18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 NİSAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Petrolİş ve meslek odaları, kamu yararı gözetilmeden hazırlanan tasarıya karşı bir dizi etkinlik yapacak Petrol için direnecekler Petrolİş ile meslek odaları, yeni tasarıya karşı eylem takvimi belirledi. TPAO’nun özelleştirilmesine karşı çıkacaklarını belirten Mustafa Öztaşkın, eylem dozunu artırabileceklerini kaydetti. Ekonomi Servisi Petrol Mühendisleri, Jeoloji Mühendisleri, Jeofizik Mühendisleri odaları ile Türkiye Petrol Jeologları Derneği ve Petrolİş Sendikası başkanları, dün İstanbul’da düzenledikleri ortak basın toplantısıyla kamuoyunu Türk Petrol Yasa Tasarısı’na karşı tepki göstermeye çağırdı. 26 Mart’ta TBMM komisyonundan geçerek genel kurula gönderilen yeni yasanın TPAO’nun özelleştirilmesinin önünü açacağını belirten Petrolİş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, yasa Meclis’e gelene kadar, kamoyunu bilgilendirmeye gayret göstereceklerini belirtti. Öztaşkın, 6 Mayıs’ta Ankara’da stand açacaklarını ve üye işyerlerinde de toplantılar yapacaklarını kaydetti. Öztaşkın, “Yasa Meclis’e geldiğinde ise eylem dozumuzu artıracağız” dedi. TMMOB Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Kul, benzer bir yasanın 2007’de Meclis’e geldiğini ve gösterilen tepkiler üzerine veto edildiğini hatırlataTasarı ne getiriyor? rak “O gün yasa geçseydi, 280 Petrolİş ve ilgili meslek odalarınca milyon dolarlık gelirden vazhazırlanan raporda yasanın ne gibi geçmiş olacaktık” dedi. sonuçlar doğuracağı şöyle özetlendi: Türkiye Petrol Jeologları l Mevcut yasadaki “Milli Menfaatler” bölümü Derneği Başkanı İsmail kaldırılıyor, ülke menfaati yok sayıldı. Bahtiyar ise TPAO’nun l Devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetinde özerk bir yapıya kabulunan TPAO’nun mevcut kanunda sahip olduğu haklar geri alınarak özelleştirilmesinin önü açılıyor. vuşturularak hareket l Petrol arama ruhsatı için yapılacak başvurularda kabiliyetini artırmaaranan teknik yeterliğe ve tecrübeye sahip olunma şartı sı ve dikey entegre kaldırılarak, bilgi, ekip ve ekipman yönünden yetersiz bir yapıya kavuşşirketlere ruhsat verilmesi sağlanıyor. Vergi indiriliyor. turulması gerektiği söyledi. Büyük Balık Küçükleri Yutar Tek kutuplu dünyanın ideolojisi ulus devletlerin tarihe gömülmesine oturtulmuşken ABD vatandaşlarına “ulus, tek dil, tek bayrak” dayatmasını sorgulamak gerek. Tek kutbun odağı, dünya ırklarının en karışmışı, konfederal yapılanmanın en gelişmişi, başkanlık sisteminin gözbebeği ülkede neler oluyor? Dünya ulus devletlerine, halklarına tam tersine reçeteler dayatılırken... ABD’de yüzyıllarca köle olarak alınıp satılmış, çalıştırılmış Afrikazenci kökenli başkan Obama Amerikalılara bize pazarlanan değerlerin tam tersini aşılıyor... Geçen hafta bir kanalda şu ünlü banker, piyasalar düzeninin kurdu Soros’la yapılmış bir söyleşiye takıldım. Hani dünyayı tek kutuplu, piyasalar düzenini uzun soluklu ayakta tutmaya yönelik yeniden, yeni sınırlar, rejimlerle çizdirirken... Dünyaya sınırsız özgürlükleri, demokrasiyi yayma adına “sivil demokrasi” örgütleme hareketleri, fonlamalarında, bizim cemaatle kardeş kardeş çalışmaları ile ünlü... Kırmızı, turuncu, karanfil darbelerinin örgütlenmesi... Piyasalar düzeninin kurdu içinden çıkamadığımız sistemin, bu kez zengin kuzey dünyasını da içine alan büyük krizinin bitişine ilişkin çok karamsar. ABD, AB başta olmak üzere yeni yeni kriz dalgalarının kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Irak işgali sonrası, Kuzey Irak oluşturulurken PKK ile yerinde savaşım kapsamında TSK’nin bölgede görevli komutan ve askerlerine çuval geçirilmesinin hemen ardından yaptığı değerlendirmeyi anımsadım: “En değerli ihraç ürününüz TSK, askerleriniz” demişti. Arkası Afganistan, Irak’ta yüz yüze terör operasyonlarında NATO gücü kapsamında TSK’nin önde görev alması önerileri gelmişti. TSK’nin direndiği her noktanın kritik görevlerinde bulunmuş komutanlarının Silivri’de çoğunluk oluşturmaları, darbecilikle yargılanmaları sadece rastlantı olmalı, değil mi? HHH Sıcak gündemimizde iktidarları ile İmralıKandilBDP uzlaşmaları çerçevesinde, PKK’nin silahlı kadrolarının silahlı çekilişleri süreci var. Batı medyasındaki haber değerlendirmelerinde onların ilgi alanları, çıkar pencerelerinden öne çıkmış çok farklı değerlendirmeler var. PKK terör eylemlerine nokta konulabilmesi halinde beyaz zehir kaçakçılığında atılabilecek adımlara da yer veriliyor. Sayılarla dudak uçuklatan silahbeyaz zehir kaçakçılığı ilişkilendirmeleri yapılıyor. Dillendirilmeyen yeni dalgalar ABDAB, zengin kuzey dünyasının sistem krizleri üzerinden. Parasal güç desteği zengin kuzey dünyası içine yerleşik siyasal sığınmacılarına borçlu örgütlenmelerin yeni sorunları ortada... En önemlisi IrakİranSuriye öncelikli bölgesel gelişmeler. Zaten dünya kamuoyuna Kürt cephesinin yeni açılım stratejilerinin odağında, “İçinde yaşanılan devlet, ülke koşullarında farklı, öznel çözüm arayışlarına geçiş” var. Doğrusu bölge Kürt örgütlenmelerinin aralarında uzlaşarak vardıkları sonuçlardan çok, Batı dünyasından gelen destek güçlerden, kendi koşul ve çıkarları ağırlıklı yeni reçeteler gündemde. Üstelik hızla değişen koşullar dengeler bağlantılı hızla gündeme giren çıkan yeni reçeteler yazılıp duruluyor. Bizim kulağımıza gelen, yeni bir dayatma, çözüm formülünün bazen saatler geçmeden gündemden düşürülmüş olması da söz konusu. Örneğin ABD’nin Suriye çözüm yaklaşımında son İstanbul toplantısında hangi dengelerin değişmiş olduğu, Kürt açılımı güncel pazarlıklarına da bir biçimde yansıyor, yol haritalarında önemli değişikliklere yol açabiliyor. ABDAB penceresinden ağırlık kazandığı ortaya çıkarılan olgu, Ortadoğu’da İsrailKürtTürk çatışması değil, çıkarları adına doğrudan olmasa da somut sonuçları ile işbirliği. ABD bölgenin, ırklarmezheplerdinleraşiretler çatışmaları, kaosundan sadece askeri değil, ekonomik bedel de ödemek istemiyor. Radikal İslami akımların bölgede kazandıkları güç ABD’yi bölgeden askerini çekme ile yetinmesine engel. Bölgede siyasal egemenliklerini de kırma gereksinimi giderek artıyor. Baştan verilmiş kimi desteklerden çarkı gündeme sokma, hedef öncelikleri değiştirme sonuçları da üretiyor. Sözün özü Kürt açılımı pazarlıkları, çözüm reçetelerinde yola çıkıldıktan sonra asıl köprülerin altından çok sular akacak. Bu ülkenin vatandaşlarının bizim gerçeklerimiz, bizim değerlerimiz içinde birlikte yaşam koşullarına bakarak, ayrımcı önyargılar, dayatmalardan arınma sorumlulukları çok büyük... Türkiye Cumhuriyeti’nin çatısı altında barışa açık tek yol, Türkiye Cumhuriyeti’nin insan hakları, demokrasi, laiklik, Atatürk devrimleri, hukuk devleti düzeninden yana kazanımlarını korumak, geliştirmekten geçer. Ekonomi Servisi Türkiye’deki büyüme Araplar’ın ilgisini çekiyor. Lübnan merkezli Bank Audi, Kuveytli Burgan Bank, Suudi National Commercial Bank ve Katarlı Commercial Bank of Qatar’ın ardından Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük bankası National Bank of Abu Dhabi (NBAD), Türkiye’de yatırım yapabileceğini açıkladı. NBAD’ın CEO’su Micheal Tomalin, “Uzun zamandır yakından takip ediyoruz. Türkiye bizim odaklanacağımız bir pazar. Türkiye’de ticaretin finansmanı için yatırım bankası kurmayı düşünüyoruz” dedi. Tomalin, yatırım bankacılığıyla hedeflerinin bölgesel ticarete odaklanmak olduğunun altını çizdi. Türkiye’ye yeni bir banka geliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle