28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 NİSAN 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Kadınlar diplomayı aldı, eve kapandı Ocak 2013 dönemi için işsizlik oranı ve kayıt dışı, kadınlar için arttı. Yeni işsizlerin yarısından çoğu lise ve yükseköğretim mezunu kadınlar oldu. Yeni işsizlerin yüzde 76’sı kadınlardan oluştu. Ekonomi Servisi Türkiye işsizlik oranı 2.6 puan artış genelinde işsizlik oranı 2013 gösterdi. Resmi işsiz sayısınyılı ocak döneminde geçen daki artış ise haziran döneyılın aynı dönemine göre 0.4 minden bugüne 664 bin olpuan artışla yüzde 10.6 düze du. Bir önceki yılın aynı döyine yükselirken, işsiz sayı nemine göre ise resmi işsiz sı 226 bin kişi artarak 2 mil sayısı 226 bin, geniş tanımyon 890 bin kişiye ulaştı. İş lı işsiz sayısı 308 bin, eksik sizlik böylece 22 ayın zirve ve yetersiz istihdam edilenlerle birlikte işsiz sayısı 562 sine çıkmış oldu. Türkiye İstatistik Kurumu bin kişi arttı. Resmi işsizlik (TÜİK) 2013 Ocak dönemi geçen yılın aynı dönemine ne (Aralık 2012, Ocak, Şu göre oransal olarak kadınbat 2013) ilişkin Hanehalkı lar için yüzde 1.1 puan artaİşgücü İstatistikleri’ni açıkla rak yüzde 12.1’e ulaştı. Yedı. Buna göre tarım dışı işsiz ni işsizlerin yüzde 76’sı kalik oranı ocak döneminde ge dınlardan oluştu. Erkeklerde çen yılın aynı dönemine oran işsizlik 55 bin kişi artarken la 0.5 puanlık artış ile yüzde kadınlarda 172 bin kişi arttı. 12.9 düzeyinde gerçekleşti. Kentsel alanda tarım dışı işHer sizlik 0.1 puan artışla yüzde iki kişiden biri 12.3, kırsal alanda 2.3 puan çalışmıyor artışla yüzde 15.5 düzeyine yükseldi. Ocak döneminde 1524 yaş grubunu TÜİK’in açıkladığı Hanehalkı İşgücü AnkeTürkiye’de çalışma çağındaki her iki kiiçeren genç işsizlik orati sonuçlarını düzenli olarak analiz eden Türkişiden biri işsiz. İşgücüne katılım oranı Ocak nı geçen yılın aynı döye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu 2013 dönemi için yüzde 49.5 oldu. İşsiz sanemine oranla 2.3 puanAraştırma Enstitüsü’nün (DİSKAR) yaptığı yılmayan umudu kesik işsizlerin sayısı ve ev içi lık artışla yüzde 20.7 oldeğerlendirmede umudu olmadığı için ya da du. Kentsel alanda genç emeğin görünmez olmasının sonucunda açı diğer nedenle son 3 aydır iş arama kanallarını ğa çıkan bu durum, işsizliği olduğundan düişsizliği yüzde 20.3’ten kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar şük gösteriyor. AB ülkeleri için EUROSTAT yüzde 22.5’e, kırsal alanve mevsimlik çalışanlar dahil edildiğinde işsiz2011’e göre işgücüne katılım oranı yüzde da yüzde 13.9’dan yüzde lik oranı yüzde 10.6 değil yüzde 17.6, işsiz sa71.2 düzeyinde. Türkiye’de işgücüne ka17’ye çıktı. yısı da 2 milyon 890 bin değil, 5 milyon 228 bin İşsizlik verilerinin hızla tılım AB27 ortalaması kadar olsaydı, kişi olarak gerçekleşti. Kadınlar için geniş tanımlı Türkiye 11 milyon 957 bin kişiye bozulmaya başladığı haziran işsizlik oranı yüzde 26, gençler için yüzde 30’u aştı. daha ilave iş yaratmak zodöneminden bu yana resmi Gizli işsiz olarak görülen eksik ve yetersiz istihdam runda olacaktı. Ortadoğu’da Ucu Açık Gelişmeler... Irak’ta seçim öncesi dün 7 şehirde bomba yüklü 18 aracın patlatılması ile ölü ve yaralı sayısının ilk haberlere göre ucu açıktı.. Sanki bölge bataklığında ölen, yaralanan canların çok da bir anlamı, algılanması varmış gibi.. Önemli olanı sonuçta, ortaya çıkacak yeni Ortadoğu dengelerinde emperyal çıkarların korunabilmesi.. ABD’yi yakından izleyen kimi uzmanlar, Arap baharlarından sonra öngörülemeyen radikal İslami akımların, iktidarların oluşması karşısında, kaçınılmaz daha radikal, müdahaleci siyaset uygulamalarının gündeme sokulmasının yeniden programlandığını söylüyorlar. ABD medyasındaki, yeni teknolojilerle silahlanma haberlerini tezlerine destek olarak gösteriyorlar... Arap baharlarına bağlanan umutların düş kırıklıklarını getirmesi gerçekleri karşısında, bölge ülkelerini demokratikleştirme sloganı ile uygulamaya sokulan projelerden uzaklaşılması, insan hakları ve demokrasi kaygılarının üstünde, kriterlerine bakılmaksızın yeniden yandaş iktidarlar oluşturulması projesi arayışlarına ağırlık verilmesini gündeme soktuğunu savlıyorlar.. Üstleneni olmadan, dünkü Irak patlamaları için ilk algılamalar Irak El Kaidesi olarak açıklanırken, Suriye’deki El Nişan ile de bağlantılandırıldı. Hal böyle olunca da Türkiye’deki henüz ucu açık Kürt açılımı üzerinden senaryolar, yaşanan gelişmeler alabildiğine zıt odaklı değerlendirmelere, cepheleşmelere, yorumlara yol açmakta.. Dicle Üniversitesi’ndeki sağ sol değil, PKK yandaşı ile Hizbullah yandaşı Kürtlerin çatışması olduğu gerçeğinin altı çizilirken, çatışmanın beslendiği odaklar İran, Suriye Kürdistanı, Kuzey Irak Kürdistanı’nda barınan tüm Kürt kökenli örgütlenmeler; ABDAB siyasi odakları; kaçakçılık çıkar ağlarında kayba uğrayacaklar.. çatışmalardan sorumlu tetikçiler olarak açıklanabiliyor.. Mezhebinize, cephenize göre seçip seçip tezinizi güçlendirmede kanıt olarak kullanabilirsiniz. Nasılsa kanıtlanması kadar reddedilmesi, yalanlanması da olanaksız... HHH Uzaktan bakıldığında iktidarları Kürt açılımı sürecinin işletilmesinde elbet zorlukları olsa da duruma egemen, en azından pazarlığı yürüten taraf olarak durumlara, gelişmelere göre manevralar yaparak, rota çizebilecek konumda... Hafta sonu akil insanların, cepheleşmiş, ucu açık kaygılarını sorgulayan vatandaşlara verdikleri yanıtlara bakarak bir ana eksen çizmek de olanaksız. Resmi açıklamalar, iktidarlarına bağlı bir kamuoyu oluşturma görevi üstlenmiş olduklarını ortaya koysa da, kendilerine bir yol haritası verilmediği kolayca anlaşılıyor. Genel, soyut barışı, açılımı desteklemek için kamuoyu oluşturmanın ötesinde verilmiş çerçeveler görülemiyor. Bir de çoğunu uzun yıllardır bire bir tanıdığımız akil insanların kendi kimlikleri, algılamaları ile çizdikleri, özünde birbirinin zıddı da olabilecek yaklaşımlar, algılamalar var ki.. Şimdiden katkıları yanında olumsuz etkilerinden söz açanlar çıkıyor... Her neyse konu iktidarları ile görev üstlenenleri ilgilendiren, ileride tarihsel sorumlulukları çok tartışılacak bir durum bu... Şimdiden haber olmuş söylemler üzerinde o kadar çok yalanlama, düzeltme gündemde ki... Açılım sürecinin başladığı günlerde “ucu açık” kavramının en çok oluşabilecek büyük tepkiler, güç dengeleri değişimine göre manevra alanları yaratmaya yönelik olduğunu tabii ki biliyorduk. Bildiğimiz, uzlaşma kriterleri ekseninde din kardeşliği ile çatışma sürecine nokta koyma olduğuydu... Ucu açıklığın odağında ise, “barış içinde birlikte yaşam” özleminin altında, sonuç reçetesinin “TC’nin devamı üzerinden mi, yepyeni bir konfederal devlet oluşumu üzerinden mi?..” arayışlarının belirleyiciliğiydi. Barış sürecine, özlemine katılım ne ölçeklerde doğal, insancılsa, arayış reçetelerini sorgulamak aynı ölçeklerde yaşamsal değil mi? Paranoyaklık olarak değerlendirilse de TC kimliği, bayrak üzerinden alerjik çıkışları görmezlikten gelme lüksümüz olabilir mi? Hele iktidarlarının insan hakları, hukuk devleti düzeni işleyişi; Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, laiklik karşıtı icraatlarını onaylayıcı bakışlarını hangi kefeye koyacağız? Kürtlerin insan haklarını, demokratik düzen arayışlarını savunmuş Kürt siyasal hareketleri açısından da aynı sorgulamalar yapıldığında, iktidarlarının insan hakları, hukuk devleti, demokrasi karşıtı icraatlarını, duyarsızlıklarını nerelere oturtacağız? Pazarlıkta, uzlaşma kriterlerinde anlaşmaya varılırsa, iktidarlarının padişahlık yetkileri ile donatılmış diktatoryal yapılanmasına onay verilmesini nasıl açıklayacağız? Dünün gündemi ile Silivri yargılamalarındaki hukuksuzluklara, Fazıl Say’ın mahkum olmasına, Emek Sineması’nın üst kata taşınması projesine, Taksim’de ranta dönük kışla inşaatına, Çamlıca tepesinde dev camiye... karşı çıkışlarını istemek çok mu romantiklik? Yeniden işsizlik patlaması verilerine de diyecekleri yok mu? Zonguldak’ta yerin altına 850 liralık maaşla inen taşeron işçisine, ölüm bedeli olarak 3’er bin lira biçilmesine de mi ses çıkarmak yok? THY’de yasadışı işten atılmış işçileri geri almayan yönetime karşı da çıkacak sesleri yok mu? DİSKAR: İşsizlik yüzde 17.6 edilenler de ilave edildiğinde genel işsizlik oranı yüzde 21.25, işsiz sayısı 6 milyon 304 bin düzeyinde. DİSKAR’a göre kayıt dışı çalışan kadınların oranı yüzde 51 düzeyinde. Yüksekokul mezunu kadınlarda işsizlik Ocak 2013 dönemi için yüzde 15.1 ile yüksekokul mezunu erkeklerin yüzde 7.5’lik oranının iki katından fazladır. Bu kategoride yer alan kadınların işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 85 bin kişi artış göstererek 225 binden 310 bine fırladı. Bu yükseliş yüzde 38’lik bir artışa denk geliyor. Buna göre geçen yıldan bu yana ilave resmi işsizlerin yüzde 38’i yüksekokul mezunu kadınlardan, yüzde 51.1’i lise ve üstü eğitim düzeyine sahip kadınlardan oluştu. ŞimMaliye Bakanı Mehmet tbü ık ayl şek, 2013’ün ilk üç gö na Bu dı. ıkla çe verilerini aç z yü ığı aç tçe bü kte re, ilk çeyre ya lira n de 86 düşüşle 897 milyo gelirleindi. İlk çeyrekte bütçe nemine dö ı ayn ri geçen senenin 94.1 ışla art .6 21 e zd oranla yü ise eri milyar lira, bütçe giderl lira r lya mi yüzde 13.3 artışla 95 rtta ma tçe Bü . şti olarak gerçekle . rdi ve ık aç TL r lya ise 5.4 mi Bütçe açığı ilk çeyrekte 897 milyon lira Şimşek: Erken emeklilik yükünü kaldıramayız Erken emeklilik iddialarını kesin bir dille reddeden Bakan Şimşek, “Bu ne Türkiye’nin hayrınadır ne de Türkiye bu yükü kaldırabilir” dedi. Şimşek, bu yıl için vergi indirimi ya da artışı olmayacağını da kaydetti. Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuoyunda tartışılan, erken emeklilik çalışmaları iddialarına ilişkin, “Hangi üst düzey bürokrat ne açıklama yapıyor bilemiyorum ama açık ve net olarak söylüyorum, bu ne Türkiye’nin hayrınadır ne de Türkiye bu yükü kaldırabilir. Maliye olarak tutumumuz açık ve nettir” dedi. Şimşek, 2012 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de 10.4 milyon emeklinin bulunduğunu, bunlar arasında erkekler için ortalama yaşın 44.9 olduğunu ifade ederken OECD ülkelerinde emeklilerin ortalama yaşının ise 63.6 olduğuna işaret etti. Şimşek, “OECD ülkelerinde 61.9. OECD ülkelerinde benim bildiğim kadarıyla ortalamada şu anda 65’in altında emekliliğe izin veren yok. Türkiye’de, 2013’te kadınlar en erken 49, erkekler 50 yaşında emekli olabilecekler” diye konuştu. Bakan, bu yıl emeklilere 121 milyar TL ödeme yapılmasının öngörüldüğünü dile getirirken yeni vergi artışı ya da indirimin gündemde olmadığını kaydetti. Altın serbest düşüşte Büyük yatırımcıların portföylerindeki altının ağırlığını azaltarak riskli enstrümanlara yönelmesiyle düşen altın fiyatları, Temmuz 2011’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Analistlere göre, Güney Kıbrıs’ın altın satacağı haberi de düşüşte etkili. Ekonomi Servisi Küresel piyasalarda altının ons fiyatı Temmuz 2011’den bu yana en düşük seviyesine gerileyerek 1.481 dolara kadar düştü. Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı haftalık bazda yüzde 2.43 oranında azalarak 88.50 liradan, Cumhuriyet altını ise 596 liradan işlem gördü. Altın fiyatı son bir haftalık süreçte yaklaşık 96 dolar geriledi. Analistlere göre, son dönemdeki düşüşte George Soros gibi büyük Rumların yatırımcıların daha riskli enstrümanlara yönel sattığı altında mek üzere altın satması Türklerin de ve fiyatlarda düşüş beklentisini ifade etmelehakkı var ri etkili oldu. Bu gelişmelere Güney Kıbrıs’ın KKTC’nin ilan kaynak ihtiyacı nedeedildiği 1983’e niyle 14 ton altın sakadar Kıbrıstacağı haberi eklendi. lı Türklerin MaliAltın ve para piyasalaye Bakanlığı’nı yarı uzmanı Mehmet Ali pan Rüstem Tatar, Yıldırımtürk, “Güney Rumların son olarak Kıbrıs, Avro bölgesin1960’ta Kıbrıs Merdeki mali yapısı zayıf kez Bankası’na alıülkelerin de altın sanan 14 tonluk altın tabileceği beklentisini rezervini satışa çıoluşturdu” dedi. Yılkarmasına isyan etti. dırımtürk, hafta ortaRüstem Tatar, sında açıklanan FED “Türklerle Rumlar tutanaklarında parasal ayrıldı ama resmi genişlemenin toparlanboşanma olmadı. ma hızına duyarlı olaAltın rezervi gibi rak planlanandan önce kamu kaynaklarınsonlandırılacağı sinyada Türklerin payı liyle altın fiyatının yövar, mahsuplaşma nünü yeniden aşağıya yapılmalı” dedi. çevirdiğini söyledi. Hayalden Gerçeğe fotoğraflar “Hayalden Gerçeğe” adıyla dört yıl önce P&G Türkiye ve Darüşşafaka Cemiyeti tarafından başlatılan Global Yardım Platformu’nun Türkiye ayağı, Antalya’da devam etti. Projenin kültür, sanat ve bilim dallarında gerçekleştirilen programlarından 25 binden fazla öğrenci yararlandı. Projenin Antalya ayağına Tankut Turnaoğlu da katıldı. Turnaoğlu, öğrencilerin antik Termessos kenti ve milli parkta çektikleri fotoğrafların “Geleceğe Miras” adlı bir sergiyle nisan sonunda Beyoğlu Sanat Galerisi’nde sergileneceğini anlattı. P&G Doğu’da eğitimlere başladı OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA ANTALYA Ülkedeki yatırımları yarım milyar doları bulan P&G Türkiye Başkanı Tankut Turnaoğlu, ürünlerin kullanımı konusunda Doğu ile Batı arasında ciddi bir fark olduğunu, bu farkın gelir düzeyi ile ilgisi olduğu kadar alışkanlıklar ve algı ile de yakından bağlantılı olduğunu dile getirdi. Turnaoğlu, bu farkı gidermeye yönelik Doğu’da bazı eğitim programlarına başladıklarını anlattı. YASED yönetiminde de yer alan Turnaoğlu, “Yabancı yatırımcı, tek cüm leyle teşvik oranımız şudur diyebiliyor. Biz 5 sayfa cevap verebiliyoruz. Çünkü çok değişkenli ve karmaşık bir teşvik sistemimiz var” dedi. Turnaoğlu, “Uluslararası yatırımlar, Türkiye’de son 20 yılda istihdamın yüzde 60’ını yaratmışlar. Uluslararası sermayeden aldığımız payın artması için eğitilmiş bir beşeri sermaye, basit ve özendirici bir teşvik sistemine sahip olmak şart” dedi. Turnaoğlu, gazetecilerin güncele dair sorularını da yanıtladı. Barış sürecinin etkisiyle Güneydoğu Anadolu bölgesi’nde ekonomik aktivitenin canla nacağına dikkat çeken Turnaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Çözüm süreci ekonomik anlamda da rahatlama sağlayacak. Uluslararası yatırımcılar, ülkelere bakarken stabil olmasına göre karar veriyorlar. Güvenlik de bunun içine giriyor. Türkiye yurtdışından artık stabil olarak görülüyor. Doğu’daki barış süreci yatırımlara da olumlu yansıyacak. P&G olarak yatırımlarımızı devam ettireceğiz. Türkiye’de şu ana kadar 550 milyon dolarlık fiziksel yatırım yaptık. Özellikle lojistik alanında yatırım planlıyoruz” diye konuştu. Fikri olanı, parası olanla buluşturuyor PELİN ÜNKER BODRUM TEB Özel “Melek Yatırım Platformu”nu hayata geçirdi. Banka, melek yatırımcı olmak isteyen müşterileri ile girişimcileri buluşturuyor. TEB Özel müşteri temsilcilerinin melek yatırımcı eğitimi aldıklarını ifade eden TEB Bireysel ve Özel Banka cılık Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, projesi olan girişimcilerin önerilerini değerlendirmeye tabi tutarak kaliteli projeleri müşterileri ile buluşturduklarını belirtti. TEB Özel Bankacılık’ın desteğiyle düzenlenen The Marmara BAYK Kış Trofesi kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelen Mendi, platform ile hem yatırımların artmasına hem de istihdama katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi. TEB, 2012’den beri The Marmara BAYK Kış Trofesi sponsorluğunu yapıyor. Mendi’nin verdiği bilgiye göre; Fortise birleşme sonrası son iki yılda TEB’in varlık büyüklüğü 2.5 katına çıktı. Müşteri sayısı üç katına ulaştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle