24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NİSAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 tüm düz liseler Anadolu lisesi. Aileler çocuklarını oturdukları yere yakın bir Anadolu lisesine kaydettirecek, SBS’ye de gerek kalmayacak. Buna tek istisna olarak bakanlık Galatasaray, Ankara Atatürk Anadolu, Eskişehir Anadolu gibi okullarla özel okullar için sınav yapacak. Sınav son dört yılın müfredatını kapsayacak. Avcı’nın kafasındaki nihai plan ise gelecek yıl olmasa bile ileride mutlaka “çocukların ders dışında gerçekleştirdikleri spor, sanat, kültürel, sosyal etkinlik türünden başarılarını da ölçen bir sınav yöntemi bulmak.” Türban mesajı: SİNAN TARTANOĞLU Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı Sessiz kalınacak u Avcı, atanamayan öğretmenler konusunda, “Onları başka kurumlarda değerlendirmenin yollarını arıyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan Avcı Kararlı: Kaçaklara Diploma Yok Eğitim muhabirimiz Sinan Tartanoğlu, herkesin merak ettiği sorunun yanıtını bularak temel eğitimde 4+4+4 sistemine geçildikten sonra liseye devam etmeyen kız öğrencilerin sayısının bir yılda yüzde 100’ün üzerinde arttığını ortaya koydu. Haberin Cumhuriyet’te manşet olduğu günün ertesinde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile randevumuz vardı. ANKARA Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kamuda türbana özgürlük eylemi ile ilgili olarak “sadece durum tespiti yaptıklarını” belirtirken, “Yasal düzenleme ile serbestleştirilmesi, özgürleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Okulda mescit tartışmalarıyla ilgili olarak “Toplumsal ihtiyaç olabilir. Bütün bunların hepsinin doğal akışına bırakılmasından yanayım” diyen Avcı, yaklaşık 300 bin atanamayan öğretmen için “Sağlık Bakanlığı’nın, Maliye Bakanlığı’nın ve Adalet Bakanlığı’nın önerileri var. Adaylarımızı bu kurumlarda ve başka alanlarda da iş bulabilir hale getirecek birtakım istihdam politikaları, eğitim politikaları üzerinde çalışılıyor” açıklamasını yaptı. Liseye devam etmeyen öğrencilere yeni sistem gereği diploma verilmemesiyle ilgili olarak da Avcı, “Devam etmek zorundalar. Etmiyorlarsa alamayacaklar. Yoksa işin ucunu alamayız” dedi. Bakan Avcı, göreve geldikten sonraki ilk kapsamlı röportajını Cumhuriyet’e verdi. Avcı’nın Türkiye’nin eğitim gündemine ilişkin sorulara verdiği yanıtlar şöyle: Diploma verirsek önünü alamayız: 20112012 eğitim öğretim yılında ilköğretimden mezun olan tüm öğrencilerimizin bu öğretim yılında 9. sınıflara kayıt olması zorunlu. Ancak daha sonra farkına vardık ki 70 bin civarında öğrencimizin herhangi bir okula kaydı gerçekleşmemiş. Bunun üzerine 7 Mart 2013 tarihinde bu kapsamda bulunan tüm öğrencilere ulaşılması, bu çocuklardan örgün ortaöğretim kurumlarına devam etmek isteyenlerin 20132014 eğitim öğretim yılından geçerli olmak üzere kayıtlarının yapılması, devam etmek istemeyenlerin ise açıköğretim liselerine kayıtlarının yapılması yönünde talimat verilmiştir. Bunun üzerine şu an itibarıyla 1799 öğrencimiz örgün ortaöğretim kurumlarımıza, 26 bin 700 öğrencimiz ise yaygın (açıköğretim) eğitim kurumlarımıza kaydedilmiş durumdadır. Yasa diyor ki, “sekizinci yıldan sonra çocuklar kaçmasın” diye, diploma verilmez. İlkokuldan son ‘Yönetmelik değişmeli’ emur sendikalarının başlattığı sivil itaatsizlik tüm kamu M kuruluşlarını ilgilendiriyor. En çok kamu çalışanı da bizde olduğu için en çok bizi ilgilendiriyor gibi gözüküyor. Sivil itaatsizlik eylemi ile ilgili biz şu an sadece durum tespiti yapıyoruz. “İşin boyutlarını, arkasında önünde ne var, yasal düzenleme ile bütün bu sorunlar ortadan kalkabilir mi?” Şu anda tartamadığımız için durumu tespit ediyoruz. Kendi kişisel kanaatim de olabildiğince özgürlükçü davranmanın herkesin yararına olduğunu düşünüyorum. Yasal düzenleme ile serbestleştirilmesi, özgürleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. ra da, ortaokuldan sonra da diploma yok. Bunlar devam etmek zorundalar. Etmiyorlarsa alamayacaklar. Yoksa işin ucunu alamayız. ‘Özel’ liselere merkezi sınav: Herkes kendi oturduğu yere yakın bir yerde bir Anadolu lisesi bulma şansına sahip. Nüfusu az ve dolayısıyla bir Anadolu lisesi açamadığımız yerleşim birimlerinde de çok programlı liseler hizmet verecek. Dolayısıyla adrese dayalı kayıt ile kaydolacaklar için bir sorun yok. Ama onun dışında, bazı özel okullar var. Sadece İstanbul’da Galatasaray, Kabataş gibi çok bilinen liseler değil; Ankara’da Atatürk Lisesi, İstanbul’da Kadıköy Anadolu Lisesi, Eskişehir Anadolu Lisesi. Bunun gibi, bazı okullar, diğer Anadolu liselerine göre daha fazla rağbet görebiliyor. Bunlara yönelik aşırı talebi adrese dayalı kayıtla yönetemeyiz. Dolayısıyla bu okullar için, SBS kadar büyük bir rağbet olmayacağını zannettiğimiz bir seçme sınavı gerekecektir. Hepsinin, sınava ek olarak hangi özellikleri arayarak öğrenci seçecekleri gibi konular acilen çözmeye çalıştığımız sorunlar. Galatasaray sen şundan alacaksın, Kabataş sen şundan alacaksın demek yerine, biz bir sınav yaparız, ağırlıklı olarak dört yıllık müfredata dayanır, SBS gibi olmaz. Puan türlerine göre okullar kendi öğrencilerini seçebilirler. Özel okullar da bundan yararlanabilir. netmeliği ile ilgili bir çalışma grubu oluşturuluyor. Mesele baştan ele alınacak. Benim beklentim, yapılacak çalışmada taslağın çok fazla belirleyici olmaması. Bizzat hazırlayanları da rahatsız eden konulardan biri merkeziyetçi yapıyı daha da güçlendiren bir taslak olması. Her üniversitenin kendi koşullarına göre yönetmeliklerini yapabileceği, buna imkân veren bir çerçeve yasaya ihtiyacımız var. Çünkü 150 yıllık Boğaziçi, 250 senelik İTÜ var. Yeni kurulan üniversitelerle karşılaştırılamayacak türden üniversiteler. Şeyh Edebali Üniversitesi ile Selçuk’u, Erzurum Atatürk’ü karşılaştıramazsınız. Her üniversitenin öğretim üyesi istihdam koşullarını kendilerinin belirlemesine imkân vermemiz lazım. Öte yandan, yeni kurulmuş üniversitelerin de merkezi bir yapı tarafından korunup kollanmaya ihtiyaçları var. Her üniversitenin kendi düzenleme yetkisine imkân verecek yönetmelikler yasa konusu olmamalı. YÖK’ü de rahatsız ediyor Başbakanlık’ta kıyafet yö FATİH projesinde AB ile pazarlık Avcı kendisinden önce başlatılan ‘Fatih’ projesine sahip çıkarak “ABD’nin aya adam gönderme projesi olan Apollo programına” benzetiyor. “Amerika’da nasıl özgüven oluşturmuşsa, FATİH de bizde özgüven oluşturacak. Dünyada bu kadar büyüğü yok” diyor. Nitekim gelecek yıl 1.3 milyon tabletin dağıtımını hedefliyorlar. Bu arada AB de bakanlığa başvurarak bu geniş ölçekli projeye “ders malzemesi” verme önerisinde bulunmuş. Avcı’nın bu öneriye karşı talebi ise “Bu işbirliğini kolaylaştırmak için önce akademisyenlerimize ve öğrencilerimize vizeleri kaldırmanız gerekiyor” şeklinde olmuş. Sansür şikâyetleri azaltacak Talim Terbiye Kurulu’nda yeni kitap yazımı için oluşturulan panel sistemi her türlü suiistimali önlemeye ve mümkün olanın en iyisini seçmeye yönelik tedbirler içeriyor. Bu doğru bir sistemdir. Zaten mekanizma işlemeye başladığı zaman sansür türü şikâyetler asgariye inecektir. Aldığınız bir dörtlük içinden bir mısrayı çıkarıyorsanız; hatta Molla Kasım’ı da sollayıp, bazı mısraları kafanıza göre değiştiriyorsanız, çok ayıp. Gerçekten ünitenin kısıtlarına uyarak alıyorsan, değişiklik yapma. ‘Mescit ihtiyaç olabilir’ kullar çok çoğaldı, üniversiteler “O de imam hatip okulları da çoğaldı. Toplumsal ihtiyaç olabilir hakikaten. Bütün bunların hepsinin doğal akışına bırakılmasından yanayım. Söylediğim gibi, her konuda olabildiğince topluma güvenmek ve özgür bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Korkmamak lazım.” İşsiz öğretmene ikinci adres Başörtülü Pengueni medya şişirdi itsch” (banal), her yerde “kitsch”tir. “Masal kitabında penguene başörtüsü takıldı” diye bir haber yapıldı. Orijinal baskısında olan, yani yabancıların yaptığı bir şeymiş. Bizdeki başörtüsü kültürü ile ilgisi yok. Ama bu bir süre köpürtüldü. Bunlar hakikaten içerik olarak “kitsch”, bunların haberleştirilmesi de “kitsch.” “K tanamayan öğretmenler sorun olmaya devam ediyor. 300 bine yakın atanamayan arkadaş var. Bütün dersliklerimizi ideal seviyeye ulaştırsak, sınıflarımızı 30 kişi ile sınırlandırsak bile ihtiyaç duyduğumuz öğretmen sayısı 175 bin civarında. Sağlık, Maliye ve Adalet bakanlıklarının önerileri var. Eğitim veya fen edebiyat fakültesinden mezun olmuş adaylarımızı bu kurumlarda ve başka alanlarda da iş bulabilir hale getirecek birtakım istihdam politikaları, eğitim politikaları üzerinde çalışılıyor. Öğretmen olmak istiyor, müracaat etmiş atanamamış. Sağlık Bakanlığı da “Benim sağlık sektöründe şu, şu alanlarda nitelikli elemana ihtiyacım var. Bu arkadaşlar belli bir eğitimden geçirilerek, 6 aylık, 3 aylık, 1 senelik, ben onları sağlık sektöründe değerlendirebilirim” diyor. Aynı şekilde bir öneğitimden geçtikten sonra Maliye Bakanlığı’nda ve başka bakanlıkların teşkilatlarında da değerlendirmenin yollarını arıyoruz. Yani kurumlara bağlı çeşitlendirilmiş formasyon gibi. A Avcı, bilindiği gibi 4+4+4’ün olaylı biçimde geçtiği Meclis Eğitim Komisyonu’nun başkanıydı bakanlığı öncesinde. Ortaya çıkan rakam onu çok şaşırtmış. “Biz de bugün tam sayıyı ve mağduriyetleri nasıl gidereceğimizi konuşacağız” dedikten sonra ekledi: “Zorunlu değilken giderken, zorunlu iken niye gitmesinler? Tedbirini almak zorundayız. Bu çocuklar devam etmek zorundalar. Etmiyorlarsa diploma alamayacaklar. Yoksa işin ucunu alamayız. ‘Gitmeseniz de size diploma verelim’ dersek onu emsal gösterirler ve ondan sonra özellikle kız çocukları için sıkıntı olur.” Gün geçmiyor ki, aralarında Milli Eğitim bürokrasisinin de bulunduğu birçok devlet açaklara kurumunda Atatürk’ün izlerinin silindiği evde ikna ve dini öğelerin ön plana çıkarıldığının Bu konuyla örnekleriyle karşılaşmayalım. Sınav mücadele için kâğıdında namaza duran Örümcek Adam seferberlik de çizen öğretmenler, okullara mescit talimatı başlatmış Avcı. veren il müdürleri, mevzuattan ayıklanan Toplam sayıları 70 Atatürk ilkeleri, türbanın kamu kurumlarına bin (kız ve erkek mevzuata aykırı biçimde sokulması gibi karışık) olarak adımları anımsatarak toplumdaki Atatürk ve hesaplanan bu Cumhuriyet değerlerine karşı bir yıpratma kaçakların evlerine içinde olunduğu algısını aktarınca Avcı’nın gidilmiş, aileleriyle yanıtı şu oldu: “Gelenekleri, tarihleri, tarihsel kazanımları, gündelik ve hakikaten görüşülmüş. niyet okuyuculuğuna dayalı tartışmaların Yaklaşık 2 bini konusu haline getirmemek lazım. Tarihi örgün, 27 bini kazanımlarımız, başarılarımız, kutuplaşma de açıköğretim gibi gördüğümüz, çatışma gibi gördüğümüz liselerine gitmeye pek çok alanda geniş toplumsal kesimlerde ikna edilmiş. inanılamayacak kadar bir anlayış birliği, hoşgörü, bir ortak dikkat ve nezaket BS var. AleviSünni, TürkKürt, laikdindar tamamen tanımlamalarının, kurgulamalarının toplumsal kalkmıyor karşılığı olmadığını düşünüyorum. Bunları geçti Türkiye.” Milli Eğitim Bakanlığı, kabinenin iş yükü en fazla olan birimi. Yaklaşık 800 bin personel Milli Eğitim Bakanı Avcı, Eskişehir Maarif ile 17 milyon Koleji (şimdiki adıyla Eskişehir Anadolu Lisesi) öğrenciden mezunu (1971). Okuluyla duyduğu gururu da sorumlular. Bu her fırsatta dile getiriyor. Göreve geldikten nedenle Avcı’nın sonra tablet dağıtımını orada yapmayı zihninin büyük düşünmüş ancak “kendi okuluna gitti” denir bölümü öğrenciler diye vazgeçmiş. Misyoner okullarına karşı ve sınavlar, Türkiye’nin 7 ilinde kurulan Maarif Kolejleri diğer bölümü de gösterdikleri başarıyla “Anadolu liseleri” adı öğretmenlerin altında genişletilmişti. Ancak her semte birer sorunları ile tane yapılır hale gelince okullar eski gücünü meşgul. koruyamadı. Biz Avcı’yı bu okulların yeniden Eskiden önemli roller üstlenebileceği konusunda Anadolu liselerine iyimser bulduk. Kim bilir belki yakında bir giriş için SBS deneme bile yapabilir. önemliydi. Şimdi ‘İşin ucunu alamayız’ Tarih tartışma malzemesi olmasın K S Maarif kolejleri yeniden İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde geçen hafta yaşanan hekimlere yönelik saldırının ardından hastane çalışanları dün yine eylem yaptı. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR) Sağlıkçılar ayakta Öğretmenin itibar sorunu D Gittikleri yerlerde elverişli olmayan koşullarda barınıyorlar. Özellikle de kadın öğretmenler için. Batıda da pek çok köyde, kasabada lojman ihtiyacımız var. Lojman en önemli önceliklerimizden birisi. Öğretmenlerin sosyal faaliyetlere, sinemaya, tiyatroya, kitaba, tatile ayırabilecekleri ek gelir kaynaklarına ihtiyaçları var. Maliye Bakanlığı ile çalışmamız gerekiyor. Öğretmenlerin maddi koşullarını mesleki itibarlarını da göz önüne alan bir seviyeye getirmemiz lazım. oğu ve Güneydoğu’daki öğretmenlerin özellikle lojman sorunları var. ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) Hekimler ve sağlık çalışanları, sağlık alanında gün geçtikçe artan şiddet olaylarını bir kez daha protesto etti. Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi bahçesinde asistan hekimler tarafından yapılan açıklamada “Bizi dövenlerin, bize sövenle rin etrafta serbest dolaşmasına katlanamıyoruz. Korkusuzca, sevgi ve şefkatle hasta bakmak istiyoruz” denildi. İzmir’de de sağlık çalışanları, geçen yıl hekime uygulanan şiddet sonucu Gaziantep’te yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü olan 17 Nisan’da iş bırakacak. ‘Değişim zaman alır’ rtaokulda aldıkları sınıf geçme notlarını; zaman içinde, ders dışı etkinliklerdeki performanslarını gösteren öğrenci portfolyosundaki değerlendirmeleri de hesaba katan öğrenci seçme mekanizmaları geliştirilebilir. Tabii bunların hemen yarın uygulanması mümkün değil. Şu anda okuyan çocukların ders dışında gerçekleştirdikleri spor, sanat, kültürel, sosyal etkinlik türünden başarıları ölçmek, puanlamak ve O değerlendirmelere katmak bu koşullarda çok zor. Uzun vadede, gerçekten 4 yıl boyunca alınan bütün derslerin bir şekilde sınavla değil, yıl içindeki performanslarını, kayıtlarını hesaba katarak değerlendiren bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Çocuğun ortaokuldaki performansını, başarılarını veya başarısızlıklarını hesaba katmasını öngördüğümüz, yönelmek istediği alana ilişkin eğilimlerini ölçecek bir sınav olsun istiyoruz. Hekime nöbette saldırı Haber Merkezi Hekimlere yönelik saldırıların sonuncusu Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşandı. Hastanenin kayıt sistemindeki değişikliğin ardından iş yüklerine bir de sekreterya görevi eklenen doktorlardan biri bıçaklı saldırıya uğradı. Hekimler, yaşananlar karşısında hastane yönetiminin kendileriyle ilgilenmemesine de isyan etti. Sabaha karşı gözaltına alınan saldırgan savcılığa sevk edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle