18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2013 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER [email protected] Ya şeriat ya darbe u Pakistanlı gençlerin yüzde 38’i şeriat, yüzde 32’si askeri yönetim isterken demokrasiyi tercih edenlerin oranı yüzde 29’da kaldı. yalnızca yüzde 29’u demokrasinin Dış Haberler Servisi Pakistan’da ülke için en iyi siyasi sistem oldugençlerin büyük bir bölümü ülkenin ğu inancında. Gençlerin yüzde 38’i demokrasiyle değil şeriatla ya da asşeriatın Pakistan için daha iyi oldukeri cuntayla yönetilmesini istiyor. 11 ğu görüşünde. Ordunun sivil hüküMayıs’ta yapılacak genel seçimler önmetleri darbelerle devirdiği çalkancesi yapılan kamuoyu yoklaması Patılı ülke tarihine karşın askeri yönekistanlı gençlerin ülkenin geleceğine tim de demokrasiyi sollayarak yüzde umutla bakmadığını ortaya koyuyor. 32’lik bir destek buldu. Araştırma11 Mayıs’ta yapılacak seçimler, kunın ilginç noktası ise orduyu destekrulduğu 1947’den beri üç askeri darleyenlerin oranı yüzde 77’lere vabe ve sürekli siyasi istikrarsızlık yaşarırken sivil hükümete destek orayan ülkede demokratik yollarla işbaşınının yüzde 14’te kalması. na gelmiş hükümetler arasında ilk geOrduyu sivil hükümetten daha fazla destekleyen Demokrasiden hoşnut olmasaçiş olacak. Parlamentonun 5 yıllık dögençler ekonomik büyüme için en iyi sistemin lar da gelecek seçimlerde gençlenemini tamamlayabilmiş olması, büdemokrasi; ahlaki değerleri korumak, şeriat ve re büyük iş düşüyor. Kayıtlı seçyük başarı olarak görülüyor. Bununla güvenlik için ise askeri yönetim olduğunu düşünüyor. menlerin yüzde 30’dan fazlası (25 birlikte, İngiliz Konseyi’nin yürüttümilyondan fazlası) 1829 yaş arası ğü bir araştırmayı aktaran Amerikan karamsar olduğunu ortaya koydu. gençler. Yüksek enflasyon, işsizlik haber ajansı AP yaşları 1829 arasınGenç Pakistanlıların yüzde 94’ü, ülke ve yoksulluk başlarını ağrıtan 3 temel soda değişen genç Pakistanlıların ekonomik sorunların yanı sıra Taliban saldırıları gibi nin yanlış istikamete gittiğini düşünüyor. run. Bunları eğitim, sağlık, terör, yolsuzluk, sorunlar yaşayan ülkenin geleceğiyle ilgili Bu oran 2009’da yüzde 86 idi. Gençlerin enerji ve su kesintileri izliyor. Kızkulesi’nde Bahar Dalgaların sesi, vapurların düdükleri, martıların çığlıkları, balıkçı takalarının şenlikli şamatası... Tam bir “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” durumu. Doğayı ve İstanbul’u bir arada buradan daha iyi dinleyebileceğiniz, daha yoğun duyumsayabileceğiniz başka bir adres yok. Güneşin göz aldığı bir bahar sabahında benim yaptığımı yapın, üşenmeyip siz de Kızkulesi’ne gidin. Bana mutlaka hak vereceksiniz. Bu yolculuk, kendinize yapabileceğiniz en keyifli kıyaklardan biri olacak ve belki çoktandır unuttuğunuz iç sesinizi yeniden burada işiteceksiniz. Ömür boyunca önünden geçerken hep merak etmişimdir: Erişilmez uzaklıkta duran bu minik kuleden İstanbul’a bakmak acaba nasıl bir duygudur diye? İlk izlenim hemen söyleyeyim ki şaşkınlık oluyor. Çünkü burası bir “illüzyon/yanılsama” anıtı… Kızkulesi’ndeki ilk etki; karadan ve denizden bakışın taban tabana tersini yaratıyor. İstanbul’un iki yakasından da yalıtılmış mesafe ve yalnızlıkta yükselen yapı zira kentle gerçekte her an kucaklaşıyor. Hele de Salacak kıyısı. Buraya çok yakın. Evliya Çelebi’nin tanımıyla yalnızca “bir ok atımı uzağında!” Bu sürpriz keşif için dahi Kızkulesi’ne gitmeye değiyor. Evde yaşamı felç eden felaket bir tamir faaliyeti olduğu için günlerdir kendimi dışarı atıyorum. Bu vesileyle THY’den almam gereken bir bilet için Asya yakasına geçmeyi fırsat bildim. Malum Taksim’deki THY bürosu dört aydır kapalı! “Global havayollarımızla” uçuş şerefine nail olmak isteyen tüm Avrupa yakası yolcuları, internetten bilet işlemlerini yapmıyor/ yapamıyorlarsa, mecburen Kızıltoprak’a teşrif etmek zorunda. Kendim için dönüşte biraz da keyif yapayım dedim ve Salacak’tan Kızkulesi’ne yolcu taşıyan motorlardan birine bindim. Binmemle motordan inmem zaten bir oldu. Benimle birlikte cıvıl cıvıl söyleşen okul çocukları ve kara çarşaflı kadınlardan oluşan iki değişik kafile, kuleye ayak bastı. Heyecanla aralarında “Her tarafımız deniz!” diye bağrışan Arap turistler, denizle ilk kez bu mesafeden iç içe oldukları izlenimi veriyordu. 2000’ler başında restore edilen kuleye monte edilen en “kitch/zevksiz” restorana turist grupları yönelirken ben girişteki merdivenden yukarı çıktım. Kulenin en tepesindeki seyir terasına çıkan katlara, aynı feci restorasyonun parçası olan bazı ilkel canlandırmalar yerleştirilmiş. Kızkulesi’nin farklı dönem öykülerini anlatan bu canlandırmaların sofistikasyonu, benim mini deniz seferime eşlik eden ilkokul öğrencileri ile Arap turistlerin düzeyini karşılıyordu. Bir dünya markası olan İstanbul’un logosu, imzası, mührü, simgesi ve ruhu sayılan anıta yerel yönetimlerimizin biçtiği değer, ne yazık ki bu kadar. Denizin ortasındaki beyaz yalınlığı ve çıplaklığıyla çok daha etkileyici ve şiirsel bir görünüme sahip olan yapı, her şeye rağmen insanı öyküleriyle alıp götürüyor. Girişte elimize tutuşturulan broşürcükte verilen bilgilere göre, Kızkulesi’nin 2500 yıllık bir tarihi var… Gıcır gıcır sanki yeni yapılmış gibi kaba ve üstünkörü biçimde restore edilen kuleyi, bu büyük geçmiş aslında 3000 yıllık Efes’le karşılaştırılacak önemde bir tarihi anıt yapıyor. Yüzyılların gizemine sahip olan kulenin romanlara ilham sağlayacak söylenceleri, eski Yunan ve Bizans’a dek uzanıyor. Söylencelerin hepsi de hazin. En hazin olanlarından biri, kulenin aynı zamanda “Leandros” adıyla anılmasına yol açıyor. “Leandros” efsanesine göre Salacak’ta bir zamanlar bir Afrodit tapınağı varmış. Tapınak rahibelerinden “aşka yasaklı” Hero, kulenin bekçisiymiş. İlkbaharda kule etrafında yapılan doğanın uyanış kutlamaları yani “nevruz”şölenleri sırasında; Boğaz yakasından kutlamalar için buraya gelen Leandros isimli bir gençle Hero tanışıyor ve gence âşık oluyor. Leandros, gemilere yol gösteren kulenin fenerinin ışığını izleyerek her gece buraya yüzüyor ve Hero ile buluşuyor. Fırtınalı bir gecede fener “Hero’nun yaktığı sevda ateşinin feneri!” sönüyor! Yolunu yitiren Leandros boğuluyor... Kayalarda Leandros’un cansız bedeniyle karşılaşan Hero da kendisini öldürüyor. İstanbul’un simgesi olan Kızkulesi, başka deyişle bir “Aşkı Memnu” kulesi… Mezar, savunma kalesi, karantina merkezi, gözetleme yeri, deniz feneri, gümrük, depo ve radar olarak kullanılan kule; İstanbul’un farklı çehreleri gibi farklı işlevlere bürünmüş. Ancak bir işlevi var ki tarih boyunca hiç değişmemiş. Gerek Osmanlılar, gerekse de Bizanslılar; kuleyi hep dehşet saçan bir zindan, sürgün yeri olarak kullanmış. Bu topraklarda bugüne değin sürdürülegelen “zindan geleneği”, diğer ifadeyle İstanbul’un 2500 yıllık geçmişiyle örtüşüyor. Kulenin tepesinde; tarihi yarımadadan, Maslak’a dek İstanbul’u ayaklar altına seren manzaraya ulaştığınızda; bu müthiş kentin cennet ve cehennemi hep bir arada yaşatmış olduğunu düşünüyorsunuz. Ashton Ankara’da gönül aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birçok defa Türkiye’ye gelmesine karşın ilk defa Ankara’ya resmi ziyarette bulunan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton, Ankara’da sıcak mesajlar verdi. İran’ın nükleer programı için Kazakistan’a yapacağı ziyaret öncesinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelen Ashton, “AB, Türkiye’nin geleceğine inanıyor. Türkiye ile ilişkileri bir sonraki noktaya taşımak istiyoruz” derken Türkiye’nin Suriye politikasına minnettar olduklarını söyledi. Davutoğlu ise Kıbrıs konusunda “Emrivakilere karşı tutumumuz açıktır” dedi. Suriye konusunda da AB’nin daha fazla katkıda bulunmasını isteyen Davutoğlu “Sessiz kalanlar utansın” diyerek tepki gösterdi. AB ile ABD arasında imzalanacak olan Serbest Ticaret Anlaşması’na, Gümrük Birliği üyesi olarak Türkiye’nin de dahil edilmesini isteyen Davutoğlu, “Türkiye’nin bu oluşumun parçası olması hak ve zorunluluktur” dedi. Kerry 5 hafta sonra yine geliyor ANKARA (Cumhuriyet) ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 1 Mart’ta yaptığı Ankara ziyaretinin ardından Kerry’nin sürpriz bir şekilde bu hafİsrail’de ta sonu Türkiye’ye gelme karade, İsrailrı aldı. Pazar günü İstanbul’da Filistin barış süreciyle ilgili yapılması beklenen ziyarekarşılıklı güven tin öncelikli gündem madinşasına dayalı desi yine Suriye olacak. bir formül getirmeye Kerry’nin ziyaretinin, çalışacağı belirtiliyor. geçen hafta sonu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında gündeme geldiği belirtiliyor. Davutoğlu, Kerry’nin Pazar günü yapacağı ziyaret için “Telefon görüşmemizde davet ettim; o da gelmek istediğini söyledi. Ortadoğu barış süreci konusunda kat edilen mesafe ve atılacak adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunacağız” dedi. Davutoğlu görüşmede Suriye, Irak ve Kıbrıs gibi sorunların da masaya yatırılacağını belirtti. ‘Her tarafımız deniz!’ Lavrov da geliyor Türkiye’nin bir hafta içinde İrlanda, Gine, Mali Dışişleri Bakanlarını ağırlayacağını anımsatan Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da 17 Nisan’da Türkiye’ye geleceğini söyledi. Güney Koreli işçi yasağı Dış Haberler Servisi Kuzey Kore, Güney Kore ile ortak işletilen Kaesong sanayi bölgesine Güney Koreli işçilerin girişini durdururken Güney Kore’den askeri müdahale uyarısı geldi. Güney Kore Savunma Bakanı Kim Kvan Cin gerekirse Kuzey Kore’ye karşılık vereceklerini söyledi. Güney Kore Birleşme Bakanlığı Sözcüsü Kim Hyung suk, Kuzey Kore’nin halihazırda ortak sanayi bölgesinde bulunan Güney Koreli işçilerin ülkelerine dönmesine ise şimdilik izin verdiğini duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Kuzey Kore’ye “son zamanlarda sergilediği provokatif, tehlikeli, cüretkâr açıklama ve eylemlere bir an önce son vermesi” uyarısında bulundu. Muhaliflere jet eğitim Dış Haberler Servisi ABD ve Ürdün’ün, Suriyeli muhaliflerin eğitimine hız verdikleri savunuldu. Amerikan Washington Post gazetesinin ABD ve Ürdünlü yetkililere dayandırdığı haberde, Ürdün’deki eğitimin geçen yıl başladığına işaret edilerek şu ifadelere yer verildi: “Ürdünlü yetkililer yaklaşık 3 bin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyesinin eğitiminin önceki tahminlere göre bu haziran ayında tamamlanmasının planlandığını, ancak sınırdaki zaferlerle bunun bu ay sonuna çekildiğini söyledi.” Bu gücün Ürdün’ün Suriye sınırı boyunca oluşturulabilecek tampon bölge için kullanılabileceği de kaydedildi. El Arabiya’nın internet sitesindeki haberinde de eğitim özellikle tanksavar silahlarına odaklanmış durumda. Haberde ayrıca Ürdün istihbaratının eğitim programına katıldığının yanı sıra Amman’ın Suriye’den ülkeye radikal İslamcıların geçişini engellemek istediği yönündeki iddialar da hatırlatıldı. Muhalif kaynaklar ÖSO’ya bağlı birliklerin Suriye’nin Dera kentindeki 9’uncu Hava Savunma Birliği’ni kontrol altına aldığını savunurken bölgede şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtildi. Öte yandan tarihi Palmira’nın ordu ve muhalifler arasındaki çatışmalarda zarar gördüğü belirtiliyor. Baal Tapınağı’nın bir bölümüne muhaliflerin attığı havan topunun isabet ettiği iddialar arasında. Irak sınırında düzenlenen saldırılar, iki cihatçı grup Irak’taki El Kaide ile Suriye’deki El Nusra arasındaki sınır ötesi ittifakı gösteriyor. (Fotoğraf: AP) Bir ‘Aşkı Memnu’ kulesi Taliban’ın kanlı mahkeme baskını Dış Haberler Servisi Afganistan’ın Ferah vilayetinde Taliban militanlarının adliye binasına yönelik baskınında çoğu sivil en az 56 kişinin yaşamını yitirdiği, 102 kişinin yaralandığı belirtildi. Bir görgü tanığı tutuklu bir grup militanın mahkemeye çıkarılmaları öncesinde onları kaçırmak amacıyla Taliban militanlarının binaya sızarak savcılık odasına girdiklerini söyledi. Güvenlik güçleriyle çatışan militanların 9’unun öldüğü duyuruldu. Dış Haberler Servisi Suriye’de El Kaide’ye bağlı El Nusra Cephesi’nin iki kimyasal silah deposuna yaklaştığı öne sürüldü. İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile sitesi, El Nusra militanlarının Halep yakınlarındaki El Safira hava savunma üssü ile başkent Şam’ın 40 kilometre kuzeydoğusundaki Dumeyr tesisine yaklaştıklarını iddia etti. El Nusra militanlarının önceki gün El Safira’daki üsse 1.5 kilometre yaklaştıkları, bölgedeki ve Şam’daki ordu birliklerine gaz maskeleri ve ‘El Nusra kimyasal silahlara yakın’ koruyucu elbiseler dağıtıldığı da belirtildi. DEBKAfile, El Safira’daki üssün militanların eline geçmesi olasılığının, ABD Başkanı Barack Obama’nın geçen ay İsrail ve Ürdün ziyaretlerindeki temaslarında gündemin ilk sıralarında yer aldığını da yazdı. Haberde, Obama’nın temaslarında, kimyasal silah tehdidine karşı ABD, İsrail, Ürdün ve Türkiye’nin ortak hareket etmesini öngören planların ele alındığı kaydedildi. İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI BURSAMUDANYA GEZİSİ 1. GÜN 6 NİSAN CUMARTESİ Saat 08.00 araçla buluşma ve hareket. İlk durağımız Cumalıkızık. 700 yıllık geçmişi olan köyde çoban evi, konuk evi ile gezimize başlıyoruz. Öğle yemeği sonrası eski muhtarlık sanat evi ve Etnografya Müzesi’ni ziyaret edîp, tarihi evleri ve sokakları gezerek Bursa’ya geçeceğiz. Burada Ulu Cami, Koza Han, Yeşil Türbe ve cami gezilerini yapıp otele yerleşip akşam otelde yemek yiyoruz. 2. GÜN 7 NİSAN PAZAR Sabah otelde kahvaltı, sonra Mudanya’ya hareket. Mütareke Evi, 19. yy Osmanlı konakları, Çınarlı kahve, eski kilise ve iskeleyi gezip Trilye’ye gidiyoruz. Fatih Camii, eski Rum evleri, ruhban okulu ve Kemerli kiliseyi gördükten sonra öğle yemeği molası veriyoruz. Yemek sonrası Uluabat Gölü, Gölyazı gezintisinden sonra köy meydanındaki ulu çınarın altındaki kahvede yorgunluk çaylarını içip İstanbul’a hareket ediyoruz, tahminen saat: 20.00 sularında İstanbul’dayız. YERİNİZİ AYIRTINIZ TELF: 0535 793 44 14 0535 815 62 47 0532 236 85 90 İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI SİLİVRİ’YE GİDİYORUZ SİLİVRİ ZULÜMHANESİ’NDE KALAN YOLDAŞLARIMIZA DESTEK OLMAK ÜZERE 8 NİSAN PAZARTESİ GÜNÜ SİLİVRİ’YE GİDİYORUZ HAREKET SAATİ: 07.30 YER: KADIKÖY EVLENDİRME DAİRESİ ÖNÜ YERİNİZİ AYIRTINIZ İRTİBAT TELEFON: 0535 793 44 14 0535 815 62 47 0532 236 85 90 Dış Haberler Servisi Uluslararası Silah Ticareti Antlaşması, BM Genel Kurulu’nda İran, Kuzey Kore ve Suriye’nin ret oyuna karşı 154 ülkenin lehte oy kullanmasıyla kabul edildi. Anlaşma 50 ülkenin kendi parlamentolarında onaylanmasının ardından yürürlüğe girecek. Geçen yıl çekincelerini belirterek süre isteyen ABD, genel kurulda lehte oy kullandı. Ancak silah lobilerinin birçoğu tarafından desteklenmeyen anlaşmanın ABD senatosunda kabul edilmesinin zor olabileceği belirtiliyor. Silah ticareti kısıtlanacak İspanya Prensesi’ne yolsuzluk soruşturması Dış Haberler Servisi İspanya Prensesi Cristina eşinin isminin de karıştığı yolsuzluk davasında şüpheli sıfatıyla ifade vermeye çağrıldı. Kraliyet tarihinde ilk kez bir üyesinin suça karıştığı şüphesiyle yargı önüne çıkarıldığına işaret edilirken olayın Kraliyet ailesinin prestijine darbe olduğu yorumları yapılıyor. Kral Juan Carlos’un kızı Prenses Cristina’nın eşi ve eski iş ortağı, 2011 yılında açılan dava çerçevesinde, kamu fonlarından yaklaşık 5 milyon Avro’yu yöneticileri arasında oldukları Noos Enstitüsü’nün kasasına aktarmakla suçlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle