18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 13 Beyrut’a düzenlenen füze saldırısı Suriye krizinin Lübnan’a sıçraması endişesini artırdı Hizbullah bölgesi vuruldu u Lübnan’ın başkentinde Hizbullah örgütünün kontrol ettiği 2 mahalle 2 füzeyle vuruldu. Saldırıda 3’ü Suriyeli 4 kişi yaralandı. Hizbullah lideri saldırıdan saatler önce yaptığı konuşmada, Şam yönetimini savunmanın görevleri olduğunu söylemişti. Dış Haberler Servisi Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde Hizbullah’ın denetiminde olan iki mahalleye dün füze saldırısı düzenlendi. Şiilerin yoğun olarak yaşadığı bölgeye isabet eden 2 Grad füzesi 4 kişinin yaralanmasına yol açtı. Yaralananlardan 3’ünün Suriyeli olduğu öğrenildi. Füzelerden birinin Beyrut’un güneyindeki Mar Mikhael Mahallesi’nde bir kilise yakınlarındaki otomobil sergisini vurduğu ve yaralanmaların burada olduğu açıklandı. İkinci füze ise Çiyah Mahallesi’ndeki bir apartmanın ikinci katına isabet ederken burada yaralanan olmadı. Kimliğini saklı tutan bir güvenlik yetkilisi, füze rampalarının Beyrut’ta Hıristiyan ve Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı bölgede bir ormanda bulunduğunu söyledi. Bir başka güvenlik kaynağı da füzelerin, vurulan yerin 13 kilometre güneydoğusundaki Aitat bölgesinden fırlatıldısavaşın Lübnan’a sıçramasına izin verilmemesi gerektiğni söyledi. Suriye, Cennet, Cehennem Daha 45 yıl öncesinde Türkiye ve Suriye tarihlerindeki en mutlu günleri yaşıyorlardı; Ankara ve Şam hükümetleri ortak toplantılar yaparak işbirliği politikalarını birlikte belirliyorlardı. Vizeler kalkmış, iki taraftaki insanlar Fransa’dan Almanya’ya gider gibi geçiyorlardı. Türkiye ve Suriye iş çevreleri çok mutluydular, her iki taraf da birlikte kazanıyorlardı. Türk şirketleri her alanda Suriye’de yatırımlara girişmişlerdi. Oteller yapılıyor, fabrikalar açılıyordu. Hele AdanaGaziantep eksenindeki büyük nüfus hükümete dua ediyordu. Sınırın her iki tarafındaki insanlar bayram ediyorlardı. Sünnisi, Alevisi, Süryanisi, Ortodoksu, Ermenisi herkes mutluydu. Türkiye Suriye ilişkileri dünyayı kıskandıracak boyutlarda güzeldi. Öyle ya 700 kilometrelik Suriye sınırımız Türkiye’nin sadece Suriye’ye değil, Ortadoğu’ya açılan dev bir kapısı konumundaydı. O yıllarda Suriye ile Türkiye’nin ilişkilerinin geliştirilmesindeki girişimleri dolayısıyla Ankara hükümetine destek vermiştim. Nedenleri çok açıktı; 1) İktisadi olarak her iki ülkenin de büyük kazançlar sağladığı bir ortam hükümetin girişimleriyle sağlanmıştı. 2) Afganistan’dan Arap dünyasına, “bölge ülkelerinin çoğu iç savaşlar ve terörle cebelleşirken Ankara ve Şam hükümetleri kaos içindeki bölgeye örnek olacak bir barış ve işbirliğine girmişlerdi.” 3) Suriye de Batı (ve dünya) ile ilişkilerini Türkiye üzerinden yürütmeye başladı. Bu da önemli bir gelişmeydi. Bu güllük gülistanlık ortam neden birden bire tersine döndürüldü; Erdoğan hükümeti başarılı Suriye politikasını neden değiştirdi? Birileri, bu bölgedeki ülkelerin kendi aralarındaki ilişkileri geliştirmelerinden rahatsız mı olmuşlardı? Türkiye Suriye ilişkilerinin her iki ülke halklarının lehine gelişmesi bazı küresel planlara ters mi düşüyordu? Turgut Özal da bir bakıma benzer sorunlarla yüz yüze gelmedi mi? Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerinin, bir bölgesel işbirliği ortamı yaratacak biçimde gelişmeye başlaması, onun iktidardan uzaklaştırılmasına yol açmadı mı? Daha da büyük oynamak isteyen Erbakan’ın başına gelenler ise herkesin malumudur. Aslında bu kural tarih boyunca hiç değişmemiştir. “Avrupalı” bir İngiltere bile “Kıta Avrupası’nın kendi içinde bütünleşmesini önlemek için AB’ye hep karşı çıkmadı mı?” Bir mucize olsa diyorum; Sayın Tayyip Erdoğan, Esed’i boş verip Esad’la yeniden işbirliğine gitmiş olsa bölgemiz acaba nasıl etkilenirdi? Olmaz olmaz demeyin; Washington biraz yumuşama ve gevşeme durumuna kayıyor; “Obama, Putin’e rağmen askeri bir girişimde bulunmak istemiyor.” Çünkü AsyaPasifik’te yeni dengeler oluşuyor. Öncelik oraya kayıyor. Ş.İ.Ö’nün (ve Çin) de İran’ın yanında duracağını varsayarsak Esed’e tekrar Esad demek zorunda kalabiliriz. 700 km’lik Suriye sınırımız bugün iktisadi olarak kan ağlıyor. Ekonomik olarak çökmüş, sosyal olarak kaos yaşıyor. İnsanlar ölüyor, bölgeden kaçıyor. Radikal İslamcılar tırmanışa geçmiş durumdalar. Göz gözü görmüyor, kan gövdeyi götürüyor. Artık ne Ankara, ne ABD ve ne de Brüksel durumdan hoşnut değiller. Çünkü fatura herkese birlikte çıkmaya başladı. Güllük gülistanlık TürkiyeSuriye ilişkilerinden bugüne nasıl geldik? Kendi bindiğimiz dalı kesmedik mi? ÖSO: Sorumlu Nasrallah Suriye’deki krizin Lübnan’a sıçraması kaygısını artıran saldırının, Hizbullah lideri Nasrallah’ın Suriye’de rejime destek sözü verdiği açıklamasından saatler sonra gerçekleştirilmesine dikkat çekiliyor. Nasrallah konuşmasında Suriye’de Beşşar Esad rejimini savunmalarının görevleri olduğunu söyleyerek, “Size her zaman zafer sözü verdim, bir kez daha veriyorum” demişti. Olayın ardından Suriyeli muhalif örgüt Özgür Suriye Ordusu’ndan (ÖSO) yapılan açıklamada “Yaşananların tüm sorumlusu Suriye halkını katletmeye ve bölgeyi bir bilinmezliğe sürüklemeye söz veren Hizbullah lideri Nasrallah’tır” denildi. Lübnan’ın Trablusşam kentinde Esad yanlılarıyla karşıtlar arasında yaşanan çatışmalarda bugüne kadar 30 kişi hayatını kaybetti. Ülkede özellikle Beyrut’u hedef alan füze ya da havan topu benzeri saldırılar çok ender görülüyor. Yüzlerce Hizbullah militanı Suriye’de özellikle Kuseyr kentinde olmak üzere Esad yanlılarıyla birlikte çatıştığı ve çok sayıda militanın çatışmalarda öldüğü bildirilmişti. Füzelerden biri Beyrut’ta bir apartman dairesini vururken, saldırının ardından füze parçaları bulundu. (AFP/AA) ğını duyurdu. İçişleri Bakanı Mervan Çarbel ise konuyla ilgili açıklamasında, “Bu bir sabotaj eylemi. Bu aşamada kimseyi suçlayacak durum da değiliz. Umarız Suriye’de olanlar Lübnan’a sıçramaz” diye konuştu. Suriye Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman da saldırıyı gerçekleştirenleri “teröristler” diye nitelendirdi. Süleyman, “Saldırıyı düzenleyenlerin en kısa zamanda yakalanarak, yargı karşısına çıkarılması için gerekenin yapılacağını” söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da saldırıyı kınayarak Suriye’deki Destek verdim SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANI AÇIKLADI Şam, Cenevre görüşmelerine katılıyor Dış Haberler Servisi Suriye Dışişleri Bakanı Velid el Muallim, Cenevre’de gerçekleştirilecek olan barış görüşmelerine katılmayı “prensip olarak” kabul ettiklerini açıkladı. Dün Irak’a, “önceden bildirilmeyen sürpriz bir ziyaret” gerçekleştiren Muallim, Bağdat’ta yaptığı açıklamada görüşmelerin ülkesinde devam etmekte olan iç savaşı durduracak barışçıl çözüm için “son fırsat” olduğunu söyledi. Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Suriye’nin kararını “memnunlukla” karşıladığını belirtti. Kalabalık bir Suriyeli heyetle birlikte Irak’ı ziyaret eden Muallim’in ziyaretinin ne kadar süreceği belirsizliğini korurken konuk bakanın Irak Başbakanı Maliki ile yaklaşık bir saat görüştüğü belirtildi. Irak Başbakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada Maliki’nin Suriye’deki sorunun siyasi yollardan çözümü için sarf edilecek bölgesel ve uluslararası çabaların yanında olduğunu belirttiği duyuruldu. Açıklamada, Maliki’nin, “Suriye’deki sorunun diyalog yoluyla çözülmesi zaruridir. Sonu kapalı bir yol olan askeri çözümden uzak durulmalı. Suriye hükümetinin 2’nci Cenevere Konferansı’na katılma kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Sorunun siyasi yollardan çözülmesi için sarf edilecek uluslararası ve bölgesel çabaların yanındayız. Irak, Suriye halkının çekmekte olduğu sıkıntıları hafifletmek için elinden geleni yapacaktır” sözlerine yer verildi. Halep’te Suriye ordusu ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasındaki çatışmalarda top atışlarına hedef olan Müslümiye Cezaevi’nde 50 mahkumun öldüğü bildirildi. Ölen tutuklardan 10’unun Kürt olduğu belirtildi. enya’da 8 kişiyle birlikte radikal İslamcı El Şebab örgütüne üye olmak suçlamasıyla 2010’da tutuklanan Londra saldırısı zanlısı Michael Adebolajo’nun mahkemede çekilmiş fotoğrafı yayımlandı. Kenya hükümeti Edabolajo’nun tutuklandıktan sonra serbest bırakıldığını doğruladı. (Fotoğraf: AFP) K Bugünkü maliyetler Tutuklayıp bırakmışlar Dış Haberler Servisi İngiltere’nin başkenti Londra’da, bir İngiliz askerini satırlar la öldüren iki zanlıdan Michael Adebolajo’nun iki yıl önce “terör eğitimi almak amacıyla” gittiği iddia edilen Kenya’da tutuklandığı belirtildi. İngiliz Sunday Telegraph ve Independent on Sunday gazetelerinin haberine göre 2010 yılında adı geçen ülkenin Somali’ye geçiş noktası olan Pate Adası’nda polis tarafından yakalanan Adebolajo, El Kaide bağlantılı Şebab örgütüne katılma girişimiyle suçlandı. İddiayı daha önce reddeden Kenya hükümeti Adebolajo’nun “başka bir isimle” tutuklandığını belirterek gelişmeyi doğruladı. Altı kişiyle beraber serbest bırakıldıktan sonra İngiltere’ye gönderilmek üzere sınır dışı edildiği belirtilen Adebolajo’ya İngiliz iç istihbarat servisi MI5’ın “birlikte çalışma” teklifinde bulunduğu da ileri sürülmüştü. Cinayetin diğer sanığı Michael Adebowale’nin de iki ay önce cinayetin işlendiği bölgede bir grup esnaf tarafından yapılan şikâyet üzerine tutuklandığı kaydedildi. Cinayetle ilgili olarak polisin önceki gün Londra’nın güneybatısında yaşlarının 21, 24 ve 28 olduğu belirtilen üç şüpheliyi daha tutukladığı bildirildi. Öte yandan İngiliz polisinin Pakistan’ın Lahor kentinden İngiltere’nin Manchester ken tine gitmekteyken güvenlik gerekçesiyle Londra’nın Stansted Havaalanı’na yönlendirdiği Pakistan uçağıyla ilgili olarak iki kişiyi gözaltına aldığı açıklandı. Fransa’nın başkenti Paris’te önceki gün Cedric Cordier adlı bir askerin devriye görevi sırasında uğradığı bıçaklı saldırının “terör saldırısı” olarak soruşturulduğu belirtildi. Fransa güvenlik birimleri saldırının Londra’dakinin “yansıması” olduğuna dikkat çekerken Fransa Devlet Başkanı François Hollande, olayın Londra’da yaşanan asker cinayetiyle bağı olduğu iddiaları konusunda “dikkatli” olunması gerektiğini ifade etti. Mahkumlar öldü Paris saldırısı İki tutuklama daha Büyük bedel fars haber ajansı DUYURDU Cumhuriyet’in röportajı İran’da yankı buldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İran’ın Ankara Büyükelçisi Rıza Bikdeli’nin Cumhuriyet’e verdiği röportaj, İran’da yankı buldu. Bikdeli’nin İran’ın Ankara ile Şam arasında arabuluculuk yapabileceğini, Suriye’nin Afganistan’a dönmesi durumunda en büyük zararı Türkiye’nin göreceğine yönelik açıklamaları Fars Haber Ajansı tarafından haberleştirildi. Bikdeli, geçen hafta gazetemizin Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’e verdiği röportajda, Suriye ile ilgili şu değerlendirmelerde bulunmuştu: Afganistan’a dönerse, Türkiye çeker: Batılıların Libya’da yürüttükleri model, bölgeyi Afganistan’a çevirme potansiyeline sahip. Suriye’deki durum da aynı insan kaybına ulaşabilme riski taşıyor. AnkaraŞam diyaloğu kanı durdurur: Türkiye, hem Suriye hem de tüm bölge için çok önemli role sahip. Geçmişte Esad yönetimiyle iyi ilişkideydi. Şimdi de muhalefetle çok iyi ilişkileri var. Bu da eline büyük bir kapasite veriyor. Suriye hükümetiyle de yeniden iyi ilişki Arabuluculuğa hazırız: İhtiyaç olursa İran arabuluculuk yapabilir ama ihtiyaç olacağını sanmam. Çünkü Suriye hükümeti ile ilişkinizin önünde hiçbir engel yok. Amerika bile Taliban’la konuşuyor: Amerikalılar bile Afganistan’da kalıcı bir barış sağlansın diye Taliban ile müzakere ediyor. Şu an Suriye’deki şartlar Afganistan’dan çok daha iyi. Bu diyalog fırsatı kullanılamazsa gelecekte barışın sağlanması daha da zorlaşacaktır. Tekno festivalinde çatışma Dış Haberler Servisi İsviçre’nin başkent Bern’de izinsiz olarak yapılan “Ken dini Dansa Bı rak” tekno festivali sırasında anarşist gruplarla polis arasında çatışmalar çıktı. Çatışmalar sırasında 61 kişi gözaltına alınırken 21 polis yaralandı. Anarşist “Kara Blok” grubundan maskeli kişiler önceki gün parlamento binasının önündeki bariyerleri devirmeye çalışırken polis göz yaşartıcı gaz ve basınçlı suyla grubu dağıtmaya çalıştı. Tekno festivaline yaklaşık 10 bin kişinin karinden örgütleniyor. Festival düzenleyicileri olayların ardından yaptıkları açıklamada, güvenlik İsviçre’nin başkenti Bern’de kuvvetlerini karaanarşist gruplar parlamento lama kampanyası önünde polisle çatıştı. (AFP) yürütmekle suçlayarak, festival katılımcılarının kendilerini korumak zorunda kaldıklarını savundular. Antikapitalist, neoliberal ekonomi karşıtı tutumlarıyla tanınan festival düzenleyicileri, Bern’de kentsel dönüşüm çalışmaÜç yıldır düzenlenen larıyla zenginlere rant “Kendini Dansa Bırak” sağlanmasına karşı çıfestivali Facebook üze kıyorlar. Büyükelçiliği’nin camlarını kırdı, bazı dükkânlar da yağmalandı. hindistan tıldığı bildirilirken bazı gruplar bankaların, dükkânların ve İsveç Dış Haberler Servisi Hindistan’ın doğusunda, önceki gün iktidardaki Kongre Partisi’nin yerel liderlerini ve destekçilerini taşıyan konvoya yönelik saldırıda 28 kişi hayatını kaybetti. Polis yetkilileri, yaklaşık 300 kişilik silahlı Maocu grubun saldırdığı konvoyda bulunan 32 kişinin de yaralandığını duyurdu. Çattisgarh eyaletinin merkezi Raipur’a Parti konvoyuna saldırdılar 215 kilometre mesafedeki Sukma bölgesinde meydana gelen olay sırasında araçlardan biri havaya uçurulurken diğer araçlar ateşe verildi. Olayda ölenler arasında 4 Kongre Partisi yetkilisiyle 5 polisin bulunduğu öğrenildi. Olayın ardından Raipur’a giden Başbakan Manmohan Singh ve Kongre Partisi lideri Sonya Gandi saldırıyı kınadılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle