18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NİSAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulması için CHP ve BDP ile görüşmeye karar verdi 5 topraklarından çekilmiyoruz...” ??? Nevruz günü Diyarbakır’da Apo’nun yazdığı mektup toplumda “barış süreci başladı” diye adlandırılmıştı. Aslında o mektupta ucu açık, dengeleri gözeten satır araları vardı. Ortada bitmeyen bir pazarlığın olduğu, AKPBDP uzlaşmasıyla bunun çözülemeyeceği biliniyordu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çözüm sürecine ilişkin tutumunu açık bir biçimde belirtmişti: “Ne Türk ne de Kürt anaları ağlasın... Akan kan dursun, barış gelsin...” Silahların, bombaların, mayınların odak noktasında durduğu, gencecik insanlarımızın yaşamlarını yitirdiği bir savaşın bitmesini kim istemez? Bunu daha önceleri çok yazdım, bir kez daha yineleyeyim: “AKP hiçbir sorunu çözemez, çünkü çağdaş bir demokrasi yerine İslam kardeşliği istiyor!” Böyle bir düşünce ortaçağda olur! Gerici büyük sermayenin dış güçlerle tezgâhladığı, piyasacı bir kafadır. Amaç ABD’yi Ortadoğu’da daha güçlü duruma getiren çok tehlikeli bir oyundur. ABDİsrail, PKK’yi bölgede “vurucu tim” olarak kullanacak, Türkiye’yi savaşın içine sokacaktır. Türkiye ve İsrail önce Suriye’de Esad’ı devirecek, ardından İran’a yönelecektir. Bu BOP’un üçücü ayağıdır... Kimse düş gördüğümü sanmasın... Türk ve Kürt çocuklarını böyle bir savaş bekliyor. ??? Aklın yolu birdir... Çözüm demokrasidir, gerici bir anayasa değil... Başkanlık sitemi Başbakan’ın gelecekteki siyasal yaşamıyla ilgili en büyük koşuludur. PKK silah bırakıp çekilmez... Demokrasi ve özgürlük istiyor gerçek Kürt aydınları, tüm Türkiye için. İslam dini “milli çıkarlar için” kullanılmaz... Alevilik İslamdır, Şiiliktir denilerek bir kenara itilmez... Şimdi hayata geçirilmek istenen “Türk ve Kürt İslam sentezi”dir. Bu “İslam kardeşliği”yle Kürtlerin hep kandırıldığını ben değil İsmail Beşikçi söylüyor, arkadaşımız Türey Köse’ye... Yazıma noktayı koydum... Siz de düşünün biraz şu yalan dünyada! AKP’nin Meclis çarkı ERDEM GÜL ANKARA AKP, İmralı’da Abdullah Öcalan’la yürütülen görüşme sürecinde BDP ve Kandil’le en ciddi anlaşmazlığı yaşadığı Meclis ayağı için ilk adımı atma kararı aldı. AKP, Meclis’te “Çözüm sürecini değerlendirme komisyonu” adıyla bir araştırma komisyonu kurulması için TBMM Başkanlığı’na önerge verdi. AKP, BDP ve PKK’den gelen ısrarlı açıklamalara karşı, süreçle ilgili Meclis’te bir adım atma konusunda kapılarını kapalı tutuyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan da Meclis’te bir komisyon kurulması ya da yasa çıkarılması konusundaki çağrılara Meclis’in yapacağı bir şey olmadığını, muhatabın hükümet olduğunu söyleyerek karşı çıkıyordu. Edinilen ? İmralı ile yürütülen görüşmelerin kamuoyuna açıklandığı günden beri Meclis’te bir adım atılması fikrine karşı çıkan AKP dün ani bir kararla tavır değiştirdi. Erdoğan’ın önceki gece Başbakanlık konutunda kurmaylarıyla akil insanlar listesini oluşturmak için yaptığı toplantıda, Meclis’i sürece dahil edecek ilk karar alındı. AKP’ilerin imzasıyla araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önerge dün TBMM Başkanlığı’na sunuldu. AKP’nin yeni hamlesinin BDP’li heyetin İmralı ziyareti ile aynı güne gelmesi dikkat çekti. bilgilere göre Erdoğan’ın önceki gece Başbakanlık konutunda kurmaylarıyla akil insanlar listesini oluşturmak için yaptığı toplantıda, Meclis’i sürece dahil edecek ilk karar alındı. Hükümet bu konudaki adımı, Öcalan ve PKK’nin çözüm sürecini yasal güvenceye kavuşturulması ısrarı nedeniyle MİT aracılığıyla yürütülen görüşmeler sonucu attı. Eşzamanlı olarak İmralı’ya 4. BDP heyeti dün sabah saatlerinde giderken, hükümet de Meclis’te bir komisyon için harekete geçti. AKP grup başkanvekilleri ve milletvekillerinin imzasıyla araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önerge dün akşam saatlerinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Önergeyi hazırlamakla görevlendirilen AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, kurdukları komisyonun adının “Çözüm sürecini Değerlendirme Komisyonu” olduğunu söyledi. Önergede, “Ülkemizde yaşanan terör sorununun çözümüne yönelik sürecin bütün boyutlarıyla değerlendirilmesi, bu konuda yüce Meclis’in ve toplumun bilgilendirilmesi amacıyla” bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması istendi. AKP’nin araştırma önergesinin gerekçesinde, Türkiye’nin en yakıcı sorunu haline gelen terör sorununun çözümüne yönelik önemli bir sürecin yürütüldüğü, bu kapsamda akil insanlar heyetinin de oluşturulduğu anımsatılarak şöyle denildi: “Bu önerge ile TBMM’de bir araştırma komisyonu kurularak yüce Meclis’in ve bütün siyasi partilerin çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerinin ve tekliflerinin alın ması hedeflenmektedir.” AKP, CHP ve BDP’den randevu isteyerek bu iki partiden süreçle ilgili çalışma yapacak araştırma komisyonu için destek isteyecek. AKP’de komisyonun, çözüm süreciyle ilgili çalışması, geçmişte yaşanan süreçlerdeki haksızlıklar, sabotajlar gibi olayların araştırılması ve raporlaştırılması faaliyetlerinde bulunması planlanıyor. AKP, CHP ve BDP ile görüşmelerinde bu iki partinin de komisyon konusundaki görüşlerini alacak. AKP, sürece kesin olarak karşı çıktığı için MHP’den randevu istemeyecek. AKP Grup Başkanvekili Ünal, içtüzük gereği verdikleri önerge ile komisyon kurulunca muhalefet partilerinin de üye vereceklerini söyledi. Mutlak İktidar Tutkusu... PKK, Türkiye’nin sınırları dışına çıkacak mı çıkmayacak mı? Tartışmalar bunun üzerine yapılırken medya gündemini elinde tutan siyasal iktidar “akil insanlarla” olayın propagandasını yapacak... Ünlü ünsüz adlar kent kent dolaşarak halkımıza “demokrasi, barış, kardeşlik, özgürlük” kavramlarının ne olduğunu anlatacak. Televizyonlarda yapılan tartışmaları izliyorum zaman zaman... Her kafadan bir ses çıkıyor, “Türk usulü başkanlık” sisteminden tutun da ABD ve Almanya örnekleri veriliyor. Tartışmaları izlerken benim aklıma gelen soru şu: “Bir ülkede çağdaş ve ileri bir demokrasi olmadan barış sağlanır mı?” İmralı’da Apo’yla yapılan görüşmelerde neler konuşuldu? Toplumun bildiği “çözüm süreci”nin işlemesi ve “barışın” gerçekleşmesinin iki temel dayanağı var: İslam kardeşliği ve ABD’de olduğu gibi başkanlık sistemi... ??? Demokrasi ve özgürlük nerede? Yok! 12 Eylül’ün getirdiği Partiler ve Seçim Yasası... Yargının bağımsızlığı... Çağdaş bir anayasa... Uzun tutukluluk süreleri, yargının tek elde toplanması... Niçin bunlar Meclis’te konuşulup tartışılmıyor? Lider egemenliği var tüm siyasal partilerde... Önseçim yok! Milletvekilleri özgür değil! Parti içi demokrasi var mı? O zaman milletvekilleri sadece parmak kaldırıyor... 12 Eylül darbe hukuku tıkır tıkır işliyor! Bu ülkede herkes akan kanın durmasını, kardeşin kardeşi öldürmemesini istiyor... Huzur istiyor! Yaşamın renklenmesini istiyor! Savaş değil barış istiyor! PKK’nin Kandil’deki başı olan Karayılan’ın, sanki bir devletin başkanı gibi konuşmasına ne diyorsunuz? “Biz ateşkes ilan ettik, Türkiye ÇÖZÜM KOMİSYONU CHP mesafeli MHP karşı AYŞE SAYIN / MAHMUT LICALI ‘Akil adamlar değil pazarlamacı heyeti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Sözcüsü Haluk Koç, akil insanlar heyetinin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın fikirlerini topluma köprü olarak götürmekle görevlendirilen bir memur kadrosu olduğuna işaret ederken BDP’li Ahmet Tan, listede Hülya Koçyiğit ve Hülya Avşar gibi isimlerin bulunmasını “Cüneyt Arkın’ı da eklemeleri lazım” diye eleştirdi. Hükümet tarafından dün resmen açıklanan akil insanlar listesinde yer alan isimler muhalefetin tepkisini çekti. CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısı sırasında açıklama yapan Parti Sözcüsü Koç, Erdoğan’ın penceresinden akil adam tanımlamasının sürece toplumsal desteği perçinleyecek, halkı teskin ederek, yatıştırarak, ikna ederek anlatacak birilerinin olduğunu ifade etti. Koç, “Başbakan Öcalan’la gizli pazarlık yapıyor ve bu pazarlığın pazarlamasını da tamamen akil adam tanımı dışında bu heyete, pazarlamacı olarak halka anlatmasını istiyor. Başbakan’ın seçim kampanyalarını yürüten şirketler, ajanslar ne görev yapıyor ise oluşturulan bu heyete aynı görevin tevdi edileceği anlaşılıyor” dedi. Heyette yer alması öngörülen bazı isimlerin Erdoğan’ın tarif ettiğini bu görev tanımını hak etmediklerini söyleyen Koç, “Kendi söylediklerini millete söyleyemiyorsun, şimdi bu insanlar aracılığı ile bir görev kapsamı içinde, bir müsteşarlığa bağlı olarak, memur olarak bu görevi yapmalarını istiyorsun” dedi. ANKARA Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın talebi doğrultusunda “çözüm süreci” konusunda Meclis’i devreye sokan AKP’nin “Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu” önerisini BDP, gerekçedeki “terör” ifadesinden rahatsız olmasına karşın “olumlu adım” olarak nitelendirdi. CHP öneriye mesafeli yaklaşırken MHP, komisyona hiçbir şekilde katılmayacak AKP’nin Meclis’e sunduğu “Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu”na ilişkin önerisinin ardından gözler, bu komisyonun kurulması durumunda muhalefet partilerinin üye verip vermeyeceğine çevrildi. BDP, AKP’nin önerisinin tam isteklerini karşılamadığını ancak Meclis’in devreye sokulmasının “olumlu” bir adım olduğunu ifade etti. BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken “çözüm” süreci görüşülürken komisyonun “terör sorununun çözümüne yönelik” kurulduğu ifadesinin kendilerini rahatsız ettiğini ifade etti. Kendilerinin “Kürt sorununun çözümü”ne dönük bir komisyon önerdiklerini belirten Baluken, bu yönde bir önerge verebileceklerini ifade etti. CHP ise süreçle ilgili “bekle gör” taktiği izliyor. MYK toplantısında AKP’nin süreçle ilgili “psikolojik harekât yürüttüğü” değerlendirmesi yapıldı. MYK toplantısında, muhalefetten randevu istemeye hazırlanan hükümetin, kendilerine gelmesinin beklenmesi benimsendi. Ancak bazı CHP yöneticileri, AKP’nin komisyon önergesinin gerekçesinde “çözüm sürecine” vurgu yaptığına dikkat çekerek “Biz hükümetin başlattığı süreçle ilgili bir komisyon önermedik. Gerekçesine bakıp değerlendireceğiz” görüşünü dile getiriyor. CHP’deki ulusalcı kanat ise böyle bir komisyona üye verilmesine karşı çıkıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gelişmeleri MHP genel merkezinde kurmaylarıyla birlikte değerlendirdi. Bazı başkanlık divanı üyelerinin yanı sıra MHP Meclis grup yöneticilerinin de katıldığı toplantıda Bahçeli, AKP hükümeti ile İmralı’nın aynı üslupla hareket ettiğine dikkat çekti. “Benzer hedeflere yönelip müşterek ihanet komisyonları kuruyorlar” diyen Bahçeli, TBMM bünyesinde oluşturulacak Çözüm Sürecini Araştırma Komisyonu’nu İmralı’daki Abdullah Öcalan ile Kandil’deki terörist Murat Karayılan’ın istediğini belirtti. Bahçeli, “İhanet komisyonunda MHP’nin yer alması mümkün değildir. Sürecin hiçbir şekilde parçası olmayız. Bir gözümüz üzerlerinde olsun. Komisyon çalışmalarına katılmayacağız ama uzaktan takip edeceğiz” dedi. ‘Neye ikna edecekleri belli olsun’ MHP’li Vural TBMM’de yaptığı basın toplantısında, akil adamların yarısının AKP, yarısının PKK kontenjanından seçildiğini kaydederek “En önemli ortak noktaları da Türk’ün adıyla, tarihiyle, Cumhuriyetle, Atatürk’le sorunlu olmaları” diye konuştu. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, kadın sayısının tatmin edici olmadığını, akademisyen sayısının yetersiz olduğunu belirtti. BDP’li Ahmet Tan da, “akil insanlar listesi” ile ilgili soruya bu yöntemin doğru olduğunu ancak bu kişilerin görevinin ve sorumluluğunun ne olduğunun belli olmadığını kaydetti. Akil insanların kamuoyunu neye ikna edeceklerinin netleşmesi gerektiğini söyleyen Tan, “Cüneyt Arkın’ı da eklemeleri lazım. Rahmetli Danyal Topatan da olsaydı o da iyi olurdu. Meselenin çözümünde kamuoyunun ortak aklı olmalılar” dedi. AKP’DEN SEZAİ KARAKOÇ’A TAVIR CHP’den Gül’e Osmanlı yanıtı Abdullah Öcalan’la görüşme En sevilen şair kötü adam oldu ERDEM GÜL ‘Refleksleri karıştırmayın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün vatandaşlık tanımı konusunda Osmanlı’yı örnek göstererek “İmparatorluk refleksiyle hareket etmeliyiz” açıklamasına “Türkiye 90 yıllık deneyimiyle Cumhuriyet devletinin refleksiyle hareket edecek birikime sahip. Refleksleri karıştırmayalım” dedi. Dün yapılan CHP MYK toplantısı sırasında açıklama yapan Koç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Doha’da Suriyeli muhaliflerle uluslararası anlaşmaya imza attığına yönelik iddiaları anımsattı. Koç, Davutoğlu’nun bu durumu yalanlamasına karşın anlaşmada, “Suriye’nin Hatay üzerindeki hakkından vazgeçeceği” şeklinde bir ifadenin bulunduğunu söyledi. İsrail’in Türkiye’den özür dilemesine de değinen Koç, “One minute efelenmesinden sonra İsrail ile perde önünde ilişkiler gerginleştirilirken maşallah gemicik iyi çalışmış. Bizzat Başbakanın oğlu, ticaretine devam etmiş. Mavi Marmara’da hayatını kaybeden yurttaşlarımızın aileleri bu ikiyüzlülüğü sorgular” dedi. Koç, bazı gazetelerde yer alan Deniz Yıldızı Tatbikatı’nın, tatbikattan sorumlu Tuğamiral Ahmet İskender Yıldırım’ın askeri casusluk davasından dolayı yurtdışı yasağının bulunması nedeniyle Deniz Kurdu Tatbikatı kapsamına alındığı iddialarını değerlendirirken “Her şeye kelepçe takıldığını duymuştuk ama bir askeri tatbikata kelepçe takıldığını hiç duymamıştık” dedi. Koç, demokrasiye inanan herkesi, Ergenekon davasının 8 Nisan’da Silivri’de yapılacak duruşmasına davet etti. BDP gizlice İmralı’ya gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çözüm sürecini “kilitleyen”, çözüm sürecine “Meclis güvencesi” ve “akil insanlar komisyonu” konusundaki krizin, hükümetin dün somut adım atmasıyla aşılması üzerine 4. BDP heyeti de eşzamanlı olarak İmralı’ya gitti. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyet dün sabah “gizlice” İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan’la görüştü. Heyetin İmralı’ya gittiği, hükümetin akil insanlar komisyonu ve çözüm sürecine Meclis’in de dahil olmasını sağlayacak komisyon kurulması için önerisini sunduğu saatlerde kamuoyuna yansıdı. Daha önceki heyetler, İmralı dönüşünde Öcalan’ın “acil” mesajlarını kamuoyuyla paylaşmasına karşın, dünkü ziyarette tam bir “gizlilik” uygulanması dikkat çekti. Bu nedenle heyetin nereden İmralı’ya gittiği konusunda da bilgi vermekten kaçınıldı. BDP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada da “Bugün İmralı Adası’na giden heyetimizin dönüş sonrası herhangi bir açıklaması olmayacaktır. Gerek duyulduğu takdirde kamuoyuna daha sonra bilgilendirme yapılacaktır” denildi. Öcalan’ın Nevruz mesajının ardından BDP’liler Öcalan’ın çekilme çağrısı ve koşullarını içeren yol haritasını 4. BDP heyetine vereceğini açıklamıştı. Öcalan’ın bu çerçevede BDP heyetine, hükümetle de yürüttüğü görüşmeler çerçevesinde, “yasal güvence olmadan çekilmeyiz” açıklaması yapan Kandil’e ve PKK’nin Avrupa kanadına dönük mesajları ilettiği belirtiliyor. ANKARA Muhafazakârların ve İslamcıların sevdiği şairlerden olan ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP’nin son kongresinde okuduğu “Dünya Sürgünü” şiiriyle partilileri ağlatan Sezai Karakoç, çözüm süreci ve hükümetin dış politikasını eleştirince gözden düştü. Karakoç, eleştirileri nedeniyle akil insanlar listesine de giremedi. Yüce Diriliş Partisi’nin de genel başkanı olan Karakoç, AKP’lilerin Necip Fazıl’dan sonra şiirlerini en çok sevdikleri şairlerin başında geliyordu. AKP’liler ise hep “şair, yazar, düşünce adamı” ifadeleriyle anılan Karakoç, AKP’nin 30 Eylül’deki son kongresine de AKP’liler arasındaki bu popülaritesiyle damga vurmuştu. Başbakan Erdoğan kongrede konuşmasına şairin “Dünya Sürgünü” şiirinin bir bölümünü okuyarak başlamıştı. Ancak Karakoç, geçen günlerde başta çözüm süreci olmak üzere hükümetin dış politikasını eleştirince AKP’deki hava birdenbire değişti. Karakoç hakkındaki övgü dolu sözler yerini kızgınlığa varan sitemlere bıraktı. Suriye konusunda da AKP’yi taraflardan birini tutmakla suçlayan Karakoç’un eleştirileri AKP’de tam anlamıyla şok etkisi yarattı. AKP’liler arasında “çözüme karşı olmakla” suçlanan Karakoç bu nedenle akil insanlar arasına alınmadı. HEYET GİDİYOR PKK, korucuları bırakıyor MAHMUT ORAL DİYARBAKIR İHD ve Mazlumder, 21 Temmuz 2012’de Hakkâri’nin Levine Vadisi’nde bulunan Nise köyünde kaçırılan geçici köy korucusu Esat Faruk ile 20 Ağustos 2012 tarihinde kaçırılan Hakkâri Korucular Derneği Başkanı Korucubaşı Sadi Özatak’ın bırakılması için harekete geçti. PKK’nin kaçırdığı geçici köy korucusu Esat Faruk’u teslim almak üzere oluşturulan İHD ve Mazlumder heyeti, Irak’a gitmek üzere yola çıktı. Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, “Yarın (bugün) Irak’ta Faruk’u teslim alacağız. Bunun yanı sıra bir süre önce kaçırıldığı belirtilen Sadi Özatak’ın da teslim edilmesini isteyeceğiz. İnşallah onu da alırız” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle