28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ İmtiyaz Sahibi: Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Murat Ataş Ayşe Başlangıç Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu Müdür) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 posta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 16 NİSAN 2013 İmsak: 4.43 Güneş: 6.17 Öğle: 13.11 İkindi: 16.52 Akşam: 19.53 Yatsı: 21.19 Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Yapay böbrek yaptılar ? Dış Haberler Servisi Amerikalı bilim insanlarının yapay böbrek üretiminde ilk adımı oluşturan bir buluşa imza attıkları belirtildi. Massachusetts Tıp Fakültesi’nden bilim insanları yaptıkları yapay böbreği farelere nakletti. Böylelikle milyonlarca böbrek hastası için yeni bir umut doğmuş oldu. Ekibin başkanı Dr. Harald Ott’un verdiği bilgiye göre, bir fare böbreğinden alınan canlı hücreleri bir tür deterjan solüsyonu kullanarak ayrıştıran, bu işlemden sonra ortaya çıkan doku iskelesine yeni doğmuş farelerden alınan böbrek hücreleri ekleyen uzmanlar, oksijenle besledikleri yapay böbrekle kanı filtrelemeyi ve idrar üretmeyi başardılar. Bieber kızdırdı ? Dış Haberler Servisi Adı sık sık skandallara karışan genç kuşağın en başarılı pop yıldızlarından Kanadalı şarkıcı Justin Bieber (19), bu kez yaptığı bir gafla gündeme geldi. Konser için bulunduğu Hollanda’da Yahudi soykırımı kurbanlarının sembol ismi Anne Frank’ın Nazilerden saklandığı müze evi ziyaret eden sanatçı, evdeki anı defterine Anne yazdıklarıyla kimi Frank çevrelerin tepkisini çekti. Bieber, 15 yaşındayken bir Nazi toplama kampında ölen Anne Frank için deftere “Anne harika bir kızdı. Yaşasaydı o da bir Belieber (Justin Bieber’ın hayranları için kullanılan ifade) olacaktı” ifadelerini kullandı. Notun müzenin Facebook sayfasında da yayımlanması üzerine Bieber’a büyük tepki oldu. Bieber, saygısız olmakla suçlandı. Nur Topu Gibi Bir N.Ç’miz Daha Oldu! Eğitim ve yaratıcılık açısından 50 ülke arasında 46. sırada olmamız, bilimde ve teknolojide alt sıralarda debelenmemiz hiç önemli değil, vallahi de billahi de, nur topu gibi bir N.Ç’miz daha oldu. N.Ç olayını hepiniz anımsarsınız. Mardin’de her meslek ve her yaştan erkeğin, kızın bekâreti bozulmasın diye arkadan tecavüz ettiği 14 yaşındaki N.Ç’nin “rızasıyla” bu ilişkilere girdiğine koca koca Yargıtay üyeleri hep birlikte karar vermişler ve suçlular acayip bir indirimden yararlanmışlardı. Aynı şey şimdilerde Kocaeli Gölcük’te tekrarlanıyor. İlkokul öğrencisi 13 yaşındaki Ö.Y’ye 29 kişi tecavüz etmiş. Her meslekten, her yaştan erkek. İçlerinde aile babaları da var hiç kuşkusuz, kızlarının namusuna pek düşkün olan aile babaları. 13 yaşındaki Ö.Y’ye tecavüz ederken “gene şeytana uydum” diye Allah katında günahları şeytana havale ederek aklandıklarını sanan aile babaları. Eşcinsel eğilimler gösteren oğullarını öldürmek için ailece planı kuran aile babaları. Onlar erkektirler ve büyük çoğunluğu erkeklerden oluşan yargı da onların yanındadır. Çünkü 13 yaşındaki kız çocuğu bu işi “rızasıyla” yapmıştır. Kendilerinden öyle emindirler ki ellerini kollarını sallayarak çarşı pazarda dolaşırlar, işlerine güçlerine devam ederler. Öyle ki pek çok erkek onlara gıptayla bakar: “Helal olsun 13’ündeki kızı götürmüş.” Hakikaten çok kızgınım; bugünlerde kimseler bana “Türk aile yapısının çok kuvvetli ve sağlam olduğundan” söz etmesin ve çok ama çok ahlaklı olduğumuz konusunda ahkam kesmesin! Yeter, kendimizi kandırdığımız yeter! Çok övündüğümüz kalkınma hamlemiz sadece ve sadece zenginleri daha zengin ve yandaşları daha varlıklı kılmak üstüne kurulduğundan bu topraklarda Bilge baba, Ders kitapları, açık ve örtülü eşitsizliğe ilişkin örneklerle dolu. 1950’lerden beri ders kitaplarında kadını cins olarak güçsüz ve pasif, erkeği güçlü olarak kabul eden anlayış sürüyor... FİGEN ATALAY özverili anne ers kitapları, toplumsal cinsiyete ilişkin eşitlikçi söylemden uzak, dil ve anlatım yanlışlarıyla dolu ve bilimsel yaklaşımdan yoksun. Çocukların nedensonuç ilişkisi kurmasına engel olacak cümlelerin bulunduğu kitaplar, ezberci, tarihi tahrif eden örnekler içeriyor ve dini temalarda geçmişe oranla artış bulunuyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Firdevs Gümüşoğlu, “Ders Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet” konulu bir araştırma yaptı. Aynı ad altında, geçen günlerde güncelleştirilmiş D üçüncü basımı çıkan kitapta, 19282013 yılları arasındaki ders kitapları inceleniyor. Doç. Dr. Gümüşoğlu incelemesinde, kadınların yönlendirildikleri meslekler, aile içi işbölümü, karar alma süreçlerindeki konumları, parayla ilişkileri vb. konularının son yıllarda okutulan ders kitaplarında da oldukça sorunlu bir alan olduğunu vurguluyor ve şöyle devam ediyor: “Ders kitaplarında kadınlar, aile içinde en fazla sorumluluk yüklenen ve emek yoğun işleri yapan kişi. Onlar çocuklara ve hastalara bakar. Bununla birlikte engelli çocuğun bakımından da tek başına sorumludur. Annenin var oluşunun doğal bir uzantısı olarak ele alınan bu görevler, kadınınannenin kutsal bir varlık olarak tanımlanmasıyla paralel bir söylem içerir.” Var oluşunun uzantısı... İş biter, örgü başlar Ders kitaplarından örnekler: 2011 yılında basılan Türkçe 3. sınıf birinci kitapta “Konuşabilmek Ne Güzel” adlı okuma parçasından: “Annem ise ev kadını. Ev işlerini bitirince eline tığını alır, dantel örer, bir taraftan da moda şarkıları mırıldanır.” “Ahşap Ev” adlı okuma parçasından: “Sekiz yaşındaki Asiye ve beş yaşındaki Neşe ile bir ev kadını olan anneleri ilgilenir hep.” 2012’de basılan 1. sınıf Türkçe ders kitabında “e” sesi öğretilirken bebeğini ayaklarında sallayan anne resmine yer verilir. “Ekmek” sözcüğüne eşlik eden üretim sürecine ilişkin fotoğrafta ise üretimi erkeklerin yaptığı bilgisi verilir. Justin Bieber yaşayan insanların çok büyük bir bölümü, geçim sıkıntısı içindedir. Bu nedenle pek çok aile kadını, çocuğunu uyutup internetin başına geçmekte ve para karşılığı soyunmaktadır! Utanmayın, bu böyle! Üniversitelerde okuyabilmek için ne yazık ki pek çok genç kız, telekızlık yapmaktadır. Bu artık öylesine alışılmış bir durumdur ki insana Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, eğitimli ve çok güzel kadınların dünyaya açıldıkları ve fuhuş yaparak geçinmeye çalıştıkları zamanları anımsatıyor. Para karşılığı grup seks partilerine ailece katılanların sayısı hiç de az değil. Üstelik bunların bir kısmı daha sonra yaptıklarından çok utanıp gene ailecek psikiyatrların kapısında soluğu alıyorlar. Bunları uydurmuyorum, sadece gerçeğin çok az bir bölümünü sizlerle paylaşıyorum. Durum bu, maalesef buralardayız. Ama bir yerlerden başlamamız gerekiyor, öncelikle şu “rızasıyla” kavramının hukuk dilinden silinmesi gerekiyor, burada asıl işi yargıçlara, savcılara, büyük büyük mahkeme üyelerine düşüyor. Bunun için kanun çıkarmaya gerek yok! Burada takdir yetkisi sizde ve siz de bir an düşünün 13 yaşındaki bir kızın “rızası” ne olabilir? Lütfen takdir yetkinizi kullanırken ülkemizin, çocuk pornosu sitelerini en çok tıklayan ikinci ülke olduğunu da düşünün. Neyse ki ülkede pek çok kadın sivil toplum kuruluşu var. Hepimizin güvencesi onlar. Genç yaşlı tüm kadınları, elimizden geldiğince, vaktimizi ve enerjimizi bu derneklerde harcamaya; biriken inanılmaz kadın tacizlerinin, kadın cinayetlerinin ve tecavüzlerinin azaltılması için gönüllü çalışmaya çağırıyorum. Bu işi gene kadınlar başaracak! 8 Mart (Dünya Emekçi Kadınlar) gününde, Ali Kırca’nın programında, “şunu da yaptık, bunu da yaptık” diyen ve Türkiye’deki kadının durumunu tozpembe göstermeye çalışan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i de gerçekleri söylemeye ve bütün rızasıyla tecavüz edilen, öldürülen kadınların yanında olmaya çağırıyorum. Bir AKP hükümeti bakanı değil, bir kadın, bir anne ve bir yurttaş olarak daha ne bekliyor? Bir odası bile yok 20122013 öğretim yılında, Ardahan, Edirne ve İstanbul’da okutulan ders kitaplarının tamamı incelenmiş ve sonuçta farklı kalkınma düzeylerindeki bu illerde yaşayan çocukların, aynı örneklerle karşı karşıya geldiği görülmüş. Örneğin bir okuma parçasında, müzik seti, bilgisayarı ve ideal görünen bir odası olan çocuk resmi var. Gümüşoğlu, “Oysa toprak dam altında ya da kentin merkezinde ama yoksulluk içinde yaşayan, odası olmayan milyonlarca çocuğun olduğu, toplumsal bir gerçek” diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle