinin zoraki ve göstermelik olduğunu öne sürdü. Koç, “Kriminoloji de suçlu, olan biteni öğrenmek için olay yerine dönermiş. Başbakan oraya zoraki bir ziyaret yaptı” dedi. Başbakan’ın emperyalizmin taşeronluğunu yaptığını kaydeden Koç “İslam dünyasına Truva Atı gibi sokularak yeni firavun oldun. Eylemler ortada kim kimle iş tutuyor, yan yana oluyor bili yoruz” dedi. CHP’yi terörle iç içe göstermenin gerçekçi olmadığını vurgulayan Koç, “Hikmetyar’ın dizinin dibinde el öperek başladın bu işe. Esad’la aile albümü oluşturdun. Ülkenin başına bela olan teröristlerle şimdi koalisyon arkadaşı oldun. Çıkmış CHP’yi terörle iç içe olmakla suçluyorsun” diye konuştu. Erdoğan’ın “İki ayyaşın yaptığı yasa” sözüne tepki gösteren Koç, “İki ayyaş ile kastın ne? Eğer parlementonun kuruluşundan bu yana görev yapan parlemonto üyelerini söylüyorsan dilinin freni tutmuyor, bari özür dile” dedi. AKP’li başkan doktor dövdü Çakıcı yeni cezaevine nakledildi TUTUKLANAN ASKERE DESTEK ‘Suçlama hukuki dayanaktan yoksun’ İstanbul Haber Servisi Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki bombalı saldırılara ilişkin istihbarat belgelerini, bilgisayar korsanı RedHack grubuna verdiği iddiasıyla tutuklanan askerin ablası Ceren Kalı, “Kardeşime isnat edilen suçlar, hukuki dayanaktan tamamen yoksun” dedi. Reyhanlı’da ki bombalı sal dırılara yöne lik gizli belgeleri sızdırdığı id diasıyla tutuklanan askerin ailesi ve avukatları dün Galatasaray’da Cezayir Salonu’nda basın toplantısı düzenlediler. Aile adına açıklamayı yapan Utku Kalı’nın avukatı ve ablası Ceren Kalı, kardeşine yöneltilen suçlamaların gerçeği yansıtmadığını belirterek şunları kaydetti: “İspat edilmiş herhangi bir suç yok. Kaldı ki kardeşime isnat edilen suçlar hukuki dayanaktan tamamen yoksun. Kardeşim dışında o belgelere ulaşabilecek başka kişiler de var.” Anne Gönül Çeçen de “Oğlumun söylenen şeyleri yapmış olduğuna inanmıyorum” derken, baba Mahmut Kalı ise oğlunu devlete emanet ettiklerini, emanetlerini aynı şekilde geri istediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül Türkmenistan’a gitti İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün 3. köprünün temel atma töreninin ardından Türkmenistan’a gitti. Hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi’nde basın toplantısı düzenleyen ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov’un daveti üzerine bu ülkeye gittiğini belirten Gül, ziyarette Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün de kendisine eşlik edeceğini, iş ve basın dünyasından temsilcilerin de heyette yer aldığını ifade etti. İki ülke arasında işbirliğine yönelik çok sayıda anlaşma imzalanmasının öngörüldüğünü de kaydeden Gül, ziyaretinde kendisine Türkmenistan Devlet Nişanı verileceğini, Türkmenistan İktisat ve Kamu Yönetimi Devlet Enstitisü’nde “fahri profesörlük” unvanı alacağını ayrıca burada öğrencilere hitap edeceğini söyldi. ERZURUM (Cumhuriyet) Yakınlarıyla birlikde, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Servisi’ne giden AKP’li Kars Genel Meclisi Başkanı Muzaffer Yağcı, doktordan kendisine özel oda vermesini istedi. Doktorların, “Bizim görevimiz değil” cevabı vermesi üzerine Yağcı ve yakınları sert tepki gösterdi. İddialara göre AKP’li Yağcı ve yakınları önce doktorlara küfür ve hakaret etti, ardından doktorları darp etti. Olay sırasında Yağcı’nın yakınlarının güvenlikçilere saldırıp servisin kapısına da zarar verdiği belirtildi. Doktor ve güvenlikçiler, AKP’li Yağcı ve yakınlarından şikâyetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Kamu Hastaneler Birliği (KHB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Fazlı Erdoğan ise “Böyle bir olay söz konusu. Ancak detaylı bilgim yok. Konu yargıya intikal etti” dedi. Eşcinsellik Meclis’i karıştırdı Prof. Hilmioğlu savunma yapacak İstanbul Haber Servisi – Ergenekon davasında esas hakkında mütalaaya karşı son savunmaların alınmasına devam ediliyor. Silivri’de görülen davada yarın eski İnönü Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun son savunmasını yapması bekleniyor. 4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Hilmioğlu ağır hastalıklarıyla mücadele ediyor. Hakkında “cebir ve şiddet yoluyla hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Prof. Hilmioğlu, ayrıca İnönü Üniversitesi’nde 200’den fazla öğrencinin siyasi görüşlerine göre, kişisel bilgilerini kaydetmekle suçlanıyor. Hilmioğlu, 17 Mayıs’taki duruşmada kendisine son savunmasına hazır olup olmadığı sorulduğunda “120 milyon sayfadan bahsediliyor. Siz savunma için 2 saatlik süre kısıtlaması getirdiniz. Bunu adaletin hangi terazisi ile tartacaksınız? Dünyada hiçbir kantar bunu tartamaz” değerlendirmesi yapmıştı. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB), geçen hafta sonu yapılan genel kurulda başkanlığa seçilen Metin Feyzioğlu, mazbatasını aldı. Devir teslim törenine eski Başkan Vedat Ahsen Coşar’ın katılmaması dikkat çekti. Önce Başkanlık Divanı adına Berra Besler, Talay Şenol ve Cengiz Tuğral’ın hazır bulunduğu törende, Feyzioğlu’na mazbatasını Besler verdi. Feyzioğlu mazbatasını aldı Orgeneral Kıvrıkoğlu Hatay’da HATAY (AA) Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Hatay’ın Yayladağı ilçesinde incelemelerde bulundu. Kıvrıkoğlu, helikopterle geldiği Yayladağı ilçesinde, bir süre havadan incelemelerde bulundu. Kıvrıkoğlu’nu taşıyan helikopter daha sonra Yayladağı Garnizon Komutanlığı’na indi. Garnizon Komutanı Piyade Yarbay Salim Afgün ile görüşen Kıvrıkoğlu, daha sonra karayoluyla Kapı Karakolu’na geçerek yetkililerle görüştü. Kıvrıkoğlu, incelemelerinin ardından helikopterle bölgeden ayrıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle