Katalog

27 MAYIS 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Partili cumhurbaşkanı’, AKP’de 3 dönem kuralının kaldırılmasını gündeme getirdi Piyango gibi formül ERDEM GÜL ERDOĞAN TÜRKİYE’NİN İLK TEMALI PARKI OLAN VİALAND’IN AÇILIŞINI YAPTI ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partisinin başkanlık sistemi önerisine yönelik sert tepkiler nedeniyle razı olacağı belirtilen “partili Cumhurbaşkanı” modeli, tüzükteki üç dönem kuralı gereği, Meclis’e veda etmeye hazırlanan AKP’li milletvekilleri için yeni bir umut kapısı oldu. Erdoğan’ın, “parti başkanı cumhurbaşkanı” modelini istediği belirtliyor. Bu durumda, genel başkanlık için tüzükteki 4 dönem kuralı uyarınca geçen 30 Eylül’de son kez genel başkan seçilen Erdoğan için tüzüğün değiştirilmesi gerekecek. Böylesi bir değişiklik, milletvekillerini de üç dönem kuralının kendileri için de kalkacağının beklentisi içine soktu. Başkanlık sistemi konusunda muhalefetin karşı çıkışından çok parti içindeki direniş ve firelerden korktuğu için adım atamayan Başbakan Erdoğan ve AKP yönetimi, rotayı iyice “partili cumhurbaşkanı” modeline çevirince yeni bir gelişme yaşandı. AKP, “partili cumhurbaşkanı” modeline geçiş için mevcut anayasanın 101. maddesindeki “Seçilen kişinin partisiyle ilişiği kesilir” cümlesini kaldırmayı yeterli görüyor. AKP’nin tespitine göre halen cumhurbaşkanının sahip olduğu yetkilerle “partili cumhurbaşkanı” modeline geçilmesi durumunda Fransa’daki gibi yarı başkanlık sistemine geçilmiş olacak. Ancak AKP’de yapılan değerlendirmelerde, Fransa’da cumhurbaşkanının partili olduğu, ancak uygulamada partinin genel başkanının farklı olduğu, “Türk tipi partili cumhurbaşkanı” modelinde, “cumhurbaşkanının aynı zamanda partinin de başkanı olması gerektiği” belirtiliyor. Parti içinde Erdoğan’ın başkanlıkta ısrar etmeyip partili cumhurbaşkanı modelini kabul edeceği bilgisinin yayılması, tüzükteki üç dönem sınırı nedeniyle Meclis’e veda etmeye hazırlanan milletvekillerini heyecanlandırdı. Üçüncü dönemde olup gelecek dönem seçilemeyecek vekiller, parti başkanı cumhurbaşkanı modelinde Erdoğan’ın genel başkanlığa devam etmesi için tüzükte değişiklik yapılması zorunluluğu nedeniyle üç dönem sınırı O Aceleye Yürek Dayanmadı AKP’nin acelesi vardı, öyle ki Meclis gece gündüz çalıştırıldı... Önce TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, yoğun hararetli görüşmeler, ardından TBMM Genel Kurulu’nda geçen perşembe saat 14.00’te başlayıp sabah 07.00’ye kadar süren “amansız” mesai... Sonunda AKP’nin istediği oldu, alkollü içkilere ağır yasaklar geldi. 22.0006.00 saatleri arasında, bakkalda markette içki satışı yasaklandı! CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda o yasaya karşı yoğun mücadele yürüttü. Ölçüsüz birçok yasağın, AKP’lileri ikna ederek az da olsa “yumuşatılmasını” sağladı. Ama bunun için de gece gündüz mesai yaptı. Yasanın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri çarşamba geceyarısından sonra tamamlandı. Ama yasa ertesi gün Meclis Genel Kurulu’na gelecekti. Ayaydın’a “muhalefet şerhi”ni hazırlamak için fazla zaman kalmamıştı. O gece sabah 5’e kadar muhalefet şerhini hazırlamak zorundaydı. Oturdu, Meclis’teki odasında konuşmasını hazırlamaya başladı. Hiç uyumadı, çünkü Genel Kurul’da CHP grubu adına o konuşacaktı. Her ne kadar beyin, “çalış, çalış” dese de o tempoya kalpten “isyan” sinyali geldi. Nefesi daraldı, terlemeye başladı... Bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayıp “kimselere duyurmadan” sekreterinin yardımıyla, Güven Hastanesi’ne götürüldü. Sonuç; kalp damarlarından biri tıkanmıştı... AKP’nin “alkol alerjisi”nin faturası ne yazık ki “kalbine” çıkan Ayaydın’a geçmiş olsun diyoruz... ‘Siyasi etnisiteden uzak duracağız’ SİBEL BAHÇETEPE Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi etnisiteden her zaman uzak duracaklarını belirterek “Bizim aramıza siyasi mezhepçilik sokanlara her zaman uzak duracağız. Bizim aramıza siyasi etnisiteyi sokanlara biz her zaman uzak duracağız. İster siyasi Türkçülük olsun, ister siyasi Kürtçülük olsun, ister siyasi Lazcılık olsun, şu olsun, bu olsun biz hepsinden uzağız” dedi. Başbakan Erdoğan ve Eyüp’te 600 bin metrekare alan üzerine inşa edilen ve Türkiye’nin ilk temalı parkı olma özelliğini taşıyan Vialand’ın açılışını yaptı. Törene, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile çok sayıda yurttaş katıldı. Mekke, Bingazi ve Bombay belediye başkanlarının da katıldığı açılışta konuşan Erdoğan, Vialand Tema Parkı’nın bulunduğu alanın geçmişte taşocağı olduğunu anımsatarak, Haliç’i kurtarmak için söz konusu projeyi hayata geçirdikleri anlattı. Projenin maliyetinin 650 milyon dolara mal olduğunu belirten Erdoğan Hatay Reyhanlı’ya yaptığı ziyarete değinerek özetle şunları dile getirdi: “Terörle mücadelede her zaman dikkatli olacağız. Biz Türk’ü, Kürt’ü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abhazası asla birbirini ayrı düşmeyeceğiz; çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü seven bir medeniyetin mensuplarıyız. Bizde dinsel milliyetçilik olmayacak. Bizim aramıza siyasi mezhepçilik sokanlara her zaman uzak duracağız.” Açılış töreninin ardından Erdoğan, Vialand Tema Parkı’nı gezdi. Eşi Emine ve Kızı Sümeyye Erdoğan’la birlikte atlıkarıncaya bindi. ‘O organizasyonu yapabilseydik...’ Kürt sorununun çözüm sürecine paralel olarak hafta sonunda BDP, HDK ve sivil toplum örgütleri ve aydınların katılımıyla “çözüm konferansları”nın ilki Ankara Sürmeli Otel’de yapıldı. “Demokrasi ve Barış Konferansı” adı altında düzenlenen etkinliğe katılım iyiydi, ancak organizasyonda ciddi sıkıntı vardı. Nitekim, salondaki ses düzeni nedeniyle bir çok dinleyici konferansın çağrıcısı olan ünlü yazar Yaşar Kemal’in gönderdiği mesajı doğru dürüst duyamadı. Tıpkı, konferansta söz alanların seslerini duyuramadıkları gibi. Verilen öğle arasında, gazeteciler konferansın açış konuşmasını yapan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e bu durumu şikâyet ederken konferansın otelin ikinci bodrum katında yapılmasına da göndermede bulunarak “Organizasyon niye böyle oldu” diye sordu. Önder, her zamanki esprili haliyle, “Zaten o organizasyonu yapabilseydik, biz şimdi devrim yapmış olurduk” yanıtını verdikten sonra, “Dur size bir hikâye anlatayım” deyip ekledi: “Almanlar Polonya’yı işgal etmiş. Nazi subayları, bir kasabaya girmişler, en görkemli eve yerleşmişler. Bakmışlar, tuvalet yok. Ev sahiplerine, ‘Bu evde tuvalet yok mu’ diye sormuşlar. Ev sahipleri, tarlayı göstermiş, ‘tarlayı kullanabilirsiniz’ diye. Nazi subayları itiraz etmiş, ‘olur mu öyle şey, tarlanın ortasına... Neden evde tuvalet yok’ diyecek olmuş. Ev sahibi, yanıtı yapıştırmış: ‘Zaten o organizasyonu yapabilseydik, bugün sizin tarlalarınıza tuvalete biz giderdik...” Tüzükte Erdoğan tadilatı nın da kalkacağı beklentisine girdi. Üç dönemlik vekiller bu nedenle, tüm girişimlerine karşın değiştiremedikleri tüzüğü Erdoğan’ın parti başkanı cumhurbaşkanı modeli sayesinde değiştirebilecekleri, bunun gelecek dönem de vekil olabilmeleri için en büyük şans olduğu umuduna kapıldı. Üç dönemlik vekiller, tepki olarak başkanlık sistemini oy vermeyerek engellemeyi düşünürken parti başkanı cumhurbaşkanı modelinin en büyük savunucusu konumuna geçti. Vekillere üç dönem sınırı olan AKP tüzüğünde genel başkanlık için de dört dönem kuralı bulunuyor. AKP tüzüğüne göre “Aynı kişi kurucu genel başkanlık hariç en fazla olağan dört dönem” genel başkan seçilebiliyor. Buna göre Erdoğan kurucu dönem dışında 2003, 2006, 2009 ve son olarak dördüncü kez 30 Eylül 2012’de genel başkan seçildi. Erdoğan’ın genel başkanlıkta dördüncü dönemi 2015 sonbaharındaki olağan kongrede sona erecek. Partili cumhurbaşkanlığı için anayasada değişiklik yapılırsa ve Erdoğan, Ağustos 2014’te Köşk’e çıkarsa, 2015 sonbaharına kadar hem cumhurbaşkan lığını hem de parti başkanlığını birlikte yürütebilecek. 2015 sonbaharında da AKP kongresini toplayıp tüzüğü değiştirecek yeniden genel başkan seçilebilecek. Üç dönemlik milletvekillerinin süresi ise genel seçimlerin yapılacağı Haziran 2015’te sona eriyor. Bu durumda üç dönemle ilgili tüzük değişikliğinin genel seçimlerden önce yapılması gerekiyor. Üç dönem vekil olanlar, bu durumda AKP kongresinin öne çekilerek tüzükte kendileri için de değişikliğin yapılmasını ve 2015 seçimlerinde yeniden aday olmalarının önünün açılmasını isteyecek. İnsan Hakları Araştırma Derneği’nin Reyhanlı raporunda önemli tespitlere yer verildi 5 bin sığınmacı gitti MELTEM YILMAZ Sınav önerisi mühendis vekilleri kızdırdı TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda köylerdeki inşaatların yapı denetiminden çıkarılması ve ruhsat şartının kaldırılmasını öngören düzenlemede AKP’li milletvekilleri arasında ilginç bir tartışma yaşandı. Akademik geçmişiyle dikkat çeken ve inşaat mühendisliği alanında Türkiye’deki sayılı isimlerden biri olan AKP Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır’ın halen mevcut tüm mühendislerin sınava alınması önerisi, komisyonun AKP’li üyeleri içinde küçük bir krizin yaşanmasına neden oldu. Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de depreme dayanıklı binaların yapımı ve binaların yapı denetimleri hayati önem taşıyor. Olası bir depreme karşı yapılan hazırlıkların başında inşaat mühendislerinin nitelikli olması da Türkiye için en az depreme dayanıklı binalar kadar önemli. AKP’li Bakır da bu gerçeklere dikkat çekerek mühendislerin niteliklerinin belirlenebilmesi için “istisnasız bütün mühendislerin sınavdan geçirilmesi” gerektiğini söyledi. CHP’li komisyon üyelerinin destek verdiği Bakır’ın bu önerisi komisyonda AKP’li milletvekillerinin şakayla karışık tepkisine neden oldu. Tepkinin nedenini anlamak için komisyondaki AKP’li milletvekillerinin mesleklerine bakmak yeterli. 16 AKP’li üyenin 13’ü inşaat mühendisi ya da mimar kökenli. TBMM genelinde ise 550 milletvekilinin 90’ının mühendislik ve mimarlık fakültesi mezunu olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bu da bize önerinin, neden “Olur mu öyle şey” diye geçiştirildiğini gösteriyor. İnsan Hakları Araştırma Derneği’nin (İHAD), “Reyhanlı İnceleme Raporu”, Suriye’deki savaştan bu yana Reyhanlı’da kiraların üç dört kat arttığını, patlama sonrasıysa 5 bin civarında Suriyeli sığınmacının ülkesine dönmek zorunda kaldığını ortaya koyuyor. İHAD, 1118 Mayıs tarihleri arasında Hatay’ın Antakya, Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerinde yaşayan sığınmacılarla yaptığı yüz yüze görüşmeler sonucunda hazırladığı “Reyhanlı İnceleme Raporu” yayımlandı. Reyhanlı nüfusunun yüzde 6065’ini Sünni Araplar, yüzde 1015’ini Sünni Kürtler, yüzde 5’ini de Çerkezlerin oluşturduğu belirtilen raporda, patlama sonrası 5 bin civarında Suriyeli sığınmacının geri dönmek zorunda kaldığı, muhaliflerin kontrolü altındaki bölgelere sığınanların derme çatma barınaklarda yaşadığı, azımsanmayacak sayıdaki başka grupların da Antakya ve Kırıkhan’a gittiğine dikkat çekiliyor. Suriyeli sığınmacıların ilçeye yerleşmesiyle birlikte iş kurma girişimle ri nedeniyle bazı işkollarında haksız rekabet yaşanarak işgücü piyasasında belirgin ücret düşüşleri olduğuna dikkat çekilen raporda, Suriye vatandaşlarıyla evlilik oranlarının iki üç katına çıktığı, evliliklerde ciddi yaş farklarının yaşandığı, özellikle sığınmacı kadın ve kız çocuklarının cinsel istismara açık olduğu belirtiliyor. Son iki yılda zaten sığınmacılarla ilçe halkı arasında toplumsal bir gerginliğin yaşandığına, saldırı sonrası geliştirilen nefret söyleminin yardımlaşma ve dayanışma duygularını zedelediğine de dikkat çekiliyor. Raporu yorumlayan GÖÇDER Başkanı İlyas Erdem, “Türkiye’nin bir an önce yapması gereken tarafsızlığını ilan etmesidir” diyerek şöyle devam etti: “Türkiye’nin taraf olması Suriye rejimi tarafından karşı güç olarak algılanıyor ve sınırda yaşayanları tedirgin ediyor. Bu durum da giderek nefret söylemine dönüşüyor. Bu nefret söylemi yalnızca Reyhanlı ile sınırlı kalmıyor, büyükşehirlerde de kendini gösteriyor. Başbakan’a sert sözler ‘Suriye için de parti olarak görüşlerimizi aktardık. Güzel bir toplantı oldu” dedi. Kılıçdaroğlu toplantıdaki konuşmasında da Erdoğan’a yüklendi. Kılıçdaroğlu, “Sen Reyhanlı’yı bilmezsin, sen orada yaşayan halkın derdini bilmezsin, sen orada hayat mücadelesi veren esnafın derdini bilmezsin. Sen, o bölgede terör örgütlerinin elemanlarını yetiştirip Suriye’ye gönderen adamsın. Recep Tayyip Erdoğan, sen Suriye için terörist başısın. Biliyorum şimdi diyecek ki ‘tazminat davası açacağım’, açmazsan namertsin. Senin hâkimlerin, savcıların gelsin. Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan” diye konuştu. terörist başısın’ Yurt Haberleri Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP hükümetinin Suriye politikasını eleştirerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Sen, o bölgede terör örgütlerinin elemanlarını yetiştirip Suriye’ye gönderen adamsın. Recep Tayyip Erdoğan, sen Suriye için terörist başısın” sözleriyle yüklendi. Kılıçdaroğlu, partisinin Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki kentlerin il başkanlarıyla Antalya’da toplantı yaptı. Ramada Resort Lara Otel’de gerçekleşen toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Doğu ve Güneydoğu’dan gelen il başkanlarımızla özel bir toplantı yaptık. Onlar sorunlarını, biz Fotoğraf: DHA Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı [email protected] Milli Anayasa Forumu MEHMET MENEKŞE ‘Cumhuriyet değerleri ortadan kaldırılacak’ AKP’nin yapmak istediği anayasanın ülkeyi bölünmeye götüreceğine vurgu yapıldı. Toplantıda ulus devletin, Atatürk ilke ve inkılaplarının ve Cumhuriyetin hızla tasviye edildiğine dikkat çekildi. ADD Tokat Şubesi Başkanı Gülderen Yaman, gelinen noktada herkese düşen görevin “ulusal değerler sahip çıkmak” olduğunu belirtirken TGB Tokat İl Sekreteri Burcu Işık, AKP’nin yeni anayasa ile ülkenin üniter yapısını ortadan kaldırarak başkanlık sistemini getirmek istediğini ve asla buna izin vermeyeceklerini belirtti. TOKAT Tokat’ta gerçekleştirilen Milli Anayasa Formu toplantısında, AKP’nin dayattığ yeni anayasayla Cumhuriyet değerlerinin ortadan kaldırılacağı belirtildi. Milli Anayasa Formu’nun 162’ncisi Tokat’ta İl Özel İdare Salonu’nda yapıldı. Foruma eski CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, eski Devlet Bakanı Ufuk söylemez, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz ve Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Bulut katıldı. Konuşmalarda