Katalog

SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 16 NİSAN 2013 SALI Orgeneral Bekir Kalyoncu: Parçalanmaya yönelik artan çaba var Nafile Yargı Paketi Birbirini izleyen, yargı paketlerinin dördüncüsü de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Şimdi herkes bu paketin getireceklerini bekliyor. “Yargı paket”leri AKP döneminin kendine özgü uygulamalarındandır. Baskıcı, her demokratik eylemde suç arayan zihniyetin yanı sıra ceza hukuku ilkelerine aykırı olarak yalapşap hazırlanmış, suçların ve cezaların kanuniliği ilkesini, baştan savma yazılımıyla hazırladığı yasalarla ayaklar altına alan bir yasama ile demokrasiyi özümsememiş; “masumiyet karinesi”nin yerine çağdaş demokrasilerde kafaların almayacağı bir mutlak suçluluk karinesini yerleştirmiş; kişinin özgürlüğünü temel ilke kabul edecek yerde, kısıtlanmasını ana düstur gören bir yargı mekanizmasının el ele vermeleriyle ortaya çıkan “zulüm toplumu” modelinde, yakınmaların ayyuka çıkması ile birlikte, AİHM önünde, ikide bir İHS’yi ihlal eder duruma düşen iktidar, birbirini izleyen nafile yargı paketleri çıkarmaktadır. Adalet Bakanlığı’nın neredeyse iki yıla yakın süre üzerinde çalıştığı belirtilen ve son olarak da TBMM’de kabul edilen 4. paketin de nafilelik açısından, kendinden önceki ilk üçünden daha değişik olmasını beklemek anlamsızdır. ??? Demokrasiden korkan, özgürlüklerden fena halde irkilen ve bunları engelleyici yasal düzenlemeleri birbiri ardına getiren iktidar, ülkeyi tam demokrasiye ulaştıracak yasal yapıya kavuşturmaktan kaçınmakta, temel bozukluklara dokunmadan, sorunları yargı paketleriyle hafifleteceği yanılgısına düşmektedir. Bu durumda tabii ki, “yargı paket”lerinden beklenen yarar elde edilememektedir. Türkiye’de şu anda, izni alınmış gösterilere katılan birçok insan terör ve terör örgütü üyeliği ile suçlanmakta ve mahkum olmaktadır. Unutmayınız ki, 12 Eylül 1980 dönemini izleyen yıllarda bile bu tür uygulamalara rastlanmıyordu.. Parasız eğitim istediği için mahkum olan genç öğrencilerin durumunu düzeltecek olan, yargıyı yakından denetleyen Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı yargı paketleri değil, doğru dürüst yazılmış, ağzını açan her gençte potansiyel suçlu aramayan çağdaş yasalar çıkarmak olmalıdır. Ama bunun için demokrasiyi gerçekten özümsemiş, yasama işlevinin özgürlükleri korumak olduğuna inanmış bir parlamento çoğunluğunun bulunması gerekir. ??? Kulakları çınlasın, ülkemiz “hukuk!”undan ağzı yanmış bir dostum şöyle der: Türkiye’de yargıçtan daha çok infazcı var! Genelleme yapmaktan özenle kaçınarak söyleyelim ki, pek de haksız sayılmaz. Türkiye’nin çokça şikâyet ettiğimiz yasalarını alıp başka gelişmiş bir ülkede uygulayınız, sonuçta çok daha demokratik ve özgürlükçü sonuç elde edersiniz Aynı düzenlemelerle ayrı sonuçlara varılmasına neden olan fark da o iki toplumdaki yorumlayıcılarının ve uygulayıcılarının kafa yapılarıdır. Demek ki, yargı paketlerinden önce yapılması gereken, yargının düzenlenmesidir. Yargının düzenlemesinden kasıt, yargı ve yürütmeye karşı bağımsız olması gereken bu erke müdahale etmek değil, fakat yargıç ve savcılara yetki verirken bunların yanlış yorumlanmalarına mahal bırakmayacak açık, net biçimde özgürlüğü esas alacak, usul hükümlerinde ise kılı kırk yaran titiz düzenlemeler yapmaktır. Siyasi iktidar ise bunu böyle yapacağı yerde, kendisinin de yakınıyor göründüğü bu iyi yetişmemiş, çağın gerisinde kalmış kadroya kimi zaman olağanüstü yetkiler vermektedir. Kadro iyi yetişmiş olsa dahi demokrasilerde “özel yetkili mahkemeler”e yer yoktur. Bütün bu gerçekleri görmeyip gerekeni yapmak yerine nafile yargı paketlerine sarılmak, büyük aldanma değilse eğer, büyük aldatmadır. Komutandan uyarı BARKIN ŞIK ANKARA Açılım çalışmaları sürerken, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu’dan “uyarı” gibi bir mesaj geldi. Kalyoncu, Jandarma Genel Komutanlığı’nın, dün yayımlanan faaliyet raporunda, “Ülke bütünlüğünün parçalanmasına yönelik tehditlerin, içte ve dışta artan yoğunlukta güç kazanma çabası karşısında, iç güvenliğin sağlanması ve korunması öncelik kazanmıştır” dedi. Jandarma 2012 yılına ilişkin çalışmalarının yer aldığı faaliyet raporunu yayımladı. Raporda, “üst yönetici” sıfatıyla Orgeneral Kalyoncu’nun değerlendirmeleri de yer aldı. üvenlik algılamaları değişti’ Kalyoncu, mesajında şunları kaydetti: “Küreselleşmenin getirdiği dinamik ortam; ülkelerin iç ve dış güvenlik ayrımının belirsizleşmesi ve güvenlik paradigmalarının değişmesi neticesinde, kamu düzeni ve yasal kurumların da içerisinde olduğu ulusal güvenliğe yönelik tehditler farklılaşmış, terörizm, ayrılıkçı hareketler, etnik ve dini çatışmalar, kitle imha silahlarının yayılması, uluslararası organize suçlar ve siber terörizm gibi asimetrik tehditler, yeni parametreler olarak ortaya çıkmış ve güvenlik algılamalarını büyük ölçüde değiştirmiştir. Ülke bütünlüğünün parçalanmasına yönelik tehditlerin; içte ve dışta artan yoğunlukta güç kazanma çabası karşısında, değişen güvenlik algılamaları temelinde, iç güvenliğin sağlanması ve korun ‘G ması öncelik kazanmıştır.” Raporda, 2012 yılına ilişkin terör istatistiklerine yer verilirken de şöyle denildi: “Jandarma sorumluluk sahasında; 151’i mayına basma ve patlayıcı madde kullanma, 137’si çatışma, 59’u yol kesme, 66’sı adam kaçırma, 13’ü yağma, 287’si taciz ateşi, 57’si silahlı saldırı, 114’ü sabotaj ve kundaklama, 44’ü teslim olma, 48’i toplumsal olay, 261’i terörist/işbirlikçi yakalama, 169’u silah/malzeme ele geçirme, 140’ı mayın ve patlayıcı madde bulma, 142’si diğer olaylar olmak üzere toplam 1.688 terör olayı meydana gelmiştir. Olay sayısı geçen yıla göre % 49 (1.130 olay) artmıştır.” Jandarma 157 şehit verdi 2012 yılında meydana gelen terör olaylarında 473 terör örgütü mensubunun (338’i ölü, 65’i sağ, 70’i teslim) etkisiz hale getirildiği belirtildi. Raporda, örgüte yönelik operasyonlarda, 36,4 ton esrar ve 60 bin kök kenevir bitkisi ele geçirildiği de kaydedildi. ? İstanbul Haber Servisi Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AKP Kadıköy İlçe Başkanlığı’nın danışma meclisi toplantısında terör sorununun çözümüne ilişkin CHP ve MHP’ye çağrı yaptı. Bozdağ, “Biz sizin söyleminize göre maalesef yanlış yapıyoruz. Öyleyse çözüme dair görüşlerinizi ve doğruları buyurun siz söyleyin. Hakaret etmeden, iftira etmeden, sövmeden, tehdit etmeden, yalan söylemeden projelerinizi lütfen söyleyin” dedi. Bozdağ’dan çağrı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP tarafından koruculuk sisteminin kaldırılmasıyla ilgili TBMM Başkanlığı’na sunulan teklifle ilgili basın toplantısı düzenleyen BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, normalleşme süreciyle koruculuk siteminin de kaldırılması gerektiğini söyledi. Baluken, bir soru üzerine “PKK’nin önce bir ateşkes pozisyonuna geçtiğini, belki birkaç gün içerisinde bir geri çekilme sürecini başlatacağını ve silahsızlanmaya doğru gidecek bir süreçle ilgili somut adımlar attığını görüyoruz” dedi. BDP’li Baluken: Çekilme başlar HüdaPar’dan AKP’ye tepki MAHMUT ORAL ? ERZURUM (AA) Ağrı Doğubayazıt’ta KCK’ye yönelik operasyon kapsamında haklarında dava açılan 35 sanığın yargılanmasına Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Beyanlarda bulunan gizli tanık Gülşah, tutuklu sanıklardan Diren Yağan’ı gösterip kendisiyle birlikte demokratik gençlik yapılanması içinde bazı örgütsel faaliyetlerde bulunduğunu söyledi. Mahkeme, tutuklu 8 sanığın tahliyesine karar verdi. Davada böylece tutuklu sanık kalmadı. KCK’de 8 tahliye ‘W’ yazdırdığı için tutuklandı DİYARBAKIR Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HüdaPar’dan yapılan açıklamada Dicle Üniversitesi’ndeki olaylardan ibret alınması, provokasyona karşı dikkatli olunması istendi. Açıklamada, Peygamber Sevdalıları Platformu’nun kutlu doğum haftası etkinliklerinin CHP’li ve BDP’li belediyelerden sonra AKP’li belediyeler tarafından da engellendiği savunuldu. Platformun Ankara Sincan’da düzenleyeceği kutlu doğum programının kaymakamlık ve Sincan Belediyesi tarafından etkinliğe bir gün kala iptal edildiği belirtilerek şu ifadeler kaydedildi: “Mardin Kızıltepe’de BDP’li belediye ve İskenderun’da CHP’li belediyeden sonra kutlu doğumu engelleme furyasına böylelikle AKP’li bir belediye de katılmış oldu. Bu alanlar, meydanlar ve salonlar sizlerin malı değildir! Halkın malıdır, ümmetin malıdır! ” ? URFA (Cumhuriyet) Urfa’nın Viranşehir Belediyesi’ne ait araçların üzerine “Şaredariya Weranşar” yazan eski Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Kodin hakkında 2010 yılında Viranşehir Asliye Ceza Mahkemesi’nde “Harf kanununa muhalefet” etmekten dava açılmıştı. Davada verilen 2 buçuk ay hapis cezası temyiz edilmediği için cezası kesinleşen Kodin, tutuklanarak Akçakale Cezaevi’ne konuldu.