Katalog

16 NİSAN 2013 SALI HABERLER CUMHURİYET SAYFA 7 Kanser hastası Dilek’in haykırışıyla tekrar gündeme gelen ilaç sorunu, kâr hesabı ve dışa bağımlılık nedeniyle hâlâ çözümsüz Güler, ODTÜ’deki müdahaleyi savundu Eliniz cebe değil vicdanınıza gitsin 3 bin 600 polis Sadaka kültürü ? Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, “Bu olay sağlığı, sosyal güvenliği hak olmaktan ziyade sadaka kültürü ile yönetmenin göstergesidir. Bakan Bayraktar, neden zorlandığını sormuyor bile” diyerek tepkisini gösterdi. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak ise “Bazı ilaçlar, kârlılık olmadığı için yurda gelmiyor. Bunları biz getiriyoruz. Bir ilaç dışında kanser ilaçlarında hiçbir sıkıntı yok” diye konuştu. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası da “Uygulanan ilaç politikaları ile yerli ilaç sektörü tasfiye edilmiş, yüzde 80 oranında dışa bağımlı hale getirilmiştir” açıklamasını yaptı. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu genç kızın durumuyla ilgili gereken işlemlerin yapıldığını belirtirken CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. (Ankara Cumhuriyet Bürosu) EDİRNE (Cumhuriyet) Edirne’de Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın kanser ilaçlarını bulabilmek için yardım isteyince para vermeye kalktığı kanser hastası Dilek Özçelik, kemoterapi için hastaneye yattı. Özçelik, “Ben Bakan Bayraktar’dan yardım istemiyorum. Söz konusu ölüm de olsa ben kendimi o duruma sokmayacağım. Benim tek derdim ilaç. Dün görmek istediğim de insanlıktı. Yanınıza biri yardım için geldiğinde eliniz cebinize değil, vicdanınıza gitsin” dedi. Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği 3. sınıf öğrencisi kanser hastası Dilek Özçelik’in yaşadıkları ve Bakan Bayraktar’ın tavrı Türkiye’de günün konusu oldu. Edirne Valisi Hasan Duruer’in girişimleriyle Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı Selimiye Öğrenci Yurdu’nda kalan Dilek Özçelik’e ulaşıldı. Özçelik, dün sabah erken saatlerde valiliğe giderek Duruer ile görüştü. Vali Duruer, “Sayın Bakan’ın da yanlış anladığı kanaatindeyim. Bana hadiseye üzüldüğünü söyledi. Bize ilaç konusundaki sıkıntısını iletti, biz de bütün hastalarımızın yanındayız. Sağlık Bakanımız da yarın buraya gelecek ve sizin ve sizin gibilerin konusunu da anlatacağım” dedi. orantılıymış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Muammer Güler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı ODTÜ’deki Göktürk 2 uydusunun fırlatma törenlerinde yaşanan öğrenci protestosuna polisin yaptığı sert müdahalenin “orantılı” olduğunu savundu. Bakan Güler, 1’i ağır çok sayıda öğrencinin yaralandığı müdahale ile ilgili “Topluluk içerisindeki yüzleri kapalı bazı şahısların barikatta görevli güvenlik güçlerine şişe, taş, çekiç vb. materyallerle doğrudan saldırmaları üzerine orantılı ve direnci kıracak ölçüde sulu ve gazlı müdahalede bulunulmuştur” dedi. Çeşitli siyasi partilerden çok sayıda milletvekili olayları “ODTÜ’de 105 koruma aracı, 20 zırhlı araç, 8 TOMA ile 3 bin 660 polis bulunduğu doğru mudur, bu kadar güvenlik gücüne, zırhlı araçla korunma ihtiyacı duyulmasının nedeni nedir, biri ağır olmak üzere onlarca öğrencinin yaralanmasına neden olan polis müdahalesinin emrini kim vermiştir” soruları ile TBMM gündemine taşımıştı. Eylemcilere “Yeterli miktarda ve gerektiği kadar gaz mühimmatı kullanıldığını” ve 3 yurttaşla 18 güvenlik görevlisinin çeşitli yerlerinden yaralandığını ifade eden Bakan Güler, “Ayrıca, göz yaşartıcı gaz silahları ve mühimmatı, bütün modern ülke güvenlik teşkilatlarında olduğu gibi teşkilatımızda da bu konuda eğitim almış personel tarafından kullanılmaktadır” dedi. gaz ve su Dilek Özçelik Trakya Üniversitesi’nde tedavi altına alındı. Yardımını istemem Kanser hastası Dilek ise “Sağlık Bakanı yardım ederse kabulümdür, Sayın Bayraktar Bey’in yardımını istemiyorum. Söz konusu ölüm de olsa ben kendimi o duruma sokmayacağım. Benim tek derdim ilaç. Dün görmek istediğim de insanlıktı” diye konuştu. Kendisine 3 hafta önce kanser teşhisi konulduğunu ifade eden Özçelik, “ Her başvurduğum yerde ‘İlaç yok’ denildi. Lenf kanseriyim ve teşhisi öğrendikten sonra bazı ilaçların devlet tarafından karşılanmadığını öğrendim. İthal ilaçlar olduğu için bulamadık. Doktorum ‘Zor bir süreç Allah yardımcın olsun’ dedi. Benim zaman kaybı lüksüm yok. İlgili makamlarla görüşme talebimiz oldu. Ancak hep randevu denildi” dedi. SGK’nin indirim politikası Avrupa’ya uymuyor Kâr oyunları SİBEL BAHÇETEPE Türkiye’de 200’e yakın ithal ilaç bulunamıyor ve bu ilaçların yarısına yakınını kanser ilaçları oluşturuyor. İlaçlarını bulamayan kanser hastaları, ilaçlarını yurtdışından parasıyla getirmek zorunda kaldığında yüklü faturalarla karşı karşıya kalıyor. Türk Eczacılar Birliği’ne (TEB) başvurarak yurtdışından ilacını getirmeye kalktığında ise en az 11.5 ay beklemek zorunda kalıyor. Tedavilerinin aksadığından yakınan kanser hastaları, yetkililere seslenerek “İlaçlarımızı bulamıyoruz, yurtdışından gelenlerin bedellerini ise çok pahalı olduğu için ödeyemiyoruz. İlaç sorunu bir an önce çözülsün” dediler. Piyasada özellikle prostat, lenfoma, cilt, karın içi, testis, rahim ve meme kanseri ilaçlarına ulaşılamıyor. Şiddete ‘dur’ demek için yarın eylem günü Ben ilaç dedikçe o para dedi Ersin Arslan Bakan Bayraktar’ı tesadüfen gördüğünü, ilaçlarını bulamadığını anlatmak için yanına gittiğini vurgulayan Özçelik, “Ben ‘ilaç’ dedikçe, o ‘para’ dedi. İnsanlar çaresiz oldukları için yardım istiyorlar. Boyun eğiyorlar. Yanınıza yardım amaçlı bir insan geldiğinde eliniz cebinize değil de vicdanınıza gitsin. Sağlık konusunda, ilaç konusunda bir şey yapsınlar” diye konuştu. Edirne Valisi Duruer’e hastanede randevu ve tahliller konusunda çok sıra beklediğini de aktaran Dilek Özçelik, ziyaretin ardından annesi Zeynep Özçelik ile Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürülerek Hemotoloji Servisi’ne yatırıldı ve tedavisine başlandı. Sağlıkçılar iş bırakıyor İstanbul Haber Servisi Sağlık meslek örgütü, hekimler ve sağlık çalışanları, bir yıl önce 17 Nisan’da Gaziantep’te bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’ı anmak ve sağlıkta yaşanan şiddete “dur” demek için yarın bir günlük iş bırakma eylemi yapacak. Eylemlerde, acil servisler, yatan hastalar, kanser ve diyaliz hastaları dışında hasta bakılmayacak, hizmet verilmeyecek. Bayraktar: Şifa bulsun Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Bayraktar ise “Esas olan bu kızımızın tedavi olmasıdır, şifa bulmasıdır. Gerisi teferruattır. ‘İlaçlarımı alamıyorum’ dedi. Biz de bir harekette bulunduk ama bunların hiçbiri önemli değil. Tedavi olsun, gerisi ne olursa olsun” dedi. ‘Para daha değerli’ HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR İzmir E czacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan , ilaç sıkıntısının yeni olmadığını, sağlık politikaları nedeniyle hastaların ilaçlarına ulaşamadığını söyledi. Sağlık sistemine “ekonomik” olarak bak ıldığını, paranın insan yaşamının değerli görüldüğünü vurgulayan Sayılkan şunları söyledi: “Sosyal Güvenlik Kurumu, ilaç firmalarından indirim talebinde bulunuyor. Firmalar kazanç elde edemediği için de ilacı getirmiyor. Birçok yabancı ilaç firması zarar ettiği gerekçesiyle ağır hastalıklarda kullanılan ilaçları getirmiyor. İlaçların satışında kur 1 lira 90 kuruşa sabitlendi. Bugün 1 Avro’nun değeri 2 lira 30 kuruş. SGK, firmalardan yüzde 11’le 40’a varan oranda indirim istiyor. Her şey ucuza mal etme mantığında işliyor. İlaç firmaları zarar ettiği gerekçesiyle bu ilaçları getirmiyor.” İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, bu sorunun uzun süreden beri devam ettiğini söyledi. İthal ilaçlarda SGK’nin fiyat yapılandırması nedeniyle yaşanan sorunların aşılamadığını anımsatan Güngör asıl problemin ithal ilaçlarda olduğunu vurguladı. İlacını bulamayan kanser hastalarının ilacını yurtdışından getirmeye kalktığında, Türkiye’deki fiyatının yaklaşık 510 katı ödeme yapmak zorunda kaldığına dikkat çeken Güngör, “İthal ilaç firması Türkiye’ye ucuz fiyata ilaç vermek istemiyor ve ilacını Avrupa’da satmayı tercih ediyor. Gelir durumu düşük olanlar, öğrenciler gibi kanser hastaları, durum böyle olunca kalkıp ilacını yurtdışından getiremiyor. Ya ilacını kullanamıyor ya da TEB’in sırasına girerek ilacını almak zorunda kalıyor” dedi. TEB’e telefonla bile ulaşmanın çok zor olduğunu kaydeden Güngör, özetle şunları söyledi: “Son aylarda İstanbul Eczacı Odası’nı arayan hastaların da sayısı arttı. Kanser hastalarının yurtdışından getirdiği ilaçlar tedavi sürdüğü müddetçe kullanılmak zorunda. Yurtdışından gelen ve çok pahalı olan bu ilaçlara hasta ulaşamadığı zaman da tedavi ne yazık ki aksıyor. Hasta örneğin 4 kür kemoterapi görüyor, bu ilaçların 2’sini buldu, 2’sini bulmadı, o tedavi yine aksıyor. Sorun bir an önce yetkililerce çözülmelidir. Bakan’ın genç kıza yönelik tavrını da doğru bulmuyorum. Başından savmak bir bakana yakışır tavır değil, konunun direkt muhatabı olan bakana sorunu ileteceğini söyleyebilirdi.” 510 katı fazla Doktora saldırı ADIYAMAN (Cumhuriyet) Bir yakınını ziyaret etmek için Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden ve akli dengesinin yerinde olmadığı ileri sürülen A.G, bilinmeyen bir nedenden cebindeki bıçağı çıkararak, acil serviste görevli doktor Gazi Narcı’ya saldırdı. Doktorun yara almadığı olayın ardından saldırgan etkisiz hale getirildi. 7 bin hekime şiddet Hekimlere yönelik şiddet son 4 yılda 5 kat arttı. Ankara Tabip Odası’nın (ATO) Sağlık Bakanlığı’ndan elde ettiği son verilere göre, 14 Mayıs 201230 Mart 2013 tarihleri arasında tüm Türkiye’de 5 bin 345’i sözel, 2 bin 428’i ise fiziksel olmak üzere 7 bin 773 hekime yönelik şiddet olayı yaşandı. Bunlardan 4 bin 403’ünün he kim, 3 bin 370’inin ise sağlık personeli olduğu belirlendi. Yine 7 bin 773 sağlık çalışanının 3 bin 120’sinin erkek, 3976’sının kadın sağlık çalışanı olduğu belirlendi. Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Alo 113’e en çok şiddet bildirimi yapılan il ise İstanbul olarak belirlendi. Hasan Âli Yücel’in kızı Canan Eronat yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Köy Enstitülerinin kurucularından eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in kızı Canan Eronat (87) yaşamını yitirdi. Eronat, Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümü olan 17 Nisan Çarşamba günü Malteye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Şair Can Yücel’in ikiz kardeşi olan Canan Eronat’ın yayımlanmış kitapları arasında “Ertuğrul Süvarisi Ali Bey’den Ayşe Hanım’a Mektuplar”, “Yakup Kadri’den Hasan Âli Yücel’’e Mektuplar” yer alıyor. Deney tüpü patladı, Hande yandı BURSA (Cumhuriyet) Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yüksek lisans öğrencisi olan Hande Özyürek (25), yağ analizi yaptığı sırada elindeki tüpün düşüp parlaması sonucu alevler arasında kalarak yandı. Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Samsun doğumlu Hande Özyürek, bu yıl yüksek lisansı eğitimi görmek için kardeşi Emine Begüm Özyürek’in tıp eğitimi gördüğü Bursa’ya geldi. Cuma günü Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Laboratuvarı’nda yağ tayin analizi deneyi yapan Hande, iddiaya göre, içerisinde hekzan gazı bulunan deney tüpünü yere düşürdü. Tüpteki gazın parlamasıyla genç kız alevler arasında kaldı. Görevliler tarafından hastaneye kaldırılan genç kızın vücudunun bir bölümünün yandığı ve hayati tehlikeyi atlatamadığı öğrenildi. Özyürek’in kardeşi, laboratuvarda 2 kişinin deney yapması gerektiğini fakat kardeşinin tek olduğunu belirtip yetkililerden şikâyetçi oldu. Savcılık soruşturma başlattı. İlaç ödeme listesine alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kanser hastası Dilek Özçelik’in tedavisinde kullanılması gereken “Blemicin” isimli ilaç geri ödeme listesine alındı. “Bleomisin sülfat”ın Türkiye’de jenerik olarak üretimi için bir ilaç firmasına ruhsat verilmişti. İlaç geçen hafta piyasaya “Blemicin” adıyla çıktı. İlaç, SGK tarafından da geri ödeme listesine alındı. O öldü, çevredekiler balık tuttu! Yıllardır Galata Köprüsü’nde balık tuttuğu öğrenilen Cevdet Özkan (53) dün de balık tutmak için Galata Köprüsü’ne gitti. Balık tutmaya başlayan Özkan, kalp krizi geçirerek bir anda yere yığıldı. Özkan’a ilk olarak balıkçı arkadaşları müdahale etti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Özkan’ın öldüğünü belirledi. Polis de savcıya haber verdi. Özkan’ın cansız bedeni uzun süre bekleyince çevredekiler hiçbir şey olmamış gibi balıklarını tutmaya devam etti. Turistler de fotoğrafladı.